15 Mayıs 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

15 Mayıs 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

15 Mayıs 1930 TEİ.GRÂFLAR Hindîstan'da ihtilâl büyüyor "Bardoli" ahalisi arazi vergisini vermemeğe karar verdiler!.. Shoîapur 13 (A.A.) Geceleri saat 19 dan sabahın saat altısına kadar ışık yakılması, silâh ve hatta sopa taşınması bu akşamdan itibaren menedilmiştir. 4 kişiden fazla kimselerin bir yerde toplanması 'a memnudur. Kongrenin toplan< U bina dahilinde taharriyat ya*mış ve bütün evrak müsadere eılmiştir. Bombay 14 (A.A.) Iki yüz gönüllü Shiroda tuz deposuna akm yapmışlardır. Yüz elli sekiz kişi tevkif edilmiş ve polis kuvvetlerile vuku bulan müsademe esnasında on altı kişi yaralanmıştır. u Konferans Ağırceza'da "Yarın,,ın muhakemesi başladı Zekâyı eldeki meharetle birleştirmek lâzımdır,, Cumhuvı yet 1 MAUNA1! MIHLNA mmmmmmm Sporcu böyle olur! Bütçe Meclîste bugün müzakere edîlecek Maliye Vekili bir nutuk söyliyecek ve bütçeye müteferri lâyihalar tetkik olunacaktır Ankara 14 (Telefonla) Millet Meclisi bugün saat 2 de içtima etti. Yoklama yapıldı. Ekseriyet olmadığından celse yann saat 2 ye talik edildi. Yarınki içtimada bütçenin hey'eti umumiyesile bütçeye tnüteallik ve müteferri kanunlar müzakere ediîecek ve Maliye Ve kili Saraçoğlu Şükrii Bey iktisadî mesail ve saire hakkındaki nutkunu iradedecektir. Gerek süvari mıntaka ve muhafaza memurlarının vazife icabı kullanmak mecburiyetinde olduk ları hayvanlar için ayda maktuan 18 lira yem bedeli verilmesine dair lâyiha Bütçe encümenince intaç ve hey'eti umumiyeye sevkedilmiştir. [Birinci sahifeden mabait] ve hükumetin manevi şahsiyetlerini tahkir ettiğiniz iddia olunuyor, ne dersiniz? Arlf Oruç B. Tazılan yazılarda gerek Amerika'lı M. Jakson'un ha tehyici, gerek tahkirl mutazammın hiç yata dair konferansı çok bir şey yoktur. cevabım verdi. Ahmetabat 14 (A.A.) SabarBu cevap üzerine «yeni bir şiddet kaalâka ile dinlendi mati hapisanesindeki bir çok mahkannnu hazırlanıyor» unvanlı makale okundu. puslar açlık grevi yapmaktadırlar. Arlf Onıç B., cevap verdi: Bunlar arasmda Vallabhai Patel Bu haberi Akşam gazetesi yazdı, de vardır. sabah gazeteleri de neşrettiler. HükumeYalapur 14 (A.A.) Bardoli tin tekzibiDİ bekledim, tekzip edilmedi. ahalisi kendi mahkemelerini ken Müteessir oldum, bunun önilne geçmek dileri teşkil etmek suretile (Swara için yazdım. Mahkemeler haricinde ayrı bir mahkeme olursa memlekette adlijisme) i mevkii tatbika koymağa ye kalmaz. karar vermislerdir. (Hint'lilerin Mevkiinde nzun müddet kalan bir siyasî serbestliklerini almaları nakabinenin kuvvetlerini kaybedeceğini zariyesine Swarajisme ismi veril iddia ediyorsunuz, bunu nereden istidlâl mektedir.) Mezkur ahali ayni zaediyorsunuz? manda hükumete arazi vergisi ver Bu umumî bir kanundur. Kabine azası arasında ihtilâfı efkâr memeğe ve memurlara boykot etolursa değiştirmek mi lâzımdır? meee karar vermislerdir. Kanaatlepde itüâf olursa tabil... Bundan sonra davaya mevzu olan diğer makale ve yazılar okundu. Arif Oruç B. cevp verdi: Bu yazılarda teheyyöç görmüyorum, kim müteheyyiç olmu?tur? Âsan 4 nerededir? Bunu iddia makamı dimağında tevehhum etmiştir. 'Devlet Bankası raporunu Meclisin fevkalâde ahvale sahne ş hazırladı olacağını nereden duydunuz? Bir MHlet Meclisinde bnlunan meb'İ uslar her zaman bir çok şeyler söylerler, H Ankara 13 (Telefonla) MüProfesör M. Jakson hükumeti tenkit ederler, hatta düşürur«| tehassıs M. Morf Devlet BankaŞehrimîzde bulunan Amerika'lı ler. Demokraside bu böyledir. Bu yazıŞ n hakkındaki lâyihasım haztrmn manası meb'uslar sopa sopaya gele§ lamıstır. Mütehassis bu sabah mühendis profesör M. Jakson ta cekler, birbirlertne girecekler demek deM Maliye Vekili Saracoğlu Şükrii rafından dün akşam Amerikan li gildir. • Beyi ziyaretle görüşmüştür. Ra< san ve ticaret mektebinde bir kon İzmir'de intihar eden tacir Abdi Be^ vorun yakmda Vekilt eakdim) ferans verilmiş ve Darülfünun e yin inttharında müsebbip olmak üzere hükumeti gösteriyorsunuz? * t mplhurdnr. \ lektrik profesörü Hasan Halet B. Merhum mektubunda öyle iddia tarafından tercüme edilmiştir. Proetmiştir. 20,000 memurun açıkta kalacafesör «hayat felsefesi» mevzuu ile ğı hakkındaki haberde mürettip sehvi verdiği konferansta ezcümle de vardır. Bu 2 bin olacak yerde 20 bin olmiştir ki: mnstur. Arif Oruç Bey bundan sonra bir meb'« Hayatta yıkıcı, harap edici usun veraset mes'elesinden 100 bin lira tenkitler değil, daima yaratıcı ve aldığı hakkındaki yazıda tahkir olmadıimar edici tenkitler makbuldur. ğını, bilâkis bu yazüarla Meclisi bu şaGencler hiç bir zaman yıkıcı ten ibeden tenzil ettiğini söyledi. kitlerle memlekete zarar vermeme Makamı riyaset badehn Şemsettln B. i ı Devlet Bankası ve tekaüt ka li ve teşriki mesai etmelidirler. Ba isticvaba başladı. Şemsettin B. «Bizi nunlarının Meclisin bu dev zı kimseler sırf her şeyi tenkit için susturamazsınız» başlıklı yazıyi niçin M.Moıf Bayramda şehrimizde üç maç yazdığını anlattı. yapan Macar futbolculan, benim, Makamı iddia burada Arif Oruç Beye oynadıklan oyunla değil, fakat gazetesini nerede bastırdığını, kaç nüsha sattığını, tevkifinden sonra satışm gösterdikleri yüksek bedenî kudret ve mukavemet itibarile nazan artıp artmadığını sordurdu. Arif Oruç Bey Gazetenin ne kadar dikkatimi celbettiler. Peşte'den hasattığı bir meslek sırrıdır, bunu soyliye reketlerinden itibaren bir haftalık ıayatlarını tetkik edelim: meyiz. Dedi. Iki gün tren yolculuğu. Badehu Arif Oruç Beyin vekili Nuri B. Eir gün istir^hat. mdvekkillerinin kefaletle tahliyelerini Yorucu bir maç. istedi ve bu neşriyatın müheyyiç olup Yorucu bir maç daha. olmadığının tayini için şahit ikame etBir gün sabahtan akşama kadar mek istediğini ve ikinci cezada bulunan tenezzüh. davaların da tevhidini istedi. Yorucu bîr maç daha. Heyet müzakereden sonra bunlara ltizum olmadiğım bildirdi. Görülüyor ki yedi gün zarfında Tahkikatm tevsii için başka bir şey yalnız, tstanbul'a geldikleri zaman kalmadığından iddia makamı iddiasını bir gün istirahat etmişlerdir. Bir bildirmeğe başladı. haftalık her türlü yorgunluktan İddia makamının iddiası çok şayanı sonra, en kuvvetli takımlanmızdan dikkat olmuştur. Cemil B., davaya mevzu teşkil eden 9 maddenin besinden, bu biri olan ve hiç yonılmamış bulumeyanda Meclisin ve hükumetin şahsi nan Fener'le berabere bir maç yapyeti maneviyesi tahkir ettiği iddia olu mışlardır. nan kısımlardan Arif Oruç Beyin beraeAyni şeraite bizim futbolcularitini istemiş, bu yazıların hakaret kastile mız maruz kalsalar yürüyecek haldeğil hükumeti irşat maksadile yazıldığını, hilâfı hakikat bir şey olmadiğım, leri kalmazdı. Işte sporcu böyle teheyyücün varit bulunmadığmı söyle mütehammil ve mukavim atlet demiştir. mektir. Müddeiumumî Beyin bu sözleri sami*** ler tarafından müteaddit defalar alkışlanmış, nihayet makamı riyaset ihtarda bulunarak: Muhakeme hitam bulmadan buna lüzum yoktur. Devam ederse salonu tahliye ettiririm, hayır ve şer neticesi muhakemede belli olur» Demiştir. Makamı iddia badehu, Abdi Beyin intiharı, 20 bin memur çıkanlıvor, Mecliste büyük hâdiseler olacak, yazılarından Arif Oruç Beyin 161 inci madde ile tecziyesini talep etmiş, Şemsettin Beyin de «Bizi menedemezsinlz» unvanlı yazıdan ve Meclis ve memurlar hakkındaki haberlerden dolayı tecziyesini talep etmiş, Arif Oruç Beyin tahliyesinin muvafık oldugunu, ancak Şemsettin Beyin ağırcezayı mucip suç ile maznun bulunduğundan onun tahliyesinin mümkün olmadığını bildirmiştir. Heyeti hakime bu hususta bir karar ittihaz etmeden celseyi cumartesi gününe talik etti. Cumartesi günü sabahı müdafaa yapılacak, karar tefhim edilecektir. Kanunlar. Şehremanetinin avukatı Bursa*da otomobille giderken bir hendeğe yuvarlanmış... Kim bilir, mahkemede neler soylemeğe, belki de Agâh'ın başmı istemeğe gidiyor du. Hiç şüphesiz Müdiri Mes'ulflmüzün ahı tutmuştur. Maamafih, biz avukat bey gibi katı kalpli ve merhametsiz değiliz. Onun için Rami Beye geçmiş olsun, diyorus. Agâhın ahı! Hey'eti Vekile dün içt'ma etti resinde intacı kararlaştı Meb'uslarm tahsisat ve harcırahları Ankara 14 (Telefonla) Meb'uslann tahsisatı lâyihasına göre B. M. Meclisi azasına senede bir defaya mahsus olmak üzere 12.500 kuruş azimet ve avdet harcırahı verilir. Meclis azasinm senelik tahsisatı senevî 6000 liradır. Her ay başında 500 lira olmak üzere verilir. îçtima senesi zarfında intihap edîlenlerin muhassesatı Meclise iltihak tarihinden, ayrılanlarm muhassesatı aynldıkları ay nihayetinden hesap edilir. tenkit ederler ki bu doğru değildir. Garpliler yalnız zeki adam olmakAnkara 14 (Telefonla) Hey' la kalan adamlar değil zekâlaneti Vekile bu sabah saat 10 da top nı, ellerindeki meharet ile imti l»njı. iytlıııa saal S yc kftdar de «c ottircn aJatnlardır. vatn etmiştir. Hey'eti Vekile bu devrede çıkacak bazı kanunlar ile münakalelere dair lâyihaları neticelendirerek Meclise sevketti. Mülkî ve askerî tekaüt kanunu ile Devlet Bankası kanununun, Meclisin bu devrei içtimaiyesinde cıkarılması takarrür etmiştir. Mülkiyeti sınaiye kanunu lâyihası da meclise eönderilmiştir. Ankara'da idman Ankara 14 (Telefonla) Bu cuma saat 15 te Ankara fstiklâl sahasında Ankara orta mektepleri talebesi tarafından idman bayramı yapılacaktır. bayramı Ankara 13 Meclise müzakere ediîecek olan muallimlerin sayısının çoğaltılması hakkındaki lâyihanın esbabı mucibesine göre liselere, orta mekteplere, muallim mekteplerine binlerce talebe girmek istiyor. Barem kanununda muallimlerin adedi tayin edilmiş olduğundan yeni mektep ve yahut mevcut mekteplerde şubeler açmak imkânı yoktur. Onun için yeni mektep ve mevcut mekteplerde şubeler acmak için muallimler adedinin tezyidi lâyihasının ihzarı lüzumlu görülmüstür. Edebî roman Lise ve orta mekteplerde muallim azlığı var it ve eytam ve eramile de zam icrası kabul edilmiştir. Yeni kanun, bir mütekaidin aldığı maaş, hini vefatında hayatta iken kendisi de dahil olduğu halde efradı ailesine isabet edecek hissenin mütekaide isabet eyliyecek kısmının tenzilinden sonra bakiyenin eytam ve eramiline taksimi nsulünü kabul etmiştir. Bu da şimdikl esastan çok açık ve adilânedir. Eski kanunda mütekait ölünce maaşının nısfı hemen kesilirdi. Hükumet, iki senedenberi memurların, cırah kanununda, eski kanuna nazaran mütekaidin ve eytam ve eramilin terfihi haddi asgarî olarak kabul edilen 150 ku içfn mümkün olan her şeyi yapmaktadrr. Fatih, Eminönü, Kadıköy, ruş yevmiye yerine 250 kuruş kabul edil Barem, harcnah ve tekaüt kanunlan Beşiktaş, Sarıyer ve Bursa' miştir. bunun bariz delilleridir.» .. da Iznik kaza oluyor Yeni kanun on senedir mantıksız oIarak temadi eden bir vaziyeti de ıslah 69 yaşında olduğu halde Ankara 13 (Telefonla) Yenietmiştir ki, o da ikamet ve seyahat yevvef at etti den teşkiline karar verilen 6 kaza miyeleri arasındaki farkın izalesidir. lstanbul futbol hey'etinden: şunlardır. Istanbul'da Fatih, EmiYeni kanun ihtiyaca ve mantığa muvaMekteplerin idman bayramı müDün Anadolu ajansı tarafından tebliğ fık olup harcırahı memurlar için piyannönü, Kadıköy, Beşiktaş, Sarıyer, nasebetile 16 mayıs 930 cuma güedilen bir telgrafa göre meşhur kâşif ko olmak vaziyetinden kurtarmıştır. Bursa'da tznik. nü Taksim Stadyomunda yapılaNansen vefat etmiştir. Anasıl Norveç'li Yeni tekaüt kanuna Dahiliye Vekâleti esbabı mucibe olan Nansen 69 yaşında idi. Nansen cak lik maçları tehir edilmiştir. lâyihasında diyor ki: «Yeni bele 27 yaşında iken Groenlând'a seyahat Hükumet, bu günkü şeraite ve hayat Fenerbahçe Stadındaki maçlara diye kanunu mucibi#ce İstanbul'da etmiş ve 1893 tarihinde Fram lsmin pahalılıfma tetabuk etmiyen tekaüt ka devam olunacaktır. nununu defiştirmeyi tensip etmiş ve Şehremanetile Vilâyet idaresinin deki gemisi ile Kutba gitmiş ve üç Topkapı Kumkapı Altınordu yeni tekaüt kanunu ile ayni zamanda birlesmesi idarî, beldî ve inzibatî sene kadar orada kalmıştı. Bu seyahat mütekaidin, eytam ve eramilin de im Hilâl saat 10,30 hakem Kemal B. teskilâtın tadilini icap ettirmiştir. Nansen'i Avrupa'nm beili başlı âlimleri kânı malî derecesinde terfthini istihdaf ikinci takım. arasına geçirmiştir. Nansen Kutuptan Bu itibarla İstanbul'da da yeni beş döndükten sonra bir müddet Oslo darül evlemiştir. Beylerbeyi Süleymaniye saat kaza teşkili zarureti hasıl olmuş fünununda müderrislik etmiş, sonra Yeni kanun, neşri tarihinden itibaren 11,45 hakem Kemal Halim B. ikintur.» Norveç'in Londra ve Vaşington sefaret tekaüt olacak memurları üç devreye a ci takım. lerinde bulunmuştur. Harp esnasında yırıyor. Birinci derece, kanunun neşTopkapı Kumkapı Altınordu Elçilik dereceleri esirlere yardım teşkilâtile mesgul olmus rinden muteber olacak, ikinci devre kaHilâl saat 13,15 hakem Kemal HaAnkara 14 (Telefonla) Hari ve harpten sonra Cemiveti Akvam'ın nunun neşrinden 5 ve üçüncü devre lim B. birinci takım. ciye Vekâletinin elçilik derecele mültecilere muavenet teşkilâtında ça 11 inci seneden başlıyacaklardır. Beylerbeyi Süleymaniye saat 15 rinde bazı tebedrlülât icrası hak lışmıştır. Nansen son zamanlarda Graf Birinci devrede bile her mütekait şimkındaki lâvihası Meclis ruzname Zeplin balonu ile Şimalî kutba bir seya dikinden fazla maaş alacak, ikinci dev hakem Kemal Halim B. birinci tahat icrasına hazırlanmakta idi. 'rede bu fazlalık artacak ve ücüncü dev kım. sine ahnmıstır. Yeni 6 kaza Gençler! Siz yalnız felsefeyi vücude getiriniz. Tahsil hayatını bu diği de yazılmıştır ki bu da yanlıştır. na göre yapınız! Hükumete teşri Masarifi hakikiyenin esas olarak kabuki mesai ile yardım gösteriniz. Dü lünde takip ettiğimiz gaye, memurların şünce ve fikirlerinizi hissiyata bıaldıkları harcırahtan kâr ve zarar değil, sarfettiklerini kendilerine tamamen rakmayınız!» tediye etmektir. Profesöriin konferansı alkışlar Alelumum yevmiye mes'elesinin de ile bitmistir. Profesör dün öğleden gazetelere hatalı geçtiğini anladım. Gaevvel Robert Kollej'de de «tahsil zeteciler bir kısım memurlar için maaşnasıl olmalıdır?» mevzuu ile bir larının nısfının yüzde sekizini yevmiye konferans vermiştir. Profesör Jak olarak göstermişlerdir. son bu hafta içinde Ankara'ya da Halbuki bu yüzde sekiz maaşı aslinin nısfının değil, tamamımndır. Yeni hargidecektir. Ankara 14 (Telefonla) Dahiliye Vekâleti mübadil muhacirler© ait her taraftaki teffiz muamelâtını ikmal etmiştir. Yalnız lstanbul, Izmir ve Samsun'da ikmal edilmiyen bir takım dosyalar kalmıştır, bunlar da bitirilmek üzeredir. DarBirinci sahifeden mabaitl rede tekaüt olarak memurun maaşına hiliye Vekâletine merbut olan iskân müdiriyeti eskisi gibi iskân is husnsta saat .hesabının terkedilerek tekabül edecektir. kilometre veya mil esasının kabul edilYeni kanunda, hâlen mevcut müteka lerile meşgul olacaktır. Teffiz işleri lstanbul Izmir ve Samsun'dan başka her yerde bitti Maliye müsteşarının beyanatı Hikmet B. davası nakzedildi Ankara 13 Bursa mahkemesinde mustantik Hikmet B. hakkında verilen beraet kararı temyiz mahkemesince Hikmet B. aleyhinde nakzedilmiş, evrak Bursa mahkemesine iade olunmuştur. tngiltere Filistin müzakerah inkıtaa uğradı Londra 14 (A.A.) Ingiliz'ler ile Araplar arasında Filistin hak kında cereyan etmekte olan müzakerat inkıtaa uğramıştır. tngiliz kabinesi akalliyette kaldt Londra 13 (A.A.) Lortlar kamarasında kömür madenleri hakkındaki Iâyihanın müzakeresi yapıldığı sırada muhafazakârlar tarafından verilen bir tadil takriri reye konarak kabul edilmiş ve hükumet 38 muhalif reye karşı 134 rey ile akalliyette kalmıştır. Bu vaziyet, hiç bir siyasî netice hasıl etmiyecektir. Bir izah Aldığımız mektuptur: «6 mayıs 1930 tarihli nüshanızda Adana gazetelerine atfen Trabulusşam agniyasmdan Mııstafa İzzeddin EfendJ müessesesinin bir milyon altın lira ile iflâs ettiği ve mahallî gazetelerin bir haftadanberi bu mes'ele ile meşgul olduğu muharrer ise de böyle bir şeyin aslı olmayıp bethahane işaat ve eraciften ibaret olduğnnu temin ve beyan ile... ilâ.» Sirkeci'de: Sirkeci Palas No. € Kâşif Nansen c Nüzhet Kemal 30 KALBİMIİl SUÇU Biliyorum. Kimden öğrendin? Kim söyledi? Genç kadın, omuzlarını sağa soIa çarpıtarak nazlı nazlı kırıttı: Daha bitirmedim. Necil Sabit, telâş ve ıztırap içinde idi: Nasıl öğrendin? Evvelâ onu söyle... Yoksa, dinlemem. Mihriban'ın gözlerinin içine baktı: Ablama telefon ettin değil mı. Evet... Telefonda kim cevap verdi? Bir kadın! Dedi. Necil Sabit, başmı iğmişti: Kâfi! Dedi. Devam etme... Cazibe, senin sormadıklarım da söylemiştir. Evet... Neden? Yazan: MAUMUT YESiRt Bildiklerini, fırsat düşsün, düşmesin, münasebet alsın, alma tsmini söylemedi mi? sın söylememek, saklamak, onu raNecil Sabit'in telâşı, merakı, hatsız eder de... Mihriban'ın zihnini karıştırmış, Kim, bu Cazibe Hanım? şüphelerini uyandırmıştı: Akrabamdan... Bir geveze Niye bu kadar merak ediyor serçecik... sun? Güzel mi? Sebebi var. O d a sana, kim olduğunu sor Nedir? muştur. Sen, ne söyledin? Evvelâ, sen, sövle. Niçin soruyorsun? Mihriban, gözlerini, Necil Sa Sen de pek sükutu sevmezsin bit'in gözlerinden ayırmıyordu: de... Doğrusunu söyle, ne cevap Telefonu açtım. Bîr kadın çık verdin? tı. Ama, ablanm sesine benzemiyor. Mihriban, Necil Sabit'in tavrın Onu da bilirsin. dan, korktuğu tehlikenin, boş çık Elbette... Seninle beraber ya tığını anlamıştı; samimileşti: sarken, kac kere telefon etmiştim. Ne diyeceğim? Mihriban! DeKimsiniz? Diye sordum. Cazibe! Idim. Bu kadarla kalmamıştır. Cazibe, kimsin? Nesin? Ne istiyorsun? Diye muhakkak sormuştur. Genç kadın, kendini tutamadı, güldü: Ne iyi dikkat etmişsin! Sen, ne cevap verdin? Sizi aradığımı ve muhakkak görmek istediğimi söyledim. Daha? Hususî bir iş için konuşmak mecburiyetindeyim, dedim. Âlâ! Nereye gittiğini size söylemedi mi, adres bırakmadı mı? Dedim. Mükemmel! Bir telefon numarası bıraktım, haber alırsanız, telefon edin. Dedim. Enfes! Necil Sabit, yesinden oturdugu koltuktan kayıp yere düşecekti, inler gibi tekrar etti: Enfes! Enfes! Mihriban, Necil Sabit'in tama mile mağlup olduğunu zannediyordu. Hücuma geçmek istedi: Peki, beyefendi, apartımanda de^ilsiniz, ablamzda değilsiniz. Kimselerede görünmiyorsunuz! Lutfen söyler misiniz, neredesiniz? Necil Sabi\ Mihriban'a artık ehemmiyet vermiyordu. Halasının kızlarına, onlann arkadaşlarına, görümcelerine, eltilerine rezil olmuştu. Mihriban'ın ne cırlak geveze olduğunu biliyordu. Kim bilir, neler söylemiş, nasıl öğünmüştü? Ablasına, bir müddet gidemiyecekti. Kinayelere, imah bakışlara tahammül etmek, bir dereceye kadar ehemmiyetsiz sayılabilirdi. Fakat, bu dedikoduların büyüye büyüye daha uzaklara yayılması ihtimali, korkunç bir felâketti. Pakize'nin nişanına, Zerrin'i de davet edecek olurlarsa felâket tamamlanır, bir tek eksiği kalmazdı. Necil niçin susuyorsun? Mademki biliyorsun, devam et. Dinliyorum. Mihriban, sözünün yapacağı tesiri iskandil eden bir hareketle irkilmişti: Sen Şarika ile berabersin. Ne yalan! Ne gevşek inkâr ediyorsun! Necil Sabit, omuzlarını oynattı: Evet... Şarika ile beraberim. Bu, bir itiraftan ziyade, istihza idi; Mihriban, tahmininde aldandığını anlamıştı. Fakat bu aldanış, evvelden hazırladığı hücum silâhlarını kıracak kadar feci bir talihsizlikti. Dönmek, yeni bir tecrübede bulunmak ta kolay değildi. Mihriban, bir çok tecrübelerile biliyordu ki mağlup olduğu zaman ric'at etmemekte ısrar, ikinci, üçüncü mağlubiyetlere yol açmaktan başka bir netice vermezGüldü: Mabadı var. •

Bu sayıdan diğer sayfalar: