7 Ağustos 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

7 Ağustos 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Lilian Harvey - Willy Fritseh iki artist yeniden birlikte filim çevirme$ Bir zamanlar her sene birkaç filmi. ni seyrettiğimiz sevimli sinema artisti 8 Lillan Harvey İnzivadan vazgeçmiş, yeniden çalışmağa başlamıştır. Ber- linden gelen haberlere göre, artisi şimdi «Kumanda eden kadın; adın- da bir filim çevirmiştir. Bu filimde baş erkek rolünü Willy Fritseh yap- maktadır. Lillan Harvey Iki senedenberi filim çevirmiyordu. Macaristanda bir çiflik satın almış, burada yerleşmişti. Bun- dan sonra çifçilik edeceğini, buğday- larını, koyunlarını satmakla meşgul olacağını söylüyordu. Kendisinin bu kati kararını değiş- tirmesi, yeniden filim çevirmeğe baş- masi için mühim bir hâdise olması Mâzımdır. Filhakika böyle bir hâdise olmuştur. Artiste teklif yapılırken filmde baş erkek rolünü Willy Rritsch'in yapacağı bildirilmiştir. Ulan Harşey en güzel filimlerini hep Wiliy Fritseh ile birlikte çevir- miştir, Aşk valsi, Cennet yolu, Kongre eğleniyor ve salre, herkes üzerinde unutulmaz İzler bırakmıştır. Artislin sekiz, on sene evvelki mu- vaffakıyetli filimlerine tekrar başla- mağı reddetmiyeceği tahmin edili- yordu. Bu tahmin doğru çıkmış, Lİ. Man hemen muvafakat cevabı vermiş» tir Bir zamanlar Willy Fritsch ile Li- Wan arasında karşılıklı bir aşktan bahsedilmişti. Fakat artistlerin ikisi de bu şayiayı tekzip eylemişler, arala- rında sadece dostluk bulunduğunu söylemişlerdi. Buna rağmen bazı k'm- seler, bilhassa Lilian Harvey'in Wil Iy'yi sevdiği hususunda ısrar etmiş- lerdi. Şimdi bunlar Lilian'ın Willy Fritsch ile birlikte çalışmak zevki için tekrar filim çevirmeğe başladığını id- dia ediyorlar. Ne olursa olsun, ortada bir vaka vardır: Lillan Harvey tekrar çalışma- ğa başlamış ve ilk filmini bitirmiştir. Bunu diğer filimlerin takip etmesi ih- timali vardır. Yeni filmin mevzuu Şu- dur: Maria Kelemen (Lilian) Budapoş- tede bir bankada daktilodur. Fakat bankanın bütün işlerini kendisinin gördüğü kanaatindedir. Maria'nın ka- naatine göre, bir gün çalışmıyacak ol- sa ne umumi müdür, ne de kendisinin maiyetinde bulunduğu genç müdür hiçbir iş göremezler. Genç müdür, sevimli daklilenun cazibesinden uzak kalamamıştır. Fa- kat kız çok ciddi ve ağır başlıdır. Ni- Wiliy Fritsh'in Ulan Harvey ile bir- likte çevirdiği yeni #ilimden bir sahne şi e başladı İki artistin birlikte çevirdikleri fillmden bir kaç sahne şanlısı Paul'a da çok sadıktır. Bunun için müdür, genç kıza arasıra kom- pliman yapmaktan ileri gidememiştir. Paul da bir müessesede memurdur. Çabuk ilerlemek ve evlenince karısını çalışmaktan kurtarmak fikrindedir. Fakat delikanlının çalıştığı müess€ se mühim bir zarara uğramış ve işle- rini küçültmeğe mecbur olmuştur. Bu- nün üzerine Paul' ün de eline bir serti- fika vererek işinden çıkarmıştır. Paul ve Maria gizlice evlenmişlerdi. Bu son vaziyet Üzerine evi geçindir- mek işi Maria'nın omuzlarına yüklen- miştir, Paul bundan çok müteessirdir. Maria da fazla kazanmak için banka- da mesal santi haricinde kalarak ça- Uışmktadır. Genç kızın âmiri olan Bardon, kı- gın evli olduğundan haberdar deği!- &ir. Bu sebeple kendisini bir akşam yemeğe davet eder. Paul bunu haber alınca ktplere biner ve Bardon'a gi- derek kendisinin Maria'nm kocası ol- duğunu anlatır. Müdür de davetten vazgeçer. Paul bundan sonra bir patinaj ye- rinde hoca olur, başka birçok işlere girer, çıkar. Bardon, daktilosuna bir yardım için Paul'ün kendi bankala- nna alınmasını temin eder. Fakat Marla, Paul'ün âmiri vaziyetinde ci- duğundan işler karışır... Bü sırada Paul, banka için büyük | | İ zararlara sebep olacak bir mektubu i göndermez. Banka bu suretle zarar- dan kurtulunca, umum! müdür Paul'ü terfi ettirir, genç adam Marla'nın Amiri vâziyetine girer. Daktilo buna fena halde kızar ve çalışmak istemez, kocası da kendisini işinden çıkarır; Marla evine gider, Akşam Paul evine gidince ve karı- sının hâmile olduğunu öğrenince İşler yoluna girer, karı koca barışırlar, Es- ki daktilo iyi ve mesud bir anne olur, Bu filimde diğer rolleri Leo Slezak, George Alexander, Ursula Deinert ya- pıyor. Js/ediğiniz gibi BIR OTOMOBI!I PYAR İL Yİ için YY KÜÇÜK İLÂN Ağla DE TET Ger) YY iga te (eğilir Li Ormanlar bir memleketin zinet ve halkı yetişmiş ağaçlarını öz evlâdı gibi korur. Hele büyük ve kesif or- manların varlığını titreye titreye göz” bebeği gibi muhafaza eder. Çınar, kayın, meşe, ıhlamur, kestane gibi Ağaçlardan mürekkep bir orman mu- hiti başlıbaşına bir âlem, bir hüküm- ranhktir. Asırdide cesim çınarlar bu yeşil âlemin azametli birer hükümdarıdır. İri gövdeleri, semaya ser çekmiş boy- ları, gövdelerine yakın kalınlıkta uzanmış dalları ve bu dalların altına sığınarak büyümeğe çalışan diğer bir çok ağaçlar ormana giren insana âdeta buralarda büyük birer ağaç allelerinin yaşadığı hissini verir. Çam ormanları ise memleketin yalnız zineti değil, ayni zamanda sağ- lık ve şifa kaynağıdır. Yaz ve kış daimi yeşlilikleri, manzarasının gü zelliği, yerlere akseden gölgeli, sh- hate olan şifal tesiri, sanat ve tica- retteki ehemmiyetli mevkii hemen her memlekette nazarı dikkate alı- narak en güzel sayfiyeler, oteller, ne- kahethaneler, sanatoryomlar, hep çam ormanları kenarında yapılmak- tadırlar. İ Nitekim bizde de başlıca verem hastaneleri, (o sanateryomları ' hep İ çamlıklar Oarasında kurulmuştur. İ Heybeli ve Büyükada sanâtoryomla- İ m gibi. Bilhassa Heybeliada çamlığı- nın vüsati, ağaçlarının sıklığı, g& İ miş bir sahanın ve dağlık erazinin ye- şiniği, zümrüdi manzarasının sahile doğru akan güzelliği buraya müstes- na bir kıymet verdiğinden birçok dermansızların şifa yurdu olmuştur. Asırların yetiştirdiği bu zümrüd saha bir kaç şişkebabi uğruna, bir kaç saat içinde harabeye dönmüştür. Ya sigara içenlerin sigaralarını şön- dürmeden yere atmaları, ya gezinti için buralara gelenlerin beraberle- rinde getirdikleri yemekleri pişirmek ve ısıtmak yüzünden ekseriya orman yagınlarına sebep oldukları çok defa görülmüş ve okunmuştur. Seneler- denberi birbirini takip eden bu yan- gınlara karşı ciddi bir tedbir alınma- maması, orman mubafızlarının art- tınlmaması, yangına sebep olanların şiddetle tecziye edilmemeleri halkı kayıdsızlığa alışlırmıştar. Şunu da teessürle söyliyeyim ki ci- varımızdaki ormanlar her vakit için bu felâkete namzeddirler, Çırçıra gr âlniz, cesim ağaçların yanlarında birer küçük toprak ocak bulunduğu- nu görürsünüz. Bu öbek öbek ocak- lar Sultan suyunda, Kestane suyun- da Bendlerde de vardır. Bendlerde cesim bir ağacın dibinde büyük bir ocâk harabesi mevcuddur. Hünkâr suyunda halkın bu ihtiyacını karşı- lamak için sıravari mahfuzca ocak- lar tesis edilmiş ise de gene şiddetli bir rüzgâr karşısında tehlikeden Aza- de değildir. Beykoz, Alemdağı, Riva civarındaki ormanlarda da bu tehli- ke yok değlidir. Ağaçlarının cesame- tile Türkiye dahilinde en muhteşem bir çam ormanı olan Kütahya çamlık- ları arasında şimdi yazlığa çıkılmış çadırlar kurulmuş ocaklar yakılmış han harıl yemek pişiren yüzlerce aile muvakkaten iskân etmişlerdir. Aca- ba bu eşi olmıyan orman hakkile tür rassud ediliyor mu? Üç sene evvel ağustos ayının sıcak bir pazar gününde Ankarada Orman çiliğine gitmiş ve yeni yetişmekte olan ormanı gezmiştim. Oldukça bü- yümüş, sıklaşmış akasya ağaçlarının altına “halılar serilmiş, üstünde bir alle yemek hazırlıyordu. Bir tarafta Tiptop lâmbası üstün- de yemek ısıtılıyor, bir tarâfta ayrı- ca bir semaverde su kâynıyordu. Bü- yük zahmetler ve fedakârlıklarlâ ye- tiştirilmekte olan bu ormancığın bir gün, bir yemek zevkine kurban git- mesi ihtimalini düşünerek titredim, Esasen halkın orman içinde, or- man kenarında, haltâ yemek ve kaynatması doğru dej sakim âdeti büsbütün Herkeğ buralara evlerir fundalıklarda çay ve kah- “ete Ulag KUM ir vee Va Bahife 7 Ormanlarımızı koruyalım Her ağacın dibinde bir küçük toprak ocak bulundukça dalma yangın tehlikesi mevcuttur mış soğuk yemeklerle gelmelidirler. servetidir. Her medeni memleket | Eğer bir günlük zevki için boğazla- rına hâkim olâmıyanlar varsa bun- lar da pişirecek külbastı ve şişke- baplarını, #stfiracak yemeklerini or- man kenaMannmda bulunan gazino veya kahve öcaklarında bir ücret muksbilinde Wmin etmelidirler. Hü- kümet ağaçlık ve ormanlık sahada gâzino ve kahve sahiplerini binaları dahilinde faş ve tuğladan mamul mazbut ocâklar yaptırmağa mecbur kılmalıdır. Her halde üç beş ailenin ormanda #ğız tadile yemek yemesi için yüz binlerce liralık mili bir ser- vet memba âsırlık bir orman feda edilemez. Ormanlarımızı korumak için, or man kanununun ciddiyetle tatbiki ii xımdır. Orman bekçileri arttırılma- hdır ve 'bu bekçiler sık sik teftiş olunmalıdır. Bir yangın zuhurundâ ormanı feci bir âkibete uğratmamak için derhal kullanılabilecek ovesaiti şimdiden ihzar etmeli, mümkünse bir depoda mühafaza olunmalıdır. Mü- teaddid baltalar, testereler, kovalar, itfaiye vesaiti Ve saire. Dikkatsizlik ve kayıdsızlıkla orman ve fundalıklar içinde yangına sebep olanlar hakında kanunun en şiddeti ahkâmı tatbik edilmeli ve bu husus- ta âzami sürat göstermelidir. Bun- dan başka ağâçlıklı mesirelere gide- ceklere vardığı yerde ellerine veril- mek Üzere gayet açık ibare ile or- manların faydasını, ihmal ve lâkay- di ile çıkacak bir yangının İras ede ceği zararin büyüklüğünü, ufak bir ateşin ve sigaranın ne acı ziyâ ve felâkete sebep olacağını, yanan bir ormanın bir daha yüz sene içinde meydana gelemiyeceğini bildirir ri- saleler yanlıp bastırılması çok İü- zumludur. Yirmi beş sene evvel Avusturya, Almanya, İsviçre ve Fransa dahilin- de gezdiğim ormanlarda ald olduğu dairelerin gösterdikleri ihtimamı, te- mizliği, bakımı yakından görmüş, ormancılığın ne büyük teknik inki- şaflara eriştiğine hayran olmuştum. Fransada Fontenblo çam ormanını saatlerce dolaştığım halde bir kâğıd parçasına, boş bir sârdalya kutusu- na, yemek pişecek bir ocağa rasla- madım. Hele Potsdam civarında Danze nehri eknarındaki çam or- manlarındaki intizamı, temizliği hiç unutmam, İbrahim Hilmi Çığıraçan Izmir Fuarı 20 ağustosta Başvekil tarafından açılacak İzmir (Akşam) — İzmir fuar 20 ağustos pâzar günü saat on sekizde büyük merasimle açılacaktır. İzmir enternasyonal fuarının açılma mera- #imine sayın Başvekilimiz Dr. Refik Saydam riyaset edecek ve bu müna- sebetle mühim bir nutuk irad buyurâ- caklardır, Başvekilimizle birlikte İz- mir fuarının açılma merasiminde bü- lunmak üzere birçok vekiller ve me busların İzmire gelecekleri haber alın. mıştır. Belediye ve fuar komitesi reisi Dr. Behcet Uz, fuar sahasındaki in- şaat ve dekorasyon hazırlıklarını teftiş etmektedir. Bu seneki fuar, şimdiye kadarki sekiz fuardan mükemmel bir eser balini almıştır. 430,000 metre ka- relik saha Üzerinde kurulmuş olan Kültürpark ve civarında yapılan in- şaat, şehrin bu semtini bir mamure- ye çevirmiştir. Tahmin olunduğuna göre fuarda teşhir olunacak yerli ve ecnebi emtia ve mahsulünün kıymeti elli milyon liraya yakın kıymette ola- caktır, Erzincanda kamyon bir çocuğu ezdi « Erzincan (Akşam) — Bezircilere ald bir kamyon Erzuruma künk gö- türmek için Poruthaneye giderken imalâthanenin bahçesinde oynamak» ta olan altı yaşında Abdullah oğlu Rayet kamyonun tekerleğine takılar k giden öl ör yar Je almıştır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: