29 Kasım 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

29 Kasım 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HER AKŞAM BİR HİKÂYE sparlamanda otu- iştiririm. Fakat a gitmişti. Denis akındı. Kirası birkaç ay evval ndaki daireye im etrafıma kaz- tecessis bir adam Bunun için nlar olduğu. başımdan rdu. Yazı. um. Yeni ka gide: dedik; vard du dedim. Bana ga- labilir miy- izm edim. Çöp de duru yordu. İşte katına muz kendime gülümsedim. | geldi. Demek muz yiyorlar. | çöp tenekeleri kapıla- çıkarıldığı saman apartmana m, Bir de baktım yeni | nde gene mur kabukla» merak bufta geçtikten 1 kiracıları merdiveni» üyük bir bele şükür ye çörmek ka giz kadındı. İki- gibi giyinmişler, İçimden: «Kim ralı insanlar ola- yet vermi- günden sonra yeni kolluyordum. bir bekâr gü cılarla Çün- m ari gördüm. Kapıc ağa başlamıştı. Biraz sonra ye n katına çıkacak olanların da çöple Ben kapıcıdan evvel yeni ki- Henüz yeni kapılarının aşıldı. Be- tenekesinin z kabuklarını aldı Şaşırmış» kapıya doğru yürüdüm, Bu r4- komşularından sarışın ve uzun ie göz gi tm. Şöyl nada güze. boylu olanı Tefrika No. 141 SEVİLEN KADIN Bu çiftde nekadar ihtiyatsızdı! Yehibinin işidebileceğini (o far'ketme- mişlermiydi ki bu tarzda konuşu yorlardı? Böyle bir muhavereyi baş ka yerde açmaları daha minarip ol müz mıydı? Yoksa bu da Vehbi aley- hine hazırlandığını sezdiğimiz tuzak- lardan biri miydi? Rüştü: Siz, söyledikleri gibi zengin Misiniz, Seza harım? - diye soruyor- ne ver. Ben İs- nşeleri. mira Bu pa. Avrupadan rum cakçılığı ya» | mimiyetin Maraz etti; Bir | © beni görünce fena halde boruldu. Muz kabukları elinde içeri çekfidi. Artık bu benim için esrarla dolu bir hâ- dize haline girmişti Barışın. uzun boylu, güzel komşum çöp tenekesindeki muz ka buklarını niçin toplamıştı?. Ertesi akşam gene onların katından ge- çerken baktım, tenekede her akşamki gibi müz kabukları vardı. Oturduğum apartımas| mın heğ dairesinin arku tarafında geniş biz balkon vardı. Kiracılar buraya gamanşır | anarlardı. Her saman bakarım. Yeni kiracıların bal | konunda gayet nefis, ipekli çamaşırlar asi- hır. Bunlar o derece yenidir ki, görseniz sanki hiç kullanılmamış Sanirsiniz. Nihayet bir gün bizmetçim heyecan için- | de odama girdi. Gayet mühim şeyler söyli- yecek bir adam tavrile | — Ah efendim, deği neler. Ben de biraz dedikod kum için tolâşla sordum. N ler ya meraklı oldu- r haber aldın? NİS, Anlat bakalım... | sormayınız... Yeni kiracı- lar yok Heyecanım büsbü — Eceee?, Ne olmuş yeni kiracılara? Ke- | Mimeleri ağzında geveleme de çabuk anlat... — Doğrusu şaştım kaldım efendim... Bu dünyada aklır mezdi. İşi geldim, bu ziyadeleşmişti teriş ndilerini zengin göster beş günde bir bir iki muz alırlarmış kabuklarını soyarlar Çöp mer şöpl m önünde; Kkaptcsi vel kapı nekenlr sam nacağlına yakın alırlar, erte- © köyarlarmş, kal rmiş, Artık muz alırlar, ön Ba başlarlarmış Taraçaya astıkları ipekli çamaşırları da hiç kullanmazlarmış, 4 eski püsk lermiş... Bunları yıkadıktar sonra İçeri asıp kuruturlarmış.. Caka ol- sun diye kullanmadıkları ipekli çamaşırla- rı da taraçaya asarlarmış, Gördünüz mü siz zengin Mikmet Feridun Es kabul ıklar çü n kabuklar sanları?... Uzun kış gecelerinde hoş geçirmek için meşhur ARSEN LÜPEN Büyük ve heyecanlı roman vakit serisini okuyunuz! 6 büyük ve resimli ellddir. din fiati 80 kuruş, 6 Cildlik takımı birden alanlar için fFiati: 4 liradır. AKŞAM matbaası Tel Bu # Beher ci Tevsi yeri. 30681 Yüzde yirmi İskonto Bu kuponu kesip « kitap servisine» get seniz fist üzerinder konto yapılacaktır. kuponu kşam matbaası r veya gönderir- size yüzde 20 !s- Nakleden : ( Katiyyen Vallahi... Bir kuruş haram param yoktur... Yirmi sene- denberi alnımın terile, elimin eme #iyle çabalayıp duruyorum... Ak âk çe kara gün içindir diye metelik me- telik biriktirdim... Sonra şerik ol- dum... Şimdi elhamdül'lâh kimseye muhtaç değili Rüştü, samimi samimi sokularak: — Kaç paranız var? — Ayda iki yüz lira kadar Yok canım vo... Kazanci nızn haricinde irad mı? Seza alâycı alaycı ÇARŞAMBA 29/11/089 140 Program ve ziemleket saat ayarı, | e Ajans ve meteoroloji haberleri, 1280 müziği (PL), 1840/14 Müzik (Küçük erkesira - Şef: Necip Aşkın), 1- Bidney Jo- Bed: Geyşa öperetinden potpuri, 7- Pepi Müller: Küçük serenade, 3- Frisd Walter Büra (Keman #oio ve orkestrr işin), * İ Keopold: NU neh larında, 5- Robert Biols: Viyana sie eleyin güzeldir. 18 Program, 18.09 Memleket saat ayarı, ajansı ve meteoroloji haberleri, 18,35 Türk müziği (Fasıl heyeti), 19,25 Konuşma (Diş politika hadiseleri), 19,40 'Türk müziği: On- Yanlar: Fahire Fersan, Cevdet Çağla, be, Şerif İçii, Refik Fersan, Okuyan: Sema- hat Özdenses, 1- Hicüzkâr peşrevi, 1- Os- man N'hat - Hienrkür şarkı: (Kilere usak- tan bak), 3- Arf bey Suzlinak Şark: (Çekme elemi), 4 1 bey - Buzinak şarkı usuna ermek), 5- Cevdet Çağla - Ke man taksimi, 6- Münir Nurettin - Suzinek şarkı: (Durmadan aylar geçer), 7- H. Meh- met - Businak şarkı: (Vâd'eylemiştin ey peri), 20,0$ Türk müziği: Halk türküleri, Çalan: Sadi Yaver an, okuyanlar: Azi ge Tözem, Mahmut Karındaş, 20,20 Temsil, 2050 Konuşma (Haftalık kutusu) 31,10 Müzik (Riyaseticüm in Künçer), 1- Bryk 4 rleri; ziraat, e nukut bor 30M “Pi a Xx (Overetler 2825-2330 Yarın Soldan sağa: - Doktor Bek ımruğur Bir kadın is Vüâyet - Beyan, İçilesek gu ak mızın halli yü, A, 2 Işik, it Geçen bulm Rüştü, yan gözle ediyordu. Or dilinin yordu ilin Seza da farkına var ışıp hafifçe gülümsedi- çiliğe döndüğündenberi, üteessir bir haldeydi. Bir ke- Yi kaybetmiş ol- Necile, | du. verdiği iharı bile düşünüyordu. Fakat dini hissiyatı buna mani oluyordu. Hem de arkada Suzanla Cemi! vardı. Onlarla bir gün mesud bir hayat ya- şamak üm her türlü çılgınca ta- savvürün önüne geçiyordu. Heyecan içinde bekliyordu. Fakat Cemilin ne emini unutamıyc felikete sebebi; — Bunu zatı Âlnize haber le bahtiyarım... - dedi Mükemmel bir kadınsı şeklinizi, sohbetinizi hayatınız. ettiğinize met ten dim tanzi; beğenir- akılher nun oldum.. mi?... Be- - Şimdi de nimle evlenir misiniz? — Parâm için mi? He yeniz Ba — eti u için derecesini, böyle bi bu muhaverenin hemen akabinde deri sürmüş olmaklığım gösteriyor. teklifi | İ yapmak istediğini, neticenin ne ola İ eağını anlıyamıyordu Necile kızıyle de görüşüyordu. Ayr oldukl zamanlar, Suzan ona he men her ektup yazıyordu n de bir mektup şu kelimeleri oku- gün ere Cemilâ aldı. Fakat ancal du: «Sizi düşünüyorum. İnşaallah ka- vuşacağız ye biribirimizin olacağız.» Zarfın üzerindeki «Çekirge» dam. Tetrika No, 81 Yazan: İskender Fahreddin Mecnunı«Boş yere uğraşıyorsunuz, ben size acıyorum, fakat siz merhamete lâyık adamlar Tanet Uykusu ağırdır. E Deyince, Sünnur biraz daha > le bağırdı — Can, Can!.. Leylânı görmek istemez misin? Haydi, gözlerini aç. Mecnun kıpırdanmağa başladı. — Leylâ, sen misin? Tanerin yüzü gülüyordu. Bünnur, Mecnuna cevap verdi — Benim, Can! Seni görmi! geldim. Mecnun, gözleri kapalı konuşuyordu — Abdullah adli bir adamla sana gön- derdiğim hediyeyi aldin mu Bünnur birdenbire şaşaladı.. Tanerin yü- süne baktı, Sünnurun birşeyden haberi yok: i bilmiyor- bağırmalı, üksek se m, Beni unut- ilân böyle bir- n bile geçir- 1 biri konuşu- u sözlerden şüphe- mem, Ade yor gibi Gönlerini yacaks Onu güzle- yabilirim. Çünkü de y Hay» Abdüllah ile gön- k birşay miydi? $e kalmıştı. mecburdu Çok küçük de de- söyle bakayın — Cok büyük değild Bildi Yenir miydi, yenmez miydi — Fakat, ne olduğunu hâlâ söyliyeme gördün mü? Benim, Leylâya gönderdiğim hediye çok küçük bir şeydi. ve yenmezd Gözleri kapalı gülümsedi aydi bunu geçelim... Abdulah yabildin mi? — Tanımaz olur dı. — Hayır. Benim değil, senin adamındı! Onu bana gönderen sen deği in? Ba» na mektubunu getirdiği zaman elli yaşın- Aa, çirkin bir adi ana gön- derdiğim zaman yirm e bir delik hı olmuştu. Bu değişik n çehresinde alsun görmedin mi ie dikkat etmedim, Can! Ben a yaşamaktan dünyayı görme» &e vakit bulamıyorum. Tıpkı bir kör gibi... naz oldum. Hatti kendimi O kada: değişmişim din, 1 tanı yım? Benin adamın- aş gözlerini açtı ında genç, güzel bir kadın gördü. Bünnur, hiç şüphe yok ki, Laylidan çok daha güzel, çok daha sevimli bir kıydı. Fa- kat, dedik ya, gönül kimi severse güzel © dur. (Can) bey Leyli ce âşık olmuş- tu. Yeryüzünde na güzel, ondan daha se üyordu n. Oysa ki o, ben bile unutmaz. Onunla eri her zaman hasretle anar, Onun s8- #i de güzel ve hazindir. Söyledi bana hayat ve neşe verir nin ses uğum zaman gelmiş gibi ürktüm. tüyler korkunç sesti ©. Bünnurun bi. Bu kadar güz sini» demek, elbette Fakat, Mecnun yala: gözünde Laylâsından bağk, dın yoktu. O yalniz Ley du. Sünnür, 8 gani sikildi bir kadına; «Sen çirkin cak bir sözdü. iylemiyordu. Onun güzel bir ka- 1 düşün Tanerlu yüzüne baktı sevgilisi Türkiyedeydi, Hem de kınlarda Ayni gün zarfında kızından aldığı mektubu da genç kadın dudaklarına götürdü ve öptü. 'Tepebaşındaki odasında ayrıldı. ğındanberi, Süzan, Ragıptan hiç hâ- ber alamamıştı. Genç svukat nam. Gi, fakirliğin verdiği bir izzeti nı çekik duruyordu. Oda sevgilisini aramıyordu. Patronunun işlerini gördüğü sıra- da evrakı doldururken, Cemil Acıba- nın ne kadar zengin olduğunu öğren- mişti. Bütün bu servetin varisi Sü- zandı. Sevgilisinin zenginleşerek ah- lkını değiştirmiyeceğine emindi; s6 ciyesine güveniyordu. Fakai ne de ol- sa, biraz ayrı du sokulmanın karşı taraftan olmasını beklemek da- ha muvafıktı. Ya yeni hayatının ihtişamı güzl rini kamaştırır da Süzan onu unu- tursa, ihmal eğerse?... İşte bu fikir Ragıbı titretiyordu. Hem babasının ahlâkını da bilmiyordu. Iki Cemil Asiba biricik evlâd bu ne olduğu meçhul genç adama muvafık gör. mendi... isle Genç kız, o günkü mekti sine her şeyi itiraf ediyor | ası yüreğine soğuk su serpti, De. | imünasebetinin dereces değilsini dedi Tanerin ü YADINA OLUB: Mecnun #aşkın bir tav İnsan kabina girm iyorsun! Ve gülerek ilâve etti Şeyi: onları ayırd edem; er göz Taneri serdiği işin T gok atsız etmeyin başbaşa bırakın götürmek istiyoruz, Can nnen seni bel Haz men m ber çok & Bu, elimde bırakması Hangi do: eklerim 4 ayağile tepiyoi indirip ko Haydi, yakalayın şu apt Tanerin adamları (Can) be; m görece Bu sırada (Can)ın kölesi mında duruyordu. Birdenbire acı a delâket dan gök gürültüsün, sürü suz ade Taner o kadı madan öy bile wn Tar düşmen Mağar diler Taneri kükrey kılıcı: Beri, aslanların atların pençi derhal bindi şine takılan bir Üzerine a avurdu, asl n yaralanıp tün tafsilâtı, hiçbir nokla at dan, uzun uzadıya bildiriyordu. gıptan bahsederken her cümlesinden be yazıyordu mu rendi, disine giderek dostu uğ ettiğini bildirmek bana de düşünmüyor Ayni mektupta, müsi nin ailesini anlatıyord «Bils: aralarında nasıl sev yorlar, nasıl iyi geçiniyorlar.. Çok temiz insanlar...» diyordu. di bö Mus kbel zevci- eniz, Ve annesinden, Tepebaşındaki oda- ya giderek Ragıbı ziyaret etmek mi sandesini istiyordu. Yazısır lerle nihayet veriyordu: su söz bu satırları fikirlerimi söylemeğe söylemeğe sAnne sise vizünüze dığım için. ederim ki bir cis ın yanımda uta yatımın en (Arkasi v

Bu sayıdan diğer sayfalar: