30 Temmuz 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

30 Temmuz 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Möğünmikdümi sahife 8 İstanbul atletizm birincilikleri Üç gün devam edecek olan şampiyona müsa- bakalarının birincisi bngüu yapılıyor Bugünkü müsabakalarda rol oynıyacak olan dört kıymetli atlet; Pulad, Melih, Maksud, İbrahim Senede bir iki atletizm müsabaka. $ının yapıldığı devirler de bir zaman- lamış olan İstanbul atletizminin kal- kınması müsbet semereler vermeğe başladı. Gül kupası müsabakalarında da gördük ki bu kalkınma hareketine yalnız heveslenen gençler değil, şim- diye kadar sade futbol için çalışmış klüpler de iştirak ediyorlar, Bu hafta başlıyan İstanbul etle. tizm birincilikleri de Gül kupası mü- sabakaları hatırlanınca çok yakın bir alâka ile takib edilerek bu sporun heyecanını duyuracak gibi geliyor. Bununla beraber, böyle büyük ehem- miyeti olan bir müsabakanın progra- mı çoktan ve değişmez bir şekilde tes- bit edilmiş olmalıydı. Biz, ancak müsabakalara üç gün kala (Omühteviyalını öğrendiğimiz programın geç tebliğ edilişini, üzerin- de çok esaslı surette çalışıldığına ve inceden inceye her klübün meşru hakları düşünülerek yapıldığına hük- mederek teselli buluyorduk, Halbuki 50 metre, 4X200 bayrak ve 200 manlah gibi klâsik olmıyan müsabakaların resmi şampiyonaya hayret ettik. Tlk aklımıza gelen şey, bunların konmasında iştirak edecek klüpler hesabına bir mahzur bulunup bulunmadığını düşünmek oldu. Ter- tip heyeti de bunu düşünmeliydi. Zira klâsik olmıyan müsabakalar resmi şampiyonaya konmaz. İş bir muhafazakârlık meselesine inhisar etse, bunu da hoş görmemiz mümkündü, Fakat birbirlerine pek rakip olan üç klübümüzün eleman- ları düşünülürse bu klâsik olmıyan Tenis birincilikleri dün başladı Tenis ajanlığı tarafından tertip edi- len İstanbul tenis birinciliklerine dün Dağcılık klübü kortlarında başlan- mıştır. Şimdiye kadar görülmemiş derece- de fazla bir sporcunun iştirak ettiği bu müsabakaların tek erkekler ara- sındaki karşılaşmaların ilk tasfiye maçları dün yapılmıştır. Müsabakalara bu sabahtan itiba. ren tekrar devam edilecek ve bilâfa- sıla her gün oynanacaktır. Önümüz- deki cumartesi günü dömifinal ve pazar günü final müsabakaları yapi- lacaktır, RR 1 İİİ Figaro gazetesinin Türkiye için fevkalâde nüshası Pariste çıkan Figaro gazetesi Tür- kiye hakkında fevkalâde bir nüsha neşredeceğinden İstanbul hakkında da Belediyeden malümat istemiştir, Gazetenin istediği bu malümat bu- günlerde gönderilecektir. Eski hapishanenin yıktırıl- masına başlanıyor Yerinde Adliye sarayı yapılmak üze- te yıklırılmasına karar verilen ve bir müteahhide havale olunan Hapisha- ne binasının hastane kısmında bulu- Dan hasta mahkümlar da dün Tev- Ri'hane hastanesine nakledilmişler- Gir. Yarın veya salı günü hapishane. nin esaslı surette yıktırılmasına, baş- “ a ei i ya idhal edilişine | müsabakaların programa idhali ile bu rekabetin Fenerbahçe ve bilhassa Beşiktaş takımları aleyhine bir hayli sarsılacağı ve süraiçisi bol olan Gala- tasarayın galibiyetini garantilemiş olduğu görülür. Tekrar edelim ki bir resmi şampi- yonaya idhali caiz olan müsabakalar kimin aleyhine ve kimin lehine tecelli edeceği düşünülerek tadil edilmez; fakat, yalnız bir klüpte elemanı mev- cud olan ve klâsik olmıyan branşlar hiç kimsenin reyi alınmadan galibi- yetin puan hesabına dayandığı şam- piyonaya da idhal edilemez. Klâsik olmıyan sürat branşlarının yerine yine klâsik olmıyan mukâve- met yarışları, meselâ mil koşuları konmuş olsayrı, terazinin kefesi bu sefer Galatasaray aleyhine ağırlaşırdı. Atletizmin alâka görmesile halkı- muzın spor telâkkisinde bir inkılçp hu- sule geliyor. Böyle bir inkılâbın bü- yük ve asil gayeleri yanında belki ufak tefek gaflar da yapılacaktır. Puan ve klüp rekabetleri gibi me- seleler bu işe sarılmış olanlar indinde tâli derecede kalmakla beraber bun. ların elkârı umumiye üzerinde yapa- cağı tesir büyüktür. Terakkiye en bü- yük destek de halkın alâkasıdır. Binaenaleyh klüplerin meşru hak- larını korumalıyız, bu itibarle klâsik olmıyan müsabakalar yerine Balkan oyunlarında aleyhimize puan toplı- yan çekiç atma ve her resmi müsa- bakada yapılan 3000 metre mânialı gibi klâsik branşlar konmalıydı. Böylece ajanlık kimsenin hususi vaziyetini düşünmek mecburiyetinde bulunmıyacağı için meşru haklar da çiğnenmemiş olurdu. Füruzan Tekil Bugünkü spor hareketleri FENER STADI : Atletizm birincilikleri Saat 10 BEŞİKTAŞ HAVUZU: Yüzme seçme müsabakaları » VELİEFENDİ SAHASI ; At yarışları » MODA KLÜBÜ : Rumen - 'Türk yelken Yarışları Süleymaniye klübü Pi Serbes güreş müsabakaları » Dağcılık klübü sahası; Tenis birincilikleri 3 Bahçeye giren hırsızlar bahçıvanı yaraladılar Ramide Topçular civarında bahçı- van Hasan dün mısır çalmak üzere bahçesine giren beş meçhul adamı ya- kalamak isterken, bunlardan biri bı- çakla Hasanı muhtelif yerlerinden teh. likeli surette yaralamıştır. Mütecaviz hırsızlar, kendilerini tanıtmadan kaç- mışlardır. Yaralı Hasan hastaneye kaldırılmış, meçhul mütecavizler hak- kında tahkikata başlanmıştır.” a e EE Yer değiştirecek kiracılara tavsiye! Akşam'ın KÜÇÜK İLANLA. RI'nı dikkatle okursanız kendi. nize en civerişli yurdu yorulma. dan bulabilirsiniz. Yüzme seçme müsabakaları Dünkü yüzmelerde iki Tür- kiye bir İstanbul rekoru kırıldı Bu sporları ajanlığı tarafından ter- tip edilen İstanbul yüzme şampiyon- luğu seçme müsabakalarına dün Be- şiktaş jimnastik klübü yüzme havu. | zunda başlanmıştır. Küçükler, klüpler ve klüp harici olmak üzere üç sınıf yüzücü arasında icra edilen bu müsabakalar çok alâ- kalı olmuş ve yeniden iki Türkiye, bir İstanbul rekoru kırılmıştır. Müsaba- bakalara Beykoz, Beşiktaş ve Demir- spor klüplerinden 48 yüzücü iştirak etmiştir. Yarışlardan evvel geçenlerde 100 metre müsabakada yeni bir 'Türkiye rekoru yapan Mahmud, İstanbul su sporları ajanı tarafından bir yüzücü heykeli ile taltif edilmiştir. Dünkü seçme müsabakalarında âlı- nan dereceleri sirasile yazıyoruz: 100 metre küçükler: 1 — Bedri (Beykoz) 116,2 — Gül tekin (Beşiktaş), 3 — Tekin (Beşik. taş). 100 metre küpler: 1 — Saffan (Beykoz) 1,21, Ziya (Beşiktaş), 100 metre klüp harici: 1 — Mahmud 1.14 (Yeni Türkiye rekoru), 2 — Vedad, 3 — Rauf. 200 metre kurbağdlama küçükler: 1 Musa (Beykoz) 317,2 — Hik- met (Beşiktaş), 3 — Yusuf (Beşik- taş). 200 metre kurbağalama klipler: 1 — İsmail (Beykoz) 3.13.2 (Yeni İstanbul rekoru). 200 metre kurbağalama klüp harici: 1 — Rauf 3.23, 2 — Hikmet,3 — Gayret. 400 metre küçükler: 1 — İbrahim (Beykoz) 5.50, 2 — Gültekin (Beşiktaş), 3 — Alâaddin (Beşiktaş). 400 metre kiüpler: 1 — Mekin (Beykoz) 6.241, 2 — Ziya (Beşiktaş), 3 — Muzaffer (Demir. 3por). 400 metre klüp harici; 1 — Mahmud 5.19.1 (Yeni Türkiye rekoru), 2 — Nezih. Türk bayrak jarışı küçükler; 1 Beykoz takımı 6.8.4, 2 — Be. şiktaş tatamı, Türk bayrak yarışı klüpler: 1 — Beykoz lakımı 5.57.2,2 — De- mirspor takımı, Su topu müsabakası: Beykoz İle Demirspor takımları arasında yapılan su topu müsabaka. sında rakiplerine tefevvuk eden Bey- kozlular bu Karşılaşmayı 8 - 1 gibi ge Beşiktaş havuzunda devam edilecek ve finale kalan yüzücüler şampiyona yarışlarınâ iştirak hakkını kâzüna- caklardır. Demirspor kalecisi Necdet Erdem dün tahliye olundu Dün Demirspor klübünün futbol takımı kaptan ve kalecisi Necdet Er. demin vekili avukat Dr, B. Sund Tahsin Kadıköy sulh ceza hâkimliğine müra- caatla müekkilinin tahliyesini talep Avukat, verdiği istidada müekkili. nin vaka mahallinden firar etmediği. ni ve bilâhara ihtiyarile zabıtaya biz- zat gidip müracaat etliğini, gerek resmi ve gerek içtimai vaziyeti itiba- rile firar mevzuubahis olamıyacağını ve tevkif kararının esasen firar şüp- hesine istinad ettiği cihetle bu husu- sun varid olmaması dolayısile tahli- yesi icap etiğini ileri sürmüş vebu esbabı kanuniye ve mucibe ceza hâ- kimliğince varit görülerek tahliye ta- lebi kabul olunmuş ve Ceza muhake- meleri usulü kanununun 117 nci mad. desi mucibince kefaletle tahliyesine karar ittihaz olunmuştur. Sporcu Necdet Erdem bu karar üzerine derhal aklar ceza nie erbesi bıra MEŞRUTİYETTE SARAY ve BABIALİ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur. Tefrika No. 74 Meclis feshedildi, yeni seçirmde muhale- fet büyük mağlubiyete uğradı O İttihad ve Terakki cemiyetine da- hil olmamıştı, Fakat İttihad ve 'Te- rakki partisini diğerlerine tercih edi- yordu. Bu sebeple İttihad ve Terak- kiye vaki olan hücumlardan da ken- disine pay çıkıyordu. Şahsımın siyasi mukadderstı İtti- had ve Terakkinin mukadderatile bir- leşmiş gibi bulunuyordu. Mecliste vaziyet İttihad ve Terak- ki için tehdidkâr bir hal almıştı. Meclisin dağıtılıp yenisinin intihabı ve intihap esnasında muhaliflere n6- fes aldırılmaması İttihad ve Terakki erkânına muvafık görünüyordu. Fa- kat nasıl yapmalı idi? Meşrutiyetin ilânından sonra Me- busan meclisinin saltanat makamile vükelâ heyetince çevrilecek bir entri- ka üzerine hemen feshedilebilmesine meydan bırakmamak maksadile kanu. nu esâsinin otuz beşinci maddesi tadil edilerek fesh için âyanın muvafaka- tı alınmak kaydı ilâve edilmişti. Şimdi bu kayıd meclisin feshine bü- yük bir engel gibi görünüyordu. Mebusan meclisinde ihtilâflar git- tikçe şiddetleniyordu. Muvafık, mu- halif mebuslar biribirlerine karşılıklı hakaretler yağdırıyorlardı. Lütfi Fik- ri, Rıza Tevfik beyler bile şeyhislâmı masonlukla ithamda mutaassıplar. dan geri kalmıyorlardı. İhtiraslar meclisten iş çıkmasına mâni oluyordu. Sadrüzam Said paşa bâdi olacağı gürültüleri bile, bile 35 inci maddenin eski şeklinde, yani fâyanın muvafa- kati alınıp kaydinin kaldırılması su- retile tadilini Mebusan meclisinden istedi. Bu tehilkeli bir oyundu. Mec- liste bir kızılcakıyamet koptu. Muhaliflerle İttihad ve Terakki ara- sında bir anlaşma zemini bulunma- sınâ teşebbüs edildi. Olamayınca mu- halifler bu maddenin müzakeresinde obstrüksyon yaptılar. Sald paşa bunu Mebusan meclisi ile vükelâ arasmda birihtilâf telâkki edeceğini bildird. Bu ibtilâfı esas addederek istifa etti. Hürriyet ve İtilâf fırkası sadaretin tekrar Said paşa uhdesine tevdiine mâni olmak ve mümkün olursa bu makama Kâmil paşayı getirtmek için âzasından muhtelif milletlere men. sup on dört kişilik bir heyeti padişah nezdine göndermişti. Hürriyet ve İtlâf fırkasının teşek- külü üzerine damad Ferid paşa riya- setinde saraya giden heyeti kabulden istinkâf ile yalnız damad sıfatile Fo- rid paşayı huzuruna &lmiş olan Sul. tan Reşad meclisteki vaziyet üzerine bu heyeti kabul etmemeği yapamadı. Heyet, sadaretin tekrar Sald püşa» ya tevcih olunmaması yolunda maru» zatta bulundu. Bultan Reşad bütün mebuslar mil. let vekilleri olmaları dolayısile naza- rında hepsinin müsavi olduğunu ve iyi geçinmelerini arzu ettiğini söyle- dikten sonra sadrâzam nasbı kendi hukuku cümlesinden olduğunu ilâve etti. Fakat gelenleri büsbütün kırmış olmamak için. — Bununla beraber söylediklerinizi nazarı dikkatten dür tutmıyacağım. Yolunda bir ihtiyat dahi göster. meği padişahlık siyasetine uygun buldu. Anlaşılan bu defada ittihatçılar ağır bastılar. Sadaret tekrar Said paşaya tevcih kılındı. Bu muamele itilâfçılara bir darbe oldu. İhtilâf kızıştıkça kızışıyordu. Sokaklarda tecavüzler başlamıştı. İt. tihad ve Terakkinin maliye işlerini tenkid eden Bakırköy Hürriyet ve İt. lâf klübü reisi - Murad beyin düyunüu umumiye komiserliğinde kâtip Ze. ki bey bir gece Bakırköyünde sokak- ta katledildi. Zeki beyin katli Hasan Fehminin katli kadar dağdağa ve gürültüyü büdi olmadıysa da mebus Kozmidinin (Sadayı Millet) gazetesinde İttihad ve Terakki aleyhinde neşriyatta bulu. nan Ahmed Samimin gene bir akşam İstanbulda vaki olan katli derecesin. de teessürü celbetti ve muhalifler eli. ne İttihad ve Terakkiye yeni hücum allAhları verdi. İttihad ve Terakki ida. pilan tazyiklere, işkencelere dair iddia- lar mecliste büyük gürültüleri intag etli, O kadar ki, şimdi kendisinin Ar- navud olduğunu ortaya atan Riza Tew fik bey bir gün: — Meşrutiyete de, cemiyetinize de, size de Iânet olsun! diye bağırmaktan kendini alamamıştı! Hüriyet ve İtilât fırkasının mü- hürünü yanından ayırmıyan miralay Badık bey zehirle veya diğer bir su- retle hayatına sulkasd edileceği veh- mine kapılmış, vefadar dostu Kayse- rili Şaban ağa ile Hürriyet ve İtilâf fırkası merkezinde kapanmış kalmış- tı; fırkasını canlandıracak bir teşeb- büste bulunmuyordu; fırka ise Sadık bey taraftarlarile münevverler ara- sında devam eden ihtilâf tesirile te- şettüt ve zaaf içinde yuvarlanıyordu. Mebusan meclisi otuz beşinci mad- denin tadilini her şeyden Üstün görü- yordu. Muhaliflerce yapılan bütün palırdılar 35 inci madde müzakerele- rinin nihayete ermesine mâni olama- dı. 1912 kânunusanisinin on üçünde hükümetin projesi reye konuldu. Fa- kat kanunu esasi mucibince muktezi üçte iki derecesinde rey kazanamadı. Bu halde 35 inci maddenin mevcud şekli dairesinde meclisin feshi cihe- tine gidilmekten başka çare kalmamış« tu. Bu yol ihtiyar olundu. Âyan akdolunan hafi bir celsede muvafakatı esirgeyemedi. (Hariçte şayi olduğuna göre hükümet kendisi- ne mensup olanlardan yeni âyan azası nasbettirerek ekseriyeti istihsal ede- bileceğini bir suretle anlatmış oldu. Zu için âyan muhalefeti lüzumsuz ad. detmiş.) Mebusan meclisi 18 kânunusani 1913 de sâdır olan hattı hümayun ile fesh. edildi. Hürriyet ve İtilâf fırkası intihabatta, büyük bir mağlübiyete uğradı. Yeni meclis âzâs1 arasında ancak beş mü- halif mebus bulundu. İttihad ve Terakki hükümeti muha- lefeti ezmek emelile Mebusan meclisi. ni fesheylemişti; Arnavutluktan mu- halif mebus çıkmamasını temine var kuvvetile çalışmıştı Arnsvutluktan muhalif mebus çık. mamıştı amma Arnavutlukta isyan çıkmasının önüne geçilememişti. Mebusan meslisinden hariç birakı- lanlar da şimdi Arnavutluğu ihtilâle vererek yalnız İttihadçıları değil, bü- tün Türkleri Arnavutluktan çıkar. mağa çalışıyorlardı! Said paşanın yeni Kabinesi bir İt- tihad ve Terakki Kabinesinden ziyade yeni bir «Sald paşa Küabinesi. idi. Azası arasında İttihad ve Terakki gençlerinden kimse yoktu. Kabine bir «İdarei maslahat. Kabinesi halinde idi. İttihad ve Terakki mebusan mec- lisine muhalif mebus gelirmemekle ancak 35 inci maddenin tadilini müm- kün kılabilmişti. Mecliste muhalifle- rin azalması hiç bir vakıt memleket- te muhalefetin kırıldığına delâlet ede« mezdi. Mecliste Söz söyliyemiyenler şimdi memleketlerinde İttihad ve To- rakki aleyhine tahriklere germi vor- mişlerdi. Bunun da vahim neticeleri görül- memek kabil olkmıyacaktı, Riza Nur bey Sinopta müftü iken Arnavutluk hanedanlarından gene orada menfi bulunan Yakoyalı Riza bey ile Arnavutlukta bir kıyam çıkar. mak hususunda anlaşmıştı. Riza bey affolunarak memleketine gidince be- sasını tutarak hemen hazekete geçmiş ti. Arnavut mebusların buna inzimam eden tabrikleri Riza Nur beyin istedi. ği kıyamı hazırlamıştı! şinci Jorj Hindistana gitmek üzere Mısırdan geçecekti, Sultan Reşad büyük oğlu Ziyaeddin efendi riyasetinde Mısıra bir hoşâmedi heyeti gönderdi. Mısırda bulunan Kâmil paşaya de bu heyete iltihak eylemesini emretti. Heyet kralı Portsaldde karşıladı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: