2 Mayıs 1947 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 11

2 Mayıs 1947 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ve i İ | f PORCU diyince gözü- mün önüne şöy'e bir biçim geliyor : zun yahut kısa bir Fakat ut teli gibi n Güzel yahut çirkin bir yüz, Fakat sabaha karşı Emi- nönü meydanı gibi tenha. İyi yahut kötü bir kıyafet, Fakat herkese mahsus libası, başka. kıyafet. lerden bir mübaşir üniforması keskin- liğiyle o ayıran bir üslüp. gi Herkes ne- AN v den ihtiyarlar? ( NN Düşünmek- Çe ten | Roie >) Sporcu? * “SG Gülmek - p 5 i ten! ONA) Sporcuda kan deveranı kuvvetli midir ? ok. Fakat enseden yukarıya çıkıp çıkmadığı şüpheli. Dişi ağrıyan bir mütefekkirle yine dişi ağrıyan bir sporcu arasında nasıl bir fark vardır ? Biri düşünememeye, öbürü düşün- meye mahküm olduğu için muztariptir. Bana öyle geliyor ki, spor, insan- da iriliğe, ufakhğa, güzelliğe, çirkin- liğe, zekiliğe, aptallığa, filâna, falana karışmıyor. İnsan üzerinde kolay bir ameliyatçık yapmakla onu maksadına uydurabiliyor. Daha doğrusu insana dışardan bir şey ilâve etmiyor da LİN UYU UND PAL ED ek OAL KESAkÜNEK , SPOR ve FİKİR |, onda kendisine uymayan noktaları yontmakla işini tamamlıyor. - Dediğim gibi insan şişman olur, zayıf olur, uzun olur, kısa olur, kuv- vetli * olur, kuvvetsiz olur. Bütün bunlar muhakkak sporcu olmaya veya olmamaya delil değildir. Sadece “kalıbına bakmakla, dik- kati içeriye doğru mu, dışarıya doğru mu, derhal sezdiğimiz insanlar vardır; şte bunlardan dikkati dışarıya doğru olanı sporcudur. Halbuki tabiatta her şeyin göv- desi dışarda, kökleri içerdedir, Onun için 4 100 bir spor- cu, bana kökleri A topraktan çıkarılmış ZE ENE muazzam bir ağaç Çi di ) manzarasının çıplak e haşyetini verir. man teknesi kopa- rlmış bir keman gibi sesi bana kısık ve çürük gelir. Buraya kadar lemeğe başladığı za- / NU rasgele, dilimin HÜLÂSA Doğmuşuz. büyümüşi İyi günler, kötü ger görmüşüz. pm ii Harbi çıkmış, Ölm Ercüment UÇARI PAZARCILAR Kaderimiz Ömrümüzü harcamak Bit eN kır yollarında. Evlerimiz. Üç iğ bir yıkılan çadırlar. Hatıralarımız Pazar ni uyuklar. Hasretlerimizle döner. Birçok geceler Çocukluk aşklarımızı hatırlar, Yıldızları sayarız Nihayet güneş doğar, Uyumadan uyanırız. Evlerimiz. Üç günde bir yıkılan çadırlar. em pazar meydanlarında Uyuk Ayban HÜNALP | keseniz BANA BENİ Bir arzu var içimde, Anma beni, unut beni. Bin arzuyla göçümde Ceylân olam, sahralarda tut beni, Dert ermeksiz inler oldum, Ses vermeksiz dinler oldum, o * Bir değildim, e ere Bana beni, avut b Suat YEŞİLYURT HATIRLAYIŞ Selâmı gelir mevsimlerle. ya 2 çocukları, Cüceler gibi Gezerler, Meyve bahçelerini Selâmın gelir mevsimlerle, Hiç İN eğik kuşlar, Göklerden gelirler, Göklere giderler, Nazif KIRICI AMMA 'duğu gibi söylediğim bir- kaç söz beni fikir taassu- bile kaynayan gözü kanlı bir spor düşmanı zannettir- mesin, Ben sporcuyu, sporcu- tam zıddından daha çok severim. Onun tam zıddı kim olabilir ? Şair, Şu asırdide mânasiyle, uzun siyah tırnakh, gömleği bir yakı halinde de- risine kaynamış, yüzü ağlamaklı, saç- ları perişan, gövdesinden haberi büs- bütün kesilmiş, en zengin nümunele- rini 19 uncu Asırda bıraktığımız şaşkın Şair tipi Sporcu nasıl bana köklerinden çıkarılmış bir ağaç halinde görünürse u tip de gövdesi çürümüş birdiş kökü gibi gelir. Ben ne sporcu kadar gövdesinden . haberdar, ne mahut Şair kadar gövdesinden ve kendisin- den habersiz olmaya razı değilim. Bayıldığım manzara kökleri gövde- sinden daha girift bir âlem olan ve dağ kadar heybetli gövdesini kıl kadar ince köklerile besliyen bir çınar ağa- cının muvazeneli şahsiyetidir. Kalıpla ruh arasındaki bu ince muvazene muhafaza edildikçe spor, bir top kovalamak hareketinden en ulvi bir heyecana kadar yükselebilir. Yoksa sporun götürebileceği son gayeyi temsil eden tipler, bana göre | kafaları çelik çekiçlerle kırılamıya- cak kadar sert bir çimento hamu- ruyla donmuş, can- sız ve katı madde- lerdir. Şu güreşte te- min <itiğimin müs- tesna ve pek kıy- metli şahsiyeti fikirle bir hizada yürüt- mek yoluna gireme- dikçe, ben, maddi yere getir- her Avru. palıya karşılık bo- una manevi sırtımızı yerde tutan Avrupalıyı hatırlıyacağım ve daima hüngür hüngür ağlıyacağım, ucuna geldiği ve içime doğ- Fikir Damlaları : İnsan düşündüğü için hürdür. kaldıkça . Günahlar gizli cür'et artar. 6 Işıkta dünya, karanlıkta kâinat vardır. o Maddenin güzelliği şekilde, fikrin güzelliği mânadadır. , Cafer SENO Ya al

Bu sayıdan diğer sayfalar: