24 Ağustos 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

24 Ağustos 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24 Ağustos 1939 AKŞAMDAN AKŞAMA Islahhane tarzında bazı mekteblere ihtiyaç vardır Mekteplerin açılma zamanı yak- Taşıyor. Hususi okullar arasında - yal mz mânevi tefevvuklar göstermek hususunda değil, ayni zamanda tale- be celbi cihetinde de - âdeta bir reka- bet olduğunu bilmiyen yoktur. Bun- lardan birinin ticaretile alâkadar bir şahsiyeti, bana dedi ki; — Bizim müessesemiz emsalimizin- kine faiktir, hususiyetine elbette pek dikkat edile- mez. Meselâ çocuk bünye noktasın- dan, yahut filânca dersten zayıftır; şu veya bu melekesi aksaktır. Biz unları nazarı itibara alır, yavruyu bil. bassa o cihette takviyeye uğraşırız... İşte hususi okul bu sebeple bazı öğ- renciler için iyidir... Sonra, propagandaya girişti: — Bizim müessesenin yemekleri şöyle nefis, yağları göyle halis, yatak» haneleri şöyle ferah... Şüphesiz ki fazla «müşteri» celbet- mek üzere böyle söylüyordu, Ticareti bol olsun! Zira bilgi metat gibi meşru ve mergup bir mal satıyor, Fakat rakip bir iki müessesenin ti- cari alâkadarı da takriben ayni sözler- le mektebini medhedince düşün- düm ki; «— Acaba niçin bütün hususi okul. lar ayni tertiptedirler? Niçin bambaş- ka, hattâ taban tabana zıd karakter- ler arzetmek suretile cemiyetin mü- tenevvi ihtiyaçlarına tekabül etmez- ler? Sanırım ötekilerden ayrılıp bâm- başka yollar takip edenler daha faz- la müşteri celbedecekler ve ayni za- manda faydalı olacaklardır. Bazı ana baba, evlâdını nahif, za- yıf görür; ona kileri mükemmeli okul arar, Bazısı der ki; «Şu ecnebi dili iyi öğrelisin!» Ona himmet edeni bulur. Diğerleri: «Yufku yürekli, hassastır! Azarlanmasın! İyilikle daha ziyade yola gelsin!» düşüncesindedir. Fakat bazıları da çocuğun ele avu- ca sığmadığını, pek kötü yollara sap- tığını, daha kötülerine de sapmak is- tidadında olduğunu görür. O zaman akla şu gelir: — Ah, bir sıkı mektep!... Hattâ; — Islahhane?.., Bu tertip müsseselerimiz eskiden vardı; fakat şimdi yok. Buna rağmen hayat tecrübeleri gösteriyor ki, ıslah. hane kabilinden kurullara şimdi duy- rs ihtiyaç her seferkinden © lmama, kızını sıkı bir askeri disip- line, hattâ bazan da İmralı zaptü rap- tına sokmak istiyen ana babalar zu- hur ediyor. Resmi mekteplerde öyle bozuk tabiatlı, ruhan hasta çocukla- rımız var ki ötekileri de ifsad ediyor, Bunlara göre bir müessese bulamı- yoruz. Maarifimizin mukannen bir pro- gramı var; malüm. Onun hududları dahilinde bile «çok sert» mektep kur- mak kabildir. Fakat elbette tabii mek- İgplerin yanında bir de ıslahhane $is- temi maarif yaratmak iyi olacaktır, Her günkü hayat, bunun lüzumunu gösteriyor. Yalnız hususi mektepler için değil, resmi Maarif kadrosunda da bunlara bol bol ihtiyaç duyuluyor. Tabit eski rânada falakah ıslahhane değil amma, demir elli ıslahhane! Bir eksiğimiz de buduz, ŞEHİR HABERLERİ Maaş cedveli a Vekâlet tarafın- . : dan vilâyete tebliğ UND edildi Vilâyet memurlarının bareme gö- re alacakları maaşa ait cedvel Da- hiliye Vekâleti tarafından © vilâyete tebliğ edilmiştir. Bu cedvele göre 12 lira maaş alan memurların maaşı 10 liraya indirilmiş ;14 lira maaş alan memurların maaşı 15 liraya çıkarı- miş, 16 lira maaş alan memurların maaşı da 15 liraya indirilmiş, 175 lira maaş alanların maaşı 20 liraya ve 45 lira maaş alanların maaşı da 50 liraya çıkarılmıştır. Vilâyet seferberlik müdürlüğü me- murin kadrosu genişletilmiş ve me- mur sayısı altıya çıkarılmıştır. Yük- sek tahsil gören memurların maaş- ları oluz liradan başlayacağından 25 lira maaş alan memurların maaşı 30 liraya çıkarıldığından vilâyet maiyet memurları da bu suretle istifade et mişlerdir, İdarei hususiye ve barem memur- larına barem esasına göre verilecek maaşlara ait umumi meclis kararı | tasdik edilmek üzere Dahiliye Vekâ. leline gönderilmek üzere hazırlan- mıştır. Diğer taraftan Belediye emrindeki doktor, eczacıların barem cedvelleri- nin 939 senesi esasina göre tanzlın edilmesi bildirilmiş ve bu cedvel ona göre hazırlanmıştır, Bira buhranı İnhisarlar idaresi, istenilen miktarda bira ı veremiyor Şehrimizdeki bira buhranı dün de devam etmiştir, İnhisarlar idaresi bi- ra fiatlerini indirmekle beraber ta- lebin kesretine mukabele edecek kâfi derecede stok bira bulundurma” maktadır. İnhisar idaresi, ortada bayi olmak- Sısm bira salıcılarına doğrudan doğ- ruya bira vermektedir. Buna muka- bil talep edilen miktar nisbetinde müracaatları tatmin edememektedir. Maamafih İnhisar idaresinin talebin miktarı nisbetinde müracaatları kar. Şılayacak derecede tedbir alması için Belediyece İnhisarlar müdürlüğüne müracaatta bulunulmuştur. Diğer taraftan Belediye, peraken- de bira satıcılarının fiatlerini tesbit için bir formül mül aramaktadır. Dahiliye Vekili Dahiliye Vekili B. Faik Öztrak dün sabahki hava tâarruzu esnasında yapılan pasif müdafaa sırasında hâ- zır bulunduktan sonra Belediyeye gelmiş ve Belediyede şehrin ekmek işleri etrafımda meşgul olmuştur. B, Faik Öztrak bundan sonra Vilâ- yete gelmiş, düri sabahki tatbikat ne- tleleri etrafında verilen hakkında tafsilât almış, bir müddet de Vilâyete nld işlerle meşgul olduk- tan sonra vilâyetten ayrılmıştır. Bir tahsildara işten el çektirildi Belediyenin Kadıköy tahsildarla- rından B. Kâzıma işten el çektirilmiş- Karilerimizin mektupları Niçin «passiw değil de «pasif» ? «Akşam» m «Günün ansli sütununda <pasifa ve Taki teme zi hakkındaki yazıyı okuyan bir me- Kaklı karlinirin şu tereddütlerini gi- dermenizi dilerim; «Beynelmilel yeni iki kelime karan- mamiız doğru ve güzeldir. Fakat, di- Yorsunuz ki, (lâtince «passivum tan gelen phssif tabirinden bir (s) atıla- rak bu söz, türkçeye pasif şeklinde girmiştir). Evvelâ, şu, bir (s) harfinin niçin atılmış olarek dilimize alındı- gını sormak isterim. (Türkçede teşdid. olmadığından, veya, kelimeyi Kısalt- mak iüzumundan dolayı diyeceksiniz, Arzedeyim ki, gene türkçede, meselâ okka denir de oka denmez Demek yan yana ayni iki harf bulunan ve öylece telâffuz dahi edilen daha okka gib! nice kelimeler va Yassı, his- #e, kıssa... Sorgumun biri, budur. İkincisi, odediğiniz (gibi lâtines <passiv-üs» tan alınmış olan bir sz, İransızsada müsnneslik ve müzek- kertik mevcud olduğundan o dilde, meseli cun enfanb aclif - une fille passive» demek için İâtincenin ev» barti değiştiriliyor. oTürkçede ise te'nis ve tezkir olmamazına göre lâ- tines .bir kelimeyi türkçeye niçin passiv diya almıyoruzda kelimenin fransızca müzekker şeklile kabul edi- yoruz? Sorgumun İkincisi de budur, mi izahatınıza “fehalükle intizar ederiz.» Olgun Can CEVARIMIZ: Biz «pasif» diyo bir kelime türkçe- ye girdiği için bu hildiseyi haber ver- miştik. Fakat bizce de, dilimize bu söz passiv şeklinde girmeliydi. Bey- nelmilel kelimeler, llsanımıza maal- esef, gelişi güzel, gayri fenni bir tarz- da sokulmaktadır. Bu, cidden mess- ledir. — Y. ©. İki yankesici yakalandı Orhan Emniyet müdürlüğü ikinci şube yankesicilik kısmı memurları dün İki mühim vakanın İşillerini meyda- na çıkarmışlardır. Bundan beş gece evvel, Samatya- da madam Zabelin önüne çıkan iki adam, madamın elinde bulunan pa» ra çantasını kapıp kaçmıştır. Zabıtaca yapılan takibat neticösin- de, bu işin şimdiye kadar böyle bir sabıkaları olmayan Edirnekapılı Ça- kır İbrahim ve Orhan taraflarından yapıldığı tesbit olunarak kendileri yakalanmış, suçlarınıda itiraf et- mişlerdir, Bundan bir hafta evvel, Anadolu- dan İstanbula gelen ve Gülhane parkı civannda dolaşan İsmailin otuz lirasile, iki gün evvel Galatada bir ecnebinin altın saalini aşıran Ah- Bay Amcaya göre!... bir iaşe ambarının Maşaah aranızdan gü #zmıyori. Yeni yollar Mecraların inşası- na bu ay sonunda başlanıyor 31 ağustosta ihale edilecek bir milyon elli bin liralık yeni asfalt yollardaki su, hava gazı, elektrik, telefon şebekelerinin yaya kaldırım- larının altına alınması için dün Be- lediye fen heyetinde bu müessesele- rin müdürlerinin iştirakile bir top- Jantı yapılmıştır. Belediye bu yollardan evvelâ Emin- önü meydanını, Ankara caddesinin denize doğru devamını teşkil eden | Beşir Kemal eczanesi önünden Sir. keci araba vapuru İskelesine kadar uzanan caddeyi, Taksim ile Firuz. ağa camisi arasındaki oSıraserviler caddesini, Şişlide Saman, Nişanta- şındaki Şafak sokaklarını inşa cde- cek ve bu yollardaki bu müessesele- re alt mecraların inşasına da hemen başlanacaktır. Sular idaresi 28 ağustosta işe baş- Tayacak, diğer müesseseler de 1 ey- lülde içe başlayarak 30 teşrinlevvele kadar ikmal edeceklerdir. Kanalizas- yonu biten caddelerin de inşasına hemen başlanacaktır, Bu yollar için şimdiye kadar eski kanalizasyon şirketi ile diğer bir Türk inşaat firması müracaat ede- rek münakasa şartnamesini almış tır, Elektrik kurbanı ! Ampulü tutunca yere düştü bayıldı, biraz sonra da öldü Unkapanında Cibali caddesinde Yaninin kereste fabrikasında çalışan yirmi yaşlarında Ahmed, bir aralık elektrik lâmbalarından birini tutmuş, bu sırada da şiddetli bir cereyanın tesirile sarsılarak olduğu yere düşüp bayılmıştır. Fabrika idaresi, derhal zabıtayı ha- berdar etmiş, Ahmed, can kurtaran otomobilile Balat musevi haslanesi- ne kaldırılmış ve ise de hastanede az sonra ölmüştür. Bu genç amelenin ölümüne sebep olan cereyanın açıkta bulunan bir lâmbadan nasıl geçtiği ve bunda kimin sun'u taksiri bulunduğu araş- tırılmaktadır. Büyükadada su tesisatı mas- rafı taksitle almacak Cumartesi günü Büyükadaya su verilmesi üzerine Belediye Sular ida- resi, henüz abone olmıyan ev, olel ve gâzinolara bir kolaylık olmak üzere tesisat masrafını taksitle almağa ka- rar vermiştir. Bu karâr sayesinde âbone mikdarının çoğalacağı muhak- kak görülüyor. Bisikletle çarptı Reşid işminde biri, Heybelladada İnönü caddesinden bisikletle geçmek- te iken Şehime isminde bir kıza çar- parak muhtelif yerlerinden yarala- mıştır. Polis Reşidi yakalamıştır. amm resm mm med ismindeki sabıkalı bir yankesici de dün ele geçirilmiştir. Suçlular bugün adliyeye verilecektir. ma ie İSTANBUL HAYATI Beygirlere ilânı aşk!.. — Ah benim şekerim, Mahmureci- ğim... Kara gözlerini öpeyim, seveyim senin... O narih bileklerine canım feda olsun. Ah, sevgili yavrucuğum. Ayaklarının altanı öpeyim, kırma be- ni... Dosta düşmana karşı mahçup Biraz ileride gene ayni ricalar, is- tirhamlar: — İnci!.. Gözümün nurul. Ru- hum, canım, cananım, ciyanım, ser- virevanım!... Niçin öyle hiddetli ba- kıyorsun?.. Hımm... Anladınım... Her halde bir sürpriz yapacaksın... Haydi, seni göreyim. Bugün beni sevindirir- sen bütün hayatımı feda ederim sana... Pp Daha ötede: — Olga, ciğerimin köşesi.. O ne çeşid bakıştır ki, yüreğimin tak içi ni yakoorsun... Yoksam ki, başkaları- nı kıskanoorsun?.. Eğerkim öyle İse, şuradan şuraya adim almamış ola- yım ki senden gayrisinde gözüm yok» tur, Var ise yerinden çıksın şu gözle- rim. Dün gece üryamda bilem seni görmüşüm de sabahlara kadar uyku uyumamışım... Bahçe gazinolarında kuytu köşe leri gizlice dolaşarak duyduklarımı yazıyorum sanmayın ha... Karşımda ne biribirine sokulmuş genç sevgili- ler, ne kolkola girmiş âşıklar, ma- şukalar var. Yukarıdaki cüm- leleri, avucunda uğuşturduğu tom- bul bileklere bakarak ihtirasından kendini kaybeden bir delikanlının ateşli, titrek dudaklarından dinlemi. yorum. Ardarda sıralanan yemin- ler, istirhamlar; çatılmış bir çift in- cecik kaş karşısında toy bir âşığın gözyaşlarma tercüman olmuyor, He le şu on parmağında yüzükler parlıyan koca göbekli, çıplak kafalı, ayçiçeği suratlı adamın boğula bo- Kula kıskançlıktan bahsedişine bak- tıkça İnsanın tüyleri ürperiyor. Karşımdaki aşk sahnesi bambaşka bir âlem... Burada âşıkların kalbleri sevgi değil, kazanç hırsile çarpıyor. Karşılarında yanayakıla dil döktük- leri maşukaları da kimler biliyor mü- sunuz?,. Avurtları salyalı, yeleleri düğümlü, horlaya horlaya soludukça iri burun deliklerinden saman tozla- rı fışkıran donuk bakışlı beygirler... Yarış yerinde kalın çıtalarla çev- rili çayırlığın etrafını kadın, erkek, genç, ihtiyar bir sürü bahsi müşte. rek meraklıları sarmışlar. Herkes dolaştırdıkları beygirlere dil dökü- yor. Bu da, cüzdan namma beyçirle. re ilânı aşk... Cemal Refik Belediyenin bekayada kalan matlübatı Belediyenin tehsil edilemiyen on iki küsur milyon liralık matlubatını tahsil etmek üzere yeniden elli me- mur ile 10 daktilo ve kâtib alınması elrafında Umumi Meclisin kararı Eylülden itibaren tatbik edilecektir. Belediyenin bu matlübatı daha ziya de bina ve yol vergilerine taalluk edi- yor. Bu matlubat 340 senesinden beri birikmiştir. Gerçi müruru zâmanâ uğramış vergilerin tahsiline imkân görülememekle ise de haklarında ha- ciz kararı istihsal edilenler için mü- Turu zaman mevzuu bahis değildir. Bu memuriyetler için Belediyeye 100 en kişi müracaat etmiştir. w Sinema salonlarında kurulan dostluk- Jar müştesna, karanlık günlerin dostluk- trenler, tayyareler gibi geldi, | ları iyi günlerin dostluklarından muhak- kak daha ömürlü oluyor! Jul darma | son olmıyacaki,, mi dersin?, İBA Öyle ya,

Bu sayıdan diğer sayfalar: