2 Mayıs 1947 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2

2 Mayıs 1947 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

© J slâm ve & Kâinattaki her şey ve be le beraber benim evvelim, nihayetim, n... Kâinattaki her şey- vücud hik- metim... Niçin oldum, nasıl oldum, ne oldum, ne olmak için oldum, ne olmalıyım, ne olacağım? İşte bunların cetabını ve hesabını veren, dindir. Bütün bunların cevabını ve hesabını doğru veren de hak din... © Yeryüzünde hak veya bâtıl, topyekün veya parça parça, tasdik veya inkâr edici tek bir inanış sistemi yoktur ki, bu suallerin cevabını ve hesabını vermek iddiasında olmasın... İnsan, inananlarca, yalnız bu suallerin cevabını ve hesabını aramaya memur mer» kezi mahlük; inanmayanlarca da yine ayrı suallerin cevabını ve hesabırı ters tarafından veren başı boş varlık... Çare yok; her şeğe yok demek mümkündür; akat bu suallere, insan başını fare kafasından ayırd eden bu biricik tefahhus hummasına yok diye- bilmek henüz mümkün olmadı. © İslâmda kâinat, Yerler kolundan kendisine .kadar gelen dinlerin son ve kâmil ifadesi halinde, bütün dipsizliği ve sonsuzluğu, zerre zerre Yaradı- cıyı haykıran muhteşem zaman ve mekân cümbüşü, muğdil ruh ve madde mimarisiyle, esrarına memur olduğumuz bir hârikalar manzumesidir. © Ezelden ebede kadar topyekün insanoğlunun başı, son kemâl haddi, uğrunda. âlemlerin yaratıl- dığı en üstün İnsan ve Allahın Sevgilisi olarak vü- cut bulan Peygamberler Peygamberi, işte bütün edası ve mânasiyle bü kâinatın anahtarını Allahtan aldı ve Ümmetine getirdi. Ailahın insan ruhuna gömdüğü o anahtar ki, asli sahibini buluncaya ka- dar ilk.İnsan ve Poygembeyian, en büyük İnsan ve Kaâinail Peygambere kadar mukaddes bir bayrak koşusu ha- linde elden ele teslim edilerek geldi... Ve o kâinat ki, bir atomu bir dünya farzederseniz, onun mevhum merkezindeki atoma kadar küçüle küçüle ve her atomda ayrı bir dünyaya rast gele gele namütenahi küçük, ve bir atomdan bir arza, bir ârzdan bir gü- neşe ve bir güneşten sayısız yıldızlara, sonra içinde yıldızların atom kesesi halinde çınladığı dipsiz fe- zalara kadar büyüye büyüye ve her fezada ayrı bir fezaya rast gele gele namütenahi büyük mimarisiy- le, bütün esrarını, o-en Büyük Mahlükun başı üze- rinde halkalandırdı. © Kısaca İslâmda kâinat, bütün esrarı ve karnun- lariyle, O'nun, O yüPatüldiği için âlemlerin yaratıl- dığı en Büyüğün bâtınında çağlayan namütenahi ince ve girift mânalardan ve bu mânaların aksettiği büyük tecelli pilânından ibaret... © Bu tecelli karşısında insanoğlu, ben, sen, o, biz, siz, onlar, topyekün beşeriyet, kundaktan kefene bütün ferdi Sile ve köyden metropole bütün içtimai tekevvünleri boyunca, okyanusları birbirine katıştıran kanalları açmaktan, bir tohumun nabzın- daki çatlama ve açılma hummasını âhenkleştirmeğe kadar her cehdinde, tek tek ve saf saf memuriye- tini bulacak, maddi ve mânevi varlık ve iş pilânını göz göz petekleştirecektir. & Her şeyi içe bağlayan hudutsuz bir dış... İçin tecellisi nisbetinde derinleşen fena ve adem kuyu- suna doğru topyekün yuvarlanış... Ve bu yuvarlanış karşısında ölümsüzlük ve gerçek hayat kapısını gös- teren ve ondan başka her şeyi yıkan, çökerten ve eriten ezeli mimari... İşte İslâm ve kâinat!.. İdeolocya örgüsü — BÜYÜK DOĞU di v Sen ol dersin ve olur... Pırıltı dolu billür, Çığlık içinde fagfur. Bir renk bize öteden Ve bir ses, o besteden; Nur bize, Allahim, nur! - Büyük divan ve Huzur; Nur bize, Allahım, nur | Güneşi tuttu çamur ; Elmas mahçup, zift mağrur. 1 Yakın, kandili yakın! Ne donanma, ne yangın ; Nur bize, Allahım, nur! Sen ol dersin ve olur... " Necip Fazıl KISAKÜREK * | ... A | 1001 ÇERÇEVE Necip Fazıl KISAKÜREK ZUHUR Sütü döv, yağ çıksın; cemi- yeti baskı altına al, büyük ferdi zuhura kapı açılsın! 6 baş Mi duymaz) d e €vurdüm Bütün bir memleket, başı Muhakkak ki, bir cemiyette boş bırakılmış “ve. birbirine büy ük ferdi zuhurun en diri Girmiş birilk mektep sınıfına ânı, o cemiyetin en bitkin e birdenbire sınıf zamanıdır. pısı açılır ; ve... Can çekişen bir cemiyet büyük ferdi zuhurun eğer oölmiyecekse, mutlaka Keşir sükütun bir kat rahminden büyük ferdi zahu- O altında, karanlığın bir kat üs- ra yol bulacaktir. tünde, henüz çatlamamış , to- humun ta merkezinde, henüz ay rpmamış Dn tek 'damlasındadır ; onu daha evvel hiçbir ölçü teşhis edemez. Büyük ferdi zuhurdan son- raki iyilik, onu hazırlıyan © hayr oğdUğu A ü lil buk nasıl sağlık EL leşi e a “buram tüterken, geleceği mut- © “dak pi bilinecek birisi var- Büyük ferdi zuhurdan bir $a yalnız o, ferdi zuhurun mübeşşiridir vi tek kelimeyi dinletmenin im- Herkesin > > dığı, mutlaka geli

Bu sayıdan diğer sayfalar: