7 Mart 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

7 Mart 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Su ile tedavi Su sıcak olsun, serin olsun ilâç ye- rine kultamlabilir, ve birçok rahatsız. 'hıklarda evde bulunmıyan ildem yeri ni tutabilir. © Sinirli olanlar geceleri rahat Uyuya» Öksürükte, boğazda gıcık olduğu ei man içilecek başka şey yoksa sıcak 58. kerli su tesirlidir. Haricen kullanıldığı vakit te sıcak sudan istifade edilebilir. Sıcak suya batınlıp sıkılan bir havlu enseye ko- nulursa baş ağrısını geçirir. ; Parmakta çıkan dolama daha İpti- dasında tahammül edilebildiği kadar sicak suya batırılırsa ve günde üç dört defa yapılırsa dolama dağılır. Nezle ve baş ağrısı başlangıcında; yâ. hut ayaklar yol yürümekten şişmişse ayaklar çok sıcak su içerisine konur ve bir çeyrek saat kadar durursa bü- yük hafiflik hissedilir. Sabah aç karnına ve gece yatarken içilen birer bardak serin su böbrekleri yıkar, bağırsakları kuvvetlendirir, in- K'baza mani olur, cildin şeffaflaşması- nı temin eder, Gece uyuyamıyanlar, geç vakte ks- dar yatağında yandan yana dönenler kalkıp bir bardak serin su içerlerse az zaman sonra uyuyabilirler. Öğle yemeğinden bir saat evvel, dura ve beş dakikada içilen bir bardak serin su cilt ve bağırsaklar için fevka- Jâde iyidir. Sabah uyanınca tahammül edilebi- len sıcaklıkta bir bardak su içine iki üç yuvarlak kesilmiş limon parçası atarak bu suyu yudum yudum İçmek kara ciğer için çok faydalıdır. Yüzü nasıl temizlemeli? Gece yatarken yüzü iyice temizle mek ve cildin serbesçe teneffüs etme- sini temin etmek lâzımdır. Yağlı cilt- Yler için şu tertip çok faydalıdır: 3 yumurtanın akını tetle vurup sert- Yeşinceye kadar köpürimeli, içerisine damla damla 40 derecelik yarım Htre ispirto ile yarım limonun suyunu akıt- malı ve daima karıştırmalı. Bu beyaz bir mayi olur. Cildi temizlemek, mesa- matı sıkıştırmak için çok faydalıdır. Haftada bir iki defa da iy! cins sabun« la yüzü yıkamak ve içerisine, borat dö sut atılmış suyla yüzü çalkamak iyi neticeler verir. Kuru ciltiler ayni mik- tar zeytinyağı, tatlı bademyağı, hint- yağ ve parafin yağı karıştırmalı 'bir- kaç damla lâvanta çiçeği esansı ile gü- zel bir koku vermeli, Bu yağ ile yüzü temizlemeli, iyice sildikten sonra yat- maldır. AKŞAM in tefrikası (| Mevsimde giyilecek bluzlar için en fazla çizgili ve benekli kumaşlar inti. hap edilmektedir. Bunlar muslinden, taftadan ince kadifeden, âmeden ya- mak grani Birkaç model dercediyo- ezme a kadifeden bluz. Ayni renk muslinden İpek çoraplar nasıl yıkanmalı? İpek çorapların ilmek kaçarak yır- tılmasına sebep üzerlerinde toplanan tozlar imiş. Bunlar çorabı yıpratır ve çabuk eskitirmiş. Bune çare de o gün giyilen çorabı gece yatmazdan evvel yıkamakmış. Gayet hafif sabunlu soğuk su içine çorapları atmalı. Elle çitilememeli, 16- geni iki tarafa bir Iki dakika kadar sallamalı. Sonra soğuk su ile çalka- malı, avuç içinde ezerek sıkmalı ve $i- caktan uzak bir yere asmah. Ertesi sa- bah çoraplar kurur. Her giyildikçe ço- rap bu suretle yıkanırsa çok dayanır. mış. İngilizlerin tecrübe ve tatbik et- tikleri usul budur. Eiki Ma. 3 No. 31 AŞKIN KURBANI — Büyük macera romanı — *akdirde takip edilecek, hapislerde sü- Tünecekti. Ve o bu feci günleri yaşar- ken metresi zengin herifle İstanbulda fink atacaktı, Nadirenin vatan has- yeti 6 derecede idi ki, mutlaka İstan- bula gittiğine emindi. Bu düşünce ile işte şiddetli bir öfke erkeği baştan aşağı sarstı, sinirleri ge- rildi, Bu hainleri kovalamak, yakala- mak arzusu İçini kapladı. — Evet! Onlara ne yapıp edip vapu- run uğradığı iskelelerden birinde ye. tişecek, fellâhı bir kurşunla geberte. cek, Nadireyi ahp başka diyarlara gi- decek! Kıskançlık hararetile beyninde ka. baran bu projeler ona gayet muvafık görünüyordu. Me yüke lirası vardı. İs- ve yapmak için şimdilik kâfi bir Nakleden: (Vâ-Nü) Havada ağır bir sıcaklık vardı. Ko- yu siyah bulutlar, Mefar dağı ilep- âcentesini sordu. Hemen koştu. Me- murlar çekilmek üzereydiler. Bir ta. nesine yaklaşarak: — Affedersiniz efendim! İstanbula gidecek olan (***#) kumpanyasının vapuru geldi mi? — Evet efendim, geldi, Bütün gün buradaydı. Şimdi hareket etti. Açık- lara doğru bakarsanız, gidişin! görür- sünüz. Adam, elile denizi gösteriyordu. Refet, perişan bir halde: — Ne diyorsunuz? - dedi. > — Yükü tamam olduğu için zama- 2 — Giri üzerine kırmızı paralı taf- tadan bluz. Yakası gri renktir. Düğ- meleri bluzun kırmızı paralarından yapılmıştır. 3 — Çizgili tual dö suadan bluz. Çizgileri enine kullanılarak bluza gar- nitür yapılmıştır. BRIOŞ 250 gram un, 3 yumurta, 125 gram tere yağ, 15 gram ince şeker, 10 gram ekmek mayası, 5 gram tuz, yarım çay fincanı süt almalı. Sütü ııklatmalı ve içinde ekmek mayasını ezerek eritmeli, yumurtaları ve unu ilâve ederek on dakika kadar hamuru çırpmalı, Üzerini örterek 45 dnkika kabarmağa bırakmalı. Tereyağını ateşte sulandırmalı ve yere indirdikten sonra içine şekeri ve tuzu ilâve etmeli,-Kabanp gelen ha- muru ilâve ederek karıştırmalı. Yağ- lanmış bir kalıba boşaltarak bir çey- rek saat üstünü örterek bekledikten sonra Orta sıcaklıkta fırında bir saat pişirmeli. Bu tertip altı kişi içindir. (Hamur andan evvel hareket etti. Bütün ka- maâraları da turistlerle doluydu. Müş- teri beklemesine hâcet yok... Hava fır- Nadirerlin dostu, ufukta, kara du- manir saçan vapura hazin hâzin bak- ti ve artık ıztırabını yenemiyerek hün- gür hüngür ağlamağa başladı. O sıradu şiddetle gök gürledi. Bir şimşek çaktı; mürekkep koyuluğun- daki semayı sanki ikiye yardı. Fırtına bütün huşunetile başladı. Refet, nereye gideceğini bilmiyen yaralı bir hayvan gibi, gelişi gözel yü- Tümeğe başladı. Asabiyetinin tempo- suna uyarak, süratli adımlarla, âdett koşuyordu. Şimdi yağmur, dünyayı kamçılar gibi yağıyor, deniz dağlara sıkıyordu. Biçare adam, sırılsıklam, çamurla ra bulanmış, sahil boyunca deli gibi ilerleyip duruyordu. Semaya küfredi. yor, dalgalara sövüyor... Bu halle, bü- tün gece dolaştı. Sabaha karşı biraz sükün buldu. Bir kayarın üzerine oturdu. Gözleri açık denizlere dikilmiş, hep vapurun gitti- ği tarafa bakıyordu. Şehirden epey uzaklaşmıştı. O sira. da arabasile geçen bir köylü yüksek sesle mırıldandı: — Sarhoşun biri olacak... Yolunu şaşırmış galiba... PA GIDA, 4 — Pembe üzerine ayni renk ipek işleme benekli muslinden bluz. Yakası altı ve kolları büzgülüdür. 5 — Mavi üzerine lâcivert karolu tafta bluz. 6 — Kırmızı, yeşil, siyah çizgili 1â- meden yapılmış bluz. Limondan fazla su çıkması için kolay bir usul Limonu kesip suyunu siıkmazdan evvel sıcak su içine atarak on saniye bırakmalı, sonra kesip suyunu almalı Uimondan iki misli fazla su çıkar, Boğaz ağrısına karşı bir ilâç Her evde bulunması lâzım olan ba- sit bir ilâç: Ayni miktar zeytin yağı ile terebentin esansını karıştırarak bir gişe içinde muhafaza etmeli. Boğaz ağ- ndığı vakit bu iifiçla boğaza dışından friksiyon yapmalı ve üzerine bir ipek mendil bağlama. Ağrı pek çabuk ge- çer. Bu ilâç vuruklara sürülürse hasıl olacak mor lekelerin de önüne geçer. amma mann ma kalıba boşaltılınca kalıbın yarısını dol- durmalıdır. Pişince brloş kabarır ve kalıptan taşar bile.) Kulağına çalınan bü sözlerle, Refet biraz aklını başına topladı. Herife #€8- lendi: — Benli yanına alır mısın?... Sana para veririm. — Pekâlâ... Bin, ya seydi!.. O sırada gene rüzgâr şiddetle esti. Yağmur tekrardan amttı. Köylü konuşuyordu: — Dün gecedenberi fırlına dünyayı harap ediyor. Kimbilir kaç kişi kur- ban gitti... Refet cevap vermeyince köylü işa- hata girişti: — Dün akşam birkaç yelkenli gemi batmış... Bu sözleri işiten Refet helecanla sor. du: — Ne diyorsun? — Evet... Hattâ dün buradan hare- ket eden bir vapur da battı diyorlar, — İsmi nedir vapurun?... Adam da ölmüş mü? — Bilmiyorum ismini... İmdadına da gidilemedi... Amma, köyler buğular- ların feryadlarını işitmiş... Birçok ce- sedler şu sahile vurmuş. — Aman! Acaba batan vapurun İs- mi ne?... — Dün buradan İstanbula doğru #a bir vapur kalktı, Birçokları «Belki © dur!» diyorlar. Fakir fukara «bari bet ti batacak o olsun... İçinde çok mal vardı, karaya düşer, toplarız...» diye dua ediyor, Moda ökabii 4 Kisa ve geniş eteklerin altına eski zaman gibi dantelli, festonlu eteklikler giyilecektir. * Siyah ie beyaz kasaşlardan karıştırılarak yapılan elbiseler be- eniliyor. Tayörler üzerine ayni kümuş- tan kısa bir kap veya pelerin koy- mak modadır. * Etekler yerden kırk iki san- tim kısa olarak giyilecektir. A Çok kloş etekli elbiselerin bet. leri sıkı ve ince olacaktır. # Yazın kolsuz etbiseler çak gi yilecektir. X Boyu uzun gösteren redingot biçimi mantolar rağbettedir ten yepilmış şapkalardan başka gayet geniş kenarlı capeline (ka- pelin) denilen şapkalar yazda çok giyilecektir. Pöti bör bisküisi nasıl yapılır? Ankara, G. Z.: 1 - Finin tertibi şudur: Çarşıdan alman biskülnin tıpkısnı yap» mek. güçtür. Tarif ettiğimiz biskül ona en yakın olanıdır. 65 gram tereyağı, 150 gram un, 30 gram pudra şekeri, dört çorba kaşığı süt, bir babam Luz, Tereyağını bir kap İçinde elle ezerek beyazlatmalı, sonra içerisine gekeri ilâve etmeli, nihayet sütü, tuzu, unu karıştır. mah ve iyice Hamuru toplyarak üstünü örtmeli, bir saat serin bir yerde bırakmalı, Bir sast sonra hamurdan bir parça alarak mer- dane ile yarın santim kalınlığında aç- malı. Bıçakla veya tartım kalıpla dört köşe bisküller kesmeli. Yağlanmış ve un serpilmiş tepsiye dizerek hafif fırında pi- girmeli, 2 — Fırının kızgın olup olmadığını sn- Pöt bör bisküile- caktır, açık kahverengi olursa kızgındır, simsiyah olunca fırın fazla kızgındır. Konulacak şey yanar. O zaman bir kap ile fırın içine soğuk su koyunuz, firınm barareti düşer. Yüzdeki böya nasıl çıkartılır? Maçka, Bülend Y.: 1 — Yüzünüzdeki maktyajı çıkartmak için en kolay usul Yazelini yüzünüze sürdükten sonra pA- mukla silmektir. 2 — Knllarınızdaki kılları kökünden bitirmek kübü değildir. Yalnız geceleri yatarken bir parça pamuğu şu losyona batırdıktan sohra kollarınıza sürünüz. Yüz gram gül suyu, kırk gram oksijenli #u, yirmi damla amonyak. Ba losyon il. ları soldurur ve yavaş yavaş döker. Adamın artık fazla tafsilât dinleme- ğe tahammülü kalmamıştı. Arabayı durdurdu. “ — Caydım!- dedi. - Şehre inmiye- ceğim! Beni burada bırak. İşte sana vadettiğim parayı veriyorum. Demin köylünün işaret ettiği sahi- Je doğru kaşmağa başladı. Kalbi korkularla helecan içindeydi. Feci feci manzaralar gözünün önünde Epi müddet böyle, koşarcasına yü- rTüdü. Deniz çılgın dalgalarla sahile çarpıyor. Uzaktan birkaç insanm top- lanmış konuştuğunu gördü. Hemen onlara yaklaştı. — Batan (*#*) kumpanyasının va- puru mu? - diye sordu. - İstanbula gi- den (F.) vapuru mu? Hayır efendim, bir şilep... Açık. ta tutunamamış, kayalara çarpmış... — Emin misiniz? — Muhakkak. Refet geniş bir nefes ald: 4— Oh!» Nadire kurtulmuştu... Ölmemişti ya... Ne kadar kaybolsa gene o, izini bulabilirdi. Yavaş yavaş, kıyıdan yü- rüdü, Yağmur, yüzünü kamçıhyordu. Böyle giderken birdenbire, önünde bazı kayalıklar belirdi. Bunlardan ta- şan dalgalar kumsalı âdeta bir batak- hk haline sokmuştu. Gayri ihtiyari bağırarak geriledi. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: