16 Mayıs 1947 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 7

16 Mayıs 1947 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ENEL direktörün memur ve ma- den mühendislerine zam yapıl- .mazsa ocakların durması ihtimalinden bahsetmesi, bakanın gözlerini fal taşı gibi açar, Hemen hatırına bir Vekilin “ istifasına sebeb olan daha evvelki bir (durum) getir. O vakit ocakları durduran genel direktörün bunu. ne şartlar altında yaptığını, bunun devlet ve-hükümete karşı nasıl bir suikast ve (sabotaj) olduğunu (bakan) bilmez. Onun zih- ninde şu karşısında duran genel di- rektörün, isterse kendisini, makamın- dan edebileceği geçer. bakan ocak dönüşü ayrıca izaz ve ikram, edilir. Ocaklardan son- ra yerüstü tesisatı gezilir. Bu, şehirde geniş bir sahaya yayılmıştır. Havza ve kömür istihsali bay ba- kanın gözünde muazzam, müşkül bir iş olarak büyür. Kendisine izahat veren genel direktörün yaptığı işleri hayret ve takdirle karşılar, Verilen izahata göre havzaya sarfedilen parayı ve bugüne kadar yapılan 40-50 milyon liralık zararı az bile bulur, Fakat iş hakikatte öyle değildir : Zonguldak kömür havzasında bir saltanat kurulmuştur. Devlet bu işi «eline aldığındanberi havzaya yüz mil- yon lira sarfedilmiş ve bunun yarısı- na yakın bir zarar da yine hükümet tarafından ödenmiştir. Buna mukabil istihsal, masraf nis- betinde yükselmemiştir. Geçen sene- Manzara 4 Hakkı Kâmil AK İere nazaran yük- seldiği görülen mikdar kısmen havzanın tabii in- kömürde eskisine nazaran kül ve pislik omikdarının Yeki neti- Müessese evvelâ Etibanka ve a da Ekonomi Bakanlığına bağlıdı Fakat bay genel direktör, ELİ bizzat en büyük devlet mümessilinin iltimasiyle o mevkie getirildiği pro. pagandasını yaymış; ve bu propa- ganda içinde, vazifeyi geniş salâhi- yetle kabul ettiğini ve hiçbir suretle teftişe tâbi tutulamıyacağını da usta- likla tebarüz ettirmiştir. Güya bunun için havza işleri mumaileyhin beş senelik genel direktörlüğü zamanında, ne Ekonomi Bakanlığı, ne de Etibank tarafından hiçbir :suretle teftiş edil- memiştir. Vâkia umumi mürakabe heyeti tarafından bu iş senede bir kere yapılır ama, bir iki aylık kısa bir müddet zarfında bu muamelâta nüfuz etmeğe imkân yoktur, Esasen bu mürakabeyi yapanlar da bay ge- nel direktörün sınıf arkadaşlarıdır. Bunlar yaz mevsiminin sıcak ayla- rında aile ve çocuklarıyle beraber havzayı teşrif ederler. Kendilerine her gün havyarından en pahalı çerez- lere kadar kahvaltılar, öğleyin en nadide malzemeden yemekler ve ak- şamları da en ucuzundan en pahalı. .sına kadar içkiler ikram edilir. Ken- dilerine ancak prenslere yakışır ko- naklar, ikametgâhlar tahsis olunur. Otomobiller emirlerine amadedir, Bütün bu şa'şaa ve debdebeli ya- şayışın günlük resmi ücreti yalnız 2,5 liradır, Ama yalnız bir sabah kahval- tısı 5 liraya mal olmaktadır. Farklar, yüz binlere baliğ olan misafirhane masraflarından ve müessese bütçe- sinden ödenir. Esasen bu neviden hesaba kitaba bakacak kimse de yoktur. Mürakıp beyler muayyen bir çerçeve ve formül dahilinde müessese memurlarına bazı cedveller hazırlattı- rırlar, Bu cedvellerde müessesenin muvaffakiyet şeklinde görünen râ- kamları bir âmire, kısacası umumi mürakabe heyeti raporu da bir sürü methiye ile alâkalı makamlara sunulur, Onun için bay bakanın elinde, havza hakkında hakiki malümatı ih. tiva eden bir (donne) yoktur. Bundan dolayı bay bakan genel direktörün verdiği izahata inanmağa da aşağı yukarı mecburdur. Velhasıl bay bakan genel direk- törün kendi arzusuna göre verdiği izahat hamulesiyle Ankaraya döner. 16 ma — si Ma —— ii Bu dört yazıyı bir bütün ha- linde okuyan, bizde İktısat Ba- kanlığının ve etrafındaki ikti- sadi devlet teşekküllerinin mah- rem ve ruhi maktalarını, elle #utulur ve gözle görülür bir vüzuhla seçer. Bu yazıların Hakkı Kâmil Ak, bundan böyleki yazılarından da sezeceğiniz gibi bütün bu işler- de en derin ve içten müşahede ve tecrübenin salâhiyetine ma- liktir. muharriri — m Gazetelere verdiği beyanatta yapmış olduğu tetkik seyahatinden pek mem. nun kaldığını. havza hakkında esaslı malümat edindiğini, selefinin verdiği direktiflere havzada devam edilece- ğini, pdra, direk ve istihsal noksa- ından mütevellit (ki bu sıkıntılar yapılan bunca fedakârlıklara rağmen bir türlü bitmez) sıkıntıların “katiyetle halledileceğini ve yakın bir âtide mer birkaç misline (!) çıkacağını ild Havzanın. faal genel direktörü bakanın eline bir de metalip listesi sıkıştırmıştır. Bunlar umumiyetle şunlardan iba- rettir : 1 — Memurların ve bilhassa mü- hendislerin terfihi ve aldıkları para miktarının artırılması... E — Direk mevzuunun halledil. mes 3. — Malzeme noksanlarının te- lğfisi... — Yeni inşaat için tahsisat... (Onlarca milyon) — Zararın kapanması için tah- SİMLİ (Keza onlarca milyon) Bay bakan bu memlekette en yüksek maaş alan genel kurmay baş. kanının yalınız 1000 lira aldığını bilir, Fakat havzadaki bir mühendisin maa- şiyle, havza zammiyle, primiyle aş- çısı, işçisi, konağı ile:tam 1056 lira maaş ve ücret aldığını bilmez, Onun için genel direktörün sevk ve idare- siyle yine bakanın Ankaradaki faali- yetlerinin başında, bu maaşların artı- rılması için yaptığı teşebbüsler gelir. anın diger çalışmaları direk ve malzeme tedariki etrafında tekâsüf eder, Bittabi bu hususta da ihsai bir fikri yoktur. Havzanın bugün 250.(00 metre mikâp direğe sim eg olduğunu genel direktör söylem Beş sene viel. bu miktar ancak 150,000 metre mikâp idi. Bunu bay bakan bilmez ve bilmediği için de bugünkü ihtiyacın neden bu kadar yükselmiş olduğunu bittabi soramaz. Ve işler işte böyle gelir ve böyle gider... SON

Bu sayıdan diğer sayfalar: