17 Mart 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

17 Mart 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1yor- çilte- esini türe” 1da- e SI nih- eyan btes- mek için dir. ŞI ki: tek ODA tedir. 17 Mart 1939 AKŞAMDAN AKŞAMA Salahiyetler ve cezalar Bir Çin hikâyesi okumuştum. O acaib memleketin âdetlerini anlati- yordu: Lâalettayin bir vatandaş en büyük cürmü işliyor. Kendisini sehpanın altına getiriyor, asıyorlar. Fakat, yüksek tabakadan, vazife başındaki bir âmir, ilama mahküm edilince öy- le alelâde idam yok. Gayet muğlâk işkencelerle, derisini yavaş yavaş yü zerek, vücudünü hafif ateşte kızar. tarak canını alıyorlar, Anane, bunu «asaletin şerefi» diye izah etmekte... Bir prens köpek gibi gebertilemez ya... Şanıma muvafık merasim lâzım... Ve işte yapıyorlar... Böylelikle iki gaye gözetiliyor her halde: Biri, asil sınıfın itibarını - ve lev âzasından biri müthiş bir cürüm işlese - gene de muhafaza etmek... Öbürü de, yüksek mevkidekilere dağı vermek! «Salâhiyetiniz gibi ce- zanız de büyük!» demek. Çin imparatorlukları, bu usul üze- re, bin seneler idare olunmuş... .. Arkadaşımız Bürhan Cahidin - ge genlerde Son Posta'da bir teklifi vardı: — Yalnız para çalmanın şekli de- Zil, çalınan paranın miktarı da ce- zanın üzerinde müessir olsun! « di- yordu. Bunu kendi hesabıma pek haklı buldum. Yedi, sekiz sene evvel bir neşriyat davası yüzünden tevkif edilmiş; - çok şükür - sonra beraet etmiştim. Tev- kifhanedeyken bir sahtekârla tanış- tım. Bilmem hangi müessesenin mü- dürlerindenmiş. On binlerce lirayı zimmetine geçirmiş. Tevkifhane ha. yatı gayet gariptir. Günah çıkaran papazın karşısındaki hristiyanlar gi- bi, bütün müerimler biribirlerine iç- lerini dökerler. Bu itiraflardan da kendilerine bir zarar gelmez. Zira ora- daki şehadet muteber olmuyor. Sahtekâr diyordu ki: — Detterlerde tahrifat yapmadım... Kanun maddeleri üzerinde iyice ted. kikatta bulunmuştum; işimi ona gö- re uydurdum. Pek kısa bir mahkü- miyetle atlatacağım.. oÇaldıklarımı sarfetmiş gibi gösterdim... Halbuki emin yerdedir. Tutsunlar kelin per- çeminden!... Artık ömrümün sonuna kadar safayı hatırla gel keyfim gel. Şayet tahırifat yapsaydım, beş sene yiyecektim; ustaca hareket ettiğim için hüküm ancak birkaç aylıktır. Gayet sinik bir eda ile: — Milyonla çalan mevkii ikbalde serefraz! - Birkaç kuruşu mürtekibin çayı kürektir! - diye beyit okuyordu. Sonra, iki liralık tahrifat için beş sene yatacak bir gence istihza ile dö- wüyordu; — Var... Böyle işte avanak!.. İşini bilenle bilmiyenin arasındaki farkı gördün mü? #2 Şu tayyare sahtekârlığının evra- kımı geçenlerde gazeteler | neşretti. Her halde dikkat etmişsinizdir ki, ev- rak pek «acemice» tertip edilmiş. T. C. işareti resmi dairelerde kullanılan- lardan bambaşka, Keza, ayla yıldız, öyle... Cümhuriyet kelimesi «Comhu- riyete yazılmış. Bu «acemi in» hakiki sebebi bir kurnazlıktır: Zira kanun maddesi var. Şayet bu gibi sahtekirliklarda taklid tam olursa ceza şiddetlidir, tam olmazsa hafiftir. sö Bürhan Cahidin vâzu kanunu para Dolmabahçe - |(Haklı şikâyetler Bebek yolu Üç sene zarfında tamamen açılacak Bebek - İstinye sahli yolundan son- ra Dolmabahçe ile Bebek arasındaki yolun da açılması için Nafia Vekile tince belediyeye evvelce tebligat ya- pılmıştı. Yolun projesi tanzim edil miştir. Yakında Nafia Vekâletine gönderilecektir. Yirmi beş metre genişliğinde açı- lacak olan bu yolun gerek inşaat, ge- rek istimlâk bakımından senelere tak- simi muvafık görülmüş ve buna güre de bir program hazırlanmıştır. Bu plâna göre Bebek - Dolmabahçe yolu üç sene zarfında tamamile açılmış 0- lacaktır, Birinci sene Ortaköy ile Kuruçeş- binalar itibarile en kesif kısmını teş- kil eden sahadaki binaların istimlâki ile Bebek ile Ortaköy arasındaki yo- Yan inşasına başlanacaktır. * Bu iti- barla Kuruçeşmeye doğru üzânan kı- sımdaki binalar istimlâk edileceği gi- bi buradaki yüksek duvarlar da yık- tırılacaktır. Dolmabahçe meydanının açılması Bundan başka Dolmabahçe stad- yomunun inşasına bu sene başlana- cağından stadyom sahası olacak 15- tabhâmire binaları yıklırıldıktan son- ra Dolmabahçe meydanının da açık masına başlanacaktır. Meydanın tan- zimi için de B. Prost bir proje hazır- lamıştır. Stadyomun haricine taal- luk eden bu projeye göre Dolmabah- çe camiinin duvarları, Dolmabahçe yının tramvay caddesi üzerindeki lar kaldırıla, kaldırım arasındaki ağaçlar muhafa- za edilecektir. Bundan başka caddenin diğer tarâ. fında duvar üstündeki bahçelerde de bazı tadilât yapılmak suretile bah- çe tanzim edilecektir. Diğer senelerin programı ayrıca tes- bit edilecektir. B. Lütfi Kırdar iyileşti / | Vali ve Belediye Reisi B. Lütfi Kır- darın iyileşmeğe yüz tuttuğunu dün yazmıştık. Memnuniyetle haber aldığımıza gö- re, B. Lütfi Kırdar tamamile iyileş- r, Ancak müdavi hekimler ken- disine birkaç gün istirahat tavsiye et- mişlerdir. Valinin pazartesiye kadar evinde kalarak pazartesi günü vazife başına geleceği tahmin ediliyor, miktarı hususunda ikazını haklı bul- | makla beraber, o ikaza başka bir te- menni ilâve ediyorum: Mesuliyet, sa- | lâhiyet makamında bulunup, bahset- tiğim müdür ve şu tayyare kaçakçı ları nevinden «âllmane» sahtekâr- lıklar yapmak iktidarını gösterenle. re, bu marifetlerinden dolayı hafif. leştirilmiş ceza değil, katmerli ceza vermeli, Tabii Çin usulü ince işkence ile de- risini soymak değil amma, üç beş ku- ruşun cahil ve ahmak mürtekibi üç beş sene hapis yerken bu gibi allâme vurguncuların, sözde sacemilikleri» me arasında ve bu yolun en dar ve | duvarlarının dibinde bulunan ağaç- | , yalnız cadde ile yaya | yüzünden ucuz kurtulmaları âmme vicdanını tatmin etmiyor, Wâ - Nü) manik Hileyi Kumkapının derdi Gazetemize gelen ve Kumkapı sa- hil evlerinde oturan bir kaç kişi Vali B. Lütfi Kırdardan umumi sıhhat'na- mina şu ricada bulundular; «Kumkapxdn Küçükdeniz caddesi denilen yerde, deniz kıyısında büyük bir lâğım vardır. Bu Jâğım kokusu ya- mn çekilmez bir haldedir. Şimdiye kadar vukubulan bir çok mürscaat- larımız bir semere vermedi, o elvarın liman olmak üzere yapılan hazırlık- ları da deniz kenarını durgunlaştır- dığı için yakında başlıyacak taafrün geçen senelere nisbetle daha feci ola- caktır, Küçük bir himmetin Du işi halledeceğine kanliz.» pa Belediyenin bir izahı Belediyeden şu mektubu aldık: Gazetenizin 10/3/989 'T. Vi nüshası- rın (Karilerimizin mektupları) sütu- nunda bahsi geçtn aparlıman hak- kında yapılan todkikat aşağıya yüzıl- yaşta. Bu inşaat Cümhuriyet ve Lamartin enddeleri kösesindedir. Cümhuriyet caddesinde yapılan binaların altı kat- 4 olması hakkında Vekiller heyeti ka- rarı mevcuttur. Bu karara istinaden ve mevzuat ahkâmına göre altıncı Katın inşasına izin verilmiş ve yedin- ci kat hakkında bir muamele cereyan etmemiştir. Keyfiyetin izah edildiği veçhile sa- yın gazelenizde neşrini dilerim. İkinci Vali muavini vazi- fesine başladı İstanbul ikinci Vali muavinliğine tayin edilen Dahiliye Vekâleti Nüfus umum müdür muavini B. Muzaffer Akal dün Vilâyete gelmiş ve'yeni vazifesine başlamıştır. B. Muzaffer Akalın, 1338 senesinde Mülkiyeden mezun olmuştur, Birçok kaza kayma- kamlıklarında, İzmir Hukuk işleri mü- dürlüğünde bulunmuş, güzide idare memurlarımızdandır. La Fontaine'in Asri hikâyeleri hakkında: — Bu da nerden aklına geldi?. diye sorauk, Cemal Nadir şunları söyledi: « — Geçen gün elimde kalem bir gaze- tenin resimleri üstünde oynuyordum. Bir de baktım, Hitler'in sakalları çıkmış, bay Mussolini'nin başında lüle Jüle saç- lar.. Hoşuma gitti ve aklıma başka bir şey geldi: Bu oyunu tarihi simalarda Yapmak. Ansiklopedinin gelişi güzel bir sahifesini açtım, tesadüf karşıma La Fontalne'in dalga dalga saçlı, erkekten ziyade ihtiyar bir kadın başına benziyen resmini çıkardı. La Fontaine'e evveli bağa bir gözlük takdım, sonra saçlarını tıraş ettim, bur- nunun altına bıyık koydum, boynuna da kravat takınca asri bir adam oldu! Bu modern surat karşısında beni bir düşüncedir aldı: Ls Fontaine şimdi ya- şasaydı meşhur hikâyeleri acaba nasıl olurdu?... Çok düşünmeğe lüzum kalmadan bu hikâyelerin nasl olacağını buldum. bul- dum değil de La Fontaine'in asri kıya- feti bunlari bana ilhim etti.» Bu karikatür serisinin ilki; Etrüsk ile Anafarta vapuru Hikâyesi yarınki sayımızdadır. ŞEHİR HABERLERİ Atatürk köprüsü- nün iki başı Toprak seviyesinin yüksel- mesine lüzum görüldü Atatürk köprüsünün seviyesi, köprü nün her iki başına nazaran dahâ yük- sek bulunduğundan, bu kısımların toprak seviyesinin yükseltilmesine ih- tiyaç görülmüştür. Ancak her iki ba- şa yapılacak yükseltme, on iki metre irtifamda bir köprü halinde olacak ve köprünün altından nakliye vasıtaları serbesçe geçebilecektir. Eminönü ile Eyüp arasında İleride tesis edilecek tramvay veya otobüs- ler de bu köprünün altından geçecek- lerdir. Bunun için bir proje hazırlan , mıştır. Terbiyevi filimler Bunları tetkik için iki komis- yon teşkil edildi Resimsiz ithali icap eden terbiye- Vİ filimlerin muafiyetten İstifade edip edemiyeceğini tetkik ve tayin edecek olan komisyonlar seçilmiş ve keyfiyet İ gümrüğe bildirilmiştir. Ankara ve İstanbulda olmak üzere iki komisyon seçilmiştir. Ankaradaki komisyon; Genel kurmaydan B. İr. fan, emniyet umum müdürlüğünden B. Nejad, Türkofisten B. Mazlum, 2i- raat işleri umum müdürlüğünden B. Servet, klütür kurulundan B, Kad- riden mürekkeptir. İstanbuldaki ko- misyon da şu zatlardan müteşekkil. dir: Kurmay yüzbaşı B. Canib, etmni- yet müdürlüğünden B. Mehmed Ali, Türkofisten B. Cemal Ziya, vilâyet ziraat müdürü B, Tahsin, maariften müfettiş B. Reşad Nuri Güntekin, Sahipsiz hurmalar Fakir halka dağıtılmak üzere Halkevlerine verildi Hatay menşei ile gümrüğe gelen hurmaların kanuni müddet zarfında lerine gönderilmiştir. Bu hurmalardan bin iki yüz kilo Fatih, Eyüp, Üsküdar, Beşiktaş, Emi- nönü, bin kilo Beyoğlu, altı yüzer kilo da Şehremini, Kadıköy, Şile, Şişli, Ba- kırköy Halkevlerine verilmiştir. Hal- kevleri bunları fakir talebeye dağıta- caklardır. Ayni zamanda mekleplerdeki fakir çocuklar için de Maarif müdürlüğüne 15 bin ton hurma verilmiştir. Basın Kurumu balosu 18 martta verilecek olan Basın ku- rumu balsou, hazırlıklarını ikmal için 25 mart cumartesi akşamına bırakıl miştar, Balo, o gece yine Maksim salonla- rında verilecek ve her yılkinden daha çok muvaffak olacaktır. Bir bisikletli bir çocuğu yaraladı Kadıköyde Karabet adında biri bi- sikletle Muvakkilhane caddesinden geçmekte iken yedi yaşlarında Türk- men isminde bir çocuğa çarparak muhtelif yerlerinden yaralanmasına Bahife $ İSTANBUL HAYATI -. Meçhul dost Kendisile tanışmazsınız, bir yerden göz aşinalığınız da yoktur. Fakat o si- zi hiç yadırgamaz. Bir arkadaşmızla tg konuşuyorsunuz, derhal o da lâfa ka- rışır, eski bir dost yakınlığile aranıza sokulur. Hele, nezaketen kendisine biraz yüz verirseniz vay halinize! Soh- bet mevzuu artık onun elinde renkli bir çorap söküğü gibi uzar ve değişir. Bundan sonra hep siz ona tâbi olursu. Arkadaşımın elinden tabakayı çe. kip aldı, bir sigara yaktı, İkinci nefes- renkten renge giren kaldır. dım, meçhul dostu öksürük tecrübe- sinde yalnız bırakıp savuştuk. Cemal Refik Yarın saat 14,5 ta Üniversite konfe- rans salonunda İstanbul öğretmenleri Yardım cemiyeti kongresi, İstanbul sebeb olmuştur. Karebet yakalanmış,| daki bütün muallimlerin iştirakile ya- çocuk tedavi altına alınmıştır. Bay Amcaya görel. — Bu oğlan yaman oğlan bay Amca,

Bu sayıdan diğer sayfalar: