18 Ocak 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

18 Ocak 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Memurlarla halkın mütekabil (saygıları i Maarit Vekili B. Hasan Âli Yücel, © Dir tamim göndermiş: Memurların iş Sahiplerine müşkülât çıkarmamaları- Mi, işleri talik etmemelerini, Tüzum- Sur yere insanı bir daireden ötekine Bürüklememelerini ihtar ediyormuş. «Vergi veren bir mükellefin kaydı kapatılmazsa memür mesul ulacak- tır. diye yine bu son günlerde bir ha- Yadise rastladım. Bunlar hep iyi emareler... «Halkçi- lık» isimli okun - altı oktan bir tane Sinin - zaruri bir tezahürü... ey Şimdiye kadar memleketimizde hü- kümetin, memurun, makamın olori- tesi memnuniyeti mucip bir şekilde i — teessüs etmiştir. i Kimse bunlara karşı lâübalilik, mü- balâtsızlık edemiyor; alâ. Fakat kü- çüğün büyüğe hürmeti gibi, büyüğün de küçüğe mukabil bir saygısı vardır. Ancak hürmet ve itibar karşılıklı ol- duğu zaman tam kemalini bulmuş sayılır, (Bu satırlarımla halkın küçük ol- duğunu söylemiş değilim. Sadece sö- zün gelişi... Misal...) Hoca, baba, çocuktan saygı bekle- mekle beraber, ve kendilerine karşı Altına almakla, talim etmekle bera- ber, mutlaka talebesinin, evlâdmın iszeti nefis başta olarak, bütün mane- vi taraflarını korumak mecburiyetin- dedir. Hatta hizmetçinin bile selâmı- m almak, gönlünü kırmamak, ona şefkatle, tebessümle muamele etmek mecburiyeti vardır. Eski devirlerin âmiri de, memuru da kendini dairesinin, mıntakasının hükimi küllü sayar, burnundan kil i Aldırmaz, vatandaşları bir pula satın almazdı, Şimdi, memleketin zihniyeti hükü- ! — metin felsefesi değiştiği için, - bu ye- ni heyeti umumiyenin bir unsuru ola- rak « âmirin ve memurun telâkkileri demokratlaştı. Lâkin ahaliye, iş sahi- bine karşı muamele, henüz kâfi dere- cede, icep ettiği şekilde (halkın me- murlava ve makamlara göstermeğe mecbur tutulduğu hürmetin nizami- , | leştiği şekilde) muayyen, mukannen bir hal almış değildir. Tık tek kapıyı vur, terbiyeli terbi- yeli içeri gir, derin bir selâm ver, A- yakta el pençe dur. Kâğıdı imzalata- caksın, Görülmemiş olmana imkân yoktur. Fakat aldıran kim... Bekle efendim bekle... Öksür, daha yaklaş... Yine vız... Neden sonra, bir işmizazla karşılaş... «Ey baş belâsı, nereden kar- Şıma çıktın!» tonile terslen... «Şimdi olmaz... Yarım gel...» Kekele: «Neden efendim”... Bir azarlama: «Dedik ya... Yarın işte,» Ertesi gün, git... Encümen toplantısı varmış meğer... Bir hafta sonra yanlış yere havale... ilh ih... Kırtasiyeciliğin her zaman parma- ğa dolanan safhaları... Fakat sulmu- Amele, yahut kimi vatandaşa »Zatı- âliniz...» oOkimi vatandaşa da «Be adam... muamelesi kırtasiyecilikten beter... Memurun bir nizama tâbi ol- mayan, kendi takdirine, şahsi neza- ketine bağlı kalan muamelesi izzeti nefis kırıcı, yahut ferdlere eziyet edi- ci bir hal alırsa insana en dokunan budur... Maarif Vekâletinde ve vergi alma işlerinde halkı koruyucu, memürun halka göstereceği itinayı ayarlayıcı cereyanlar zuhur etmesi üzerine tek- rar dikkati celbetmek istedim: Bütün - devlet ve devletle alâkadar müessese- © — ölmesi. Güzel... e. e yapılacak muameleleri zaptü rapi | Bahçekapıda Kiraları artan binalardan şerefi- yeresmi alınaacak Eminönü istimlâk sahasında yıkı- lan binalardaki mağaza kiracıları, is- timlâk sahası haricinde kalan Bahçs- kapı ve civarındaki binalara taşm- muşlardı. Bu binaların mal sahipleri so Za- manlarda kira bedellerini bir, iki mis- li artırmışlardır. Meselâ seneliği bin iki yüz liraya kira İle tutulan bir ma- Zâzânın kirası üç bin liraya kadar çıkmıştır. Dün Eminönünden Bahçekapısı ve civarına mağazasını nakleden mağaza kiracılarından bir kısmı Vali B. Lütfi Kırdarı ziyaret ederek kira bedelleri- nin yükseltilmesinden şikâyet etmiş- lerdir. Vali müracaatçıların şikâyetle- rini dinlemiş ve bu hususta tetkikat yapacağını vaadetmiştir. Mesken olsun, âkar olsun bina ki- ra bedellerinin tayininde kanuni bir mikyas olmadığından bu hususta bö- lediyenin fili bir müdahalede bulu- namayacağı anlaşılmaktadır. Sırf ah- zi talep kaidesine müstenid olarak cereyan eden İcar ve İsticar muame- leleri için ihtikâr bakımından kanu- ni takibat yapmak da kabil olama- maktadır, Ancak belediye, istimlâk dolayısile kıymetleri yükselen ve Kira bedelleri o nisbette artan mağazaların sahiple- rinden şerefiye resmi alacaktır. Diğer taraftan bu binaların vergi | de tebdili için resmi bir | teşebbüs yapılacaktır. | Polisin vazifesi .Polislere rehber şeklinde birer muhtıra verilecek Haber aldığımıza nazaran İstanbul polis müdüriyeti, polis memurlarının vazife oshasında . yapacakları işleri kolayca hatırlayabilmeleri için polis- lere rehber şeklinde birer . muhtir& dağıtmağa karar vermiştir. Bu muhtırada ceza usulü muhake- meleri ve Türk ceza kanunu büküm- lerine göre polis memurlarının yap- maklâ mükellef bulundukları vüzife- ler kısa ve açık bir ifade ile yazılacak ve memurlar daima bunları yanların- da bulunduracaklardır. Hataydan gelen mallar etrafında tahkikat Hataydan gölen mallar “etrafında tahkikat yapıldığından, gümrüklerde bulunan Hatay meşeli emtianın bir müddet sahip'erine verilmemesi ka- rarlaştırılm Bundan başka Hataydan gelecek mallarda tahkikatın sonuna kadar antrepolarda muhafaza edilecektir. Bu emtisi ticariye arasında porta- kel gibi yas meyva da olduğundan bu mallar buzhanelerde muhafaza edile- ceklir. EŞ lerde memurların halka «Mukabil saygı ve itinas Sı hir Şekle bağlansaj âdeta bir nizamname halini âlsa,., (VâNü) Karilerimizin mektupları Bursanın fıkaraya mahsus hamamları Halktaki hayırperverlik hisleri- nin azaldığına dair gazetemizde bir kaç yazı inlişar elti. Bu mü. nasebetle, Bursadan bir mektup aldık. Ecdaddan kalma hayrat: iyi idare etmediğimizi tenkid eden kariimiz: «Eski imaretler şimdi fakir hal- kı himaye edebilirdi; hattâ tek- yelerin binalarından ve arsaların- dan. barındırma yurdları halinde istifade edilebilirdi. Pek çok hay- ratın ziyan olması üzerine halkta da yenilerini yapmak için heves kırılmıştır!» diyor. Ve şunu ilâve ediyor: «İstanbulda, Belediys, fıkara- »m yıkanması için hamam mese- lesini düşünüyor. Halbuki Bursa- da fıkaraya mahsus mevcut ha- mamlar yok edildi. Bu, doğru bir iş midir? Her halde herkeste hâ- kim düşünce benimkinin aynidir. Ben şöyle düşünüyorum: Yapa- cağım hayrı, kendi tarıdığım ve fıkaralığına şahil olduğum insan- lara yaparım... Halkın teşebbüsiyle kurulacak hayırlı bir işin payidar olacağı fikrini behemehal ilya etmek mecburtyetinde olduğumuz anla- sılyor. Bursada Jakirlere mahsus hamamlara hakikaten bir sekte verildi mi diye de tahkik olun. malıdır, Kırbaçlı suvariyi taklid ederken Arkadaşını tabanca ile gö- zünden vuran çocuk ağır ceza mahkemesinde Sıraservilerde oturan Jozef ve Pari- ko.adlarında iki çocuk sinemada sey. rettikleri «Kırbaçlı süvari» - filmini taklid ederek oda içinde oynarlarken bunlardan Jozef elindeki tabanca ile Parikoyu gözünden vurarak ölümüne sebebiyet vermiş ve asliye üçüncü ce- za mahkemesinde muhakeme yapılır ken Parikonün ailesi, Jozefin bu ei- nayeli kasden işlediğini iddia ettik- leri elhetle dava ağir ceza mahkeme. sine verilmişti, Dün ağır ceza mahkemesinde Joze- fin mevkufan mühakemesine başlan. mıştır. Şahit olarak dinlenen Patiko. nun kardeşi Teodor ifadesinde: «Biz aşağıda otururken silâh sesi duyduk. Yukür odaya man kardeşimi kanlar içinde yerde bulduk. Demiştir. Diğer şahitlerlerin çağ. nlmasi için muhakeme Dişka güne bırakılmıştır. Polis müdürü Anadolu cihe- tindeki merkezleri teftiş etti İstanbul Polis müdürü B. Sadred- din Aka dün Üsküdar cihetirie geçe- rek Anadolukavağına kadar bütün polis merkezlerini ve. karakolların teftiş etmis, direktifler vermiştir. , mama Bay Amcâ "Toplantıda 1. “ «Bir sanatkâr var... © İ hangisinden?.. ıklığımız za- | Sirkeci istasyonu Yeni yapılan banliyö peronu halka açıldı Sirkeci istasyonunda yeni inşa edi- Jen banliyö poronu halka açılmış ve dünden itibaren de peronun sağ ta- rafındaki arazide otomobil parkın in- şasına başlanmıştır. Banliyö peronu iki kısımdan mü- rekkeptir. Birihci kisim, trenlerden çıkacak yolculara, ikincisi de trenle. re gireceklere tahais edilmiştir. İkin- ci kısımda müteaddii bilet gişeleri vardır. Yazın halkın Kolaylıkla bilet #labilmesi için bütün gişeler açık bu- iundurulacaktır, Otomobil parkı eski çalgı gazino binasının bulunduğu sahada olacak- tır. İnşaat bittikten sonra bütün oto- mobiller bu parkla muntazam bir şe- müşteri alacaklardır. başına 100 kuruş yükseldi Ereğlide karzya oluran vapurlar- dan Şadan şilebi de dün yüzdürül müştür. Galata ve Kaplan yapurla- rmn kurtarı'ması ümidi azdır. Şilepler karaya oturduktan sonra nakliyat güçleşmiştir. Kurtulanlar da henüz tamir edildiğinden vapur nav- lumları bir ton kömür başına 100 ku- ruştan fazla yükselmistir. Yakında tedbir alınmazsa bu yük$elmenin. ile- ride dahili piyasaya da tesir etmesin- den korkuluyor. Belediye muhasebesi Çalışan 1907 memur hakkında i grafikli bir levha yapılıyor Belediye muhasebe müdürü B. Muhtar bütün tahakkuk ve tahsil şu- belerini birer birer teftiş etmektedir. Bu teftişler yirmi gün kadar devam edecek ve neticede şubelerin vaziyet- leri etrafında belediye reisliğine bir rapor verilecektir, Rapor, belediye muhasebe. işlerin- de yapılacak ıslahata bir zemin teş- kil edecektir. Bundan büşka Belediye muhasebesinin merkez teşkilâtında ve şubelerde olmak üzere muhasebe işlerile meşgul olan bin doksan yedi memur vardır. - Muhasebe müdürü B. Muhtar bu memurların çalıştıkla- rı şubeleri gösteren grafikli bir levha hazırlamıştır. Bu grafikler üzerine her memurun birer küçük fotoğrafı Yapıştırılacak ve istenildiği zaman her memurun hangi şubede çalıştığı görülebilecek. tir, Yapılacak teftişler neticesinde me- mur kadrosu hakkında da bir fikir hasıl ölâcaktır. | İnşasına başlanacak yollar 'Üskildar < Şile şosesi Üzerinde ve Ömerli köyü içinde bülünari beş yüz metre genişliğindeki yolun inşası mü- teahhide ihale edilmistir. İnşaata yar kında başlanacaktır. Kısıklıdan, Ümraniye köyüne ka- dar bir buçuk kilemettelik yolun da keşfi yapılmıştır. Paşabahçe ile Böy- koz arasında inşa edilecek 20 metre genişliğindeki yölün şimdilik ancak altı metrelik kısmı inşa edilecektir. sw Bir de. sanatkârcık vari... kilde sıralanacak ve nöbet usülile | Vapurla kömür nakli ton | 1 Güzellik meselesi Şimdiye kadar Avrupada ve Ame- İ rikada kadınlar arasında güzel göz, güzel bacak, güzel vücud müsabaka. ları yapılırdı. Paristen gelen haberlere, resimlere bakılırsa bu sene Fransada erkekler arasında bir bacak müsabakası ya- Pılmış. En güzel bacaklı erkek birin- ci olarak seçilmiş, Bu müsabakaya aid bir resim gö- züme ilişti. Gözlüklü, kerliferli bir takım erkekler sanki çaydan geçe- ceklermiş gibi paçalarını sıvamışlar, hakemlik eden kadınların karşısına geçmişler. Bir erkek için de güzel bücak müsabakasını kazanmak ne büyük meziyettir ya... Halbuki şimdiye kadar yeryüzü. nün her tarafında bir çok kadınlar erkekte güzelliğin hiç te lüzumlu bir şev olmadığını söyler dururlardı, Hattâ bir gün Hollivudun pek meşhur bir kadın artisti İle konuşu- yordum. Erkek güzelliğinden bahse- diliyordu. Bu dünyaca meşhur artisi: — Erkekte güzellik kravat iğnesi gibdir. Olsa da olur olmasa da... de mişti, Hakikaten şimdiye kadar erkekte güzellik kravat iğnesi gibi bir şey addedilirdi. Hattâ meşhur sözdür. ! Bir çokları: «Erkekler aynı çarktan çıkmıştırlar. Güzeli çirkini yoktur.» derler. Çehre ve vücud itibarile, beğenil mek için simdiye kadar bir erkeğin lüzumundan fazla, İğrenç derecede çirkin olmaması kâfi idi. Demek ki yavaş yavâş İş değişiyor. Erkeklerin böyle güzel bacak müsabakasına gir- meleri, şimdiye kadar erkek hak: kındaki görüşlerin değiştiğine en büyük delildir. Erkekte güzelliğin lüzumlu bir şey olduğunu ilk defa ortaya atan Amerikadır. Bundan bir müddet evvel Ameri- kada erkek güzelliğini ıslah diye bir cemiyet kurulmuştu. Bundan gaze ! teler de hahsetmişlerdi. Bu cemiyetin fikri şu idi: «Erkekte güzellik aranmıyor. Bu- nun için erkekler günden güne ken- dilerini ihmal ediyorlar. Genç yaş- larında göbekleri çikiyor. Vücüdleri berbad oluyor, yüzleri buruşuyor. Erkekte gü lüzumsuz bir şey- dir diye kendilerini kapıp koyuveri- yorlar, Bunun önüne geçmek lâzım- dir.» Şimdi demek Avrupada da erkek- lerin de kadınlar gibi güzelliklerine dikkat etmeleri meselesi ortaya çık- mış. Eğer bu suretle dünya erkekle- ride kadınlar gibi güzelliklerine dü- ! şecek olurlarsa vay yeryüzünün ha line... Artık erkekler için güzellik ensti- tülerinden (o sokaklardan geçilmiye- cektir sanırım, İşten dönünce karnı eritmek, vücudü zarifleştirmek için idmanlar mi istersiniz? Gece yatar- ken yüze maskeler mii takılmıyaca? Neler de neler... Sanki zavallı erkek- lerin bütün günkü yorgunlukları ye- tişmiyormuş gibi bir de bunlarla mi uğraşacaklar.. Hikmet Feridun Es senübasmsnssssasssszsvensessasanı ye Menşe şehadetnamesi aran- mayacak posta paketleri Kıymeti elli liraya kadar olan eş- ya ile ayni kıymette, fakat sıkleti beş kilogramı geçmiyen posta paketlerin- den mense şehadetnamedi aranma ması hakkındaki kararname dün şehrimizdeki alâkadar dairelere bildi- rilmiştir. B. A. — Onu şimdi kimse bilmez bayım, ölsün de anlaşılır!...

Bu sayıdan diğer sayfalar: