30 Ağustos 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

30 Ağustos 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

50 Ağustos 1939 AKŞAMDAN AKŞAMA Her zaman papaz pilâv yemez! Kayzer Vilhelm, umumi harpte Tindenburga sormuş: — Bu sefer ne düşünüyorsun, reşalım? — Yine öyle, majeste! — Nasd? — Çarın bir ordusu önünde bir sü- vari perdesi bırakırız... Bütün kuv- vetimizle öteki orduyu ocenahlardan Sararız... Bataklıklara süreriz. — Ama, bunu Tannenberg'de ge çen sefer yapmıştık. Ayni hile tekrar. lanır mu? — Tekrarlanır.. Aldanırlar.. Ayni plâna yine düşeceklerdir.. Görecek- siniz, majeste! Kayzer; — Ol Mareşal: — Mes'uliyet bana raci, haşmet lim! - cevabımı vermiş. Ayni plânı tatbik ederek hakika- ten de ayni neticeyi almış. 2! « demiş Umumi harbe dair bu fıkrayı bik mem nerede okumuş, yahut işitmiş- tim. Son siyasi hadiseler üzerine ak- luma geldi. Gerçi totaliter devlet lerde herşey gizli oluyor; fakat, gö- zümle görmüş, kulağımla işitmiş gi- bi biliyorum ki, Hitlerle erkânı har- biyesi arasında şöyle bir muhavere ©0- reyan etmiştir: — Bu sefer ne düşünüyorsunuz, Führer? — Yine öyle! — Nasıl? — «Evvelâ Danzig ve koridor me- selesini hallederiz!» diye dört devleti toplarız. Onları buna razı ettikten sonra, şaşkınlıktan bilistifade bütün Polonyaya marş! — Ama, bunu geçen seler Mü- nihte Südetler ve hak- kanda yapmıştık... Ayni oyun tek- rarlanır mı? — Tekrarlanır... Aldanırlar.. Ah. makinr ayni plâna yine düşeceklerdir. Göreceksiniz, çocuklar. Erkânı harbiye; — Dehanızdan her mücize bekle- nir, Führer! - demiş olacak, Hitler: — Kararım karar, Ayni plânı tatbik etli, Fakat ola- bir kütle kesildi.. Lehistan tetikte, Fransada üç milyon insan silâh ak ricat taraflısı değil, Manşın berisine a$ker yolluyor... Donanma fayrap, tayyareler ülesta... Bakalım hangi siyaset ne şekilde tornistan edec: ” «Her zaman papaz pilâv yedez'» in daha az Âmiyanesi; «Tarih her zaman| tekerrür etmez'a dir, (Vâ - Nü) Münferid hâkimli mahkemeler Yeni teşkil olunan münferit hâ- kimli hukuk ve ceza mahkemeleri. nin adliye tatili biter bitmez faaliye- te başlayacağını yazmıştık. Bu muhakemelerin bir kısmının ta- pu dairesinin alt katında ayrılan ye- rs taşınması , kararlaştırılmış, Bu kısımda yapılması lâzım gelen tadi- tın eylülün beşinci günü akşamı. na kadar bitirilmesi için çalışıjmak- tadır, Bu Iş de bir müteahhide ihale | lira da şehrin başka işlerine sarfedi. ŞEHİR HABERLERİ Belediye otobüsleri Elektrik idaresi- nin parasile alınacak Belediyeler bankasından istikraz edilen beş milyon liradan bir milyon liranın otobüs mübayaasına (tahsis edileceğini yazmıştık. Belediye, en son sistemde ve İstanbul ihtiyacına en çok elverişli vesalt mübayaa etmek üzere sipariş edilecek otobüslerin Belediyenin tâbi olduğu münakasa şartlarına tâbi olmıyan Tramvay idaresi hesabına alınmasını münasib | görmüştü. Fakat Tramvay idaresi, muamelât ve hesabları bakımından kanunen ayrı bir teşekkül olduğun- dan Belediyenin, Belediyeler banka- smdan istikraz ettiği bu paradan bir kısmını ne ikraz ve ne de devretmek suretile Tramvay idaresine vermesi , mümkün değildir. Bu itibarla Elekirik idaresinin son zamanlarda yaptığı temettü netlce- sinde elde ettiği bir milyon yedi yüz küsur bin liralık para ile otobüs satın alınması münasib görülüyor. Bu maksadla evvelce hazırlanan şartnâ- me bugünlerde son şeklini alacaktır. Belediyeler bankasından istikraz edilen beş milyon liradan otobüs mübayaâsı için ayrılan bir milyon lecekltir. Esasen Umumi meclis, bu | hususta salâhiyet verdiğinden riyaset Şehrin temizliği Belediye, pazarlıkla 20kam- | yon ve 10 arozöz alacak l Belediyenin temizük işleriüde ku- Janılınak üzere 20 kamyon ile sokak- ları sulamak üzere 19 arozöz için bir minakasa açılmıştı. Fakat münâka- sada biç bir talip zuhur etmediğin- den Belediye şimdi bu yesalti, pazar- lk usuliyle sâtın almağa karar ver- miştir. Bunun için bütçede 130 bin liralık tahsisat ayrılmıştır. Bu -para- nın 35 bin lirası sipariş yapılır yapıl- maz verilecek, mütebaki parası da altı ay sonra bu vesâtin teslimi Üze- rine ödenecektir. Maamafih Belediyenin bu hususta müşkülâta tesadüf edeceği muhak- kak görülüyor. Avrupadaki siyasi va- ziyet dolayısile ecnebi fabrikalar, kendi ciheti askeriyeleri hesabına ça- lıştıklarından hariçten bu gibi sipa- rişleri pek az kabul ediyorlar, Muayyen ekmek tipi Dahiliye Vekili B, Yaik Öztrak şehrimizde bulunduğu zaman İstan- bulda muayyen bir tipte ekmek ima» M için bazı tetkikler yapmış ve alâ. kadarlara talimat vermiştir. Şimdiye kadar ekmeğin un haji- tası yalnız fırınlarda yapılıyordu. Hi- leye ve bozuk ekmek İmaline müsalt bulunan bu usule nihayet vermek Üzere barmanın fırınlarda yapılması kararlaştırılmıştır. Bu (maksada şehrimizdeki değirmenciler, cuma günü için Belediyede bir toplantıya çağrılmıştır. Cuma günü yapılacak içiimada yeni un harmanı çeşnisi tesbit edilecektir, Bey Amoşya. Halkın dilekleri Türkçe gramerine uymi- yan levhalar Üsküdar - Kadıköy Halk tramvay- ları, durak yerlerine, her durağın is- mi yazılı lkvhalar ast. Bu yenilik eld- den güzel ve iyi oldu. Fakat, lâvha- lardaki yazılar Türk gramer kaldele- rine uygun değildir. Bunun nasıl ola- bileceğine şaştım ve idarede Türkçe- ye bu kadar dikkatsimik gösterilebile- ceğinc, doğrusu, gözümle görmesem, Mmanmazdım. Yanlışlıklardan ikisini, müsaadenin- le yazayım: I — Yogurteu. 1 — Selami çeşme. Bu iki yarının doğrusu şudur: I — Yoğurtçu. Ti — Belim! Çeşme, Biz, yeni nesil, umumi hizmet işle- rinde, mektepte bize öğretilen kalde- lerin tersine yazılmış olan yazılarla pek üzülüyorur. Tramvay idaresinin sayın gazeteniz yolu ile dikkatini celbetmek için nâçiz yazımın kabulünü ve kari sütununda neşrini sizden dilerim. İmza: Acun Moray ümrüğündeki pislik Bir karlimiz yazıyor: İstanbulda Tütün Gümrüğü meyda- nında umumi bir helâ vardır. Bu he- MW İstanbulun eni pis helis olduğu halde şimdiye kadar kimsenin nazar dikkatini celbetmedi. Acaba bugüne kadar Belediye me- murları bu çirkin manzarayı görmedi mi? Merciinin nazarı dikkatini cel- betmenizi rica ederim. Tütün Eminönü - Unkapanı caddesi 25 metre genişlikte olacak Eminönü ile Unkapanı arasında Prost plânına göre açılacak yirmi beş metre genişliğindeki cadde bir Klee Marsirağmamdd — UMAĞAMA, Yolun istikameti imar mü. dürlüğü tarafından (tesbit edilmiş, güzergâhı tayin edilmiş olduğundan bu plân istimlâk müdürlüğüne ve- | rilmiştir. İ elhetle, itfaiye yenan kulübenin en- İstimlâk müdürlüğü de bu yeni güzergüha göre bu sahadaki istim- lâk muamelelerine başlayacaktır. Bu sahada mevcut bulunan binaların istimlâki muamelesine başlanacağın- dan istimlâk müdürlüğü bu binaları tesbit edecektir. Evvelce istimlik edilmek üzere kıymetleri tesbit edilen 700 parça emlâkten bu güzergüha te- sadüf edenler hemen istimlâk edile- ceklerdir. Çocuk bahçeleri Taksimde Mete caddesile Dolma. bahçe” gazhanesi arasında istimlâk edilen çocuk bahçesinin plânı Bele- diye imar müdürlüğünce hazırlanmış. tır. Vali konağı karşısındaki yeşil sahada, Şişhane yokuşunda, Nişan- taşında 15 inci ilk mektep önünde yapılacak çocuk bahçelerinden sonra bu dördüncü bahçenin de tanzim ve imarına başlanacaktır. Üç aylıklar veriliyor Mütekait, dul ve yetimlerin üç aylıkları verilmeğe Günleri bildiren İlânı 15 inci göre!... ». Heyecanlı fikirlere burun kıvırıp «Ne olacak, harp sonu nesli!» derler, e ae Bir kadın yandı Yoryiça ayyaşlığına kurban gitti Evvelki gece saat Ziten sonra çikan bir yangında bir kadın yan- müştar, Bu hususta aldığımız mütem- mim tafsilâtı yazıyoruz: Yeşilköyde o Burancı mahallesinde bir kulübede Yoryiça namındâ elli yaşında bir rum kadını oturmaktadır. Yoryiça ayyaştır. Kadın, evvelki gece kafayı tütsüledikten sonra yatıp uyumuştur. Gece yarısından sonra O mahalleden geçen polisler ve bekçi devriyesi kulübenin yanmakta oldu- ğunu görmüşler ve derhal itfaiyeye haber vermişlerdir. Yangın kulübenin bitişiğindeki Mustafanın evi tama- men, karşısındaki şef dö tren Musta. fanın oturduğu evin kapısı da yandık: tan sonra söndürülmüştür. Yoryiça meydanda görülemeğiği kazı arasında dün araştırmalar yap- mış, kadının yanmış iskeletini mey- dana . Adliye doktoru B. Enver Karan €8- sedin defnine ruhsat vermiştir. Müd- Gelumumi muavinlerinden B. Reşad Saka tahkikata el koymuş, Belediye mühendisinin de iştirak ettiği bir heyet dün yangın yerinde keşif ve tedkikat yapmıştır. Heyet bugün ra- porunu müddelumumiliğe verecektir. Iki sucu arasında cerh dâvası Suçlulardan biri itiraf diğeri inkâr ediyor Mahallede evlere su satmak me58- lesinden kavga ederek Niyazi adında bir sucuyu öldürmeğe teşebbüsten maznun sucu Hasanla, Hasanı bu | cinayete teşvikten maznun yine su- cu Mehmed Alinin mevkufen muha- kemelerine dün âğırceza mahkeme sinde başlanmıştır. Mahkemede ev- rak okunduktan sonra davâcı Niyüzi: — Ben mahallede ucuz su sattığım | için aramızda rekabet çıktı ve Meh- med Alinin teşviklle Hasan beni bi- çakla vurdu, Kendisinden davacı» yım. ie Dedi. Maznunlardan Hasan münü kismen itiraf ederek: İ — Kumkapıda suculuk yapıyor. dum. Niyazi de bir el arabasile evlere su taşıyordu. Fakat onun müşterileri benden su istediler, Niyazi bu yüzden bana hiddetlenerek sık sık kavga et- meğe başladı, Vaka günü ma hallede Niyazi benimle yine kavga çıkardı ve küfür ederek sopa ile vur- du. Ben de kendimi kurtarmak için biçağımı çıkarıp sapladım. dedi. Mehmed Ali suçu inkâr ederek: — Niyazi ile benim aramda alışve. Triş yoktur, Kavgalı da değiliz, Esa- sen o, benim mahallemde su satmı- yor. Binaenaleyh aramızda rekabet de yoktur. Şu vaziyette benim, Niya- ziyi öldürmek için Hasanı teşvik et- meme de imkân yoktur. Bana isnad olunan suç sadece iftiradır. Şahitlerin çağrılması için muhake- cür- kötü şöhretten kurtaracak diye âdeta İSTANBUL HAYATI e — — Yarış dönüşü Tren Veliefendi istasyonunda dur- du. Pencereden başımı uzallım. Ça- yırda karınca gibi kaynaşan kalaba» Mik, omuz omuza itişerek yokuşa tar. maniyerlar, Yolun kenarında gürül tüler, bağrışmalar ortalığı çınlatıyor: — Çabuk olalım yahu... — Haydi madam, Bineceksen bin, Şimdi tren kalkacak... Sahanlığa çıktım. Şişman, kısa boylu, tostoparlak bir madam telâşla koşuyor. Vagon basamaklarının önün- de durup sarkık çenesinden sızan Lerleri küçücük mendilile silerek bir müddet derin derin nefes aldıktan sonra elindeki haşlanmış musırı diş lerinin arasına sıkıştırıyor. Purmak- lıklara sarılıp kocaman gövdesini yaylandırarak sözüm ona İz alıyor ve ayağım kaklırıyor. Ne mümkü Basamaklar yerden © kadar yük- sek ki, kadıncağızın diz kapağı bile ulaşmıyor. Middetle mısıra bir diş alıp homurdana homurdana öleki va- gvnun önüne koşuyor. Bir kaç vagonun önünde ayni tee- rübeyi tekrarladıktan sonra gene be- nim bulunduğum yere geldi. Hiddetle etrafa bakınırken bir elinde şapka- Sı, bir elinde haşlanmış mısır, ceketi koltuğunda, göğsü bağrı açık, solu- ya soluya yokuşu tırmanan incecik, upuzun adam gözüne ilişti. Acı acı haykırmağa başladı: — Garbiilis... Yanımdan ayrılma. yasın deyi bon sana söylemiş İsem nerelerde gezeorsun?. Haydi baka- lım, şindik çıkart beni trene de, evde bilirim ben sana neler edeceğim!. Adamcağız süklüm püklüm yak- laşlı, İncecik kollarile madamın ke- caman kalçalarına sarıldı. İnleye in- leye bir hayli uğraştı. Kabil değil İ Madam bütün ağırlığile yükleniyor. Adamcağız dört kat oluyor. Kadın yerinden © kumıldatmanın 5 imkânı yek... Bereket versin etraftan yar- oldu. Heyamolula, yüke SİNE İÇİ kaldırıp sahanlığı | çıkardılar. Tren de hareket etti. Madam pürhiddet kocasının elindeki mısırı da kapıp içeriye daldı, İlk kanapede oturan iki genç kızı kenara ilerek ortalarına yer- leşti ve homurdanmağa başladı" — Kırk yılın başında bir tefa da şu atların koşmasını ben göreyim dedim. Görmez olaydım. Buraya ge- leceğime, keşkem Kumkapıda bir ka- zinoya gidip otursa idim daha iyi olur idi Elâlem avuç avuç paralar Kazandılar, biz sekiz panganotu ça- tır çatır oraya verdik te on para bi- lem alamadık. Karşısında ayakta duran kocasına yumruğunu salıyor: — Ben sana dedim ki, şu kırmızı bâcaklı at hoşuma gitmiş ise onun için bir bilet al. Alsa idin kazanacak- tık ya... — Ne için böyle söyleorsun Arşa- 102? O at kazanmadı ki!... — Kazanmaüzsa kazanmasın. Hiç olmazsa benim şansıma bakmış olurduk. Sirkeci istasyonunda kalabalık ara- sında hâlâ madamın sesi çınlıyor, Kırmızı bacaklı at için kocasına kı- yametleri koparıyordu. J Cemal Refik om var Bay Sami Günzberg Diş tabibi Sami Günzberg, Avru- padan avdet etmiş ve hastalarını kabule başlamıştır. B. A. — Haklısın!... Yeni bir har. bin ortaya atacağı sanat neslini gö. renler sji mumla arayacağı bendi

Bu sayıdan diğer sayfalar: