8 Aralık 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

8 Aralık 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

sen başı ve hindiler... Sene başında bütün dünyada kanlı bir katliâm olur: Hindi katliâmı.. Istanbulda hindinin türkçesini bilmeyen bir ecnebi profesör nasıl hindi satın alabilir ? Manisa mektupları Manisa son senelerde çok inkişaf etti Yeni bir çok binalar yapıldı, Yirmi iki gün sonra 1938 senesi pılısını pırtısım toplıyarak gidiyor. Vakın bu suretle ömrümüzden bir sene daha geçmiş olacak, fakat artık son günlerini yaşıyan 1938 yılının arkasından bütün dünyanın can ve gönülden: — Aman git, güle güle... diyeceğin- den eminiz. Çünkü dünya, 1938 se- nesinden hiç de memnun kalmamış. tır. Koca yeryüzü 1938 yılı içinde a3 mı heyecan, az mi korku geçirdi? «Ha harb patladı, ha patlıyacak, ha patlıyor.» diye günler geçti. Bakalım 1939 senesi yreyüzü için ne sürprizler ortaya çıkaracak? Te menni edelim ki 1939 yılı kendisin. den bir yaş büyük olan 1938 senesin- den daha iyi, daha hayırlı olsun, Fakat aşağı yukarı bütün dünyada senebaşı gelince «Kanlı bir katliâm:> göze çarpar: Hindi katliâmı... Kânunuevvel ayının son günleri köylerden, çifliklerden milyonlarca hindi şehirlere getirilir, Milyonlarca biçak biçare hindilerin kafalarını vü- cudlarından ayırır. Dünyanın birçok yerlerinde, bilhas- sa Hristiyanlar senebaşında mutlaka hindi yerler. Hele Amerikalılar... Senebaşı gece- si akşam yemeğinde en fakir Ameri- kunın sofrasında bile hindi bulunur. Bunun için senebaşından bir iki gün evwel Nevyorkun Broadway cad» desinden, Şikagonun meşhur Stad avenüsünden, Holivudun Holiyvood avenüsünden geçen şık şık, lüks oto- mobiller içinde koca koca hindiler göze çarpar. Yalnız İngilterede ve Amerikada Osmanlılık zamanından kalmış pek yanlış bir zehab vardır. İngilterede, Amerikada hindinin ismi Turkeydir, Bu isim vaktile Osmanlılık devrinde Türklerin fes giymesinden kalmıştır. Hindinin tepesindeki fes gibi kırmızı ibiğinden dolayı İngilterede ve yeni dünyada bu hayvana bu ismi vermişs lerdir. Amerikada hindi yemeğini çok ga- Hb bir surette yerler. Hindi yemeği- nin içine, ayva, elma, erik gibi bir sürü marmelat da koyarlar. Bu su- retle bizim ayvalı et yahnisi gibi tat- hh tuzlulu bir yemek yerler. İtiraf etmeli ki bizim hindiler pek çelimsiz, ufak tefek, minyon mah- Jüklardır. Hindilerimize «Hindi» de. mek için kırk şahid ister. Başka mem- leketlerin hindileri aşağı yukarı kü- çük birer kuzu kadardır. Bilhassa İn- gilizlerin, hele İskoçyada yetiştirdik- leri hindiler pek meşhurdur, Bunlar gayet iri, son derece ağır hindilerdir. Amerikalılar, İngilizler, İskoçyalı- lar hindiyi keser kesmez dünyada yemezler. İskoçyada buz dolaplar olanlar kestikten sonra hindiyi bir kaç gün burada saklarlar, Buz dola- bı olmıyanlar da kesilen hindinin içi- Büyük Transallantiklerin seneba- şına rasgelen seferlerinde gayet bü- yük ziyafetler çekilir, Bu ziyafetlerde baş yemek daima hindidir. Verilen pastalar bile aynen hindi şekline 80- kulmuştur. kadar ki bugün Amerikada âdeta hindiye dair bir edebiyat yapılmış, Etaplar, makaleler, hikâyeler yazıl- mıştır. Hindiye dair konferanslar ve» rilmiştir. Hindi ile beraber birçok kümes hayvanları bizim de teşbihlerimizin €n esaslılarımı teşkil eder, Meselâ hindi deyince mağrur, dalma böbür- Jenen mahlüklar aklımıza gelir. Te- peden bakan, hareketlerini pek gu- rurhu bulduğumuz kimseler için; Hindi gibi böbürleniyor... deriz. Hattâ çocuklar hindiyi: «Kabara- Mazsın, kel Fatma.» diye kızdırırlar, Senebaşı dolayısile İstanbula gelen hindiler timsalidir. Bir erkek biraz şöyle 50- sini yükseltti mi? Hemen etraftan: — Gene horozlandı... Gene horoz- landı... diye mütalâa beyan edilir, Senebaşı dolayısile bizde de epeyce hindi sarfedilir, Meselâ bu ay içinde İstanbula civardan epeyce hindi gel- miştir ve hindi fiatleri de yükselmiş- tir, Maamafih bu sene hindi, geçen ' yıllar kadar fazla değidir. Bu sene iyi bir hindi 175 kuruşa satılmakta ; dır. Yazımı bitirmeden evvel size bir hindi hikâyesi anlatayım. Amerika- ının biri İstanbuldaki kolleje yeni ta- yin edilmiş. Senebaşı gelmiş. Adam- cağız mutlaka bir hindi almak iste- miş, Hindinin türkçe ağını da bilmi- 4 yormuş. Mekteb senebaşı tatili bir “ hafta evvelinden başlamış. Adamca- ğız Beyoğlundaki apartımanında otu- rüyormuş. Hindi almak istiyor. Lâkin hindinin türkçe ismini bilmemesi yü- zünden alamıyor. Türkçeden İngilizçeye bir lügat ki- tabı buldurtmuş, fakat bu lügat Xi- tabındaki İngilizce kelimelerin mu- kabilleri eski Arab harflerile yaziyor- muş. Nihayet bakmış ki olmıyacak sefa- retin telefonunu açmış. Eski sefaret müsteşarı ve biraz türkçe bilen mis- ter Şovu bulmuş... Amerikalı hoca telelonu açar açınaz mister Şova: — Aman... demiş, hindinin türk- çesi nedir? Profesör hindinin türkçesini bir kâğıda yazarak hemen tavukçuya koşmuş... Elindeki kâğıdı göstermiş: — Bana bundan ver... demiş... Hindiyi almış, bir otomobile atlı yarak, memnun, mesud evine dön- Horoz insanlar arasında kazaklığın ' müş... Hikmet Feridun Es mü? Derhal kendisi ördeğe benzeti- Sir, Kümes mahlükatı içinde insanlara Manisa (Akşam) «— Manisa Halkevi temsil kolu, mevsim münasebetile #aaliyetir.e başlamıştır: Bu mevsimde müteaddid temsiller verilecektir. Yuka. rıdaki resimde temsil kolundaki gençler, Kavga sonu piyesinin pravasında gö- rünüyorlar. sölleiminesznznblüüenmeüzeöiriimednilkdkmie izinin nmitik şehrin yolları intizama sokuldu pm min vü Manisada kız enstitüsü ve yeni stadyom Manisa (Akşam) — İstiklâl harbi esnasmda baştan başa yanmış olan Manisa şehri yeniden kurulmuştur. Fakat şehir, son İki üç sene zarfin- da, sarfedilen hummalı imar faaliye- ti sayesinde çok değişmiş, yepyeni bir çehre almıştır. Şehirde görülen bu imar ve inki- şaf, alâkadar makamların muayyen bir plân dairesinde çalışmalarının ve halk tarafından bu hususta gösteri- len devamlı gayret ve yardımın mah- sulüdür. Birkaç sene evveline kadar toprak ve taş yığınlarından geçilmez bir va- ziyette olan Manisanın yolları mü- kemmel surette tesviye edilmiş, par- ke döşenmiş, caddelerin yayakaldı- rımları yapılmış, İki tarafına da Oka- Uptüs ve dut ağaçları dikilmiştir. Yolları ağaçlandırma işinde gösteri- len faaliyete bir misal olmak üzere geçen yıl, caddelere 25,000 ağaç di- kildiğini zikretmek kâfidir. 93T yılında Manisada mühim bir | çok işler başarılmışlır. Bunların en belli başlılarını birer birer yazıyo- rum: 'Mevcud Halkevi binası, şehir nü- fusunun kesafetine nazaran dar ve küçük olduğu cihetle geniş bir salon, riyaset, ar kolu, içtima ve kitabet oda» ları yeniden inşa edilmiş, bina tak- simatında ve evin sahnesinde ehem- miyetli tadiller yapılarak bina, çok modern ve pek zarif bir şekle sokul- muştur. Bugün Halkevi bin yurddaşı ferah ferah istiab edecek bir vaziyet- tedir, Evin bütün kolları faaliyette- dir. Memleketin içtimai hayatında çok canlı bir hareket uyandıran bu eseri sabik valimiz B. Lütfi Kırdara borçluyuz. Halkevinin bitişiğinde modern bir Parti binasile Halkevine bir spor klü- bü binası yaptırılmıştır. Spor klubü binası, Manisa gençliğini kahve kö- pirana pineklemekten kurtarmış- ye konağının yanında şehrin ih- tiyacını tatmin edecek mükemmel bir Çocuk bahçesile, bu bahçenin kar- şısmda 135,000 liraya modern bir kız enstitüsü inşa edihniştir. Enstitünün yanında ve Memleket hastanesi ya- kınında bir Çocuk doğum ve Bakıme- vi inşasına başlanmıştır. Çocuk Ba- kımevinin önünden geçen yol 25 met- re genişliğinde asfalt ve iki tarafı ağaçlandırılacaklır, Bu caddeye, Ala- türk caddesi ismi verilmiştir. Bu ge- niş cadde üzerinde Hususi idare ta- rafmdan çok güzel bir sinema binası inşa ettirilmektedir. İş bankası da bu cadde üzerinde çok zarif bir bina yaptırıyor. Cümhuriyetin 15 inci yıldönümü günü, birçok mühim işlerin temelle- ri atılmış ve bitenlerin de açılış töre- ni yapılmıştır, Cümhuriyet bayramında açılış tö- renleri yapılan binalar şunlardır: Halk bahçesi, Kitapsaray, Reşadi- ye yolu, Manisa - Menemen yolu, Uzun yol, Tenis kortu, 250 bin liraya mal olan stadyom tribünleri ve yazlık si- nema, Yüz beygir küvvetindeki elektrik mobörü şehrin tenviratına kâfi gel- mediğinden şehrin bugünkü ve müs- takbel inkişafı göz önünde tutularak yeni bir elektrik santralı yapılmakla» dır. Bu santral, gündüzleri de cere yan vereceğinden sanayi müessesele- Ti, âzami istifade edeceklerdir. Yeni elektrik santralı beş aya kadar bite- cektir. Ve yağhaneler şebrin dışma çıkarılmıştır. Mevcud su tesisatı, şebrin bugün- kü ihtiyacına kâfi gelmemektedir. Maamafih şehrin ihtiyacını karşıln- mak için icab eden tedbirler alınmış, bu hususta Altımerdiven namındaki kuyu suyu, mobörler vasıtasile alına- rak şehre akıtümıştır. Manisa suyu, yayla suyu Olup içmesi çok iyidir. Belediye, su mikdarımı fazlalaştırma- ğa çalışıyor ve suyun yok yere israf edilmemesi için su kullanan yerlere saat koyuyor. Manisada ekonomik durum da çok iyidir. Bu yıl, bütün üzümler sa- tılmıştır, Stok üzüm kalmamıştır. Sa- tış çok iyi fiatlerle yapılmış, köyleri- mizin kazancı yüksek omluştur. Pa- muk satışı da İyi bir vaziyettedir. Bu yıl zeytin mahsulü azdır. Fakat ta- leb fazladır. Nakliyat fiatleri de iyi bir durumdadır. Manisada Parti İlçe kongresi Manisa (Akşam) — Cümburiyet Halk Partisi merkez Manisa ilçe kon- gresinin seçimi yapılmış ve idare hs- yetine Dr. Riza, Ahmed çiflikli, Farul Cevdet, Vehib Kutengin, Cemal Ka- raköy, Çağatay ve İhsan seçilmişler- dir: Bu seçimi müteakip vilâyet kon- greleri için mümessil seçilmiştir, Trakyada fenni nalbandlar o | Edirne (Akşam) Selimiyedeki İl Trakya nalband kursunun üçüncü devresi de bugünlerde sona ermek Ü7€- redir. Bu devreye devam eden nal- bandiar şehadetnamelerini alır almaz köylerindeki iş başına dönecek ve vi- lâyetlerde hazırlanmış olan dördüncü posta da hemen yola çıkarak önümüz- deki ayın başında mektepte bulu- nacaklardır. i

Bu sayıdan diğer sayfalar: