3 Aralık 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

3 Aralık 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Birincikânun ziraat takvimi UMUMİ ZİRAAT İŞLERİ — Önümüzdeki ilkbahar, yazlık zeriyst içn kğ” sö İ lerine, kirizmaya başlanır ve devam edilir. YAŞ rm Zayıf tarlalara çiflik gübresi verilir. Pek Soğuk olmıyan mıntakalarda kır bezelye- #i, kır baklası ekilir. Kışlık hububat ekimine nihayet verilmemiş is, hayet verilmesi lâzımdır. BAĞCILIK İŞLERİ — Geçen Ukbaharda dikilip tutmamış olan köklü, aşılı asma Çubukları yerlerine bu aydü tekrar yeni çubuklar dikilir. Yeniden bağ ihdas editlerk mahallerin, toprakların Kirizmağna devam edilir. Bağ çubukları dikilecek ârazinin muhtelif mahallerinden birer mikdar toprak nü- İmunesi alarak, bunun heyeti umumiyesini güzelce karıştırdıktan sonra, toprak içinde- ki kireç mikdarının tesbiti zımnında, Amerikan asma fidanlığına veya Ziraat Vekâ- etinin diğer müesseselerinden birine, tahlil için göndermelidir. Ondan sonra toprağa dikilecek Amerikan azma çubuklarının cinsleri taayyün etmiş olur. Köklü asma çubukları bu ayda yereirine dikilebilir, ancak ilkbaharda dikilmesi daha iyi olabilir. Evvelce dikilmiş olan yenicelerin toprağı çapalanır, otlar; öldürülür. Yaşlı bağlarda, smalarda çubuklar arasında ayıklama yapılır, keskin çubuklarla yere düşmüş yapraklar, ihtiyar asmaların kışır ve kabukları soyularak bepsi birden yakılır ve külleri asmaların köklerine dağıtılır. MEYVA BAHÇESİ İŞLERİ — Ağaç dikilecek yerlerin toprağı bellenir, sü kurları açılır. Aşılanmış genç meyva fidanları terbiye omaktalarından çıkarılarak, bahçede asıl yerlerine dikilirler, Zayıt fidanlara ve ağaçlara gübre verilir. Meyva buhçesinde muzır, yabani otlar şapalansrak öldürülür. Gövdeleri yosün tutmuş meyva ağaçları kazılarak yosunlar temizlenir, Üzerlerine kesif bir Bordoubulamacı sürülür ve yahıt ağaçların aprakları #amamlle döküldükten sunra, bütün meyva ağaçları yüzde 6 - 7 nisbet Vaş veya yüzde 8 - © nisbetinde karbolineum ile bolta polverize ed ze)ce yıkanır. Bundan on beş gün sonra d4 yüzde 2 - 25 nisbetinde Bo ağacın her aks Yere düşen yapra ie toplanarak bahçe harleinde yakılır SEBZE BAHÇESİ İŞLERİ — İlkbabarda sebze ekilecek, fideleri dikilecek rin toprağı hazırlanır, sürülür, bellenir. Havalar müsald giderse, bu aydu bakla, Kamabahar, oz, turp tohumları ekilebilir. Sıcak ve ılık yastıkların Y Bihayet verilir. Yapılan bu gibi sastıkiara bu ayda bezelye, frenk maydanozu, kışlık havuç tobumları ekilebilir. ÇİÇEK BAHÇESİ İŞLERİ — Soğuktan mülcessir olacak olan çiçeklerin saksıları içeriye, sıcak yerlere alinarak yerleştirilir. Bilhassa palmiyelerin çoğu bu ayda içeriye alınıp yerleştirilmiş olması lâzımdır. Hariçte bahçeye dikilmiş olan palmiyeler”de” döfilardan müteessir olmıyacak şe- kilde yaprakları, dalları birbirine sarılarak bağlanır, kökleri saman ve yaprakla örtü- lerek muhafaza İdilir. Nebatın heyeti Hicomuası kabi) ise hasırla sarılır. Arab ve İngiliz çimlerinin, şimşir ve levantin gibi nebatların parseller kenarları- na ekilmesin edevam edilir. İngiliz çim tohumlarının elilmesine nihayet verilir. KÜMES İŞLERİ — Kümeslerin kapı, pencere ve diğer yerlerindeki delikler ta- mamile kapatılır. Kümesier temizlenir dezenfekte edilir. Folluklara te ot veya sa“ man konur Ve bitotu tozu serpilir. Kümesinduvarları badanalanır, zeminindeki pis- likler, gübreler kaldırılır. Kümesin bir köşesine küçük bir tahta sandık içerisine bir bu beş on gün zarfında buna ni- yerle- marul, salata, nane, mayda- mikdar kükürüü kül konur. "Tavuklara bu aylarda kuvvetli ve bol yemler verilmelidor. deki sulukların sularının sık sık değiştirilm. kırıntı iber verilirse tavuklı Bu mevsimde, bağlarda asma! kütüklerinden dökülen yap- | raklarla kırılmış, zedelenmiş çubuklar niçin yakılmalıdır? | | | Bu aylarda bağlarda kütüklerin yap- rakları tamamile dökülür. Bu yaprakla- nn bir çoğu mantari hastalıkların ispor- ları (tohumları) keza, bir çok muzır ha- gerelerin kendileri, yumurta ve sürfelerile bulaşıktır. Binaenaleyh, düşen yaprakları toplayıp bir kenara yığmalı, bunun gibi ihtiyarla- muş asma kütükleri, omacaları üze: bulunan kabukları sıyırarık toplamalı Bundan başka bağlarda hafriyata engel olan ve omacalarda, kütüklerde, fazla ol- duklarından dolayı, esasen kesilmeleri ieab eden, mahsuldar olmıyan dallar da, bu mevsimde yapılan ayıklamada kesilir, kütükler ovalanarak, kabuklar sıyrılarak koparılır. - Bütün bu saydığımız. yaprak, dal, kabuk ve kuru otların heyeti umumi. yesi açık bir yerde, bahçe: bağın bir kenarında, saklı bir havada yakılr ve MEŞ'UM Bu aylarda kümesler. esi, tazelenmesi lâzımdır. vuklara sebze rı, yeşillik verilmesi, salhanc kanı ile karıştırılmış, kepek ve a: bir mikdarda n yumurtlama kabiliyetlerini yüzde doksan ziyade- ateşin diğer bir mahalle sirayetine mâni olacak tedbirler almarak yakılır ve elde edilecek ve bağcılarca çok kıymetli olan, terkibinde fazla mikdarda potas havi bulunan, bağlar için en kıymeti gübre vazifesini teşkil eden, bu küller toplana- rak asmaların, omacaların etrafına ser- pilerek yayılır. Küllerin sonbaharda toprağa atılması lâzımdır Yapılan bü ibtiyati tedbirler sayesinde, bağlarda zuhuru muhtemel mantari has- talıklarla, muzır haşerelerin çoğalmasına bu suretle mâni olunmuş ölür. ayıklama ve aralama harda yapmak lâxm, Budamaya gelince: Bunu k yapmak mümkün Ise de, bazan don tehlikesine binaen ilkbaharda, donları müteakib yap: her le karşı da- ba doğru ola Yoksa, sonbaharda ya» pılan budama bittabi daha iyidir, bu su- retle nüsüğ zaylatınm önüne geçilmiş olur. Bağlarda ayıklama, yaprak ve çubuk yakma ameliyatlarından sonra, bağları büyücek tezekler çıkararak, derir mek veya bağ pulluklariyle & mek te çok Jaydalıdır. Bu suretle, bu KADIN veya İlkbaharda son Aşk ve macera romanı Nakleden: (Vâ - Nü) Şerki, bütün araştırmalarına rağ- men, kızı kurtarmak çaresini bulamı- yordu. Zira, o, bütün delâile rağmen, bu kızım masumiyetine kaildi. Fakat maatteessüf herşey Şerminin aleyhine | idi. Bu sıralarda Bedi ise, Şevkiye büs. bütün iltifat ediyordu. Bu halile, hâ- kimlerden ziyâde Şevkiyi ikna etmek istiyora benziyordu. Üç gün üç gece, polis memuru, iz aramak, yeni birşey keşfetmek derdile çalıştı ve nevmid evine döndüğü 2- man, masası üzerinde bir mektup bul- du. İki satırlık bir tezkereydi b Şevki bey... Sizi görmek istiyorum... Derhal geliniz! Cenan Feridun Hemen sokağa indi. Bir taksiye at- Jadı. Nişantaşındaki konağa gitti. Ka- pıyı açan uşak, onu bir salona alarak: -— Hanımefendi tenbih etti; hangi saatte gelirseniz sizi salona almaklı. ğımı söyledi. Buyurun... Fimakika, biraz sonra da Cenan gö- Tefrika No. 79 ründü. Perişan bir hali vardı. Ağla- maktan gözleri kıpkırmızı olmuştu. Polis memurunu selâmladıktan son- ra; — Feridun bey iki gündür fevkalâde rahatsızlandı. Onun için yatağının başından bir saniye bile ayrılmadım. i Fakat şimdi biraz daha iyidir. İlk işim size haber yollamak oldu. Kuzum, bu feci vaka hakkında bana biraz izahat verin. Şevki, muhtasaran meseleyi Şermi- nin tevkifine kadar anlattı. Cenan, isyan ederek: — Fakat efendim... İmkânsız değil mi?... Bu yavrucak katil olamaz... — Benim de hissiyatım öyle...Lâ- kin bütün zevahir onu itham ediyor... — Belki bir müşabehete kurban gi- diyor... Herhalde muhakeme esnasın. da bunlar meydana çıkacaktır. — Bu işi takip eden zat o fikirde de- ğil. Bilâkis Şermin hanımı katiyetle katil sayıyor ve bu işi biran evvel bi- trmek istiyor. — Lâkin böyle bâdiselerde bu kadar 77 gi eş OKUYUCULARIMIZIN SORGULARINA CEVAPLAR Solucanlar Ata: Mektubunuzu alâ cevabını aşağı- Üsküdar, B da verdik. 1 — Solucanlar, pek mumr hayvanlar. dan değildirler, takat faydalı da değildir. Bir toprağa yumurtalarını bir kere ko- yarlarsa, mütemadiyen © saksı toprağın- da solucan eksik olınax. Saktıların deliğini tıkasanız bile, yu- murlalarından bir müddet sonra yavru solucanlar çıkar ve insanı hayretlere dü- şürür. Solucanlar, ekseriyetle fazla ratıb, faz- Iz gübreli, sulak topraklarda çok görü- nür, Binsenaleh, toprağın çok ve sık sık sulanmaması lâzımdır. Bunun imhası İçi apılacak şeylerin ciheti tatbikiyesi iibarile, müşkül ve muvaffakıyet te azdır. Yapılacak şeyler: Solucanların bulun- dukları saksı toprağına 8 - 10 santim de- rinliğinde ve bir kurşun kalemi kalınlı- ında delikler içe: ne, az mikdarda (kibritiyeti karbon) dökünüz ve rin ağızlarını tıkayınız. Toprak için. #işar eden gaz bunları ürür. Ve ine âdi gaz yağı da dö-- at, az mikdarda, yere koymalı, söylediklerimizi orada tat- bik etmelisiniz. 2 — Limon, portakal gibi fidanların üzerinde bu mevsimde gördüğünüz bitler, puseron değil, koşniller olması vardır. Gerek bunlar için ve gerek puseron lânifeler için, size aşağıdaki tertib ilâçla- n tavsiye ederiz Esaslı bir tedavi için de yakında İntişar edecek olan halk zi- raati kitabımda bunlar eid hususatı bulabilirsiniz. Tertib: I — Kataklllâ'yı yüzde beş su- da karıştırarak bitlerin bulundukları yerlere püskürtünüz, 'Tertib: II — 2 kilo yağmur suyu, 20 gram arab sabunu, 15 gram billüri karboniyelt sodyumu güzelce karıştırıp, sabunu hal- Tettikten sonra haşerelerin bulundukları yerlere püskürtünüz. 'Tertib: III — 1 kilo yağmur suyu, 10 gram urab sabunu, 20 gram nikotin hu- lâaası, 3 gram bülüri karboniyeti sodyum Arab aabununu sicak suda hallediniz, karboniyeti sodyum mablülünde eritilmiş nikotini karıştırarak püskürünüz. sesanaassnnasananassasssanasassasnen esasan mevsimlerde yağan yağmur suları topra- ğın derin tabakalarını kadar girer, orada toplanır ve ertesi sene, yazın, asmaların kükleri tarafından emilerek, bağların mü- kemmel bir şekilde büyümesi, bol mah- Sul vermesi temin edilmiş olur. Bundan maada, büyük tezekler halinde sürülen toprağın üzerindeki tezekler don- ların tesirile kendiliklerinden parçulana- Tak toprağı, dağılır, parçalanır, kına gibi ulak kısımları. bölünür ve İlkbahar haf- Fiyatı, bellenmesi de daha kolay olür. Bunun gibi toprak içerisinde saklanmış olan bir çok muzr haşereler, krizalitleri, sürfeleri, yumurtaları bu belleme ve haf- riya sayesinde toprağın alt #abekalarma girerek, orada, havamrlıktan mahvolur- Jar. Toprak yüzünde kalan muzır böcek- ler ve yumurtalar da kış donlarmın te- sirile tamamiyle mahvolurlar. Bağlarda mükemmeli bir temizlik, tat- hirat bu suretle yapılmış olur. Yapılan bu ameliyat sayesinde ertesi sene, bağlardan 2, bol, mükemmel üzüm, mah- hastalıkların azalmasına Bu saydığımız ameliyatın, işlerin, ih- mal edilmeyip yapılmasın wuhlerem bağcılarımıza tavsiye etmek İsteriz. acele etmek doğru mudur? — Değil amma, katili bulmak epey uzadı. Halk arasında dedikodular çık- tı. Artik meseleyi kısa kesmek istiyor- lar. — Kim bu adam? İsmi ne? — Bedi bey... Servetzade derler.. Cenanın rengi uçtu... Bayılacak gibi olarak bağırdı: Servetzade Bedi bey mi? Kendini bir kâbusta sanıyordu. Yir- mi senedenberi unutmak istediği bu isim, işte şimdi Karşısına birdenbire çıkıyordu. Hem de ne vaziyettel.. Hissiyatını izah edemiyeceği için sustu. Şevki devam etti: — Evet efendim, tekrar ediyorum; Ben, Şermin hanımın masum olduğu- na hissen kanilm... Fena tesadüflere kurban gidiyor sanıyorum... Bedi bey bu kadar acele etmese daha iyi olur... Eminim ki bu genç kızla alâkanız ol- duğunu bülse tahkikatı daha derinleş- tirir... Feridun beyin haremi helecan için- de: — Evet... - dedi. - İmkânsız... Bedi bey, Şerminin davasını yürütemez... Bu, olamaz... Gidip onu görürüm... Meseleyi uzattırırım... O sıralarda da siz, bu yavrunun masumiyetini isbat edecek deliller bulursunuz, değil mi? Bize zaten son derece müteşekkirim... Fakat bu sefer büsbütün minnettar hemen | ihtimali | Meyvacılık: İhtiyarlamış yaşlı ve hasta- lıklı ağaçları bulundukları topraktan nasıl sökmelidir? , senelerdenberi matlüb ev- a vermediklerinden dolayı, beyhude yere meyva bahçesini işgal eden bu &ibi yaşlı meyva ağaşlarını sökerek | daha fazla mikdarda, bodur veya orla boylu meyva ağaçları dikmek, bittahi daha hayırlı ve daba faydi Bir çok muhafazakâr kimsele e ihtiyarlamış ağaçları keserek köklerinin çıkarılmasını muvafık bulm; doğru değildir. Çünkü, o gibi mey larisdan beklenilen fayda temin edile diği cihetledir ki, bunların sökülmesi ga- yet tabli ve zaruridir. Bu işte esas rol, iktisa noktalardır. Hakkiyle r yalnız gölge yapan ağaçların beyhude 7 re toprak yüzünde yer İşgal etmesi doğ. değildir. Nitekim her şeyde de böyledir. Bu gibi Mtiyarlamış, hastalıklı ağaçla bulundukları yerlerden, tamamlle kökl! rini çıkarsrak sökmek cidden çok müş- küldür. Halbuki, kökler, bilhassa kalı kökler sökülmiyecek olursa toprağın yeniden işlenmesini, hazırlanmasını güç- leştirir ve hem de bilâhare yeni dikile- cek meyva ağaçları civarlarında, bulun- dukları bahçe içerisinde bir çok sürgün bazı mühim Salonlarda, şık çiçek çanak- larında lâleler nasıl yetiştirilir Tâleler; bir çok 80j içekleri, en güzellerindendir. Bünların © bahçelerde, hali tabilde nasıl yetiştirildiğini evveke sah etik, şimdide zarif çiçek çanakla” rında Das! yetiştirilereğini izah etmek isteriz, Ağustos veya eyiilde, bahçelerde, topra- üs dikilen lüle soğanları şimdiye kadar tamamiyle köklenmiş ve yapraklar da açılmak üzeredir. Bu iile soğanları, ayn! aylarda, buhç ye doğrudan doğruya dikileceğine, bun- ları yosunlu, kumlu toprakları havi çi- çek çanakları içerisine 2 - 3 soğ: meli ve bunu bir müddet, bahçe geli bir mahalline, çiçek çanağı ile rağa gömmeli ve arasıra sulama! deh son toşrin, bu aylarda toprak! çıkarılarak, çiçek saksısı temizlenir Ve içeriye barsteti az, Karanlık bir mahalle bırakılır, bir müddet böyle kalır. Sayet Jlülelerin yaprakları tamami) sürmüş, çikmiş dağılmamaları Yaptaklar birbirlerine ve rafya ile çe bağlanır, sarılır hâre kânunusaniye doğru bu çiçek çanakları daha sıcak pencere kenarlarına konacak ve arasıra sulanacak olurlarsa, ikbahardan çok daha evvel, hattâ kısın gözel çiçekler açarlar ve bu suretle bu- lundukları yerleri mükemmel denecek big gekilde süslerler. Bu tarda yetiştirilerek lâle soğanları nın İri ve büyük olmasına dıkkat etmek lâmımdır ki, iyi ve iri çiçekler elde edile- bilsin, ise piçler çıkarak bahçeyi işgal ederler. Her ne kadar bu sürgün piçler de, bel ki, zamanla birer ağaç olabitirlerse de, bu gibi sürgünlerden yetişecek meyva ağaçları bahçede gayri muntazam yerler işgal edeceği gibi, bunlardan elde edile- cek meyva ağaçları da yabani olurlar, Çünkü, bunlar yabani olan, altındaki ana- ça aid sürgünlerdir. İhtiyar, meyva vermiyen, ların tamamile köklerinin topraktan çıkarılması çok ehemmiyetli. dir. Bu gibi kalın köklerin çıkarılmasında kullanılan ve görülen vasi talar, âletler çok pratik ve bu maksada eiverişlidirler. Sökülmesi matlub ihtiyar ağaçları yu- karısından, tepesinden başlıyarak aşağı doğru destere ile, kisim kısım kesmeli. Keserken bir kiş! ağacın Üzerine çikip tes- tere ile yavaş yavaş ağacın dallarını ke- ger, diğer biri de, kesilecek dalları uçla- rından iple bağlıyarak, kesilecek dalların, istenilen noktaşa düşmesini temin için çe- ker ve idare eder. Böylece ağacın gövde- #ine kadar bütün dalları keser. Kalın, ana gövde de kesildikten sonra, en mühim ve müşkül olan, kismen kalın gövde ile, kalın ve İnce köklerin toprak- tan çıkarı! keyfiyeti Kahır. Bunun için de, ağacın etarfı, resmimiz. de görüldüğü gibi kazlır, kökler kismen topraktan çıkarılır ve nna kökün, mese- Mi: A harfile gösterilen kısımı oreya İs bet eden toprak içindek! kök testere kesilir, kesilen A wcu, resmimizde gö düğü gibi, bir zincirle tutturulur. Bü 3 cirin B ucundaki halkaya kalınca, sert ve dayanıklı bir ağaçtan C merteği geçi- rilir, bunun bir ucu sökülen eğaç civa- rında, toprak üzerine, yatırılmış bir tah- taya ve diğer ucu da gene toprak üzerine konulan E tablası üzerine konmuş Kriko- nun kaldırıcı ucuna istinad ettirilir ve olurum... Bütün servetim bu uğurda l feda olsun... Kızımı kurtarın... — Ben vazifemi yapmağa mecbu. rum efendim... Hakkı aramak ve bul. mak, bizim boynumuzun borcudur. Sİ- ze yemin ederim ki, elimden geldiği kadar her çareye baş vuracağım. Bil. hassa önümde zaman olursa... — Zaman olmasını size temin ede- rim... Bu sözler üzerine, kadının yâlnız kalmak istediğini hisseden Şevki, mü- saade alarak çıktı. Polis memuru gittikten sonra, Cena- nı müthiş bir titreme aldı. Fakat ne olursa olsun, kararını yermi; Bedii görmeğe gidecekti. Nefret ettiği bu adamla karşılaş. mak, ona çok atı geliyordu. Fakat ça- resizdi! Bedi ise, yaptığı hataların çamuru. na büsbütün batmış, Lemanı kaybet- memek için her cinayeti göze almıştı. Maamafih, ürküyordu. Vazifesine iha- net ettiğinden dolayı kendi kendin- den nefret ediyordu. Fakat elinde de- Bildi. O da, diğerleri gibi meş'um ka- dının cazibesine kapılmış, felâkete yu- varlanıyordu. Akşam üstü evinde oturduğu sirada, uşağı yanına gelip kendisine: — Bir hanım sizi görmek istiyor! » dedi. — Kimmiş? İsmi neymiş? — Söylemiyor, efendim. Bu maksada elverişli basit lâle cinsleri şunlardır: Kırmızı ve pembe Jâleler: 1 — Prosperiti, La Reine. If — Erken ve kırmızı çiçek açan — Duo Van Tholl, Duc de Berlin. MI — Kırmızı kenarları sar İâleler — Mac Kinleh. IV — Portakal kırmızısı Jâleler — Gel ber Prinz. v Beyaz erken çiçek açan lüleler — Men Tresor. Katmerli çiçek açan lâleler; I — Portakal sarısı — Oouronne d'or, 1i — Pembe çiçekli lâleler — Azalea, keza pembe çiçekli lâleler — Murillo. TI — Beyaz çiçekli lâleler — Teerose. wv Sarı ve kırmızı çiçekli İMleler — Triumphatar, Bu saydığımız lâle cinsleri pek mukbul saksı, vazo lâleleridir. yavaş yavaş Krikonun manivelâ kolu çev. rilerek ağacın kökü yukarıya oçıkaridır, kaldırılır. Ağacın kaldırmış olan bu kısmının altı beslenerek, badehti testere iie kesili Bu şekilde, bu tarzda diğer kök kısım- ları, Kriko ile kaldırarak kesilir. Böyle- ce çürük, ihtiyarlamış ağacın kökleri ta- mamile çıkarılmış olur. Apaç çıkaran bu tertibatın her yerde tedariki kabildir. Bu tarzda veya buna benzer Krikoyu her yerde tedarik etmek kubildir. Binaenaleyh, bu bapta biç bir müşkülâta tesadüf edilemez Deha iri, daha yaşlı ağaçlar sökmek için de, gene maniveli kuvvetinden isti- fade ederek daha başka bertibat istimal olunur Xİ, bunu ikinel bir yazımıza bıra- k : — Ricücıdır... Çevirseydin. «Beyefendi meşguldür. Bu saatte kimseyi kabül etmez. Bir müracaatınız varsa daireye gidin!» dedimse de israr ediyor. Gayet acele bir işi olduğunu söylüyor, Bedi, adabı muaşeret bilen bir adam olmak sıfatile, bir kadını bekletmeği kendine yakıştıramadı: — Pektlâ.... Buyursun! - dedi. Siyahlara sarılmış, yüzü gözü örtülü bir kadın, içeriye girdi. Ev sahibi hürmetle onu selâmlarken, kadın vualini açtı. Ve Bedi hayretle: — A... Cenan hanım! - diye bağır. dı. Niçin geliyordu? Ne istiyecekti? Yüzüne kırbaç yediği gündenberi, aradan yirmi sene geçmişti. İşte o za- mândan bügüne kadar hiç karşılaşma» mışlardı, Hangi sebep, bu kibirli kadını şimdi onun ayağına getiriyordu? Cenan, bir koltuğa olurarak, şaşkın bir halde ayakta duran erkeğe hita» ben: — Beyefendi! - dedi. - Mühim bir iş için size geliyorum... Siz, Didar hanın meselesini takip ediyormuşsunuz... Ve katil olarak, Şermin isminde bir kızi UZ ova Bu sözler Üzerine büsbütün şaşıran Bedi: (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: