8 Temmuz 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12

8 Temmuz 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Amiral Byrd kutub kaframanıdır. “Bü zat buzkiran âletleri; mükemmel barakalar, sobalar, telsiz” cihazlarile kutublara yerleşip çok faydalı inesle- meler yaptı ve bunun için de hiç bir fedakârlıktan kaçınmadı Bir gün uyandığı zaman, kar baâ- rakasını çatıya kâdür kaplamışlı. 'Byrd, aylarca, kar altında kitapları, gramofonu, tedkik âletleri ve telsizile yapayalnız yaşadı Beşinci ay hararet öyle düştü ki Byrd'in kirpikleri bile döndu. Byrd bir tarfatan vantilâtör işletip, bir ta- raltan da soba yakıyordu. Fakat $0- ba tütüyor Byrd'i ozehirliyordu. « Amiral kömür çarpmasinin bütün âlâmetlerini Missediyör, buna rağ- men telsizle müşahede ve mülâhaza- “Yarını bildiriyordu. ** , Bir gün arkadaşları bütün tehlike- “Yeri göze alarak Eyrd'im imdadına “kostular. Şeflerinin ölüme mahküm «olduğunu anlamışlardi. Bunu da an- ayan radyo operatörü idi. Amiral her zaman mors işaretlerini kuvvetli verdiği halde, son günlerde bu alâ- metler her gün hafiflemişti. Amira- Jin hastalığını bundan ânladılar ve yetişip onu muhakkak bir ölümden kurtardılar. İ | | Göze miki » | | z & /e Bu resmi yüzünüze yaklaştırıp sol gözünüzü kapayınız, sağ gzönüzle sol taraftaki siyah noktaya bakınız ve yavaş yavaş resmi yüzünüzden uzak- | Jaştırınız, sağ noktayı göremez olur- sunuz. Bu resimdeki şekilleri kesiniz, bü- yük bir dört“köşe haline sokunuz, fakat bu büyük dört köşede ayni cinsten küçük dört Küşeler birbitle- rine dokunsunlar, iç < Duydunuz mu? . 'Honolulu'da KE çok garib bir su E'N hazinesi vardır. i N Bu * hazinenin » Mi . i şekli ananas ye- Mmişine benzer. yanostiya oOmâ- © ( bedinin çanına © bir cisimle vuru- Jünca tam on da © kika ihtizaz eder, 4 * Japonyada Mi- nen bir balık vardır ki, tehli- keyi görünce iğ- neli bir top şek- ini alır, Kirpi balığı de- Babanın yazı odası ile, yemek oda- sı arasındaki salon, 5 yaşında, 7 yaşında, 8 yaşında, 10 yaşındakinin etrafını almışlar, 10 yanşında — Ne oynıyacağız?. Cevap versenize!... Oynamak istemez- seniz ben yalnız oynıyacağım. 5 yaşında — Ben seninle oynamak istiyorum. 10 yaşında — Sen bir kere sus. Sen ne derlerse onu yaparsın. Elini bur- nundan çek. 5 yaşında elini burnundan çekti. 7 yaşında konuştu: — Ne oynıyalım bilmem ki... bir şey söylesene: 3 yaşında bir hayli düşündü: Be- nim aklıma bir şey gelmiyor. 10 yaşında — İşaret memurluğu oynıyacağiz. 5 yaşında: O da nedir? "I yaşında: Oyun mudur? 10 yaşında: Tabii oyundur, Burnunu okarıştırmağa başılyan 5 yaşında; Ben ne yapacağım? 10 yaşında; Elini burnundan çek! Şimdilik bir şey yapmuyacaksın. 10 yaşında: Eşyaların yerini değiş- tirdi. İskemleleri. yatırdı, masaları Sen — İşaret memuru Benim! dedi. | Sordular: Ya bız? — Siz ötomobil, kamyon, otobüssü- | nüz. 5 yaşında ya ben. 10 yaşında: Sen babasın... Par- maklarını dudaklarınâ götürdü, dü- dük gibi öttü. i 8 yaşında: Ne güzel öttü. 10 yaşında! Karışmayın, 8 yaşında: Sır mi bu? 10 yaşında, 8 yaşındaya: Oyun başladı. Ben düdük öttürünce sen | kaldırımda durursun. 8 yaşında: Ben caddedeyim. 10 yaşında: Ha sahi... 7 yaşında sen kaldırımdasın, sen de caddede- sin... Caddede olan durur, kaldırım- da olan ürürür. Gene öler. Hepsi birden: Ne güzel düdük çalıyor! 10 yaşında: Haydi yürüyün. Kaldırımdaki durur. Caddedeki yürür, 10 yaşındaki kızar: — Olmadı, yanlış... Tekrar başlı- yacağız. Tekrar öter. Çocuklar da oraya bus raya koşuşurlar. Odanın içinde bir kargaşlıktır başlar. Ağızlarile korne çalarlar, Bu sırada 10 yaşındakinin kolu büyük bir vazoyâ çarpar, vazo düşüp kırılır. 10 yaşındaki — Dür!... Dururlar, Kırilan vazoya bakarlar: — Dağnlalım... Kapıdan çikarlarken 10 yaşındaki: — Emniyet müdürü ne diyecek?... — Emniyet müdürü de kim!... devirdi. Bir koltuğun üstüne çıktı. T yaşında: Nereden öğrendin? — Babam!... Rüya Tamam N Züleyhaya an- K dir bi Jattılar: UL : — Fatma da- MN a Le ha çok küçük, ze büyüyünce onun — Nen var? da dişleri çıkar, Je — Bugün mek- Züleyha © bir # — tebe gidemiyece- gün sonra sokak- / Vek ğim. | ta dişleri dökülmüş doksanlık bir 2 — Neden? ihtiyar kadın görünce: — Rüyamda düştüm, bacağımı vurdum, çok ağrıyor. Yukarıki arsayı dört müsavi kısma bölünüz, her bölümde üç ağaç kasın. — Anne dedi, bak kocaman bir yeni doğmuş çocuk vari., Viyanalı Pol Fodor duyulmamış bir meslek sahibidir; Kanaryalara şarkı söylemek ve konuşmak öğreti- yor. Amma siz: Konuşmağa bir diyece- ğimiz yok amma, kanaryaların şar- kı söylemek için öğretmene ihtiyaç- ları yok! diyeceksiniz. Bay Pol Fodor bu fikirde değil. Bu zat senelerce kanaryaları dinlemiş, içlerinden en iyi seslilerini ayırmış, öterlerekn triylerle arpejlerini mu- siki metoduna göre notaya geçirmiş. Bundan sonra kanarya sesi çıkaran bir piyano yapmış ve başlamış ka- maryalara sabahtan akşama kadar konser vermeğe... Üç sene bu kon serleri dinliyen kanaryalar üç sene sonra piyanoda çalınan notalara uy- gun olarak ölmeğe başlamışlar. | Pol Fodor, kanaryaların konuşabi- | löceklerini de iddia ediyor: Beş.on sene uğraşılırsa, kanarya, papağan- dan daha iyi konuşur diyor, Şimdi kanaryaları könuşma dersi vermeğe başlamıştır. 1949 da konuşup konüş- mıyacaklarını öğreneceğiz. Dikkat mim 2 arasan 1040000901890010000800080 0000088000000 ABASANA BA EA0 BASE AARAAS0AE BEAN AASAANAAOSEBANESES SAEENESEEEEAEEEEEYAN anna CYRANONUN OYUNU 2 ... 1100000000000E GEBE SEAS EU SEBE EE EE SEAAEEEEAEEEARESA ERAS AAONUNE AEGON OENAAAAAAEEEASENOEAEASAEEEEEENAA BASAN, ) cağ” ğ aa Cyrano de Bergerac odasında ra- — Efendime çok hasta olduğunu | gelmişti. i iv A, hat rahat otururken dostu Marcellin | söyledim. Benziniz çök sarı dedim. Güya hastayı muayene etti, sonra | Diski ver e de la Brette geldi. Doktor Probus'ü çağırmağa gidiyo. | kaşlarını çattı: : p vaj . İ kuşların sayısı kaç edör. Vapur görü- yor musunuz, balıkçının sakalı var — Hoş geldin, ne haber? Sorma Başıma gelenleri... Felâket... Biliyorsun ya Henrietie Montflürry ile evlenecektim ya. » — Evet, birbirinize çok yaraşıyor- sunuz. — Amma anasile babası kızı ihti- yar noter Hetrlebise'ye nişanlamış- lar. On beşgün sonra evlenecekler. Cyrano biraz düşündü: — On beş gün sonra mi? — Evet, — Öyleyse korkma. Heurtebise ne- nin nesidir? — Monigue adında bir hizmetçisi var, Sağır ve miyop bir adam. —- Sen bana Monigue'i gönder. -— Bu kolay. Paraya çok düşkün- dür, İki saat sonra Monigue bir köse al- tını koynuna soktu, Cyrano'dan 1â- amgelen talimatı aldi. Bir hafta geçti. Her gün La Brette geliyor o meseleyi (o soruşturuyordu. Cyrano: — Sabırlı ol! diyordu. Sekizinci gün Cyrano: Biraz sonra Monigue gelecek. dedi. Monigue geldi: rum. — Doğru eve git, döktör Probus'ün İ İ | | hasta olduğunu, bir arkadaşını yol- lıyacağını söyle Efendinin gözlükle- rini de sakla. Monigue gitti. Biraz sonra noterin kapısı çalındı. Doktor diye Cyrano ğıdaki malümat doğru mu yanlış mı? Doğru olanları çizip gönderiniz: 1 — Türkiyenin en yüksek dağı Alemdağıdır 2 — Adana Karadeniz kıyılarında küçük bir kasabadır 3 — Tür. kiye cümhuriyetinin merkezi Ankaradır. 4 — Türkiyede kadınlara intihap hakkı verilmemiştir. 5 — Türkiyede ilk tahsil mecburidir. 6 — Güneş doğudan çıkar güneyden batar. 7 — Büyük Millet Meclisi Ankarada toplanır. 8 — Sünger denizde bulunur kıymetli bir taştır. 9 — Abdülhak Hâmid meşhur bir kaptandı. 10 — Türkiye ziraat memleketidir. “ğe — Bereket çabuk davranıp doktor çağırtlınız. Kısmi felce mahkümsu- nuz. İstirahat etmeniz ve derhal su- lara gitmeniz lâzım. Noter: — Gidemem deid, işim var. Evle- neceğim. Sahte doktor haykırdı: — Ne?. İşte buna imkân yok. Güvey girdiğiniz -gecenin ertesi günü İ ölürsünüz. Evvelâ kendinizi tedavi ediniz, — Ne kadar sürer? — Beş altı ay. Amma beş altı ay sonra da izdivaç tarafları değilim, — Ne olacak? Evlenmekten vazgeçeceksiniz. yoksa ölürsünüz. — Şu halde kızın babasına haber vereyim. — Kâğıd kalem getirttiler, noter ağır hasta olduğundan, övlenemiye- ceğinden bahsederek mektubu yazdı. Cyrano mektubu aldı. Cebine attı, sokağa çıktı. Köşede döstu La Brette bekliyordu: — İşin oldu, dedi. Nikâh kâğıdın cebimde. On beş gün sonra Henriette ile sen nişanlanacaksın. Bilmecemizi doğru halledenlerden birinciye 10 lira, ikinciye 5 lira, 3 üncüye zarif bir kotra, dördüncüye bir fo. e AY e ektir, i ALI A SA İNNA b Bu resmin üstüne şeffaf bir kâğıd koyup 0 ları beyaza, 1 leri kırmızıya, 2 leri yeşile 3leri kahverengine, 4 lerisarıya boyayınız. Biliyor musunuz? Kongoda bulu- nan bir nevi sü- müklüböcek var dır ki ağırlığı bir kilodur, Bir dakika zar- fında yeryüzün- de iki yüz seksen ton kok kömürü istihsal edilir, ği Brezilya ceviz- -..0 leri büyüyüp pat- layınca içinden yüzlerce o ceviz

Bu sayıdan diğer sayfalar: