25 Temmuz 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

25 Temmuz 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'Hâdiseli maçın İş Demirsporlu Necdete müebbed boykot cezası verildi. Iki klübün yapacağı müsabaka tehir edildi Federasyonlar dairesi reisi B. Ziya Ateşin futbol Tanlar) hakkında beyanatı Pazar günü Fenerbahçe stadında oynanan Demirspor - Galatasaray ma çında hakem Tarık Özerengin ile De- mirspor kalecisi ve kaptanı Necdeb arasında vukua gelen hâdise etra- fındâ dün kendisile görüştüğümüz Federasyonlar dairesi reisi B. Ziya Ateş bu ve buna mütedair meseleler- le birlikte umumi futbol faaliyetleri hakkında aşağıdaki izahatta bulun. muştur, Bu izahattan ve genel direktörlü. gün kararından anlaşılacağı üzere Demirspor kalecisi Necdet müebbe- den boykot cezasına çarptırılmıştır. Yarım kalan maç neticesi hakemin raporundan sonra belli olacaktır, B. Ziya Aleşin beyanatını aynen bildiriyoruz: — Şu dakikada sizinle gazeteci değil, bir yerde buluşmuş günün mevzuları üzerinde konuşan arka- daşlar gibiyiz. Kaide ve averaj işi Bugünün mevzuu deyince hepimi- zin hatırına ilk evvel: «Puan İşi, ave- râj İşi, şu veya bu hususta verilen kararlar, bilhassa İstanbulun yeni sene futbol faaliyeti, lisans mesele- si, son iki maçta üç kişilik heyetler vesaire gelir, N Senedi olmayan ve ortaya zaman zaman zorluklar çıkaran teamülleri kaldırıp beynelmilel kaidelere uyaca- gız, Averaj usulünü tetkik ediyoruz, muh- telif memleketlerdeki sureti tatbikini .nceliyoruz. Bundan böyle onuda ülçbir kimse tarafından şu veya bu arzda tefsir edilemiyecek ve icap »der de müracaat olunursa hepimize eliceyi mutlakiyetle cevap verebile- sek net hükümlere bağlayacağız. Son günlerde bilvesile anlaşıldı ki; ae dosyalarımızda ne de hiçbir kim- sede bunun hakkında bir vesika ve malümat mevcut değildir. Her kara- mızı muhtelif tetkik hadekaların- lan geçiriyoruz. Bunlarda takip et- tiğimiz gaye sporumuz hesabına fay- dalı ve herkesin hukukunu ayni de- recede kâmil olmasıdır. Federe olmıyan klüpler Şimdiye kadar federe olan ve ol mayan diye iki zümre klüp vardı. Artık bu kalmamıştır. Kanun forma- Btelerini ikmal ederek teşekkül et- miş ve elyevm hali faaliyette bulu- nan bütün klüpler teşkilâttan- dır, Bu itibarla İstanbulda önümüz- deki mevsimde bütün faaliyetler ve bilhassa futbol faaliyeti çok genişli- yecektir, Federasyonlar dairesi âmiri B. Ziya Ateş diye düşündük, fakat İstanbul mın- takasının geniş faaliyeti ve buna mukabil saha ve zaman azlığı bizi bir hafta on beş gün bile ihmal ede- memek mecburiyetine sokuyor. Bu takdirde mevsimi 16 eylülde açmak faydalı olacaktır. Zamandan kazanmak meselesi bize şu lüzumu da hissettiriyor. Müsaba- kaların tehiri meselesi; bunda fev- kalâdelik değil, belki harikulâdelik arayacağız. Futbol faaliyeti Bu seneye alt futbol mesal prog- ramı federasyonca hazırlanmışlır. Diğer federasyonlar için yapıldığı gibi bunu da teknik komitenin tet- kikinden sonra umum müdürlüğün tasvibine vereceğiz. Henüz katiyet kesbetmemiş olduğu için bunun ana hatlarını yakında neşrettiğimiz za- man görürsünüz. Şimdilik şunu söy- liyebilirim ki programımızda dahilde ve hariçte ecnebi temaslara çok ge- niş saha ayırdık. Bittabi zaman İle imkânı göz önünde tutarak. Önümüzdeki sene bilhassa milli küme maçları üzerinde ehemmiyeti mahsüsa ile durulacağı ve bu husus- ta şimdiden söylenecek her sözün kaydi ihtiyatla telâkkisi lâzım gele- ceğine işaret edebiliriz. Klüp değiştirme Ayni mıntakada veya mıntaka arasında klüp değiştirecek sporcular için bu sene tecrübe mahiyetinde ol. mak ve faydası görülürse müteakip senelerde de devam ettirmek üzere bir proje hazırladık. Bunu İstanbula Bunun genişlemesine mukabil mey- hareketimden bir gün evvel genel direk- dan daralıyor, Meselâ: Taksim stadından istifademiz im- kân haricine girecektir. Lig maçları yaklaşıyor. Küme taksimatı İstanbulu kuvvetlerde müvazene esasını göz önünde tutmak şartile müteaddit kümelere ayırmak lâzım geleceği gibi hem cumartesi ve hem pazar günleri de muhtelif sahalarda muhtelif maçlar yapmak mecburiye- Wi vardır, Bu zaruretler altında» şimdilik pa- zar faaliyetlerini kaldırabilmek maa- lesef mümkün olamayacaktır. Hatta bu maksad için bir devreli lig maç- ları düşünebiliriz. Biliyorsunuz ki federasyon tarafın- dan evvelce İlân edilmiş maçların ya- pılmasından doğacak o zaruretler müstesna bütün memlekette işarı ahıra kadar futbol müsabakalarını tatil etmiştik. Bu söne futbol faali- yeline her mıntakada ayni tarihte başlayacağız, Bu tarihi 1 teşrinievvel töre arzettim. Yeni bazı emir ve di- rektiflerini almıştım. Onları da ekli. yerek projeyi kendilerine sundum. Kati şeklini alınca bittabi alâkadar. lara tebliğ edilecektir. Bunun esas hatları üzerinde şim- diden konuşamayız. Zira bu da kati şeklini henüz almamıştır. Ancak şunu kabul edelim ki projeye konulan ka- yıt ve şartlar herkese gömlek değiş- tirir gibi kolaycacık klüp değiştirmek imkânını vermiyecektir. Klüp. değiştirme tarihi futbol için 1 ağustos ilâ 31 ağustos olmak üzere bir aydır, Son hadise Galatasaray - Demirspor maçları- nı takip edecek heyetin lüzum veya ademi lüzumuna dünkü müessif hâ- dise fiilen cevap verdi. Herhangi bir işte dinliyerek karar vermek başka, görerek karar vermek başkadır, Ce- reyan eden o hüdise hakkında bugün ne şundan ne de bundan mülümat dileyecek istifade edecek (vaziyette değiliz. Her şeyi adım adım takip et- tik ve gördük. Bu usulün bilhassa mühim maçlarda lüzumuna kani bu- Vunuyoruz. Herkes için de böyledir ya, Ben dünkü meseleden kendi hesabıma çök acı duydum, Sporun ne maksad- la yapıldığını bilen hiçbir kimse böy- le bir hareketi yapabilmek için dinde ne cesaret ve ne de hak bula- maz, Bilvesile tekrar ediyorum, saha- larda kardeşini bir yumrukta yerlere serİveren ve gözünü oyan bir kimse. ye sporcu diyemeyiz. Böyle bir kimse müstesna bir marifet ve kabiliyete sahip olsa bile asla müsamaha ve merhamet edemeyiz. Bu kabil hakikatleri haklı göstere- cek hiçbir iddia düşünülemez. Genel direktörlüğün şu tebliği düşünceleri- mizi bakınız ne güzâl teyid ediyor. İs- tanbul ve Ankara Öölgesi başkanlık. larına yıldırım telgrafla verilen teb- liğ aynen şudur: 1 — 23 temmuz 1939 tarihinde Fe. nerbahçe stadında yapılan Demirspor- yaptığı bu hareketle sportmenlik ev. safına aykırı bir hareket gösterdiğin- den 2i temmuz 1939 tarihinden iti- baren hiç bir klüpte hiç bir futbol müsabakasına iştirak ettirilmemesine karar verdim. Keyfiyetin okendisine tebliği, 3 — Demirspor - Galatasaray maçı ikinci bir tebliğe kadar tehir edilmiş. tir. 4 — İstanbul ve Ankara bölgeleri. ne yazılmıştır. Genel direktör tümgeneral Cemil Taner Ajansın maç hakkında tavzihi İstanbul 24 (A.A.) — Dün Fener. bahçe stadında oynanan Demirspor - Galatasaray maçı hakkında bâzı ga zetelerde intişar eden haberler dola. yısile aşağıdaki tavzihi neşre lüzum görüyoruz: Maç, zuhur eden hâdise neticesin. de hakem bay Tarık Özerengin tara- fından bitmesinden takriben 12 da. kika evvel tatil edilmiştir. Demirspor takımının hükmen mağlüp addeğil- mesi bittabi meyzuubahs dahi değil dir. Federasyon tarafından ittihaz edilecek kararlara tevfikan maç, münasip bir zamanda, yeni baştan oynanacaktır. Bu gece Nöbetçi eczaneler Beyoğlu ciheti: İstiklâl caddesinde Dellasnda, Yüksekkaldırımda Vinko- pulo, Mis sokağında Limoncuyan, Fi- ruzağada Ertuğrul, Pangallıda Nargi- leciyan, Kurtuluş caddesinde, Kurtu- 1uş, Galatada Mahmudiye caddesinde İsmet, Sarıyer: Osman, İstanbul tarafı: Fatih: İsmail Hak- kı, Karagümrük: Ali Kemal, Emin- önü: Sirkecide .. Kemal - Mahdud Hüsameddin, Kumkapı: Asadoryan, Küçükpazar: Hasan Hulüsi, Samatya: iskele caddesinde Büyük eczane, Yeldeğirmeninde Çu- Wa, Üsküdar: Çarşıboyunda Ömer Ke- nan, Heybeliada: Halk, Büyükada: Şinas Riza, Ortaköy, Amavutköy, Bebek, Bey- koz, Paşabahçe, Anadoluhisarı, Ta. rabya, Yeniköy, Emirgin ve Rümeli- bisarındaki sezaneler het gece 2 Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur. Tefrika No. 71 İttihad ve Terakkiye düşman kesilen Arnavud rüesası 1910, 1911, 1912 seneleri «Arnavut Tuk tedibatıs seneleri oldu. Cavid, Şev.” ket Turgud, İsmail Fazıl paşalar bu | tedibata memur edildiler, Avusturya bir el ile katolik Mirdita- lilere, diğer el ile ortodoks Arnavutla. © ra müzaheret ediyordu. İtalya bu ha- reketleri kıskanç nazarlarla takip ve tarassud eylemekte idi. Başkım klüpleri, başta İsmail Ke. mal bey olmak üzere birçok Arnavud mebuslar Arnavutlukta faalâne tahrik. lerde bulunuyorlardı. Hakkı paşa hükümetince tatil edi. len haftalık Şürayıümmet gazetesinin son müshasında İttihad ve Terakki | merkezi umumisi azasından doktor Bahaeddin Şakir bey Arnavutlukta İt tihad ve Terakki aleyhine bir kıyam hazırlamak üzere Kâmil paşanın da bu tahriklerde parmağı olduğu söylendi. ğini yazmıştı. Birkaç defa sadarelte bulunmuş bir zatın böyle bir hiyaneti irtikâp ey- İiyeceğine -orlada bir vesika görülme. den- inanmak kabil değil ise de İtti- had ve Terakkiye muhalif partilere mensup olan bazı zevatın İttihad ve Terakkinin başına Arnâvutlukta bir darbe indirmek üzere çalıştıkları ken» di yazılarile sabittir. Hükümetin Arnavutlukta ıslahat namına giriştiği teşebbüslerin Arna- vud âdet ve ananelerini mahalli birer bidat addedilmesinden mutahassıl hoş. nudsuzluğa ve harici misyonların bu hoşnutsuzluğu idame, hattâ teşdit yo- lundaki teşviklerine bu dahili tahrik- ler de inzimam edince Malisor kıyamı denilen büyük gaile açılverdi. Arnavutları silâhlarından tecrid et- meğe uğraşmakta olan hükümet bu kıyam asker sevkile yatıştırmağa te- vessill etti. Bu hiç de kolay bir işol madı, 'Malisorlar ötedenberi Karadağlıları kendilerine ebedi düşman sayarlarken şimdi onlardan yardım görüyorlardı. Teşviklere kapılarak Karadağa ilti- ca eden Malisorlar orada silâhlanarak, pusatlanarak Karadağlı zabitler ku- mandasında hududu geçtiler, İşkod- raya doğru yürüdüler, Üzerlerine Şev. ket Turgud paşa kumandasında kuv- vet sevkedildi. Âsiler (Tuz) kasaba- sını muhasara ve İşkodrayı tehdid ediyorlardı. Osmanlı kuvvetleri âsile- ri tardettiler, Karadağ bunlara yar- dım etti; kendisine Malisorların hâ- misi sıfatını vererek devletlere bir muhtıra verdi. Devletler Karadağ kra- ına bitaraf kalmasını tavsiye ettiler, Babıâli âsilere dehalet için bir müh- let tayin etti; sonra bunu uzattı. Bu sırada İsmail Kemal bey Çetinede bu- Tunuyor, taleblerinde israr etmeleri için âsileri teşvik ediyordu. Babıâli Karadağ hududunda tah- şidat yapmakta idi. Telâşa düşen Ka- radağ' kralı devletlere müracaat etti. Malisorlar 12 maddelik bir talebna- me tanzim ettiler. Bü maddeler dev. letçe kabul edilmedikçe avdet etmiye. ceklerini beyan ediyorlardı. Avusturyada, Rusyada müdahale arzuları uyarıyordu. Karadağ kralı İsmali Kemal beye bir ziyafet verdi. Mebusan meclisinde (Mutedil Hür riyetperverler) fırkası İsmail Kemal beyden tuttuğu hattı hareket hakkın- da izahat istedi. İsmail Kemal cevap bile vermedi. Veliahd Yusuf İzzeddin efendi, İngiltere dönüşü, Viyanadan geçiyordu. O sırada Viyanada bulunan İsmail Kemal bey veliahda yanaşarak Malisorların taleplerini ihtiva eden (Kırmızı kitabı) takdim etti. (1) Hü. kümet garp ordusu kumandanı ünva- nile müşir Abdullah paşayı erkânı har. biyesile birlikte İşkodraya gönderdi, Karadağ ile gerginlik günden güne artıyordu. Malisor meselesi bir Os. manlı . Karadağ meselesi halini alı. yordu. Vükelâ meclisi Malisorlara gösteri. lecek teshilât ve müsaadat hakkında ittihaz ettiği 12 maddelik kararname- yi Çetinedeki Osmanlı elçisi marifetile Malisorlara tebliğ etti. Berikiler te. reddüd ediyorlardı. Nihayet Karadağ hükümetinden gördükleri teşvik üzeri. Priştine mebusu Hasan bey ne takım, takım dehalete başladılar, İttihad ve Terakki hükümeti Arna- vutluğa verdiği kıymeti göstermek maksadile padişah için sultan Muradı Hüdevendigârın meşhedine bir ziyaret tertibini muvafık bulmuştu. Bu seyahat mümkün olduğu kadar debdebeli yapıldı. Fakat maksada hiz- met cimedi; kuru zahmetten ibaret kaldı. Arnavutluğun ihtilâli günlerinde mebusan meclisinde bir hâdise olmuş- tu. İftirakçı Arnavud mebuslarının ba? şını çekenlerden Berat mebusu İsmail Kemal bey ile İttihaderlardan Serez mebusu Derviş bey meclis koridora. noda biraz alıştıktan sonra müna- zaaya meclis salonunda dahi devam etmişlerdi. Derviş bey hiddeticnerek İsmail Ke- mal beyi tokatlamıştı. İsmail Kemal bey: — Bu tokatı siz pek pahalı ödiye- ceksiniz! Diyerek meclisten çıkmış ve hemen o akşam İtalyan bandıralı bir vapura binerek Avrupaya gitmişti. İttihat ve Terakkinin en şiddetli has- mı kesilen Avlonyalı İsmail Kemal, Meşrutiyetten evvel İttihad ve Terak- ki cemiyetine dahil olmuş İken mu- halefete geçen Necip Drüga, Vilçitrinli «Priştineli diye maruftur- Hasan bey- lerin bütün Arhavutlukta, hususile kendi nüfuz mıntakalarında yaplık- ları tabrikler tesirini gösteriyordu. Necip Draga bey mebusluğu esna- sında Nafıa Nazırlığına talip olmuştu. Talât bey merkezi umumide Necip Draganın şahsi menfaat takip ettiğini söyliyerek bu talebi reddettirmiş olma sile Talât beyin fikrini kabul eden- lerle başlıyan bu şahsi ihtilâf nihayet Necip Draganın İttihad ve Terakkiye muhalifler safına geçinesini intaç ey» lemişti. Bundan sonra Necip Draga Şimali Arnavutluk hareket ve kıyam- larında en mühim rol oynıyanlardan biri olmuştu. Hasan bey Vılçıtrin ağalarından Ah- med ağanın oğlu idi. İdadi tahsilini ikmal etmemişti, İptida İsmail Kemal, Zavalanlı Fe- him beyler tarafından kurulan ve merkezi Viyanada bulunan Arnavud (Diya) «Bilgi. cemiyetine Abdül bey. zade Mithat bey delâletile girerek bu cemiyetin Selânik ajanlığını ifaya baş- lamıştı. İttihad ve Terakkiden başka siyast cemiyetler &fkârı umumiyenin teveccüs hüne nail olmadığı günlerde (Diya), cemiyetini zevale mahküm görerek şan ve şöhret kazanmak emelleri kırıle mıştı; mesleği #xpdi1 lâzım geliyordu. O da evvelce Arnavutlar için taraftarı olduğu Lâtin harflerinin &leyhinde bulunarak Diya cemiyetinin Bayram Sör gibi relslerile birlikte İtlihad ve Terakki cemiyetine girmişti. (1) İsmail Kemal beyin Yusuf İzzeddin efendiye yanaşması üzerine gördüğü mua- meleyi aşağıda izah edeceğiz. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: