2 Mayıs 1947 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 3

2 Mayıs 1947 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Prot. Ş.Ü. Aile yuvasının, nesiller arasında kopmuş bağlar yüzünden muhasebesiz mürakabesiz kalmış çocuğu, Devlet ve idare makanizması- nın ruhundaki ahlâk telâkkisine ayna tutacak olan mektepte büsbütün başı Mektep, mektebimiz; boştur. derin ferdi, içti- bir ruh ve ahlâk mayası tutturmanın hiçbir usulüne malik körpe varlıklar üstünde olmıyan; bin bir istikametten yaprak- yaları dağıtan muztarip ocaktır. ilde,» #okakta,> şelirdö;, köyde;;iştö; vazifede, her tarafta müflis dâvayı, tabii olarak tek kaşına e gi yüklenemi- y olan bu oca elkin hâkimiyeti, ye- tiştiricilerin müsket Za Hİ değil, yetiş tirilenlerin menfi tedbirlerindedir. Mesel kanun itimadını basamak kasamak aşkındır ERE Bütün insan faziletleri er ke- limesi üzerinde oyma yi Hiç e i dam doğruyu e Söylenmesi gereken Şeyi yalancı olmadığı halde, değildir. Erliğin birinci vasfı hiçbir şeyden ürkmemek, yılmamaktır. Hayat, sayı- sız cilveyle dolu... Bunlardan herhangi birile karşılaşan kişiler, çoğunlukla irkilir, kalırlar, Durmak mı, kaçmak mı lâzım geleceğini gre şaşkına dönerler; halbuki er olan böyle bir hâdise KEN biç temkinini boz- maz; hale göre vereceği karar aynı- dır, kaçmayı aklından geçirmeden en Kar gördüğünü, en doğru olanı "Elinde bir kudret olanın ona gü- veni vardır; hâdiseleri o güvenle kar- şılamak ister. Fakat hâdise, kudre- tinden kuvvetli ise, o, bocalar; kudre- tinin üstüne çıkamaz. Böyle bir adam, Adesenin göziyle her hafta «Yukarıdaki resmi, kâğıt işimiz için wollandığım İzmite giderken, İstanbula pek yak istasyonda aldım; ve düşündüm ki, bizim yurdumuzu tezada boğuyor! Bir ta fert ve taraftan en korkunç neticeleri doğururken öbür ta da ğ raflan yanlış yapıyoruz, bir taraftan da beceremiyoruz ! bir iş ve hedef; (Büyük Doğu) fotoğrafçısı diyor ki: ın bir demiyet üzerindeki müdahalelerimiz, bir raftan ışır ve deri üstünde kalıyor, Böylece, hassas örneklerile mahzun ve çaresiz hoca, talebenin ruh âlemindeki kaşı- boşluk ve mürakabesizliği karşısında, suratına yalnız bir takım bütün cemiyet kad- Yy. alınmadıkça kendi şahsile hiçbir şeye muvaffak ime bilen bedbaht bir seyirci olmuş onun ölü ve kuru bilgi Aynı seyirci, bakın daha neler görmeğe mahküm : a girerken, hoc üfleyen talebelerin arasından geçmek... Eda, zevk. anlayış ve iman bakı- mından herhangi bir fuhuş filminin çocuktaki dev tesirleri karşısında kendi cüceliğini duymak... Bi Fen sıralanmış körpe çehre- e bezginlik, isteksizlik, kayıtsızlık, istihza nın yüzüne cıgara Sın 2 emele çizgilerile mühürlü mânası altında alçalmak... Mektep e kar çıkmaz kırk bir istikamete dağılan genç varlıkların ruh avutma şekillerini, gık diyes, kütün rezalet ve hafifliklerine Kadar biraz di meden bir zümreye ait olduğunu göre göre hiçbir şey yapamamak... MUHTACIZ kudreti nisbetinde erlik dâvası eder; bilmelidir ki, gerçek er, kudretinin üstündeki ohâdiseelr karşısında da ocalamaz arihten örnekler; Büyük İsken:- derin «Dile benden ne dilersin?> diyişine Diyojen: « Güneşimden çekili» cevabını vermesi bir erlik değil midir? irkkaç yıl içinde Makedonyadan kalkıp birçok yeri ele geçirdikten sonra Hindistana kadar giden İskender (Büyüklük ) vâsfile anılır; fakat ona erlik izafe edilebilir mi? Büyük de- mek için dahi ancak Kiye 2 bir ruha sahip'olmak lâzımdır. Gerçek büyük- ler, kıt'alar fetheden değil, gönüller teshir edenlerdir. Sokrat, hakikatleri söylemekten zevk alırdı; onu putlara tapmamakla itham ettiler, zehir içirdiler. vw vekarla içti ve öldü. İşte büy erlerden biri... İmamı Âzam Ebu Hanife diye anılan Numan ibni Sabit, Ebu Caferi- Mansurun haksız ve yersiz emrini dinlemediği zindana tıkıldı ve üldü, için dayak altında öldür Böyle gerçek erler A ne kadar azdır, İmparatorlar, Kırallar, Sultanlar, kiki hâdimi riyakâra feda eylemekten çekinmemişlerdir; büyüklükleri yap- tıkları işlerin büyük olmasından ileri e gelse, erlik diye vasıflandırılacak hareketleri azdır Atının sürçmesiyle Selimin üzerein zifos saçan İbni Kemal, Padişahın gazabına re sanarak atının , kısar. erlik olmadığı ei kaftanını çıkarıp. aziz bir hatıra olarak saklan- masını emretmesi, erkekliğin ta ken. disidir Tarih bize pek az er örneği gös- terir, Siyaset alanında erlik pek de babis mevzuu olmaz. Siyasi rakipler birbirlerini kötülem meğe, ctimai davranışlarımızda, Tanzi- mattanberi hiçbir er göremiyoruz |

Bu sayıdan diğer sayfalar: