23 Şubat 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 9

23 Şubat 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AIĞMHABER Turgudi ERİ Halkevi Açılma merasiminden sonra söy- levler, konferanslar verildi Turgudlu Halkevinin resmi küşadında Dr. Seyfi Çeşmede açı- lan Halkevi Kızılay seçimi de yapıldı Çeşme, — Türk halkına bilgi ve ışık sunan, kültür. ve ülkü yolunda sonsuz başarılar temin eden Halkevinin Çeşmede de açılması, bura halkı ve gençliği üzerinde derin bir sevinç hu- sule getirmiştir. Törene saat 15,5 da Parti salonunda, Ankara radyosunda Genel sekrereter ve İçşler Ba kanı Şükrü Kayanın hitabesinin dinlenmesile lanmış, bunu mütcakip Halkevinin — kordelâ- sını kesen İlçebay, kısa bir nu: tukla halka ve gençli açılan bu yuvadan bilgi va ışık gyıl- masını temenni etmiştir. Daha sonra öğretmen N. Pişmişoğu da bir söylev vermiş, genel merkezden gönderilen yüzlerce dergiler halka dağıtılmıştır. Ak- şam da Temsil kolu tarafından *Yarım Osmsn, piyesi temsil edilmiş ve bu arada monoloğ- lar söylenmiştir. Kızılay seçimi Çeşme, — Kızilay idare he- yeti seçimi geçen hafta yapıl- mıştır. Kızlay Çeşme Kurumu- nun sene içinde göstermiş ol duğu muvaflakıyet ve bilhassa okul fakir çocuklarına, muhtaç halka yapılan her türlü yardım takdirle karşılanmıştır. — Eski idare hayeti aynen yetle yeniden seçil! Ödemişte Halkevi bayramı Halk zevkli bir gece — geçirdi Ödemiş, (Hususi) — Halkev- leri yıldönümü parlak merasimle kutlulanmış, muhtel f eğlencel tertip edilmiştir. Gece, “T: utansın, piyesi temsil olunmuş, geç vakte kadar eğleni zevkli bir gece geçirili Yangın Tekke mahallesinde bir yangın çıkmış, itfaiyenin vaktinde ye- tişmesi ve halkın yardımile sön- dürülmüştür. Mahalle halkı hayli korku geçirmiştir. Korgeneral Ödemişte Korgeneral Naci Tınaz dün dün Ödemişe geldi. General istasyonda — resmi — merasimle karşılandı, kasabayı gezdi ve akşam uğurlandı. Esrar içmek Keçeciler caddesinde Selçuk ötelnde Vanlı Mehmed - oğlu Sabri narkile ile esrar içerken tululmuş'ur, ğ " A veriyor Turgudlu — — Evimizin açılış yıldönümü, binlerce halkın huzu-| rüyle- Halkevi önündeki mey- danlıkta kutlulanmıştır. Ankara radyosunun yaydığı Parti genel sekreteri Şükrü Kayanın nutku Halkevi salonunu dolduran halk tarafından dinlenmiştir. 'Törene İstiklâl marşı ile baş- lanmış, İlçebay Adil Elçinin açılış nutkunu, Halkevi başkanı Dr. Seyfi Poyrazın (Halkevle- rinin maksat ve gayeleri ) hak- kındeki - söylevi takip - etmiş, gtrcler tarafından Halkevi için manzum şiirler okunmuştur. Halkevlerinin içtimal hayat Üzerindeki tesirlerine dair avu- kat Hakkı Yenerin konferansı (Türkiyede temaşa) eserleri mev- zuu üzerinde ortaokul Türkçe #ğretmeni Hayri Erden tarafın- dan verilen istifadeli bir konfe- Turgudluda Ticaret Odası intiha. battı yapıldı Targudlu, (Huzvsi) — Ticaret Odası int'habatı yapılmış ve B. Osman Sumer, Roza, Salih Zeki, Osman Nasuhoğlu, Hay- dat, -Hüseyin :Biçikçi, Şükrü Eren azalıklara seçilmişlerdir. Yeni heyet ilk — toplantısını yaparak Oda teisliyine tüccar: dan B. Razayi seçmiştir. Romanya Demir Muhafızlar teşkilâtı dağıldı Bükreş, 22 (Radyo)— Demir Muhafızlar teşkilâtı reisi yüzbaşı Kaderyaninin, taraftarlarına gön- derdiği bir tamim sansörün müsaadesile gazetelerde neşre- dilmiştir. Mumaileyh bu tamiminde, si- yasi hayattan ayrıldığını bildir- mekte ve kendisile birlikte ça- lışan arkadaslarına — teşekkür eylemektedir. Bu hâdise Roman- yada heyecan uyandırmş, De- mir Mubafız - teşkilâtının mer- kezi ve bütün — şubeleri kapa- tılmıştır. Köylü partisi ise taraftarlar rına birer mektub göndererek, kanunuesasinin müzakere edi- ceği gün meci iştirak etme- melerini bildirmiştir. Attan düştü ve öldü Landra, 22 (Radyo ) — İn- gilterenin Paris sefareti müste- şarı, bugün kaza net'cesinde attan düşmüş ve bel kemiği kı. mıld ğından, bir az sonra Ö müştür. | rans ile törene nihayet veril- miştir. Gece Halkevi salonunda eğlentiler yapılmıştır. ANADOLU Bir mahtemz huzurunda: Bütün kocalarından nef- ret eden kadın Bay reis, diyor, ben dünyanın en korkunç kadınıyım! — Bay reis, ben dünyanın en korkunç bir kadınıyım, an- hyor musunuz, en korkunçl. Mahkemede bu cümleyi söye Fyen kadın, korkunç olmaktan ziyade harikulâde şrin bir e- mer gözelidir. Büyük gözleri, uzun kirpik eri, munlazam ç- gili yüzü, taze bir meyvayı dıran ağziyle bu kadın calibi iştihadır. — Evet bay reis! Ben, dün: yanın en korkunç bir kadınıyım! — Lâkin erkekler üzerinde malik olduğunuz fevkalâde nü- fuz gayri kabili inkârdır. Bunu itiraf etimiyor musunuz? Mahkemenin büyük bir cina- yet davasını görmek üzere ol duğunu filân zannetmeyiniz!Me- sele çok basittir. Bu güzel ex- merin kocası bir. hırsızlık me- lesinden dolayı tahtı mubhake- meye alıumıştır. Kendisi de şa siddir. Fakat bu istintak — sıra- sında geçen konuşmalar dinle- yicileri candan alâkadar etmek- tedir: — Bay reisl Benim dört ko: cam vardı. Dördü de vefasızlı - ğıma kurban gittiler. Ne yapa- yım, bu benim elimde deği; erkeklere bir türlü tahammül edemiyorum. Yani onları seve- miyorum. Bunun için sedakat- sizlikle im başlıyor. Sonra da boşanıyorum. Göüzel Dortoty Tunstellein bir mektubu heyeti h3kime önünde okunmuştur. Bu mektup şöyle başlamaktadır: *Zevklerimin elinde ben de bir oyuncağım. Daima erkek ler değişt rmekten hoşlanıya- rum, Maamafih genç erkekler- den lezzet duymuyorum. Bana ufak-tefek, saadeti veren yaşlı erkeklerdir. Ancak bunun için: dir ki h tahammül edebi- liyorum. Dördüncü kocasını da terket- me< üzere olan Londralı güzel şimdi beşinciyi bulmak arefe- sindedir. Reis: — Müstakbel kocanızı - sevi- yor musunuz? Sualine Madam Dortoty Tuar selt şu cevabı vermiştir: — Zannetmiyorum Bay reis! Hayır, sevmiyorum. Kayser Vilhelm Yunan veliahdi ile zevcesini kabul etti Amsterdam, 22 (Radyo) — Yunanistan veliahdi Prens Pavlo ve zevcesi, bugün (Dorn) şato- suna gelmişler ve sabık Kayser Vilhelm tarafından kabul edik mişlerdir. Kayser, Yunan — veliahdi ile zevcesi yeğenini yemeğe alıkoy: muuştur. 22 yım doktor , —— Nihayet yakalandı Bonlonalı doktor Henry Ma- zet yirmi iki yıldanberi icrayi tababet etmektedir. Kendisi beyaz sakallı, açık alınlı, tam bir tabip yürüyüşüne malik, kelli felli bir adamdır. Yalnız mahallesinin değil, diğer semt- lerin de belli başlı bir şahsi- yeti olmuş, müşterilerinin adedi günden güne çoğalırken mali vaziyeti de inkişafa başlamıştır. Bu zatın sahte bir doktor ol- duğu, ancak son zamanlarda zabıta tahkikatile meydana çık- mıştir. - Filvaki Henry Mazet, Tıbbiyeye bir müddet devam etmiş, lâkin beceremiyerek ora- sını terketmiştir. — Ekseriyetle ona, Karte Latende ve Paris talebe muhiti olan yerlerde te- sadüf edilirmiş, büyük harp patladığı zaman Henry Mazet te cepheye gitmiş, dört yıl cep" hede kalmış, Bonlonyaya dö- nüşte kendisinin pırıl pırıl ya- nan doktor üniforması önünde herkes gıpta ile durmuştur. Artık o, kendisine doktor de- dirtiyor; (Doktor) adıyle iltihar ediyordu. Onun yirmi iki yıllık tababet hayatı, bundan sonra başlamış- tır. Diplomasız doktor, artık bir genç değil oldukça yaşlı bir adamdır. — Geçenlerde evinde yapılan — taharriyatta cerrabi alât ve memnu bulunmuşt Tahmin edildiğine göre, dok- tor Mazetnin ekseri müşterileri kadındı. Çocuk almakta ve ço- cuk düşürtmekte mahir - olan diplomasız tabibin evinde müş- terilerin listesi de bulunmuştur. Doktor ayni zamanda bütün hastalıklar üzerinde de tedavi- ler yapıyormuş.. Doktor hakkında — mevkufen tahkikata — baş anmıştır. Avusturya Cumhuriyetçi İspan. yadaki konsolosluk. larını kaldırdı Viyana, 22 (Radyo) — Avus- turya, Madrid, Valânsiya ve Barselon şehirlerindeki konso- hosluklarını kaldırmıştır. Bu kon- solosluklar, — ihtilâlci — İspanya şehirlerinde tesis olunacaktır. Japonlar Bir Rus vapurunu tut. tular, bir İngiliz şile. bini de bıraktılar.. Şanghay, 22 (Radyo) — Ko- topyef adındaki Rus vapuru, Petro Pavloskiden Viladivos- toka giderken Japonlar tarafın- dan tevkif edilmiştir. Peskadora adalarında tutul- Müş olan Asyan adındaki İngi: liz şilebi bugün serbest bırakıl. mıştir, İngiltere - Irlanda Müzakereleri tekrar başladı Londra, 22 (Radyo)—İrlanda hükümeti reisi M. Dövalera ile İngiltere Başvekili M. Çember. laya arasında bugün müzakere- lere Büşinamıştır. Şamve * Büyük köy hikâyesi Billür Köşk ili, köylü kardeşlerime armağan Nezihe Muhiddin — Fadime bu yıl demek ni: yetlerimiz içimizde kalacak ha? — Yok — kardeşlerim yok. Hiç Fadime yüreklerinizi kı- rTar mi sizin? — Doğru mu Fadime gene gömleği hazırladın m: — Çömleği hazıı ma kolay iş.. Şimdi buluruz. Gelinin sağında helâvetli he- lâvetli gülümsiyen Yağız nine: — Kızlarım üzülmeyin, — dedi. Çömleği kırmızı - gül fıdanının altına ben hazırladım. Fadime ile Yağız nine biri- birine bakışarak gizlice gülüm- sediler. Bu çömleğin sırrını ikisinden başka bilen yoktu. Uğursuz bir iş için hazırlanan bu çöm- lek bak bugünkü bayramda bir şenlik kaynağı — olacı Yağız ninenin bu sözü üzeri: ne genç kızlar sevinerek Fadi- meyi kollarının arasına aldılar. Babar kelebekleri gibi uçuşa uçüşa meydanlıktaki — kırmızi gül fidanının yanına geldiler. Fadimeyi süslü bir koltuğa oturtup etrafına çevre oldular. Bütün köylü, ihtiyar, genç bu şen çevrenin arasına sıkıştılar. İlk maninin kendisine söylene- ceği vadini alan Ayşe çömleği çıkardı, içinden bir taş çekerek: — Niyetimi tuttum, dedi. Fadime bu genç kızın yüre- gindeki derdi pek iyi biliyordu, Köyün çok mahcup delikanlısı olan gürbüz Aliye gönlünü kap- tırmıştı. Genç çocuk — Ayşeyi gördüğü zaman pancar gibi ke zarıyor, dili dolaşıyordu. Ayşe- yi yürekten sevmese hç — bu hallere girer miydi oğlancık?.. Amma kız bir türlü inanamıyor, üzü üp duruyordu. Şimdi Ayşe niyeti tutunca gürbüz Ali kala. balığın arasından yavaşca niyet çömleğine yaklaşarak — kulak vermeğe baş'adı. Gözlerinden hiç bir şey kaçmıyan zeki Fa- dime beyaz dişlerini gösteren tatlı bir gülüşle maniyi söyledi: Gölge saldı kocg meşe Dağlar kırlar mor menekşe Yarin gözü gönlü sende Keder etme güzel Ayşe Köylüler gülüştüler, Ayşe et- rafına bakınca bir aralıktan ba- şını uzatmış olan Gürbüz Alinin kıpkırmızı yanaklarını — görerek kıvrak bir kahkaha attı. Zavallı utangaç genç te bir tarafa bü- zülüb kaldı. Ayşe çekilince bir asker ni şanlısı olan yosma Keziban sa- lnarak niyet çekti. Fadime bir çırpıda onun da manisini söy- ledi: Dere boyu sazlıdır Kara giysem az mıdır? Ah ederim yar gelmez Benim yarim nazlıdır. Şimdi de çömlekten Akman bir niyet çekti. Bu yakışıklı gençi adam arka köydeki kara gözlü küçük Zeynebe tutkundu. Fa- dime hepsinin gönlünün sırrını biliyordu. Manileri tipatıp üzer- lerine vuruüyordu: Dere boyu yeşil saz Sevda çektim bütün yaz Kömür gözlü Zeynebim Etme bana böyle naz. Küçük Zeynep bu maniyi işidince pembe yanaklarını ana- sının arkasına gizledi. Fakat Aktay kızı Hatice kırklık olgun bir dul olduğu halde oğlu ye t.nde o'an yirmi yaşındaki Ak- mana sevdalanmıştı. Herkesten bir çömlek Bevel davranarak çömlekten bir taş çıkardı. ışıtarak: — Niyetimi tuttum.. — Haydi bakalım vur üstüne Fadme * diye kırıttı- Fadime alaycı bir gülüşle onun da manisini söyledi. Kişner durur beyaz tay Sevda çektin sekiz ây Onun yoktur — haberi Sen durmadan Çile say Aktay kızı Hadice yüzünü buruştururken — köyün en narin ve sarışn küçük kızı on altılık Emineye göz koyan zengin ihti- yar Kocabaş Ömer çömleğe yaklaştı: — Hele biyol benim niyete br mani düz bakalım Fadime gelin, dediği zaman koca ihti. yarın halini bilen köylüler. kıs kıs gülemeğe başladılar.Fadime şen sesile: Orak — vürdüm — ekine Herkes kendi dengine Koca erle eş olmaz Nar bülbülü Emine Deyince halk kendini zapte- demiyerek gürültülü bir kahka- hadır kopardı. Bu alaydan şaşı- ran ihtiyar Kocabaş Ömer ve kendisi gibi a kalan Aktay kın. dul Had.conla' yaman 'e0 kulup çömelince Fadime ayağa kalkarak onlara doğru şu ma- niyi söyledi: Orak vurdum biçtim ekin Rüzgâr esti serin serin Ömer dayı, Hatice teyze İşte tamam senin dengin. Bi Bu son maniyi dinliyen halk — öyle coştu ki — çırpılan şakırtısı kulaklarda çınlıyacak —— kadar uzadı. Köylüler el çır: parken Fadimenin manisi üze- rine Ömer dayı ile Hat'cs teyze hemen nikâhlarını kıydır- mak için uyuşmuşlardı bile. Ömer dayı ile Hatice teyze uyuşa dursunlar. Allar giyinmiş olan tombul Rahime çömlekten hiyetini aldı. Bu esmer yusyu. varlak kızın yanında tığ gibi ince geniş omuzlu kara bir dııl.ikınlı vardı. Fıdilz.:: ları elele görünce manilerini söyledi: Cıvıldaşan bir kuştun Yeşl dalları uçtun Tevekkeli yüzün gülmez Bildir yare kavuştun Sürmeli - gözlerini İki genç yeni evli niyetlerine baktırınca uzaklaştılar. Fadime artık önüne gelip niyetini ken kızlara bşreıpbinr ıııuîî rini söylüyordu: Yaylalarda sarı çiğdem Ah gönlümü sana versem Gül dibinde bülbül gibi J Şakır durur fidan Meryem- : — Sil gözünden yaşları Atma bana taşları Gene neden çatılmış Yarin hilâl kaşları. Cözün yaşla dolmasın Gönlün kırık olmasın Nazlı yari beklerken Gül yanağın solmasın. — Sonu var — Bir mütercim arıyoruz Gazetemizin Türkçeye iyice vakıl, tercüme- Fransızca — ve ye muktedir gazetecilik mesleğine hevesli bir arkadaşa ihtiyacı vardır. Talip olanların idarchanemiz * ve iracaatları.

Bu sayıdan diğer sayfalar: