14 Mayıs 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6

14 Mayıs 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

U lusfar $ osye tesi Konseyi de şiddetli münakaşalar oldu Ispanya için tatbik olunan bitaraflık sisteminin kalkması hakkındaki teklif reddedildi. Çinliler Japonların silâhsız şehirleri bombardıman etmelerini protesto ettiler Cenevre, 13 (Radyo) — Ulus- lar sosyetesi konseyi; bugün, biri sabah, diğeri öğleden son- rTâ ve üçüncüsü de gece olmak üzere üç celse akdetmiştir. Gizli cereyan etmiş ve saat 11 den 13,30 za kadar devam eylemiş 'olan birinci celsede, Çin « Japon ihtilâfı -müzakere - edilmiş ve bu ihtilâfı tetkik için konsey reisi Montersin reisliği altında husust bir komite te- şekkül —etmiştir. Komitenin — vereceği teknik raporda, Çinin gösterdiği feda- kürliktan stayişle bahsolunacak ve Japonyanın, kimya harbine kalkışması takbih olunacaktır. Japonyaya boykotaj yapılması ve gıda maddeleri ile silâh verilmemesi hakkındaki — teklif üzerine, Lord Halifaks söz ak mış ve bu hususta, her devletin istediği gibi hareket etmekte muhtar olduğunu ve fakat; bu #bi tedbirlerin, müşterek olma: ma imkân kalmadığını söyle- hiştir. Lord Halifaksın noktai nazarr nı, Fransa Hariciye Nazırı Jorj Bone de tasvip eylemiştir. Bundan sonra; Şli hüküme: tinin Uluslar Sosyetesi nizam: namesinin — tadili hakkındaki muhtırası tetkik olunmuş ve bu ;iş assambleyi alâkadar etmekle beraber, sırf Şili hükümetinin — Uzuslar Sosyetesinden çekikmei | — mesini temin için muhtıranın, Aki kişilik bir komite tarafından — müzakere edilmesi ve bu hu — gusta hal çaresi bulunması mu- vafık görülmüştür. Öğleden sonraki celsede, İs- pânya meselesi tekrar konuşul. muş ve İspanyol milletine hitar ben bir beyânname neşredilerek yyakında, diğer milletler arasında lâyık olduğu mevkü alması te- menniyatında bulunulması takar- rür eylemiştir. Lord Halifaks, reis Monter — tarafından ileri sürülen bu tek- — life itiraz etmiyeceğini ve yal- nız, İspanya Hariciye Nazırı Alvares Delvayo tarafından İn- 5 giliz politikasına tekrar hücum — edildiği takdirde cevap vermek — mecburiyetinde kalacağı bildir- — Miştir. b Bundan sonra, — İsviçrenin, — kendi bitaraflığı hakkında ver- At — Nitekim de öyle oldu. Gü- — zide âdeta tanınmıyacak bir — hale gelmişti. — Solgun yüzünde, derin, kor- — kunç bir yeis vardı. Gözleri — daima önünde, dudakları daima titrek, başı iğilmiş, — bitmiş, — bitmiş.. Halbuki, onu bir Kena- ra çekip neler neler söylemeği — düşünmüştüm.. — Sanki hazırladığım bir silâh- — da, onun şuuruna, onün — varlı- — ğina mütemadiyen ateş etmeğe ve © sendeledikçe vurmağa hazırlanmıştım. Halbuki —onun — halini görünce, bu kendi ken- — dini vurmuş bir insana tekme savurmakta artık mana ve lü- “Ah, bu gönül,, diği muhtıra tetkik oluntmuştur. Rusya hariciye komiseri Lit. vinof; bu hususta söz alarak, bu muhtiradan birşey ânlama- dığını ve böyle bir talebin doğ- ru olmadığını söylemiştitr. İsveç delegesi — Sandler, İs- viçrenin hususi vaziyetini izâh etmiş ve bu hükümetin, zecri tedbirlere iştirak etmemesi ve yalnız Ulusler Sosyetesi nizam: namesinin tahmil ettiği bütün diğer mecburiyetlerle mükellef tutulduğu hakkında bir karar verilmesini teklif etmiştir. Geceki celsede, İspanya mes- elesi tekrar konuşulmuş ve cum- huriyetçi İspanya Hariciye Na- zıri. Alvares Delvayo söz alarak uzun beyanatta bulunmuştur. Alvares Delvayo, ezcümile de- miştir. ki: — İspanyada dahilt bir harp yoktur. Bu kanlı drama böyle bir isim vermek hatalıdır. Buna, Almanya ve İtalya müdahalesi ve tecavüzü demek zaruridir. Bu iki devlet, mütemadiyen general Frankoya yardım etmek- te ve iki senedenberi silâh ve mühimmat — göndermektedirler, İtalya, İngiltere ile müzake- lerde bulunduğu zamanda dahi general Frankoya ve mü- himmat göndermiştir. Bundan dolayı, artık bitaraflık sistemine itimadımız kalmamıştır. - Zira bitaraflık, yalnız meşru İspanya hükümeti içindir. Bu sistem artık kalkmalı ve İspan- yâ serbest bırakılmalıdır. Alvares Delvayonun bu söz- leri üzerine İngiltere Hariciye Nazırı Lord Halifaks cevap vermiş ve bu sözleri proteste ettikten sonra, Alvaros Delva- yonun söylediklerinin, hakika- ten aykırı olduğunu ve bitaraf- hk sisteminin, iki taraf için de tatbik edilmekte bulunduğanu söylemiş ve: Bitaraflık sisteminin kalkması hakkındaki talebi, İngilterenin syasetine aykırı bulunduğunu ilâve ederek: — Biz buraya, münakaşalara girşmek için gelmedik. Çünkü vaktimiz müsait değildir. Demiş ve sözüne son ver- miştir. Bundan sonra, Fransa Hari- ciye Nazırı Jorj Bone söz almış ve Fransanın, bidayettenberi Yazan: Saime Sadi — 50 — zum kalmadığını anladım.. Babamla annem odalarına çekildiler. Güz'deye de ayrı bir oda verdik. Şöyle kuytuca, yarı karanlık, âdeta kendisine yakışacak bir oda.. Gece yarısı, odasına gitmek istedim. Çünkü yavaş yavaş, bütün şiddetimi ve hiddetimi kaybetmiştim. — Kapısı — kilitli idi.. Sabahleyin erkenden o geldi, Ağır adımlarla yürüdü, karyo- lanın başucundaki sandalyaya oturdu. Oradan bahçeye baktı. Boş gözlerini, çiçeklerde, dere- nin içinde, çınarlarda, karşı taraflarda dolaştırdı. Fakat, bu di meşru — İspanya — hükümetine karşı daima — sempati gös- terdiğini — ve — Alvares Delva. yonun da bunu takdir ettiğini söylemi, — Ispanyol milletinin, kendi haline bırakılması muva- fık olduğunu ilâve eylemiştir. Bundan sonra söz söyliyen Rusya Hariciye komiseri Litvinof, Alvares Delvayonun söyledikle- rine iştirak eylediğini — beyan eylemiştir. Konsey reisi (Monter), İspan- ya meselesinin başka bir ceb seye talikini teklif etmiş ise de, İngiltere Hariciye Nazırı Lord Halifaks itiraz etmiş, bu mese- lenin, bugün halledilmesini is- tem ştir. Bunun üzerine, bitaraflık sis- teminin — kalkıp — kalkmaması keyfiyati Teye — konmüş - ve bitaraflığın kalkması bakkında Alvares Delvayo — tarafından vukubulan — talep, — ekseriyetle reddolunmuştur. Bitaraflığın — devamını arzu edenler; İngiltere, Fransa, P- lonya ve —Romanyadır. B nun aleybine rey verenler de, İspanya ile Rusyadır. Diğer dokuz devlet murak- hasları; meseleyi daha evel mü- zakere etmek imkânını bulama- dıklarını ileri sürerek müstenkif kalmışlardır. Cenevre, 13 (Radyo) — Çin delegasyonu, bugün — Uluslar Masyetesi genel — sekreterliğine bir muhtıra vermiş ve ğıponlı- rın, silâhsız şehirleri bombar diman — ettiklerini — bildirerek, Bu hali prötesto etmiş, Kan- ton belediye reisi tarafından almış olduğu bir telğrafı gös- termiş, Japon — tayyarelerinin, bugünlerde — silâhsız — halktan dört yüz elli insan öldürdük- lerini ilâve eylemiştir. Cenevre, 13 (Radyo)—Fransa Hariciye Nazır Jorj Böne, bu- gün, Yugoslavya murahhası(Subo- niç) ve Rusya hariciye komiseri leinoflı= saat kadar ko> nuştuktan sonra, akşam yemeğini Lord Halifaksla bir arada yi« miştir. Komünistler mahküm oldu Varşova, 12 (A:A) — Lem- bergde 20 Komünist 10 sene ile 2,5 sene arasında muhtelif ağır hapis cezasına mahküm olmuştur. gördüğü şeyler sankı yeri de- ğildi ve bütün bunlardan, hiç, hiçbir şey anlamıyordu. Hafifce: — Akşam, sen miydin ge- len odama? Dedi. — Bendim -dedim- uyuma- mışındir. sanıyordüm. — Uyuyordum. ğ Dedi. Yalan söylüyordu. Göz- leri, uykusuzluğun — siyah ve kırmızı — tablosu içinde idi. Doktor, Güzideyi Namıkla ya- kalamış.. Hem de tahmin etti- ğim gibi.. Teferrüatını öğren- medim, öğrenmek istemedim. Bu mevzu, senelerce sonraya kadar hiç mi hiç, açılmadı. Babamla annem, bu felâket karşısında dehşetli bir şaşırma devresi geçirdikten sonra, ya- vaş yavaş çöken toprak yığın- ları gibi, biribirine baka baka âdeta “bu nasıl şeydir, bu na- ANADOLÜ n- Macaristan kabine- AD T aai me e A nnni ae gin aN Nü Si istifa etti. Yeni kabineyi İmredi teşkil etmiştir. Ami- ral Horti Almanyaya davet edildi. İstifa eden Başvekil M. Darani Budapeşte, 13 ( Radyo ) — Macaristan — kabines, — bugün Daraninin riyasetinnde toplan- mış ve yarım saat kadar mü- zakerelerde bulunduktan sonra, kral naibi Amiral Horti tarafın Çekoslovakyadaki Alman lar askeri teşkilât yapacaklar! (Haynlayn), Çurçille başbaşa, Almanya, Südet Almanlarını himayeye mecbur. Londra, 13 (Radyo) — Sü- det Almanları lideri Dr. Hayn- layn, istasyon civarındaki otek lerden birine inmiştir. Siyasal mehafil, Hanlaynın szyahatine bir mana vereme- mişlerlerdir. Çekoslovakya hü- rken Haynlaynın Londraya hareket ettiğine muttali olabil- miştir. Söylendiğine göre, Haynlayn, bazı ricalle konuşmak üzere buraya gelmiş ve nitekim, bu- gün saat 13,45 de, Viston Çur- çilin villâsına giderek, öğle ye meğini orada yimiştir. Liberal partisi reisi Sir Ars Beldsinklerin de bu ziyaret e- nasında Lord Çurçilin evinde bulunduğu bildirilmiştir. Budapeşte, 13 (Radyöy — İmr gilterenin Berlin sefiri Hender sonla Almanya Hariciye Nazırı Von Ribeatrob arasında vukur bulan mülâkattan bahsle muh> telif haberler neşreden Macar matbuatı, bu hususta şu tafsi- lâtı veriyorlar. Von Ribentrop, İngiliz . sefi- rine verdiği cevabta, Südet Almanlarına Almanyanın hiçbir ihtarda bulünamıyocağını — ve sıl olabilir, diye diye çökme- ğe başladılar. Bunun aksine olarak ta Güzide uyanmağa başladı. Günden güne diriliyor, renk- leşiyor, dili çözülüyor, gözle- rindeki gamlı ve melâl dolu gölgeler uçuşuyor, — nekahet devresinden tam sıhhat devre« sine doğru süzülüp gidiyor. Babamla annemin, felâketi olduğu gibi kabul etmekle be- raber, ona ebediyen - kırıldık- larını görüyorum. Bazan bir- şeyin öyle bir yerinden kırılışı vardır ki, ne yaparsanız yapı- nız, artık onlar yanyana ge- mezler, buna imkân yoktur. Anne ve babamla Güzide ara- sında da öyle bir hal seziyo- ram.. Tireye gittiğimin on beşinci günü, bir izdivaç teklifi ile karşılaştım. Dinlemeğe bile lü- zum görmeden reddedip geç- tim. Bunu, diğer bir teklif ta- İ dan kabul - edilerek vermiştir. Amiral Horti, yeni kabinenin teşkilini devlet bankası genel direktörü İmrediye havale et- miştir. İmredi, Amiral Hortinin ten- sibi veçhile derhal temaslara başlamış ve kabineyi teşkil ey- lemiştir. Yeni kabine, parlâmentonun feshi ve derhal intihabat yapı- masını istiyacektir. Budapeşte, 13 (Radyo)—Bir- kaç gündenberi burada bulun- makta olan Almanya donanma kumandanı amiral (Rodor), Hit- ler namına kral naibi amiral Hortiyi Almanyaya davet et- miştir. Amiral Horti; Alman donan- masının yapacağı büyük manev- ralarda bulunmak üzere yakın- da Almanyayı ziyaret edeceğ.ni bildirmiştir. istifasını yalnız, hariçten bir tazyik ve- kubulursa, onları himaye etmek mecburiyetinde kalacağını söye lemiştir. Prag, 13 (Radyo ) — Südet Almanları partisi, bugün Çe- koslavakyadaki Almanlara hi- veyânname neşretmiş ve askeri teşkilâta başlamaları lüzumunu bildirmiştir. Londra 13 (A.A.) — Hayn- laynın efal ve harekâtı mektum tutulmaktadır. Haynlayn bulum duğu otelde kimseyi kabul et memektedir. Otelde mumaileyh hakkında malümat verilmemek- te hatta sokağa çıkıp çıkmadığı da söylenmemektedir. Londra,13 (A.A.)— Dün Ber- linde Hendersor ile Fon Rib- bentrop arasında — vükubulan mülâkat ile Hayalaynın Lond- raya muvat hagiliz — siyasi mahfellerin gerginliği kıs- men izale etmiştir. İyi haber alan — mahfellerde söylend ğine göre Berlin Südet meselesinde her şeyden — evel Haynlaynı ve Çek hükümetini alâkadar ettiği kanaatındadır. Alman ekalliyeti — davasını müdalfaa edecek olan Südetler şefinin Londraya gelmesi de kip eti Yüksek ziraat mektebini bi- ri, yarı, ekseriya ayağı çizmeli dolaşan esmer bir genç.. Aşağıdaki — derenin ortasında bir yol vardır; hergün oradan sık sık geçtiğini görüyorum. Düşünmeden ona da red ce vabı verdim. Fakat aradan üç sene geçti. ği halde o her gün, ayni yol- dan ve gözleri benim pence- reme takılı geçiyor. Bir gün, onun Gülerle ko- nuştuğunu gördüm. Fakat Gür ler durmak istemiyordu. Yav- rucük yazıma gelliği vakit, kıpkırmızı ve şaşırmış bir va- ziyette idi. — Ne var “dedim: Güler, ne oldu? Korkak doğru baktı: — Bilmem ki... Şey... Diyebildi. — Söyle, çekinme — Güler, gözlerle — dereye w Pai Turist celbi için teşebbüsler Hükümet, — yurdumuza turist gelmesini fazlalaştırmak - üzere esaslı tedbirler almaktadır. Bu tedbirler arasında gelecek tur ristlere gümrük, polis muayene" lerile diğer hususlarda azami kolaylık gösterilmesi de bulun maktadır. Turizm hareketinin yurdumuzda — inkişafını temin için bütün vasıtalardan fayda- | lanılacak ve lüzumlu propagan dalar da yapılacaktır. Belgradda Balkan antantına dahil dört devlet — delegeleri srasındâ müşterek turist çalış" maları yap İması etrafında tes- bit olunan kararların — tatbiki için Türkofisçe çalışılmaktadır. Balkan memleketlerinde kar- şılıklı olarak ve mühim yabancı şehirlerinde kurulacak — turizm ofisleriyle yapılacak reklâm ve propagandanın yurdumuza ge- rek Bakan antanı memleketle- rinden ve gerekse yabancı memleketlerinden mühim mik* darda turist gelmesini temin edeceği kuvvetle ümid olun- maktadır. Alâkalı daireler muhtelif yar bancı memleketlerindeki turist hareketlerini dikkatle takib et- mekte ve turistlerin daha ziyar — de ne gibi yerleri tercih ettik- lerini tesbit etmektedirler. Ba arada yabancı memleketlerin- deki turist hareketlerine ald is- tatistikler de getirilmektedir. Yugoslavyadan gelen istatir tiğe göre 1937 yılında Yugos: lavyayı ziyaret eden turist mik* tarı 907,936 kişiyi bulmuştur. Bu — turistler Yugoslavyada 5. — yea 202113 geve— lerdir. 1936 - yılında Yugoslavyaya 944,916 turist gelmiş ve bu turistler 5,265,600 — gece geçir mişlerdir. Bir sene evelkine gö- re Yugoslavyaya gelen turist sayısı 36,918 kişi eksilmiş ise de, turistlerin — Yugoslavyada kalışları 23,503 gece artmıştır. 1937 yılında — Yugoslavyanın muhtelif şehir ve kasabalarını ziyaret eden turistleri 634.030 i Yugoslavya tabaasıdır. Bu ra- kam Yugoslav milletinin kendi yurdunu tanımak için ne kadar fazla gezdiğini göstermektedir. Geri kalan 273.897 turist 1se yabancı memleketlerinden Yu- goslavyaya gelmiştir. bu suretle izah edilmektedir. Zannedildiğine göre Haynlayn yakıuda Cadogan ve Vansitert ile görüşecektir. aei Gi L aM e AMT G E MA | FOL KNT ETYE AMT OT ERLEK T A CA ben senin ablan değil miyim? — Ya darılırsanız bana! — Darılmam, darılmam.. He- le sen söyle bakayım! — Şey, sizi sordu. Diyor ki, © güzel kız, sokağa çıkıyor mu, ne vakitlar çıkıyor? Size birşey söylemek istiyormuş ta.. Sonra.: — Söyle, devam > et, çe — ©.. — Güzide ablamı da sordu. Onun kardeşi mi, dedi. Bana para vermek istedi, almadım. — — İyi ettin yavruml. Çok iyi. Bir daha cevap vermez. yüzüne bakmazsın.. aü Biz bunları konuşurken GÜ zide dışarıda idi. B — Ne imiş, ne imiş? Diye sordu, cevap verme dim. Biraz sonra içeriye girdi: Gülere meszleyi tekrarlıttı VE o günden sonra, Güz'dey, — sık sık, dere iça> ınkııkıl'.: gördüm. — Arkası var — —

Bu sayıdan diğer sayfalar: