20 Şubat 1948 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 12

20 Şubat 1948 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Liman ARA renkli, birbirine girmiş. üzerindeki halat ve zincir yığınla nyla göz alabildiğine denizi kaplayan mavnalar, bir yangın yeri gi- biydi. Vakit, gün batısını epeyce geçmişti. boğulurcasına öksürükleri, zincir Şangırtıları, denize dakdırılan kovaların şıpırtılı, ıslak sesleri duyuluyordu. Arada bir, mavnalan mav- naya seslenişler, deniz mo- törlerinin madeni gürültüsü, yarılan gergin suyun köpük sesleri ve sahile doğru muntazam bir halde açılan geniş dalgaların, mavnaları bağlı olduğu yerde birbirine , lerin, kimi sırtüstü uzan. 12 Mavnacısı mış, Haliç ufuklarına, ti. yatro dekoru gibi renk de- giştiren göğe gözlerini dik- dirsek vermiş, arap filimle- rinden şarkılar söylüyor ; kimisi de kova kova su çe kip kömürlü suratını yıkı- yordu... Mavnalar, adi adım yürüyüşüyle giden yorgun bir alay gibi, denizin salın- tılarına uymuş, ağır ağır ve gayri muntazam, birbiri peşi sıra inip kalkıyordu. Uzaklarda. sandalı içinde, ayakta, öne doğru hamle hamle kürek çeken kira kayıkcıları, sandalları bom- ve kendileri halsiz, iskelelerine | dağılıyorlardı. Mavnalardan onlara ses- lenenler . oldu. o Şakalaştı. lar, sözlerine katık ettikleri lâtifeli küfürler denizin sat. hını şöyle bir sıvazlayıp geç- ti... Bir vapur, kaz bağır. köpürdü, İgıcırtılar duyuldu ve acaip bir kuluçkaya benzeyen vapurdan akın akın insanlar boşaldı.. Denizcilerden, sahile en uzak mavnadaki bir adam, yanındakine. vi ğe bir sesle mırıldan — Ragıp sr görünür” “lerde yok be, Şekip !.. — Fazla ör boşalttı, o. bu gün... Eli kulağında. dır | Ve mavnacılar yanların dıkları sesleriyle çapkınca lâf atıp. kimi bulgur ten. ceresinin başına, kimi de- likli kapaklardan baş altı oyuklarına çekildiler, Öyle oldu ki, bir zaman sonra, halatlarlü üzerine uzanıp ayın doğuşunu seyreden bir iki sevdalıdan başka, görünür- de kimse kalmadı, Mavnalar içinde fenerler yakılmıştı. Açık kapak boşluğundan si- gara dumanlarıyla birlikte çıkan hafif ziya demetleri, mavnaların iki kulaç üs. tünde kayboluyordu, Ara. da bir. bu ayrıklar içine inenlerin kaba suratları, ışık içinden şöyle bir farkedilip geçiyordu Şehir, birer birer lâmba- akisler bırakmağa ko oyul- muştu, Aya bakanlar sev. da mânileri söylediler, biri bir macerasını anlatmağa koyuldu, sigara yaktılar... sonra, mavnalar sevinçli bir ses — Zak Fazıl /.. geliyor Sila en uzak mavnanın kapak boşluğundaki ışık demetinin şekli karıştı, Bir adam telâşla yarıbeline ka. dar göründü: Yağmurdan sonra topraktaki oyuğun. dan başını uzatıp etrafını dinleyen bir kertenkele gi- bi, sağa sola bakınarak arandı. Ve sonra hızla, hattâ dizlerini katran kay- m tahtalara çarpa çarpa Ragıp — Sahi be Şekip, Ragıp geliyor ! Uzakta, elektrik fenerle- rinin uzayan pırıltıları ara. sında, koca bir mavna, ve uç tarafına yakın bir yerde uzun iki küreğin ağır hare ketleri farkediliyordu, Mav- na bir türlü ilerlemiyordu. Kürekler mütemadiyen suya girip çıkıyordu Oldukça — İyi i dikine Ma yle lr Değ sefer latıp kendisi de içine atladı Ragıbın imdadına ei gi. bi kürek k çekiye Onlar, bu a şehirde ir bağlı, biri olma. izinliydi. Aynı mi çalışırlar, vapurlara mi, Bem aktarırlardı. yı ikisi Kullkdikdi > Biri dü. mene oturur, öbürü bu- runda halat tutardı o Mav- avna- yüklü giderlerken araların- daki bir mavna beyu nzun: luktu O kadar sevişirlerdi ki, oğulu baba katili ya- pan şu kadın lâfı bile on- ları çığırından çıkaramadı. Ortaklama - kaşıkla isen içmişler- Tek kelimeyle, imreni: lelek şeydiler Fazıl Kürekleri âdeta su- dan çikarmamacasına çeki. yor, hem de sesleniyordu : — Ragıp! — Ne obe, Fazıl >. . Hoş gelin, haber?.. Me az yapti Ve ikisi de daha kuvvetli — çekmeye koyuldu. Fazıl sandalı mavnaya eee Kürekleri bı- rakıp ayağa kalktı Tırma- nıp mavnaya çıktı... Ku. hebir v sevindiler, son- ra o, Ragıbın yarı çıplak, kömürlü göğsüne baktı : — Yorulmuşsun Ragıp!.. — Ee. Terlemeyince çalıştı demiyorlar adama |.. Gülüşüp gözgöze geldiler Bu sırada bir motör, boru- sunu öttürdü, o tarafa bak tılar; ve Ragıp yol im ekler küfür e edip kü reklere a sayıda bitecek)

Bu sayıdan diğer sayfalar: