20 Mart 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

20 Mart 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

<2 kl İY Ee ZE m er m ği Si * Pöldüyâ -Macar dostluğu nun hararetli tezahürleri Macar kıral naibinin telgrafı, mareşal Smigiy Varşova 19 (AA) — Macaristan nalbi. Horti, mareşal «Smigiy Rydz» e aşağıdaki telgrafı göndermiştit: #Bir asırdan Yazla süren bir ayr- hıktan sonra Polonya ordusujle Max car ordusu tekrar teessüs eden Po- lonya - Macar hududundaâ birbirleri- nin ellerini sıkıyorlar, Bu fırsattan İ istifade ederek gerek kendi namıma ve gerekse Mucar ordusu namına ufü- lü bizi pek müteessir eden mareşal «Pilsudskiş nin manevi varisi Polan- ya mareşali olan ektelânsıfizi sami- mİ bir sevinçle selâmlarım.> Mareşal «Smigiy Rydz> bu telgra- ia şöyle cevap vermiştir: «Memleketlerimizin müşterek hu- dudunda ordularımızın samimiyetle karşılaşması vesilesile altesleri tara- fından gönderilen dostane telgrafa bütün kalbimle teşekkür ederim. Bu vesile ile Polonya ordusunun tekrim ve yüksek takdir hislerini altesle- rine iblâğ etmekle bahtiyarım» Varşova 19 (A.A.) — Müşterek bir Polonya - Macar hududunun ihdası münasebetile Macar Mili Müdafaa Nazırı Bartha ile Poloriya Harbiye Nazırı arasında tebrik telgrafları te- ati edilmiştir. Macarlar Rutenya işgalini tamamladılar Budapeşte 19 (A.A.) — Bu sabah, erkânıharbiye reisi tarafından neşro- Tanan resmi tebliğde Rutenyanın Ma- car Kılaalı tarafından işgalinin ta- mamlandığı ve orada askeri idarenin kurulduğu bildirilmektedir. AKŞAM Rydz'ın cevabı | Bundan böyle tebliğ meşrolunmiya- caktır. Macar gazeteleri hararetli makaleler yazıyorlar | Budapeşte 19'YA.A.) — Göâzeteler | müşterek Leh - Macar hududunun | ve ehemmiyeti hakkında mütalânlar yü- rütmökte devam. ediydrlâr. Nijmaği- ararsag gazelesi, diyor ki: «Polanya e tesis edilen müşterek hudut sayesinde emniyetimiz mah- sus dereçede kuvvetlenmiştir. Yeni hudut üzerinde kahramanane fazi. Tetleri İle tanınmış olan kuvvetli Po- lonya milletini bulduk. Avrupada Polonyalılar ve Macar- lar gibi bu kadar samimi bir dostluk ve karşılıklı yardım arzusu İle yekdi- erine bağlı olan iki millet yoktur.» Pesti Naple, diyor ki: <Müşlerek hudud bize kardeş, büyük zengin ve otuz beş milyon nufusa sahip bir memlekete ve o memleket arasından Baltığa doğru müşterek bir yol açı- yor. Bilmuksbele Polonya oMacaris-. tan yolile Balkan memleketleri ile ser- bes münakalât yapmak imkânını bu- Tuyor.> Bir talebe pencereden düştü, bir kolu ve bir ayağı kırıldı Bakırköyde Ermeni mek- tebi talebesinden Kegork, meklebin ikinci kat penceresinden düşerek bir kolu ve bir ayağı Kırılmış, berayi te. davi Balıklı hastanesine yatırılmıştır. Ege gecesi Şehrimiz liselerinde ve üniversitede tahsilde bulunan Egeli gençler evvelki gece Maksim salonlarında bir Ege gecesi tertip etmişlerdir. Bir çok eğlencelerle sabaha kadar devam eden Ege gecesi çok kalabalık olmuş, milli kıyafetlerle oyunlar oynanmış, . davetlilere Ege mahsulleri ikrâm edilmiştir. resimler bu geceden bir güzel intiba AKŞAM'ın tefrikası AŞKIN KURBANI — Büyük macera romanı — Eğer o esnada ablasının öfke ve ye- $sle solmuş yüzünü görseydi dehşet içinde kalırdı. Perihan Kendi kenö'ne" «— Demek âşkları herşeyi yenecek?... Senelerce biribirlerini bekliyecekler... Her manie rağmen Yaptığım bütün plânlar hiçe çıkacak.» diyordu. Kadri Memduh pâ$anın köşkte kal- | dığı zaman yattığı odada Işık görü- nüyordu, Genç kadın: «— Yine bu herife müracaat etmek mecburiyetindeyim!» diye düşündü. İçinde kabaran tiksinmeyi yenerek: «— Fet... Mecburum... O çok kur- maz, çok akıllı bir herif. Bu işi kö künden bozabilir.» Ve ani bir coşkunlukla; «— Eğer muvaffak olursa bütün servetimi ona veririm.» N * “ Nadire ile sahte Kadri Memduh pa- şanın münasebeti, adamı çılgınca kıs- birleşecekler... | güzel oldu Yukarıdaki gösteriyor. Tefrika No. 44 Nakleden: (Vâ-Nü) men, ikinci plânda kalıyordu. Bütün haklara sahip olan ve evin efendisi sayılan Suriyeli Vehbi Tahirdi. "Refet bazan öyle coşuyor, öyle Turs- Janıyordü ki, herifi ayakları altina ala- Tak pataklamak istiyordu. Nadire, âşığının bu kıskançlıklarına kızıyor, kâh kavga ederek, kâh okşayarak öf. | kesini yatıştırıyordu. Doğrusu aptal- ca 'bir“kıskançlık”yüzünden “rahatını bozamazdı. Bir gün yine böyle bir kavga ettik- leri zaman o kadar hırslanmıştı ki: — Bana bak... Rezalet çıkarırsan ye fellahımı senin yüzünden kaybeder- sem vallah billâh beni bir daha göre- mezsin, Başka dost bulur, onunla ya- ON iL se teslim ederim. Kim olduğunu söy- lerim! Bu tehdit, erkeği fena halde ürküt- müştü. Başını önüne iğmiş ve sus Manisada şirldetli yağmurlar Ova su içinde kaldı, rüzgâr bazı ağaçları devirdi Manisa (Akşam) — Vilâyetimiz- de kış mevsimi Kürak geçmiştir. Ha- | vaların kurak gitmesinden Çifçiyi bir korku sarmıştı, Fakat dört beş gün- denberi fasılasız yağan yağmurlar Manisa ovasına bereket salmıştır, Hariç vilâyellerden ve mücavir kâ- zalardan vilâyetimiz bağlarında ça- lışmak Üzere gelen ameleler yağmur- lar dolayisile bağlara gidememişler işsiz kalmışlardır. Bu yüzden na- fakalarını temin edemiyen ve yardı- | ma muhtaç olan üç yüze yakın ame- le geçen gün vilâyete başvurarak yardım edilmesini “dilemiştir. İlbay B, Osman Şahinbaş, hemen bu çalış- karı amelelerin müracaatlarını nazarı dikkate alarak memleketlerine gi tekierin sevklerini temin ve Halke- vinden üç yüz kişiye yardım edilme- sini temin etmiş ve yatacak yer gös- termiştir. Değerli ilbayımız ve Halkevi baş- kanı B. Azmi Önakının bu hareket- leri ilimizde büyük bir memnuniyet uyandırmıştır. Gediz çok laşmışlır. Yağmurlar ve Manisa dağını kepliyan kar dola- yısile Gedizin daha ziyade taşaca- ğı tahmin edilmektedir. Geçen gün şiddetli, bir saniyede 14 metre süratle €sen rüzgârın tesiri ile bazı mevki- lerde zeytin, iricir, badem ağaçları devrilmiştir. Devrilen ağaçların ade- di tahminen altı yüze yakındır. Bu rüzgârların tesirile şehirde telefon telleri kopmuş, belediyenin Veliefen- di parkındaki, belediye barakası dev- rilmiş ve bazı evlerin camları kınl- mış, telgraf direklerinin bazıları dev- rilmiştir. Zarar ve ziyan ehemmiyet. siz sayılabilir, nüfusça zayiat yoktur. 20 Mart 1939. İsovyet hükümeti Çekyanın Almanyaya ilhakını tanımıyor (Baş tarafı 1 inci sahifede) Çekyanın Alman himaye idaresi iğuna bağlandığını Sovyet hüküme- tine bildiren 16 ve 17 mart tarihli no- talarınızı aldım. Mezkür nolalarına karşı güya alâka göstermediği sure- tinde yanlış bir intiba bırakmak is- temiyen Sovyet hükümeti, mezkür no- talara cevaben bu hâdiseler hakkın- daki hakiki vaziyetini izah etmeği Yü- zumlu görmüştür: 1 — Alman deklarasyonunun hâ- diseleri muhik göstermek için mukad- dimesinde izah olunan siyasi ve tari- hi mülalealar ve bilhassa Çokoslovak- yanın devamlı bir karışıklık ve Avru- pa sulhu için tehlikeli olduğu, Çekas- lovak devletinin yaşıyamıyacağı ve bundan dolayı Alman imparatorlu- ğunun bununla bilhassa alâkadar ol- mak mecburiyetinde kaldığı yolunda- ki isnatlar doğru ve bütün dünyaca malüm olan hâdiselere uygun değil- dir. Filhakika umumi harb sonunda Slovakya cümhuriyeti dahili huzum harici siyaseti katiyen müslihane olan ender Avrupa deyletlerinden biri ol muştur. 2 — Sovyet hükümeti, hükümet re- işine, milletin muvafakati olmaksi- zan bu milletin istiklâlini ilga edebil ” mek salâhiyetini veren hiç bir Avru- pa devleti anayasasından malümatı yoktur. ve böyle bir şey bilmiyor, Bir milletin kendi istiklâlini isteye isteye imhasını kabul etmesi ve başka bir devlete bağlanmıya Tazı olmasını ka- bul etmek pek güçtür. Husüsile ki o millet asırlarca istiklâli için çarpış- mış ve 20 senedenberi de istiklâline kavuşmuştur. Çekoslovak Reisicüm- huru Hâehâ bu ayın 15inde Berlin muştu. Fakat içinden, mesut rakibi- De karşı sönmez, İse iğ > Maher Alman gazetelerinin Ingiltereye Bir Alman gazetesi: hücumları “Müşterek tecavüz tasavvurlarına mukabele edeceğiz,, diyor Berin 19 A.A.) — Essen'de çıkan | Naşyonal Zeitung, Çekoslovakya me- selesi hakkında protestoda bulundu- Eu için İngiltereye hücum etmekte ve bilhassa söyle dmektedir: «İngiltere Münihte aktedilen: dost- Yuk misakını feshetti, Bu hareket iki memleket arasındaki dostane münş- sebellere karşı yapılacak en şiddetli taarruzdur. İngiltere hükümetinin bu hareketi İngiliz milletinin arzularına | tevafuk ediyorsa . İngiltereyi Alman | mevcudiyetinin en büyük düşmanı addetmek lâzım gelir, Bütün dünyanın ârtık İngiliz he- mışlı. Maamafih, Kadının Kolları âra- sında öyle möstolüyordu ki, bütün bicranlarını unuluyordu. Hele o sıra- da Vehbi Tahirin kısa bir müddet için Suriyeye gidişi onu ihya etti. Na- dire ile rahat rahat yaşadıkça geçir- diği kıskançlık devirlerini unuttu. Geçti. kadının sırf kendine ait oldu- duğunu sanıyordu. Kadın o müddet zarfında geçmiş hayatlarını canlandırmak istedi. Ken. di tiyatroda artist, Refet de bankada memurken' yaptıklarını tekrarlamak fantezisine düştüler. Sahte Kadri Memduh paşa memnu niytle kabul etti, Birlikte kolkola ya- ya gezmeler yaptılar; tramvaylara bindiler; ucuz bahçelere gittiler, 'Bzan erkek, ciddiyetle derdi ki: — Bugün fazla iş gördüğüm için bana bankadan fazla para verdiler. Gel seni otomobile bindireyim, gez- meğe götüreyim! Nadire, kahkahalarla gülerek dostu- nun böyle ciddi ciddi rol oynaması- na: — Sen mühim aktörsün! - dedi. Böyle serseri serseri dolaşıyorlardı, gemonyasına tâbi olmadığını Londra- da anlamak istemiyorlar. Almanya hiç bir zamân İngiliz milletinin hür- Tiyetine tecavüz etmemiş, bilâkis İn- gilterönin dostluğunu kazanmaya uğ- raşmıştır. Halbuki İngütere şiddetli hücum- larla mukabele ediyor. Almanyanın bu hadiseden lâzım gelen neticeleri İ çıkarmasına kimse hayret etmemeli- dir. Büyük Almanya totaliter tehdid- lere karşı totaliter müdafaa ile karşı koyacaktır. Almanaynın emniyetini temin etmek üzere alınan tedbirlerin takviyesi suretile müşterek tecavüz tasavvurlarına mukabele eyleyecektir. Sahte Kadri Memduh: püşanın rengi uçtu: — Fahri! - dedi. — Benim ya... Çoktandır birbirimi- zi kaybetmiştik... Sonra Nadireye dönerek: — Hürmetlerim.. Hamefendi... Genç kadın daima kapısından çe- virttiği bu adama rastlamaktan Si- kılmış bir eda ile: — Bonjur! - dedi, Fahri devamla: -—— Azizim... Saha rastladığıma pek memnunum... Seni Suriyede sanıyor- dum... Büsbütün mü geldin, yoksa şöyle bir gezinti maksadile mi? — Beli değil... Oradaki işlerim um- duğum gibi iyi gitmedi. Fahri, bir iskemle çekti, Yanlarına olurdu. — Sizinle beraber bir bardakta ben içeyim... (Seslenerek): Garson!... Ve içini çekti: — Ben de fena vaziyetteyim... Hiç — Hay hay... Otur... Refet, eski arkadaşına ikram eder- ken, bu tesadüften gayri memnun ol duğunu belli etmemeğe çalışıyordu. Bir gün bir bahçede karşılıklı bira içerlerken paşanın omuzuna bir el do- Kundu: Erkek başını çevirdi. — Vay! Refet... Nasılsın? Fahri hiç değişmemişti. Üstü başı İ yine itinalıydı. Saçları muntazam ta- ranmıştı. Fakat parasız olduğu her halinden belliydi: - — Şimdi ne yapıyorsunuz azizim? » deklarasyonunu imza ederken mille- tinin tam salâhiyetine malik değildi. Çekoslovukya anayasasının 64 üncü ve 65 inci maddeleri ve milletinin arzu- Su hilâfına hareket ediyordu, Binâen- aleyh, mezkür vesika meşru değildir ve bir kanuni kıymeti yoktur. 3 Almân hükümetirin sik sık ileri sürdüğü milletlerin kendi mu- kadderatına kendilerinin sahib olms- sı prensibi her milletin kendi iraderi- ni serbesçe izbar etmesini tazammın eyler, Bu irade, ne kadar yüksek mr v- kide olursa olsunlar bir kaç kişinin imzası )le tezahür edip o iradenin ye- rine kaim olamaz. Mevzuu habis me- selede Çek milleti iradesini izhar ct- miş değildir. Hattâ bu meselâ yukarı Silezyanın ve Sarım omukadderalını tayin için yapılmış olan plebisit şek- dinde bile olmamıştır. 4 — Çek milletinin serbesçe irade- sini izhar etmemiş olmasına bina: Çekyanın Alman kıtaatı tarafınd. işgali ve Alman hükümetinin mu: har İcraatı indi, mütecaviz ve zorba- ık hareketlerinden başka türlü telâk- ki edilemez. 5 — Yukarıdaki mülâhazalar S vakyanın Alman imparatorluğuna tu- bi olması yolunda bu memleket va- ziyetinde yapılan tadilât hakkında da tamamile variddir. Slovak milleti. nin de bu hususta serbesçe iradesi sa- dir olmamıştır. 6 Alman hükümetinin icraatı, Macar kıtalarının Karpat Rütenya- sına zorla girmesine ve halkının ip dai haklarının ihlâline bir işaret ol muştur. 7 — Binaenaleyh Sovyet hüküme- ti Çekyanın Alman imparatorluğuna ilhakını ve Slovakyanın da şu veya bu şekilde gene Alman imparatorlu- Euna ilhak edilmesini tanıyamaz ve bunları entermmasyonal ahlâk ve ada- lete ve milletlerin kendi mukadde- Tatına serbesçe kerdilrinin sahib 9l- ması prensibine uygun telâkki sde- nükümetinin mütalea- an hükümetinin * kelerden hiç birini ortadan kaldırma- mış bilâkis bu tehlikeyi yaratmış *e ağırlaştırmıştır. Bu hareketler mer- kezi Avrupada siyasi istikrarı bozmuş ve milletlerin emniyet hissine yeni bir darbe indirmiştir. Köy muallimleri için açılan konferanslar bitti Köy musilimlerinin mesleki bilgi lerini arttırmak üzere köylerde açılan hesap, imlâ, okuma, yazı dersleri et- Tafındaki senelik mesleki konferans- lar dün bitmiştir. Vilâyetin muhtelif kazalarında ya- pılan bu konferanslardan alınan ne- ticeler bir raporla Maarif Vekâletine bildirilecektir. diye sordu. — Bir şeyler yâptığım yok... Yeni gtidim... Kararsızım... Fahri yavaşça: — Korkmuyor musun? « dedi — Neden korkâcakmışım? — Canım, işte malüm.... — Beni ele veren bulunmazsa hiç bir felâket olmaz, — Öyle değişmişsin ki... Seni Na- dire hanımla beraber görmeseydim ben bile tanımazdım... - Refet asabiyetini yenemiyerek müs- tehzi bir sesle: — Çok teesssüf ederdim, doğrusul Fahri, anlamamazlıktanı geldi: — Orada işlerinin gayet iyi gittiği. ni duymuştum. — Evet, bir aralık epey zenginleş- tim. Fakat sonra talih döndü. Altüst oldum. Şimdi yine para vurmak için fırsat bekliyorum. — Ben de ayni vaziyetteyim... — İnşallah her ikimizin de yüzü güler... — Nerede oturuyorsun şimdi? — Nadire beni evinde misafir etti... Bir yer bulunca sana adresimi bildiri- rim. — Pek memnun olurum... Bir 244 manlar bana uğur gelmiştin. Sayen- de para yüzü görmüştüm. İnşallih i ; | , j eme va roma

Bu sayıdan diğer sayfalar: