5 Aralık 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

5 Aralık 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

. 5 Kânunuevvel 1938 AKŞAMDAN AKŞAMA Yayâ kaldırımlarına dam Bu fikri ancak böyle nikbin ve ümidli bir günümüzde ortaya atabi- liriz. Başvekil; — Gazeteciler tabiatları ve mes- lekleri itibarile araştırmaya ve ten- kide meyyaldirler... Ba da bir mem- leket vazifesi olduğu için kıymetli. dir, - diyor. İyi eserler bıraktığı Manisayı, ay- rıldığından dolayı müteessir eden yeni valimiz de şu sözleri söylüyor: — Kültürlü ve çok ileri İstanbul halkının ve matbuatınm yardımını göreceğime eminim! Eğer başka bir günde: — Yaya kaldırımlarına dam ya- pılsın! - fikrini yazsaydım, «çıldır. mişi» diye hüküm giymem ihtimali vardı. — Yahu! - diyeceklerdi. . Yeri yâ- pılmamış, çöpleri kalkmamış bir şe- hirde gök düşünülür mü? Soba bo- rularının is damlattığı bu bedbaht beldede yağmur gül suyu gelir.. O mu kal , Fakat Türkiyede «BAŞKA MEM. LEKETLERİN OBAŞARAMADIKLA- IN BİLE ÜSTESİNDEN GEL MEK» azmi doğmuştur. İstanbi için de en yeni fikirlerin tatbikini iste- mek suretile, her hayalin hakikat olabileceğine ve bu köhne şehrin en modem dünya şehirleri arasına gire bileceğine dair olan kuvvetli imanı- mizi ifade etmek İstiyorum. Louis Latzarus'ün Parise temenni ettiğini İstanbulun yeni açılacak gö »iş caddeleri için diliyorum. Bu Fransız muharriri; «— Senelerdenberi her sonbahar yazarım, fakat dinletemem! - diyor. - Halbuki, bu medeniyet ortasında, sanki köyde imişiz gibi yağmurda 1s- lanmak ne demek?... Şemsiye, vücü- dün ancak üst kısmını, empermeabi orta kısmını muhafaza eder. Nezle ve diğer hastalıkların çoğu, bu gibi 1s- lanmaların wetlcesidir. Bozuk havs- larda ticaret te durgunlaşır. Niçin bütün caddelerin yaya kaldırımları, baştanbaşa öttülü olmasın?» Sanırım ki, arzu edilen gazeteci saraştırma» larından biri de, dünya matbuatında ileri sürülen yenilikleri Türkiye efkârına bildirmektir. Yeni belediye reisimizden alelâde şeyler, plân dahili işler ve bunlara ilâveten FEVKALÂDE YENİLİKLER bekledi- ğimizi anlatmak üzere, bunu, geldi- Zinin hemen ferdasında yazdım. — Dur bakalım hele... Daha ne eksikler var. Sıra ile! » demeyiniz... Bunların hepsi birden olur: En ip- tidai ihtiyacın tatmini ile en modern tesisat, ayni zamanda elele verme. lidir. Yeni açılacak caddelerimizde bina yapacaklar, belediyenin tesbit edece- ği tipte bütün yaya kaldırımını kaplayıp upuzun umumi bir şemsiye teşkil edecek barınakları yapmağa pek âlâ mecbur tutulabilir; diğer ki- sımları da belediye tamamlıyabilir. Tekrar edeyim ki, bu yazım, yeni vali ve belediye reisimize | «Safa geldiniz!» derken, kendisinden pek çok şeyler, hattâ olamaz gibi durup ta pek âlâ olabilecek şeyler bekledi- Zimizin ifadesidir. Yaya kaldırımına dâın İstemek, sırf bir remizdir; gö- zümüzün yükseklerde, yükselmeler. de olduğunu gösterir. oO(Vâ - Nü) ş — Geçen gün cumbur cemaat Me röyündeydik bay Amcal... ü İNE e ME EZ e PA lm LLM Plân bitti Konservatuarın inşası münaka- saya konuyor | Belediyenin Şehzadebaşında yaplı- racağı yeni konservatuar binasının plânı vaktile Alman mimari Pölzik tarafından hazırlanmıştı. Mimarın vefatı üzerine bu projenin tatbiki plânını yapmağa şehircilik mütehas- sısı B. Prost memur edilmişti B. Prost yaptığı tadilâtla binanın cep- hesini de değiştirmişti Bu tadilât yüzünden yüz bin liralık istimlâk ya- pilmasına ihtiyaç görülmüştür. Konservatuarın İnşası için banka- da beş yüz bin liralık bir para vardır. Binanın inşasına Heyeti Vekilece Güzel sanatlar akademisi profesör- lerinden mimar B. Arif Hikmet me- | mur edilmiştir. Mütehassısa verilecek beş bin liralık tahsisat ta Heyeti Ve- kilece kabul edildikten sonra konser- vatuar binasının inşasma arlık yeni bir mâni kalmamıştır. Yeni vali ve belediye reisi B. Lütfi Kırdar, tedkik- lerini bitirdikten sonra ; bugünlerde konseryatuarın inşası münakasaya çıkarılacaktır. .. .. . Dünkü sis Vapurlar ondan sonra sefer- lerini yapabildiler Dün sabah limanımızı kaplayan sis tabakası saat dokuza doğru hafif- lemiş, ondan sonra sis dağılmağa başlamıştır. Sis yüzünden intizam kaybeden vapur seferleri ondan itiba- ren muntazaman yapılmıştır. Dünkü sis esnasında posta vapurla. rı oldukları yerde demirlemişler ve ancak sis açıldıktan sonra limana gi» i rebilmişlerdir. Sis yüzünden kaza ol. | mamıştır. j Öğleden sonra hava açmış ve güzel | bir bahar havası hüküm sürmüştür. Termometre öğle vakti 18 dereceye kadar çıkmıştır. Akşam yedide 12 de- rece idi. Taşlıkta futbol oynarken düştü, kolu kırıldı Sarıyerde oturan Kemal isminde bir çocuk, taşlık bir yerde futbol oy- narken düşmüş Ve bir kolu kırılmış. tır. Polis, Kemali Etfal hastanesine yatırmıştır. İki otomobil kazası Şoför Yaninin idaresindeki otomo- bil, Çırağan caddesinde çöpcü Halile çarparak muhtelif yerlerinden yara- Jamıştır. B. Celâlin hususi otomobili Galata- da Necati bey caddesinde Şerafeddin isminde bir çocuğa çarparak muhte- Uf yerlerinden yaralanmasına sebep olmuş, yaralı çocuk Etfal hastanesine yatırılmış, şoför yakalanmıştır. Kurşun boru çalıp kaçarken yakalandı Osman isminde biri, Göztepede ba- yan Hayriyeye ait boş köşkten yirmi metre kadar kurşun boruyu çalıp ka- çarken polis tarafından yakalanmış, Üsküdar adliyesine teslim edilmiştir. B. A, — Ne diyorsun, Adetler! değik dir amma, Muhsin mi davet etti, yok- sü Vas Büse v e ae Bay Amca Galatas AKŞAM ŞEHİR HABERLERİ Karilerimizin fikri Istimlâki kolaylaştıracak bir usul Yeni Vali ve Belediye reisimize «Safa geldiniz!» derken ve ondan hayırlı işler beklerken şu noktayı hatırlatalım: İstanbulun imar plânı seneden seneye ceste ceste tatbik edilecek; tabiatile bazı kistmlar en sonraya kalacak; bu sonraki kısımlarda, plân mucibince açılacak meydan- Jarda, öyle binalarvardır ki, önlü arkalı ayni mal sahibine ittir. Arkada da mah olen mal sahip- leri, önlerindeki çerden çöpten, bi- naları «Yüksek yapılar yapılıp ta manzaramız kapanmasın» diye ol- maşlardır. Şayet şimdiden meyda» nın açılmasına Belediye razı olur- sa öndeki kısımları bedelsiz olarak terketmeğe bazı mal sahipleri r&- sıdırlar. Bazıları da pek ucuz ver- meğe hazırdırlar. Bu noktadan tedkikat yapılırsa, Belediye de is- fimlâk bedelinden kâr edebilir, şehrin ölesinde berisinde O kolay- ukla ümran vahalarıda hasıl olur. Böyle bir imkân mevcuddur. Dikkati ceibederim, Bir emlâk sahibi Yangın değilmiş ! Çıkan dumanlar külbastı kızartılmasından ileri geliyormuş! Aksarayda oturan Süküti isminde biri, evinin arka tarafına isabet eden B, Cevadın evinden fazla şekilde du- manlar çıktığını görmüş, derhal polis karakoluna imüracaat ederek Cevadın evinde yangın olduğunu haber Yer- miştir. , Zabıta bir taraftan Itfalyeyi haber. dar etmekle beraber, diğer taraftan da vaka yerine koşmuş, fakat gülünç bir vaziyetle kârşılaşılmıştır. Yangın çıktığı haber verilen B. Ce. yağın evinde, ıskarada külbastı kızar. tıldığı, bundan civarı kesif bir duman kapladığı görülmüştür. Zabıta memurları vaziyeti bu şekil. de tesbit ettikten sonra, ortada bir yangın olmadığını anlamışlar, bunun üzerine Sükütinin ihbarı hakkında icap eden kanuni takibata girişmiş. lerdir. Bir amele kaynar su ile haşlandı Yedikulede Gazlıçeşmede bir debağ fabrikasında çalışan Emin, İbrahim isminde diğer bir amele tarafından üzerine kazaen dökülen kaynar su ile müteaddid yerlerinden haşlanmış, be- rayı tedavi hastaneye kaldırılmıştır. Zabıtaca lâzımgelen takibat (o yapıl maktadır... ek Kadıköyde bir evde heroin bulundu Kadıköyde Fortünenin evinde zâ- bıtaca yapılan araştırmada bir mik- tar heroin bulunmuş, Fortüne hakkın- da kanuni takibala girişilmiştir. | Ankaraya gideceklerdir, Tramvay şirketi Belediye murah- hasları yeni Vali ile görüşecekler Tramvay şirketinin satın alınması için Nafia Vekâleti ile şirket arasın- da yapılan müzakerede belediyenin noklai nazarını izah etmek üzere An- karaya giden belediye fen müşaviri B. Mustafa Hulki ve makine müdürü B. Nusret şehrimize dönmüşlerdir. B, Mustafa Hulki ve B, Nusret, bura da yeni vali ve belediye relsi doktor Lütfi Kırdarla görüştükten sonra &la- cakları yeni talimat üzerine tekrar B. Lütfi Kırdar, tramvay şirketi ile belediye arasında şimdiye kadar ge- çen işlerin safhalarını tedkik edecek ve bu hususta alacağı neticelere gö- re talimatını tesbit edecektir, Yeni polis müdürü çarşamba sabahı geliyor İ İstanbul polis müdürlüğüne tayin edilen B, Sadri Aka önümüzdeki çar- şamba sabahı sehrimize gelecektir. Çorum valiliğine tayin edilen eski polis müdürü B, Salih Kılıç la per- şembe günü yeni vazifesine başlamak üzere şehrimizden hareket edecektir, Son zamanlarda nezle, grip çoğaldı Son zamanlarda İstanbulda, nez- le, grip gibi mevsim hastalıkları ço- ğalmıştır. Hemen her evde bir nez- leli veya gripli vardır. Grip hafif geçmekle beraber bazan ihtüğt ta yapmaktadır. Bunun için tedbirli bu- Yunmak lâzımdır. Dün bir doktor bize şu sözleri söylemiştir: — Son günlerde havalar mutedil gidiyor. Bir çok kimseler buna alda- narak ince elbise ile gezmekte, açık- ta durmaktadır. Bu, büyük ihtiyat sızlıktır. Artık kışa girdiğimizi unut- mamalıyız. Gündüzün saat ondan Üçe kadar, güneşin kızgın zamanın- da nisbeten ince elbise ile gezilebilir. Fakat akşamları, bilhassa geceleri çok dikkat etmek, rütubetten, cere- yandan kabil olduğu kadar kaçmak lâzımdır, Kendisinde kırıklık hisseden ve ha- Tareti yükselen yataktan çıkmıyarak istirahat etmelidir. Çekoslovak ihracat firmaları Çekoslovak konsoloshanesi tarafın- dan gönderilmiştir: Çekoslovakyadaki arazi değişikliği bu memleket sana- yilinin ihracatını haleldar etmemiştir. Yakında eticari kılavuz» adl bir adres kitabı çıkarılacak, bunda Çe- koslavak ihracat firmalarının adres. leri bildirilecektir. Bu firmalar 'Türk ithalâtçıların isteklerini, evvelce ol- duğu gibi, tamamen tatmin edecek- lerdir. Yan Büyük keşifler Bir ecnebi gazetesinde şöyle bir tetkik yazısı gördüm. «Hayatın hangi sahasında en çok, en bol keşifler ya. pılmıştar?» i Bu sual etrafında birçok kimseler fikirlerini söylüyorlar. Kimi sen fazla keşif tıb sahasında yapılmıştır, orta- ya yepyeni bir cerrahlık > Bazıları: «En büyük keşifler sanayi | sahasında olmuştur.» diyor. Bir kıs- mı: Hayır... En fazla, en bol keşiflerin yapıldığı saha tayyareciliktir.» diyor, Bunların hepsi doğru olabilir. Fakat bu arada en bol keşiflerin yapıldığı bir saha hiç kimsenin aklına gelme miş.. Zevkimiz ve midemiz uğrunda yaptığımız keşifler... Şöyle bir sofra üzerindeki yemek. lere bir göz atacak olursanız, mide. miz ve diğer zevklerimiz için ne büyük icatlarda bulunduğumuzu derhal an- larsınız. Meselâ bir uskumru dolmasi az uz keşiflerden midir? Uskumru ahnağak, içi boşaltılacak bundan sonra fıstak, üzüm, nane, darçın alınacak... Bunlar uskumrunun içine konulacak... Son. ra da balık pişirilecek... ş Bunu nasıl akıl etmişler? Nasıl dü. şünmüşler? Uskumru dolmasını bul. mak az şey olmasa gerektir. Çerkes tavuğunu ele alınız. Cevizi | kiyacaksınız. Bu suretle çıkarılan ce vizyağı, tereyağına karıştırılacak, ta- vuk ayrıca pişirilecek... Bu kıyılmış cevizle hazırlanan salça üzerine dö külecek... Daha benim bilmediğim bir sürü karma karşık ameliyelerden sonra Çerkestavuğu meydana çıka cak... 4 Görüyorsunuz ya, midemizin zevk- leri için de az kafa patlatmamış, as düşünmemiş, az uğraşmamışız... K. Tavuk göğsü denilen tatlıyı bul mak, keşfetmek de az ve ehemmiyet. siz bir mesele midir? i Bu midemize sit keşifler... Ya öte ki zevklerimiz uğrunda yaptıkları. miz?... ş Elinizdeki sigaraya baksanıza bir kere... Zevkimiz uğrunda neler düşün- memişiz. Tütün denilen bir yaprağı ince ince kıymak, bunu sigara kâğıdı denilen incecik bir kâğıt sarmak, kâ- gıdı yapıştırmak ve böylece içmek. İnsanlar hadsiz hesapsız gaileler ara- sında bu yaprağı kıymağı, siçara kâ- mağı akletmeleri az şey midir? Ya nargile? Ya nargile? Muhakkak. ki o da başlı başına bir icattır. Surahi gibi bir şeyin işine su konu. İşte size zevk için, uzun müddet düşünülmüş, icat edilmiş bir şey... Muhakkak ki midemiz ve bazı zevk. lerimiz için yaptığımız İcatları, başka bir sahada yapmış olsaydık, bu uğur- da patlatlığımız kafa yerine, başka meseleler etrafında zihin yorsaydık bütün dünyanın hali bambaşka olur. du. Meselâ bütün bu gayretleri tayya- recilikte sarfetmiş olsaydık muhak- kak şimdi insanlar teker teker kanat takıp uçabilirlerdi. Eğer tıb sahasın- da bu kadar çalışsaydık kanserin, ve remin aşısını çoktan bulmuştuk. Hikmet Feridun Es o | — Yok canım, bizim stadyomun te- | melini attık! — Tören aray klühtnde Çoban Mehmed de kurban kesti... » — Bir arkadaş birkaç söz söyledi, 9 B, A. — Uğurlu kademli olsun!... İşallah stadın ilk ve son kurbana

Bu sayıdan diğer sayfalar: