24 Ağustos 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12

24 Ağustos 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MEŞRUTİYETTE SARAY ve BABLÂLİ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur. Tefrika No, 88 Fatihin Rum Patrikhanesine verdiği imtiyazlarda hatası varmı? Türk hakanları eskidenberi din hususunda müsahelekârdırlar. Fatih sultan Mehmed de bir kaç seneden- beri münhal olan patgiklik makami- na Genadyus Skolariösu intihap ve ikame ederek şârk huristiyanlığını “imha eylemek fikir ve İasavvurunda olmadığını göslermekle eslâfı büyük “Türk hükümdarlarının bu siyasetini takip etmiş oldu. Ancak onun bu intihabında pek dikkate değer nokla Kenadiosun ortodoks ve katolik kiliselerinin bir- leşmesine en şiddetli bir muarız ol- masıdır. Patriklik makamına böyle bir zatı seçerken Fatihin gayet hesaplı ve mülâhazalı hareket ettiği pek âşi- kârdır. Çünkü o bu karar ve intihabile iki kilise arasında mezhepce mevcud ay- rılığı ve salikleri arasındaki münafe- reti idame ve belki teşdid eylemiş olu- yordu. Papayı ve katolik kilisesini or- todokslukta kalan Şark hıristiyanla- rına alâka göstermek ve yardımda bulunmak vesilelerinden mahrum edi- yordu. Papa ve garp kilisesi katolikliğe sü- lük etmekten ictinap ve tebaüd eden ortedoksları bunun neticesidir ki, ken- di hallerine bırakmıştır. Fatih bu de- rin ve müessir siyaset eserile ahlâfına iki büyük hıristiyan kilisesi arasıpda- ki zıddiyeti devletin imenafline göre istismar etmek imkânını temin etti, İki hıristiyan kilisesinin birleşmesine sed çekmek dolayısile dinler tarihinde en mühim bir mevki tutmak lâzım ge- ler bu hareket Roma #onatosunun ve Makyavelin - Divide et impera - hü- küm ve saltanat sürmek İçin ayırmak siyasetinin en parlak bir nümunesidir. Fatihin bu tedbirinde asıl hata sayıla- bilecek nokta ortodoks patriğine ve sonra öna imtisaleri diğer ruhani rels- lere verdiği imtiyazları dini saha hari. cine kadar teşmil eylemeşi ve bu re- islere cemaatleri üzerinde kaza hak- kı tanıması olmuşlur. Fakat bunda da| evvelâ reâyayı Avrupaya hicretten men İle devlete ısındırmak fikri ve arzusu, saniyen İkinci halife Ömerin «Ehli zim- mete» karşı tatbik ettiği üsulün islâm âleminde anane haline gelmiş olması muhaffif sebep teşkil eder, İstanbul ortodoks pairikliğine kar- $1 bu siyaseti ihtiyar eden Fatihin İtal. yada başladığı fütuhatı ilerleterek Ro- mayı dr zapta ömrü müsaid olsaydı acaba papalık makamuna karşı siya- seti ne olacaktı? Hıristiyanlığın bu iki en yüksek makamını muhafaza ile gene papalar ve patrikler arasındaki zıddiyeti idame edecek miydi? Yoksa tebansından olan huristiyanlar için , yalrız bir ruhani reisi mi bırakacak- tı? Bir elinde İstanbulu, öteki elinde Romayı tutacak olan Fatihin böyle bir ; vaziyette hıristiyanlık âlemine karşı ittihaz ve takip edeceği siyaset meraki | Galib bir mevzu ise de buhu tayin ede. © bilmek için ancak onun tasavvurları- o ma ald bir vesikanın ortada bulun. ç masına mütevakkıftır; bu ise yoktur, “Tahakkuk etmemiş bir tasavvur hâk- kında mülâhaza yürütmek 'de kehane- © te kalkışmak olur! Realite şudur ki: Fatih Sultan Mehmed Bizans impa- , ratorluğunu mahv suretile tarihi bir - çağa mebde tutulacak kadar büyük i bir işi başarmış, Anadoludaki fütuha- © #ından başka Rumelide birkaç hıristi. © yan prensliğini ortadan kaldırmış, bu © prenslerin hanedan azasını da izale e eylemeği - zalimane dahi addedilse- / sağlam bir siyaset prensipi bilmiş, l böylece devletine Avrupada Tuna ve , Sava gibi nehirlerle en tabii ve aşıl- ması pek güç bir hudud çizmiştir. (1) Böyle bir fatihten kurduğu pek kuy- vetli impâratorluğun bir gün zaaf ve Çinhitata uğrıyacağını da keşfetmesi. ni ve buna mani olacak ihtiyat ted- birlerini almasını istemek biraz faz- la olmaz mı? (Bir istitrad — Patrlarhiki Finakeş .namında rumca eserinde 1884 tarihi- ne kadar İstanbul ortodoks patrikleri- nin tercümei hallerini yazmış olan Manotha İ. Gedeon (2) patrik Genad- yos Skolarios'un -asıl Ismi Georglos- İtalyan ressam Gentile Bellini tara- fından Fatih Sultan Mehmed ile kar- şı karşıya bir meseleyi münakaşa eder- ken yapılmış bir resmi bulunduğunu, bu resmin aslı Londrada Lord Craw- ford'da olduğunu, Kostantin Muzu- rüs paşa tarafından aldırılan bir kop- yesinin İstanbul patrikhanesine veril. diğini beyan ediyor. Fatih Sultan Mehmedin böyle bir resmi mevcud olduğunu başka bir yer- de görmedim. Bu resmin bir kopyesi- nin yahud bir fotoğrafisinin Topkapı müzesinde veya Tarih Kurumu kütüp- hanesinde bulunması pek muvafık ola- cağını düşündüm. Müellif Gedeon'un bu kayıd ve ha- beri hakkında bu satırlarla müze ida- resinin ve Tarih Kurumunun nazarı dikkatlerini celbeylemeği vecibe ad- deyledim.) Yavuz Sultan Selim saltanatının son zamanlarında hıristiyanları ya mem. leketi, ya dinlerini terk hususunda tahyir etmek fikrine düşmüştü. Orto- doks patrikhanesi büyük bir telâş ve ıztırap içinde kalmıştı. Patrik Tbeo- liptos (3) müftilenam Zembilli Ali elendiye mürucaat ederek bu vasıta ile bu teşebbüsün önüne geçmişti, Ya- vuz bu fikir ve tasavvurunu yürüte. medi. Fakat onun kudretinde bir hükümdar için büyük babası Fatihin hata ettiğini geçen asırda acı tecrübe- lerle ve canımız yana, yana anladığı- muz noktayı ıslah ve tashih etmek, Fas tihin gayri müslim ruhant reislere ver- diği kazal ve idari salâhiyetleri kaldır- mak güç değildi. Değil yalnız Yavuz, vazettiği kanun- lar dolayısile Kanuni diye yadettiği- miz oğlu” muhteşem Süleyman da gayri müslim ruhani reislere ancak din ve mezhepçe vazife birakarak bunla- rın diğer hususlara karışmamalarını temin edecek bir kanun neşr ve tatbik eylemeğe kalkışmadılar. O kadar müdebbir olan Sokollu Mehmed paşa da böyle bir lüzum ve ihtiyaç hissetmedi, O zamanlar için (verilen alınamaz- dı) denilemez. Yavuza karşı Zembilli Ali efendinin mukavemet hareketinde esas başka idi. O devrin kanunları şerlata istinad ettiğine, şerlatta «ehli zimmet. hakkında da ahkâm mevcud bulunduğuna ve zamanın tebeddülile ahkâm dahi tebeddül edebileceğine na- zaran İstenilse hıristiyan cemaatle rin dünya işlerini ruhani reislerinin ellerinden alacak bir kanun tanzimi kabil idi. O senelerde padişahın azim ve iradesi her şeye kadir idi, Fakat bu «ehli zimmet» o kadar mu- ti idiler ki bir gün baş kaldırabilecek- leri kimsenin hatırından geçmiyordu. Müslümanlar muharebe meydanla- rında can verdikleri, seferlerde o ka- dar mihnet ve meşakkatinra katlan. dıkları halde hıristiyanlar birkaç se- nede bir orduya mahdud miktarda gençler vermekten başka ağır mükel- Jefiyetlerin hiç birisine tâbi tutulmu. yörlardı. Bu gençlerden en yüksek makamla- ra, mertebelere çıkarlar oluyor, bunun da bazen reaya arasında gıptayı cel- bettiği, bu saik ile bütün bir halkının birden Islâmiyeti kabul eyle diği görülüyordu. ” (Arkası var) kalesi bu hududun içine sokulmuş bir hançer gibi kalmıştı Fatih burasını da almak çin bir nefer gibi ve yaralanıncaya kadar » Muha- rebodeki mu! tsizlik nun piâni hareketinde bir nakise sayılamaz. (2) H. 1304 de alınmış bir rühsatname ile İstanbulda basılmıştır, Nüshası bulunuyor. ) Belgrad ikinci hava tecrübesi de muvaffakiyetle bitti (Baş tarafı $ inci sahifede) Hava Genel müdafaa komu- tanının beyanatı Dün sabah yapılan ikinci Hava ta- arruzu neticeleri etrafında hava mü- dafaa genel kumandanı Korgeneral Hüsnü Kılkış bir muharririmize şu beyanatla bulunmuştur: «Trakyada yapılan ordu manevraları vesileslie İstanbulda dahi havaya karşı korunma tatbikatları yapılmıştır. Memleketimizde havaya karşı korunma tatbikatı geniş mikyasta ilk defa olarak İstanbulda yapi ır. En büyük şehri- miz bulunan İstanbulun havaya karşı ko- runması tatbikatı diğer şehirlerimiz için bir nümune teşkil edecektir. Bu tatbikatlarda İstanbul halkının gös- termiş olduğu alika ve intizam ve yük- sek hassasiyet takdire lâyıktır. 'Tatbikatların intizamını ve muvaffaki- yetle cereyanını vemin için Emniyot baş- klan Mi DELER GAYE amaa Siber çdarmeğ “bindir Blm üninn pasif korunma teşkilâtının vazifeye bağ- lılık ve faaliyetlerini de takdir ederim.» Mefruz harp hali bitti Vülkyetin tebliği: İstanbulda aktif ve pasif müdafaa tat- bikatının ikincisi 23/8/938 tarihinde ya- pılmıştır. Bu tatbikatlar münasebetile 15 Ağustos 939 tarihinden itibaren şehir için ilân edilmiş olan harp hali bitmiş bulun- maktadır. Bu tatbikatta alınan netice şudur: Halk birinci tatbikatta olduğu gibi kendisine düşen işleri dikkat ve itina İle yapmıştır, bu keyfiyet halkımızın elddi ahvalda kar- şılaşacağı bütün omüşkülâtın Jcaplarına kolaylıkla intibak edebileceği kanaatini kuvvetlendirmek itibariyle çok kiymeti- dir, Hava bombardımanından ileri gelen | hasar ve zararları ortadan kaldırmak ve | yarali ve gazlıların yardımına koşmak üzere günlerden beri vazifeye hazır bir halde bulanan pasif korunma yardımcı kuvvetleri | (Emniyet, İtfalye, Sıhhi yar- dım, Gaz temizleme, Can kurtarma, Su, Havaganı ve Elektrik mecralarını tamire mahsus teknik onarma . ekipleri) de bu tatbikatla, evvalkinden daha büyük bir sükünet ve alışkanlık göstermiştir. Bu hal, korunma kuvvellerimizde mai- İüp olan nefse itimad ve sevk ve idare- den beklediğimiz mümareseyi göstermek- tedir, Nişan bozmak yüzünden ağır bir yaralama İzmir (Akşam) — Keçeciler cad- desinde Manisa otelinin bir odasında | oturan Ayvalıklı Sami, bıçakla Ateş Mehmed tarafından başından ve $ir- tandan ağır ve tehlikeli surette yâra- | larimıştır. Yapılan tahkikata göre vakanın sebebi, bir buçuk sene evvel Ateş Meh- medin Ayşe adındaki kızını nişanlı- yan ve Ayvalığa götüren Saminin, bu kızı terk ederek babasının evine göndermesidir. Suçlu yakalanmıştır. Hadiseye karışan Kral İbrahim adın- da biri de tutulmuştur. İzmirle Avrupa arasında Telefon miuhavereleri İzmir 21 (Akşam) — İzmir otama- tik telefon müdürlüğü, fuar mevsi- mine mahsus olmak üzere İzmirle Avrupa şehirleri arasında görüşmeler yapılması için tedbir almıştır, Şehir. lerarası telefonundan istifade ederek Avrupa şehirlerile İzmirden görü- şenlerin mikdarı atrmaktadır. İleri. | de yeni cihaz ve makinelerin de san- trala ilâvesile senenin her mevsimin. de İzmirle Avrupa şehirleri arasında telefonla görüşmek mümkün olacak- tır. Develi köyünde bir ölüm İzmir (Akşam) — Cumaovası na- hiyesinin Develi köyünde Mustafa Oğlu Reşad, tabanca kurşunile yara- lanarak ölmüştür. Hadise tahkikatı- na adiiyece el konmuştur. e m boğul: İzmir (Akşam) — Ödemişte Kiraz nahiyesinde Halılar köyünde Kerem karısı 70 yaşında Fatıma Arık, sar'a hastalığı tutarak su kuyusuna düş- müş, boğulmuştur. Kadın yüzünden kavga Kumkapıda oturan Donne ismin- de birile Kalyoncukullukta oturan Yer değiştirecek kiracılara tavsiye | Akşamın KÜÇÜK İLANLA. 'RI'nı dikkatle okursanız kendi. nize en elverişli yurdu yorulma- dan bulabilirsiniz. Satye binası dâvasi- nın tafsilâtı (Başteraft 9 uncu sahifede) Ay olmuştu. Tahir Kevkeb bilâhare bana geldi, birinci ve ikinci raporun birinci sa» hifelerinde tam bir mulabakat olduğunu söyledi, .her hangi bir Kasıdları olsaydı birinci sahifeyi muhafaza edip diğer rdi. Ve bunu bizzat mdileri yapar, daktılaya yaptırmazlardı. munddel rapor meselesi bu şekilde vu- kubulmuştur, Birinci raporda (benim imzam yoktur, İkinci rapordaki imzam da Ankarada alınmıştır. Hazineyi zarara soktunuz diyorlar Bize, istimlâk bedeli 106 küsur bin Ura ve takdiri kiymet yapan heyet raporu 113 bin lira olduduğu halde bunu 250 bin 1i- raya satın almak suretile hi zara- ra soktunuz. diyarlar. İstimlâk108 bin Ira değildir. Denizden dolma axsam, rıhtım ve diğer tapuya raptedilmemiş olan kısım- kıymeti bulur. Bunun teferrüatını bilâha- re anlatacağım. Takdiri kıymet raporu-. na gelince; Neşet Kasımgil bunun - ve- salke müstenid olarak - bir kiymet ifade etmediğini uzun uzadıya izah edecektir. Denizbank gibi hem devlet hem tüccar olan bir müessesede banka müdürleri ve memurların en büyük istinad düsturları bankalar kanununun Kendilerine verdiği gu düsturdur: «Basireti bir tiocar gibi hareket etmek lâzundır.. Ben de, bunu kendime düstur, ittihaz ettim. Bir tüccar gibi hareket ettim. Mütekabi! emniyet ol- mazsa İğler yürümez. Binden Neşet Kasım da mazisi, kudretls tekniği ve muhtelif mahkemeler tarafından senelerce vukuf ehli olarak raporlarına kıymet atfettirii- | mesi bu keşfin raporunun da me derece şayanı itimad olacağını bize göstermiştir. Iddla makamının söylediği gibi eğer biz haysiyet ve şerefimisi ayak altına alan insanlar olsaydık ilk teşebbüs 27 Haziran 938 de olduğuna göre Neşet Kasım 250 bin liradan fazla bir keşif raporu yaptı- np meclisi idareyi toplar ve bir hafls için- de ferağ muamelesini dik. O zaman Nafia Vekâleti teşebbüste bulunarak denizden dolma mahal mesele- sini ihdasa imkân bulamazdı Biz İşleri babil seyrine bıraktık ve dört buçuk ay zarfında muameleyi bitirdik. Bize isnad olunacak suça delil olmaksı- zın ve sırf kanaate müstenid olarak bizi huzurunuza getirdiler, Bu kanaatin t3- mamen aksini isbat edeceğiz. 11 milyon liralık vapur mü- bayaası işi Yusuf Ziya Öniş bundan sonra 11 müyon Uralık vapır mübayaası işinde kimsenin baberi olmadan sadece “kendi şahsi gay- retile hazineye 840 bin liralık menfaat te- min ettiğini anlattı, Saat on dört olmuştu. Öğleden sonra muhazemeye devam edil- mek üzere celse tatli edildi. İkinci celse Öğleden sonraki celsede Yusuf Ziya Öniş, reis tarafından sorulan muhieif suallere cevab vererek ezcümle dedi ki: — 18 Teşrinisani tarihinde ( İktisad Wekâletina terkere yazdım. Ankaraya götürdüm, Vekâlete verdim, Nafia Vekâ- Jeti, istimlâk yoluna o gidilmeksizin, binanın satın nlnmasınun omuhik se- bebleri ne olduğunu bizden sormuştu, Biz de tezkeremizle buna cevab verdik. Yusuf Ziya Öniş burada binanın asil kıymeti ve on senelik icar bedeli vasatileri etrafımda tafsilâtlı izahat verdi ve: «FU tasarrulumuzda bulunan bina- nın müamelei feragiyesi ikmal edilmiş mealindeki tezkereyi ben hukuk müşaviri Ismall , aJerans şirketine Denizban- kın, Satye binasını 250 binliraya satın alacağım» diye yazdığı mektup kasdedi- mekte olduğunu zannediyorum, Binanın satın alinmasında ben Salys şirketle görüşmedim. OUsülen tellâllar pazar. ğı yaptılar, flat benin falebime uygun geldiğinden omübayaasını ka- bul ettim. Kiymeb takdirine esasolan rapor, Neşet Kasımgii (o tarafından İlk defa tanzim olunan 224 bin liralık rapor- dur. İkinci dela tanzim olunan raporu idare meclisi görmedi. Dedi ve iddia makamının talebi üzerine maznunun İlk tahkikat esnasında alın- muş Madesi okundu. Tahir Kevkebin isticvabı Bundan sonra Denlabank müdür mua- tekemmül ettirir. | yarım milyon lira edebilecoktik. Siparişlerimizin mı 'nsam için depoyk ihtiyacımız vardı. Bina urumağa başladık. Tahir Kevkeb burada Yusuf Ziya Önişin anlattığı şekilde bina meselesini izah etğ' vo: — Ferağ muamelesi hazırlıkları ikmal edildikten sonra ferağ günü tapu memur- lari ve Satyenin alâkadar mümessiileri geldiler. İsmaili İsa da beraber olduğu halde bankanın intizar odasına. gittik Orada takrir verildi ve binayı teferruğ et tik, Verdiği mufassal izahatta keşif raporu- mun değişlirinmesi işini de Yusuf Ziya Önişin anlattığı şekilde hikâye etti ve ve işte cezayı müstelzim bir suç mevcud bulunmadığını ileri sürdu. Reisin suali üzerine Tahir kevkeb şu ce- vabı verdi: — Bankanın üç müdür muavini vardı. Vuzilem icabı olarak binanın teferruğ mu- amelesini ben yaptım. Bu işi takib eden servisler benim (servisimdedir. Teferruğ muamelesinde iki imza lâzımdı. Her mü- dür muavini veya umum müdür de teferruğ muamelesini yapabilir. O gün musmele için imza sahiplerinin resimleri lâzımdı. Te- sudüfen de bende ve Hamdi Eminde (0- twgraf bulunduğu İçin evrakı İkimiz im- zaladık. Denizbank levazım muhafazası için bir bina yaptırmak isteseydi mullaku Satye şirketinden bu binanın plânlarını alır ve ona göre yaptırırdı. Çünkü bu bina bizim işimize elverişli tarzda yapılmıştı. Bizo; ihtiyacınız için gayel emel. şeklinde bir ambar nasıl olur, diye sorsalardı derhal Salya ambarını gösterebilirdik. Neşet Kasımgil anlatıyor Tahir Kevkebin ilk tahkikat ifadesi do okunduktan sonra mühendis Neşet Kasım- gil sorguya çekildi, o da: — Ben 1 Haziran 988 de Denizbank me- bani servisi mühendisliğine tayin olun» dum. Bilâhare yapı ve binalar serrisi ih- das edildi. Bu müstakil bir sorvis idi Denizbanktaki vazifemiz asırlardan beri metrük ve ibtidai halde bulunan sahille- rimize mükemmel limanlar, antrepolar, ve fenni iskeleler yaparak iktisaden me ieketi yükseltmek gayesi pada on bir sme mütemadiyen tesebali Ofenniye ve tedkikatım ve 30 senelik meslek hayutımda bu işlerle meş- gul bulundum. Himancılık oprojelerimin tatbiki için 30 milyon lira sarfedilecekii | Bu hesabın yapılması projelerin hazırlan» ması bana tevdi edilmişti. Bizi huzurunuzü getiren sebeb Denizbankın 250 bin liraya satın aldığı Satye binasının bilâhare tâ- yin olunan ehli vukuflun raporundaki id- diaya nazaran 113 bin lira değeri olması keyfiyetidir ki bu değer katiyyen yanlış ve merduddur. Biz takdiri kıymete bir maksad takip etmedik. Binanın hakiki kıymetinin, tayin, ettiğimiz fatten fazla olduğunu müdellel ve gayri kabili müma- kaşa vesnikle katiyyen. isbat edebilmek vaziyetinde o bulunduğumuzdın, mazaua olduğumuz irtikâb, sahtekârlik ve sulisti- mal suçlarını : sureti kütiyyede ve bü- tün kuvretimle reddederim. Dedikten sonra Denizbank umum mü- düründen aldığı emir üzerine Fın Satye binasında tedkikat yapıp inet raporu hazırladığını ileri sürer - suf Ziya Öniş ve Tahir Kevkebin anlattik- ları şekilde muamelenin sureli cereyanı- ni izah eti. Xeşet Kasımgil, Satye binasile, İstanbül ve Ankarada yapılan bir çok binaların mesahai Sathiye ve metre murabbalarını bilhesap mukayese ederek uzun uzun anlatı, Izahalı fasılasız olarak bir buçuk saatten fazla devam etdi. Bundan sonra maznün vekilleri müek- killerinin kefaletle tabliyelerini istediler, İddia makamı, henüz vaziyette değişiklik olmadığından bu talebin reddini istedi Vakit gecikmiş, saa yirmiye gelmişti, Mahkeme, evrakı tediik ederek tahliye balebleri hakkında karar vermek ve diğer maymunların #orgularına devam cimek üzere muhakemteyi ayın 26 ncı çorşamba gününe bıraktı. Arabaya çarptı Şoför Salihin idaresindeki kamyon Beşiktaşta Halil isminde birinin yük arabasına çarpmış, bu güâyri tabii çarpışla hareketini şaşıran yük ara- bâsı, o sırada civardan geçen dokuz yaşlarında Nusret isminde bir çocu- ğa çarparak yaralanmasına sebep olmuştur. Polis, kamyon poförünü yakalayarak hakkında kanuni taki- bata girişmiştir. Baş, Diş, Nezle, Grip, Romatizma Nevralji, kırıklık ve bütün ağrılarınızı derhal keser icabında günde $ kaşo alınabilir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: