29 Haziran 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 13

29 Haziran 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Re eye © 29 Haziran 1939 Diyarbakır Halkevinde çiçek Sergisi İyi çiçek yetiştirenler mükâfaltandırıldılar Sergiden bir köşe Diyarbakır (Akşam) — Halkevi tarafından her sene açılan çiçek sergisi bu sene de valimiz doktor Mitat Altiok, belediye reisi Nâzım Önen ile daha birçok güzide zevatın iştirakile açılmıştır. Şehrimiz merak- hları tarafından büyük bir itina ile yetiştirilmiş olan nadide ve müte- nevvi çiçekler eski Halkevi binasının alt kısmına çok güzel bir şekilde yer- Jeştirilmişti, Valimiz tarafından ayn ayrı gör den geçirilen bu nadide çiçekler tak- dir edilmiştir. Heyet tarafından bu çiçek grup- | ları üzerinde yapilan tetkikat neti- cesinde 145 saksıyı havi Nafia baş- kâtibi Mustafa Nailinin çiçek gru- pu birineliği, 89 saksıyı havi bulu- nan Belediye elektrik tahsildarı Ali Işiğin çiçek grupu ikincili ve elli bes saksıyı havi bulunan tuhafiyeci Baharın çiçek grupu üçüncülüğü kazanmıştır, Kazananlara muhtelif miktarlarda nakdi mükâfat ve ka- zanamayan çiçekçilere de birer tak- dirmame veri ktir. Tokatta Hatay bayramı Tokat (Akşam) — Hatayın anava- tana kavuşması bugün coşkun teza- hüratla korkomutan general Galip Türker, vali bay Salâhaddin Ürer binlerte halk, askeri, mülki erkân ve memurin ile halk ve mekteplile- rin işlirakile candan kutlandı. Meraslme bando ile beraber söyle- Bilen İstiklâl marşı İle başlandı. Söy- Jevleri müteakip yine bandonun işti- rakile hep birlikte Onuncu yıl marşı söylenmek suretile merasime son ve- rilmiştir, Gece ebedi Şef Atatürkün anıtı etrafında yanan meşalelerle halk bu bayramını kutlarken anıtın önün- den saygı ve sevgi tezahürlerile gtç miştir. 4 Halk davul zurnalarla milli oyun- lar oynayarak geç vakte kadar Cüm- huriyet alanında eğlendi. Şehir baş- tan başa bayraklarla donandı. Sahte rapor Ağır ceza mahkemesinde. muhake- me edilen Nadi adında “bir maznun hakkında, mahkemenin hükmüne te- sir edecek şekilde sâhte bir rapor | taziminden maznun sabık tıbbı adli başkâtibi Ralfin muhakemesine dün ağır ceza mahkemesinde bakılmıştır. Muhakeme neticesinde Raifin beş yüz lira mukabilinde bu sahtekârlığı yap- tığı sabit olduğundan bir buçuk se- ne bapsine karar verilmiştir. Kaput bezlerinin damgalanması Hazırlanan bir kanuna göre, piya- sada evvelce imal edilip de satılmak- ta olan bilcümle kaput bezleri ni- zamnamesine uygun bir şekilde dam- galanacaktı. Bu hüsusta, İstaribül ti- caret odasına müracaatler vaki ol- maktadır, Yarın akşama kadar elle. rindeki stop kaput bezlerini damga- Jattırmıyan tüccar ve İnbrikatörler hâkkında kanuni takibat yaptırıla- caktır. Tramvaydan düştü Şişlide oturan Tercümanyan is- minde bir kadın dün akşam evine gitmekte iken, bir tramvayın römet- kuna binmek istemiş bu sirada tram- vayır hareket etmesile düşerek finih- telif yerlerinden yaralanmıştır. > 5 / ŞAM iktisadi müesseseler baremi kabul edildi ğ “(Baş tarafı 1 inci sahifede) — Esasen hükümetin teklifinde de böyle bir esas yoktu. Bütçe encümeni milli bankaları, bu kanunun çerçeve- si içine alırken ne gibi mucip sebep- lere istinad etmiştir; ayni mahiyette olan sınai müesseselerin kanun dışın- da bırakılmasının sebebi de nedir? Bütçe encümeni rels vekili Kayseri mebusu B, Faik Baysal cevap vererek ezcümle dedi ki: — Filhakika hükümetten gelen lâ- yiha, sermayesinin yarısından fazla- sı devlete ait olan iktisadi teşekküller- le, hususi bir kanunla devletten bir hak temin eden iktisadi müesseseler- de çalışan memurlara ait idi. Encü- men, bü son fıkra ile ne kasdedildiği- ni hükümetten sordu, Hükümet, bu- nurla, devlet sermayesi Ile teşekkül eden müesseselere müvazi ve devletle sıkı alâkası olan milli bankaların kas- dedildiğini tasrih etti. Bir mebus; — Meselâ... diye sordu. B. Faik Baysal: — Meselâ, İş bankası... diyerek, sö- süne devam etti: — Bu müesseselerin böyle bir Bare me tabi tutulmak hususunda hiçbir itirazları olmadığını encümenimize | bildirmiş olduklarını da söylemek is i terim. B, Faik Baysal, esasen hususi bir. çok tekayidata tâbi tutulduklarımı, bunların bu proje şümulü içine alın. malarının Teşkilâtı esâsiye kanunu- na mugayir olmadığını söyliyerek de- di ki: > içi — Bunlar ayni zamanda devlet sa- Dayi programının bir kısmının tatbi- kini üzerlerine atmış müesseselerdir. 'Tünçeli mebusu B. Abdürratıman Sami Erkmen: — Bunlar kaç tanedir? Faik Baysal: >> iş ve Türk Ticaret bankaları, 'Hikmet Bayur: — Milli bankalar için hiçbir mua- fiyet olmadığı halde, Osmanlı banka- | sının vergi ve saire muafiyetleri oldu. ğunu, bu projenin Osmanlı bankasi hakkında tatbik edilemiyeceğini söy- ledi. Refik Şevket İnce, tekrar söz ala- rTak dedi ki: — Bir hakkı ihlâl ederken, esaslı i noktalara istinad etmek elâzimgelir. Her milli teşekkülün devletle sıkı alâ- kası vardır, Bu, devletin, onların ser- mayelerine müdahalesini icap ettir. mez. Eğer müdahale, bankaların mu- amelâtına teallük etseydi, o ayrı bir şey olurdu. Recep Peker, Cümuhuriyet Halk Partisinin altı vasfının Teşkilâtı esa- siye kanununda yer aldığını, bunlar. dan birinin de devletçilik olduğunu söyliyerek dedi Ki: — Türkiyede değil, dünyanın her tarafında devlet telâkkisi, sadece ce- i miyetin âsayişini temin eden bir jan- darma olmaktan çıkalı çok oldu. Recep Peker, devletçi Türkiyenin ta- kip ettiği iktisadi rejimi tebarüz et- tirdikten sonra, Cümhuriyet hüküme- tinin teessüsündenberi kabul ettiği birçok kanunlarla her nevi iktisadi ve ticari hareketleri mürakabesi altında bulundurduğunu ve bulundurmakta devam edeceğini beyan ederek de di ki: — Ekmek fiatlerine Belediyeler mü- dahale etmemekte midirler? ve etme- meleri lâzım mıdır, değil midir? (Lâ- zımdır sesleri) Recep Peker, ekmek fiutlerine ka- dar müdahale eden bir rejimin para ticaretile meşgul olan bunkuları her bakımdan mürakabesi altında bulun- durması İcap edeceği mütalâasında bulunarak dedi ki; — Memürlarına hesapsız, kitaj para dağıtan, tekaüdiye, şu ve benin altında mühim paralar veren bu mü. €sseselerin vaziyetlerini düzeltmek, Türkiye Büyük Millet Meclisinin ya- zifesi değil midir? Muhiddin Birken, kanunu nasıl tavsif etmiş? Ankara mebusu Mümtaz Ökmen: , çe Bare kühünlarının Meclisteki Mmüzakeresi, memleketi? haklı, hak- sız; müsbet, menfi, oldukça inikâslar tevlid etti. Bittabi her vatandaşın bu lâyiha hakkında, bilhassa lâyiha kesbi kati- yet etmeden evvel düşündüğünü dile- diği gibi söylemesi, yazması gayet ta- bii bir şeydir. Yalnız bu vatandaş bir millet vekili olursa, bir mebus olursa, onun için ber hangi bir kanun hakkın. da fikir ve mütalâasını söyliyeceği yer, millet kürsüsüdür. (Bravo s6$- leri) Bügün gelen Son Posta gazetesinde Muhiddin Birgen arkadaşımızın Ba- rem lâyihası hakkında bir makalesini okudum. Muhiddin Birgen, birinci müzakeresi ikmal edilmiş olan bu ka- nunu şu şekilde tavsif etmektedir: «Osmanlı imparatorluğunun (tabiri mazur görün) o günkü Yeniçeri idâ- resinin çıt, ve gâvur dediği reayaya yaptığı muameleden farklı değildir. (Gürültüler) Gene bu makaleye göre, vakıa kendileri, başkaları böyle söy- lüyor, diyorsa da, bu söylenen sözleri makalesinde serlâvha yapmak sureli. le kendisine maletmiş sayılır, Bu kanunla memurlara yapılan muameleyi, Hitler Almanyasında - bü- tün dünyada zulüm ve itisafla telâk- ki edilen - Yahudilere yapılan mua- melenin ayni olduğunu ifade ediyor. Muhiddin Birgen, bunu hangi de- Ji) ve esbabı mucibeye İstinad ettir- diğini ve bu lâyihanın hangi madde- sile kimlere ne gibi zulum yapıldığı- nı lütfen gelsinler burada Millet kür- süsünde söylesinler. Karşı karşıya ko- nuşalım, Büyük Millet Meclisi huzu- runda İmtihan "olalım. Eğer bizim zulüm ve itisaf yaptığımıza kani olur sak Meclisimiz âdildir, derhal yaptığı zulümden rücu eder, Eğer böyle bir şey yoksa arkadaşımdan rica ediyo- rum yarın ikinci bir makale ile der- hal fikirlerini tashih etsinler, B. Mümtaz Ökmen bundan sonra hususi müesseselerin baremin şümu- lü içine alınmasının Teşkilâtı esa- siye kanununa mugayir olduğu hak- kındaki mütalâaların yerinde olma- dığını söyledi. Bu müesseselerin ak dıkları fâizlere temas ederek dedi ki; — Türkiye Cümhuriyetinin iktisa- di sahada yapacağı işlerin başında faiz mikdarının iskonto fiati hadleri- nin indirilmesi gelir. Yüzde 10 ve 12 faiz veren bir çifçi asla felâh bulamaz. Faizleri istediğiniz kadar indirebil. mek için Devletin bu müesseseler üzerinde âzami kontrol yapması lâ- xımdır. Bunların masarifi umumiye. leri bazı memür ve müstahdemlere verdikleri hadsiz ve hesapsız paralar- dır, Ben iddia ediyorunı ki bu mües- seselerde hakiki bir tasarruf yapılsa bunlar yüzde 4 ve 5 faizle çalışabilir- ler. B. Muhiddin Birgen kürsüye gele- rek: — Şahsi bir meseleye temas edil- miş olması beni söz söylemeğe mec- bur etti, deği ve devamla: — Mebus arkadaşların. : biribirleri- nin hareketleri ile meşgul olmamala” rı prensibini daha sağlam olarak tat- bik etmek isabetli bir hareket olur, (Gürültüler) B. Durak Sakarya (Gümüşhane): — Ya siz Meclisin şahsiyetile uğ- rTaşmak kuvvetini nereden alıyorsu- nuz, B. Muhiddin Birgen: — Müdahale etmeyin. diyerek sö- züne devam etti ve meselenin esası- na geçerek dedi ki: — Bir mebus, bir gazeteci dalma memleketi içinde mevcud olan fikir ve hareketlerle alâkadar olur. Yazdı. ğım şeyler benim cebimden uydur- duğum şeyler değildir. Ben yazımda (Zulmedildi) demedim. Bununla be- râber yazımda bir Yahudi tabiri var- dır. Mümtaz Ökmen (Ankara): — Reaya tabiri de vardır. Muhiddin Birgen: — Yahudi sözü benim değildir. Bunu size hususi surette arzedece- gim, (Gürültüler.. Biz de anlamak istiyoruz sesleri) Muhiddin Birgen devamla; — Mesele beyefendi arkadaşımla benim aramdadır. Ben kendilerine ây- rıca. söylerim, Kabul ederlerse eder- ler. Tokat mebusu Generel Sıtkı Öke; — O halde biz bürada ne dinliyoruz? Muhiddin Birgen: — Muhtelif yerlerde mevzuu bah- sedilen ve şahsan söylenen bir mese leden bahsediyorum. ! Durak Sakarya (Gümüşhane); — Mevzu Meclise intikal etti. Bu- rada da söylemeniz lâzımdır. Muhiddin Birgen: — Ben Istiyorumki işler biraz daha yumuşak bir şekil alsın. Esasında kanunun prensipine mubalif değilim. Muhiddin Birgen izahalı arasında fransızca bir kelime sarfetti, Bazı mebuslar (türkçe konuşalım) diye bağırdılar. Muhiddin Birgen sözüne devamla: — Bu kanun, memlekete ruhlara sükün veren, aile ocaklarına huzur veren bir kanun olsun. (Gürültüler) Muhiddin Birgen, bu projenin yap- tığı akislerden bahsetti ve her temas ettiği memurun kanundan müşteki olduğunu söyledi. Başvekilin sözleri Muhiddin Birgenden sonra kütsü- ye gelen Başvekil B. Refik Saydam dedi ki; — Muhiddin Birgen verdikleri izahata nazaran kendileri bilmeden bir vaka ihdas etmişlerdir. Zannediyorum. Rasih Kaplan: — Bravo... Hiç bilmiyor... Başvekil devamla: — Bendeniz, dün gece bu makaleyi okudum. Kestim ve Partimizin reis vekiline verdim: «Bir Parti mensubi- ninin bu şekilde bir şey yazması ne dereceye kadar doğrudur lütfen ted- kik edin» dedim. Bu birinci safha... İkici safhaya gelince: Makalede bendenizin ismim de geçmiştir. Hükümet son zaman- larda bir çok siyasi meselelerle meş- gul olduğu için bu kanunla o kadar meşgul olmadı deniliyor. Arkadaşlar... Huzurunuza getirdi- ğimiz her kanunla alâkamızın şahidi yine sizlersiniz. (Şahidiyiz her gün buradasınız sesleri) Esâsen biz bu kanunu memurları- mızın huzuru, rahatı, ve sükünu için yapıyoruz. Fakat büyük bir memur kütlesinin mevcudiyeti dolayısile on- ların âtisi için lüzumlu ölan esasları koyuyoruz. Hükümet de bu yolda si- zinle beraberdir ve her gün müzakere leri takib etmektedir. Hükümet, ken- dilerinin buyurdukları gibi hiç bir za- man bu meesleyi göz önünden uzak tutmamıştır. Daima takib etmiştir. Bu meesleyi burada bırakırsanız çok iyi olur. İşimiz vardır. Ona devam ede- lim. Mesele tavazzuh etmiştir. (Alkış- Jar)... Bundan sonra Feridun Fikri, Refik Şevket İncenin tediye edilmiş serma- yeleri iki milyon lira ve daba fazla olan müesseselerin bu kanunun çer- çevesi içine slınmalarının o teşkilâtı esasiye kanununa mugayir olduğu yo- Yundaki mütaldasına şiddetle itiraz elti. Teşkilâtı esasiye kanununun bu- nun aksini âmil bulunduğunu madde zikrederek beyan etti: — Büyük Millet Meclisini teşkilâtı €sasiye kanununa mugayir bir kanu- nu müzakere ithamı altında bulu- nurken sarih delillere istinad etmek Jâzımdır. dedi, Hikmet Bayur ve Refik İnce &öz istediler. Refet Camlez müzâkerenin kifayeti hakkındaki Otakriri reye koydu. Hikmet Bayur: — Son söz alan zarar ediyor. Bu hatalı bir usuldür. Dedi. Müzakerenin okifayeti hak- kındaki takrir reye konularak kabul edildikten sonra birinci madde reye vazedildi ve aynen kabul edildi. İkinci madde üzerinde söz alan Ay- dın mebusu B. Nazmi Topçuoğlu, müstakil grup âzasından B. Fuad Sir. men ve diğer bazı mebusların serdet- tikleri mütalâlar heyeti umumiye- ce tasvib olunmadı. Celse on beş da- kika müddetle tatil olundu. Ikinci celsede projenin müzakere- #ine devam edildi, Üçüncü ve dördüri- cü maddeler münakaşasız kabul olundu. Beşinci maddeye (yüksek tahislini yaptıktan sonra doktora ve sahife 13 Salihli gürbüzler idmanyurdu Aktedilen senelik kongrede yeni idare heyeti seçildi Salihli Gürbüzler Yurdu yeni idare heyeti azası Salihlt (Akşam) — 13 üncü çalışma senesine giren Salihli Gürbüzler İd- mariyurdu, Halkevinde senelik kon- gresini akdetmiştir. Kongreyi yurdun başkanı, Salihli sorgu hâkimi B. Celâl Ayhan kisa bir nutukla âç- muş, kongre başkan ve kâtipleri seçil dikten sonra idare heyetinin senelik çalışma raporu okunarak kabul edil miştir. Raporda, Allahdeyen köyünde yapılacak jandârma karakol binası menfaatine verilen müsamereden 300 Jira hasilât temin edildiği, yurd tem- sil kolunun muvaffakıyetli temsiller verdiği zikrediliyordu, Bilânço tösdik, edilmiş, nizâmrtamede bazı tadilât yar pıldıktan sönre yeni idare heyeti se çimi yapilmiştir. Neticede başkanlığa sorgu hâkilri 8. Celâl Ayhan, asbağ- kanlığa bankacı B. Osman Caner, ge nel sekreterliği tüccardin B. Ziya Tan ve Salih Gümüşçay, veznedarlığa B. Cevad Talay, üyeliklere de B. Tev- fik Erim ve B. Saffet Ersoy seçil mişlerdir. İzmirde bir cerh vakasi İzmir (Akşam) — Keçeciler mev- klinde Palancılar çarşısında Şerif Kuyucu, iş yüzünden Manisalı Meh- medi bıçakla dört yerinden ağır su- rette yaraladığından zabıtaca yak lanmış, adliyeye verilmiştir, Bir adama yıldırım çarpti Kandıra (Akşam) — Kısalar kö- yünden Hakkı tarlasında çoluk Çço- cuğile orak biçerken birdenbire hava kararmış, bu sırada şiddetli bir şim- şek çakmıştır. Bu anda şiddetlenen yağmurun tesirinden korunmak için yakınlarda bulunan ağacın altına koşan Hakkı buraya düşen yıldırımın sadmesine uğrâmış, ağacın allında çoluk çocuğunun gözü önünde kömür olmuştur. Arkasından koşan bedbaht ailesi ve çocukları göz yaşları ile köylerine gidip bu acı haberi vermiş- lerdir, Edirnekapı - Cihangir otobüs hattı Edirnekâpı ile Cihangir arasında yeni bir otobüs hattı tesis edilmek üzere Belediyeye yapılan müracaat kabul edilmiştir. Bu hatta 15 otobüs işletilmesi kararlaşlırılmış ve ücret tarifesi tedkik edilmek üzere Daimi encümene verilmiştir. Tarife tasdik edilir edilmez, seyrüsefere obâşlana- caktır, ; Yenimahalle ile Taksim arasındaki otobüsler de ihtiyacı karşılamadığın- dan, mevcud arabalara 15 araba da- ha ilâvesi münasip görülmüştür. Bü- tün bu arabaların muayeneleri ikmal edilmiştir. &: 3-4 ı ona EAEEENEEEEAAAYANASEEAAANEEEENE EAA tez verenlerin bir yüksek dereceye alınmaları)... ve muvakkat birinci maddeye (muvakkat tazminat âalmi- yanlara tazminat verilemez) şeklin- de birer İkra ilâvesi haklondaki takrirler kabul olundu ve bu suretle projenin birinel müzakeresi bitirildi. Askeri Barem Bunda sonra askeri barem kanunu nun müzakeresine başlandı. Bü kâ- nunun heyeti umumiyesi Üzerinde söz alan Geeral Kâzım Sevüktekin ve General Karabekir de bazı temenni- lerde bulunmuşlar ve bütçe ecümeni ikinci reisi verdiği cevabda ileri sürü- len mütalâalarm esasen kanunda derpiş edilmiş bulunduğunu bildir. miş ve bu izahaltan sonra heyeti umumiyesi üzerindeki müzakereler kâfi görülerek maddelere geçilmiş ve cuma günü toplanmak üzere içtimaa nihayet verilmiştir. Ed NE demez in dir

Bu sayıdan diğer sayfalar: