3 Nisan 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

3 Nisan 1938 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3 Nisan 1938 CUMHURtYET Konuşmalar Kâdise!er arasmda Deniz muahedesine aid nota metinleri neşredildi Heyetler, ayın yedisinde Balkan Antantı Matbuat konseyi Japonya, tonaj tahdidatına riayet teminatı vermediği için Ingiltere ve Amerika muahededen uzaklaşmak hakkını kullanacaklar çalışmıya başlıyacaklar Ankara 7 (Telefonla) Hariciye Umumî Kâtibi Numan Menemencioğlu, Balkan iktısad ve matbuat konseyi mü nasebetile önümüzdeki salı günü İstanbula gidecektir. Balkan Antantı matbuat konseyi ça lışmalarına ayın yedisinde başlıyacaktır. Saferiyadis'in reisliğinde Zarifis ve Yekiyorelli'den müteşekkil Yunan heyetile Yugoslav ve Rumen heyetleri bugünlerde İstanbula varacaklardır. 9 kişilik Yugoslav matbuat delegas yonu Avala Ajansı ve Samo Pravda'nm direktörü Yarmasoviç'in reisliğinde, ikinci reis Novogoşti muharrirlerinden Luka siç, Avala Ajansı muharrirlerinden Anjelkoviç, Vreme muharrirlerinden Svetovski, Novenski muharrirlerinden Ku har, Pravda başmuharriri Saminadis ve Yugoslav matbuat umum müdürü Lukoviç ve muavini Deviç'ten müteşekkildir. Londra 2 Ingiltere, Amerika ve Fransa hükumetleri arasmda Londra deniz muahedesinin sahabet maddesi hak k'nda 31 martta teati edilen resmî notalânn metinleri neşredilmiştir. Ingiltere ve Amerika hükumetleri Japonyanın 35 bin t< ' n yukan zırhlı inşa etmediğini veya c .neğı derpiş etmediğine dair Tokyo hükumet' tarafından teminat verilmediği için mezkur muahede ile tesbit edilmiş olan tahdidattan uzlaş mak hakkını kullanacaklarını beyan et mektedirler. Amerika hükumetinın nota smda bundan başka yeni Amerikan zırhlılanna konacak olan topların çapınm muahede ile tayin edilmış olan 16 pusluk haddi geçebileceği beyan edilmektedir. Fransız notasmda ise herhangi bir Avrupa devleti bu hadlerden uzaklaşmadığı müddetçe Fransız hükumetinin Londra nıuahedesile tesbit edilmiş olan evsaf tahdjdatma riayet edeceği bildirilmektedir. Fransız notası şunları ilâve eylemektedir: «Londra deniz muahedesi hilâfmda yapılan bu ilk hareketin şumulü ve muhtemel neticelerinin imkân nisbetinde tahdidini şiddetle arzu eden Fransız hükumeti şimdiye kadar inşaatlannı halen mer'î olan tahdidata uygun bir şekilde yapan bütün devletler arasmda yakın bir istikbalde bir itilâf husule gelmesi arzusunu izhar eder. » Ingiliz Alman ve îngiliz Sovyet deniz itilâfları ahkâmma tevfikan ıngiltere hükumeti Alman ve Sovyet hükumetlerine Fransız ve Amerikan hükumetlerine göndprdiği notalara benzer birer nota gön dermiştir. Londra muahedesinî imza eden dev letlerin şimdi birbirlerile istişarede bulu narak muahede ile tesbit edilmiş olan tahdidattan mümkün olduğu kadar az tızaklaşmasmı temin için bir itilâf husule gelmesine gayret etmeleri lâzımdır. Bu muahede ahkâmı mucibince toplar icin müsaade edilen en biiyük çap 16 pustur. îngihere yalnız Nelşon ve Rodney zırhlılannı 16 pusluk toplarla teçhiz et rrnstir. Ingiltere tarafından ittihaz edilen karar üzerine Almanya ile Sovyetler Birlığinin 35 bin tondan yukarı zırhlı inşa edecekleri tabiidır. Fakat bu devletlerden biri bu suretle hareket ettiği takdirde Fransa da verdiği karan yeniden tetkik etmek mecburiyetinde kalacaktır. Italya, Londra muahedesini imza et memiş olmakla beraber hattıharb gemi lerinin tonajını yükseltmeğe karar ver diği takdircîî Fransanın vaziyeti gene ihlâl edilmis olacaktır. lngilterenin tezgâha 16 pusluk toplarla mücehhez 42 bin tonluk gemiler koyacağı, Amerikanm da büyük ihtimalle 18 pusluk toplarla mücehhez keza 42 bin tonluk zırhlılar inşa edeceği deniz mah fillerinde teyid edilmektedir. îngiliz deniz mahfillerinde söylendi ğine göre 42 bin tonluk zırhlılarda 18 pusluk toplarm bulunması bu gemilerin süratinin silâhlar için değil muhafazanm takviyesi için kullanılması daha muvafık olacağı kanaatindedirler. Halihazırda inşa edilmekte olan 35 bin tonluk gemiler 14 pusluk toplarla teçhiz edileceklerdir. Mezkur mahfiller, îngiliz Alman ve îngiliz Sovyet deniz muahedeleri ah kâmı mucibince lngilterenin 35 bin ton luk haddi geçmeğe karar verdiğinden haberdar edilen Almanya ve Sovyetler Birliğinin îngiitereyi taklid etmekten içtinab edeceklerini ümid ettiklerini söylemekte, çünkü Ingiltere tarafından verilen karara yalnız Japon inşaatının sebeb olduğunu ve bu inşaatm hiçbir Avmpa devletine müteveccih olmadığını ilâve eylemekte dirler. Ayni mahfiller Italyanın tarzı hareketinden şüphe ettiklerini de kaydetmekte dirler. Çünkü Kon. Ciano Lord Pert'e îtalyanın 1936 tarihli deniz muahedesine girmek istediğini, fakal Londra ve Va şington'un, çaplan 16 pusu geçen toplarla mücehhez 35 bin tondan yukan zırh lılar inşa etmeğe karar vermeleri üzerine îtalyanın da bu fikrinden vazgeçmesi muhtemel olduğunu söylemiştir. (a.a.) Akdeniz meseleleri Yazan: FAZ1L AHMED Akdenizin coğrafya kitablarındaki tarifini buraya nakletmek lâzım mı?. Hiç zannetmem. Bütün kıyılarına büyük medeniyetlerin gelip çömeldiği o dünva parçasını bizim yalnız gözlerimiz, hafızamız ve tarihimizle bugünkü aziz yurdumuz değil, ruhlarımız da pek iyi bılir. Daha çocukken öğrendik; bugün de iftihar ederek hatırlıyoruz: Akdenizin hemen her kösesi bizim bayrağımızla eski tanısıktır ve samimî dostluk çağları yaşamıştır. Yanlış mı söylüyorum? Hiç duymıyanımız var mıdır? Mavi sular üzerine Türk bayrağmm kırmızı akisleri dökülsün diye değil midır ki cedlerimizin kanı bu esrarlı denizin dalgalarını asırlarca kızıla boyadı!.. Gene bugün fersahlarla vatan eteğini o macerah denizin sinirli suları gelip öpüyor. §u sebeble Akdeniz meseleleri bizi pek yakından alâkalandınr ve gene o sebebledir ki bugün Akdenizin siyasî bakımdan dik kate değer bazı manzaralarım Türk gencliğinin bilmesi gereklidir kanaatindeyim. Tarihten önceki jeolojık devirlerde ortasmdan ikiye bölünmüş iki büyük havuz manzarasında görünen bu muazzam gölü, cihanın öteki parçalarına ulastıran üç kapı tanıyoruz: Biri sun'î, ikisi tabiî. Bu kapılann isimleri meçhul değildir: Süveyş kanalı, şimdi bizim de Cibralta demeğe başladığımız Cebelüttarık ve nihayet Ak, ve Karadeniz Boğazları. Siyasî ve diplomatik tarih müdekkikleri dikkat etmişlerdir ki Akdeniz muvazenesi denilen şey ve bu muvazenenin etrafmda sarfedilen sayısız faaliyetin en büyük kısmı, işte bu üç kapının kontrolu, yahud eski tabirle Kapıçuhadarlığı meselesinden ibaret gibidir. Son zamanların Akdenize aid asabiliğini de gene bu üç kapının murakabesi alanında husule gelmiş değişimler doğurdu. Iptida kapılann en uzağından bajlı yalım: 3imdiye kadar lngilterenin mutlak kontrolu altında bulunan Cibralta İspanyadaki kanlı hâdiseler münasebetile düşündürücü bir mahiyet aldı. Zira Franko kuvvetleri ortaya çıkıncıya kadar lngilterenin Ispanya muvacehesindeki klâsik siyaseti, bu memleketi nisbî bir zâf içinde ve îngiliz himayesi altında olarak münferid bulundurmaktı. Ingiltere, kendisinden başka bir koruyucuya başvur mamak şartile idi ki Ispanyayı kanadı altında sakhyordu. Muazzam deniz devletinin pek ehemmiyet verdiği bir nokta da Balear adalarının, îngiliz emir ve arzusuna hiçbir suretle karşı duramıyacak bir kuvvet elinde bulunmasıydı. Çünkü bu adalar Afrika sahilleri karşısında bir nevi liman sayılmaktadır. Şimdi ne oldu? Olan şudur ki korkunc ihtilâl bir kere memleketi ateş ve kana boyamağa başlaymca, hepimizin bildiğimiz üzere bütün büyük devletler îspanya önünde kendi hususî menfaatlerine, ideolojilerine ve ihtiraslanna göre birer cephe aldılar. Bu sonuncuların arasmda ise Almanlarla îtalyanların nekadar şiddetli bir faaliyet gösterdiği ve bugün Balear adalannm askerî isgal altında bulunduğu ayrıca düşünülmelidir! Yazımın kadrosu, teferruatı pek çok olan bu işin her bakımdan mütaleasına müsaid bulunmuyor. Amma zannederım ki size meselenin hayatî noktalarından birini işaret etmiş oldum! Gelelim Süveyş kanalma: Bugün bütün dünyaca en iyi bılinen hakikatlerden biri İngiliz dostlanmız için, Ak ve Kırmızı denizler arasındaki can damarının emniyeti davasına verilmiş hayatî ehemmiyettir. Vaktile mühim bir siyasî muharrir şöyle demis^i: «Değeri pek büvük olan Süveyş ka nalı yolunun tam bir Britanya tasarrufu En bahtiyar devlet sviçre ile Avusturya hududu arasmda bir Lihtenştayn Prensliği var. Büyük Harbin sonuna kadar Avusturyaya bağlı kalan bu küçük devlet, sonra ondan ayrılarak, bir şilebin arkasma bağlanan sandal gibi İsviçreye sığınrraş. Nüfusu 12,000 kişiden ibaret. Parlamentosunda on beş meb'usu var. Fakat asıl garabet, bu mini minnacık devletin ordu yerine tek bir asker beslemesindedir. Almanya Avusturyayı işgal ederken bu yavrucağm geçirdiği korkuyu tahmin edersiniz. Fakat Hitler, ona dokunmıyacağına dair teminat vermiş. Galiba zamanımızın en bahtiyar devleti bu Lihtenştayn Prensliğidir. Hikâyeyi biliyorsunuz: Vaktile bir hiikümdar, bahtiyar bir adam aramış. Onu saraylarda, konaklarda, çiftliklerde, velhasıl refahm ve servetin bulunduğu hiçbir yerde ele geçirememiş; nihayet ona fakir köylüler arasında rastlamış: Bir çoban! Hiç tasası olmadığmı ve çok bahtiyar yaşadığmı itiraf eden bu adamın da sırtında gömleği büe yokmuş. a Ö AYKAÇ Türk murahhas heyeti Türk heyeti Başmuharririmiz Muğla meb'usu Yunus Nadinin reisliğinde ikinci reis Ulus refikimizin Başmuharriri Falih Rıfkı Atay, fransızca Ankara direktörü Reşad Nuri, Naşid Hakkı, Mecdi, Ercümend Ekrem, Izmir gazetelerinden Orhan Rahmi ve Adanadan Nevzadla Matbuat Umum Müdürü Naci Kıcıman, müşavirlerdeıı Bayan Nazlıdan mürek kebdir. Delegeler şerefine lstanbulda müteaddid ziyafetler ve Vali tarafından bir de balo verilecektir. Misafir meslektaşlanmız Yalovaya da gideceklerdir. Bursa ve Yunan heyeti Atina 2 (Hususî) lstanbulda toplanacak olan Balkan Antantı devletleri Ekonomi konseyinde Yunanistanı tem sil edecek heyet pazartesi günü bura dan îtalyan vapurile hareket edecektir. Heyetin riyasetinde Universite profesörlerinden Seferiodis bulunmaktadır. altında bulunması kaygısıdır ki îngil tereyi Malt(ada, Kıbrısta, yerleşmeğe, Mısın işgale ve 1876 tarıhinde Hidiv îsmail Paşadan Kanal kumpanyasının yüz altmış yedi bin aksiyonunu satm almağa sevketti. Hatta Büyük Harbden sonra Filistin ve saıre mandalarını elde etmek arzusu bile îngiltereye hep Kanalın emniyeti mülâhaza^ile gelmistir.» Simdi bir noktaya dikkat edelim: îtajya Habeş savası basladığı za man İngiliz devleti Süveyş kanalı üze rinde vaziyete hâkimdi. Acaba hiç hosuna gitmıyen bu ısi durdurmak için îtalyan kuvvetlerinin Kanaldan gecmesine neye mâni olmadı? Bunun cevabı basıttir. 1888 de lstanbulda akdedilen mu kavele mucibince, gerek barış ve gerek savaş zamanmda herhangi bir devletm ticaret ve harb gemilerini serbestçe Sü vevs kanalından geçirmesine hiçbir mâni yoktur. V^e bu anlasmaya imza koyan devletlerden biri de îngiltere olduğu için Büvük Britanya sözünden geri dönme mistir. Ancak.... Ancak ileriyi çok düsünen ve iyi gö ren Îngiliz devlet adamlan bu yeni vaziyet karşısında taze tedbirler almaktan geri kalmadılar. Şimdi 1938 senesindeyiz. Kanal imtiyazının ömrü ise 1968 de nihayet buluyor. Ayni zamanda eski Roma împaratorluğunu sık sık hatırhyan ve hatırlatan Îtalyan önderi, Akdenizin Ingiltere için yalnız bir yol, halbuki kendi memleketi bakımından bir hayat ovası olduğunu Milâno'da bağıra bağıra söylemiştir. Bütün bunlardan ne çıkar? Biz böyle bir sorgunun birçok siyasî tahminlere yol açan muhtelif ihtimallerini bırakarak tetkikimize devam edelim: Görüyorsunuz ki Akdenizin üçüncü kapısı olan ve anahtarı bugünün şerefli Türkiyesi elinde bulunan Boğazlara gel Zamanımızda da bahtiyar memleketi büyük donanmalara, tayyare fiIolarına ve modern ordulara sahib milletlerin topraklannda aramayınız. Bahtiyar bu Lihtenştayn Prensliğidir. Hiçbir tasasj, hatta üç kişilik bir ordusu bile yok. PEYAM1 SAFA Dün gece Eyübde bir garajla iki otobüs yandı Eyübün en mütekâsif semti büyük bir tehlikeatlattı ^ Dün gece, Eyübde Kızılmesçidde bir yangm olmuş, ateş, bir garaj tamamen yandıktan sonra bastırılmıştır. Kızılmesçid semti, Eyübün en mütekâsif ve büyük evlerle dolu bir mevkiidir. Kızılmesçid camiinin karşısında Haydara aid eski bir garaj vardır. Eyüb Keresteciler otobüslerinden bir kısmı geceleri bu garajda kalmaktadır. Dün gece de son servislerini yapan arabalar, garaja alınmış, kapılar kapandıktan sonra herkes çekilip girmiştir. Saat 22,30 da birdenbire garajdan bir a!ev sütunu yükselnıiş, eski ve ahşab bina yanmıya başlamıştır. Evîerin sık oluşu, içeride benzin varillerinin bulunması, ci var evlerde oturanlan hayli korkutmuş az zaman içinde yangm yerine kadın erkek binlerce Eyüplü toplanmışhr. Vaktinde yetişen itfaiye grupu ateşî önlemeğe muvaffak olmuştur. On beş, yirmi dakika gıbi kısa bir zaman içinde garaj binası ve içerisindeki iki otobüs tamamen yanmış, birkaç varil benzin de parlamıstır. Önlenmesi çok güç olan yançrınm atılan bir sigaradan çıktığı tahmin ediliyor. Tahkikat devam etmekte dir. dik. Evet Boğazlar.. Tarih gösteriyor ki nice bin macera Boğazların yalnız önünden değil bizzat başmdan da geçmiştir. Fakat, bizim, yani benim mensub olduğum nesil çocuklarımn hususî bir mazhariyeti var. Anafartalar Kahramanı ola rak Çanakkale Boğazını kâinatın müşterek hücum pençesinden silkip kurtaran Yüce El, bugün de gene kâinata karsı o Boğazların tam serbestliğini Türk hakimiyetinin hak ve medeniyetsever iradesi altma koymuştur ve bunu yaparken bütün âleme yalnız harb değil, bir de sulh kahramanlığı nümunesi göstermiştir. Başbuğumuz vaktile bir nutkunda vaziyeti ne güzel anlatmıstı; biz de onun yalçm kelimesini alarak kısaca söyliyelim ki şimdiden sonra Boğazlardan «sellemehüsselâm» geçmek yasaktır! Mesele böyle olunca? îste şimdi oraya vanyorum: Bir taraftan Akdenizin yukarıda fevkalâde kısa çizgilerle çizmek istediğim krokisini düsünün; öbür taraftan da kimsenin toprağmda gözü olmıyan, sulhçu, kuTvetli ve bütün millî dıkkati kendi sı nırlarına çerçeveliyen aziz yurd üzerinde toplanmıs bir Türkiyeyi hatırlayın. O zaman gözünüzün önünde yeni bir hakikat vücud bulacak: Sözüne sadık, ahdine vefah ayni zamanda da hertürlü hakkmı müdafaaya hem hassas, hem kadir idealci bir Türk camiasmm dostluğundaki kıymet.. Evet bu kıymet pek gerçek ve pek ağırdır. Uzak yakın bütün komşularımız ve büyük küçük tekmil medeniyet camiaları bu hakikati nekadar iyi anlarsa cihan sulhu namına o kadar kazanc temin edilmiş olur. Ve insanlık için o kadar hayır. Şu sebeble bu kanaati münevver cihanm şuuruna mümkün olduğu kadar fazla yerleştirmek bizim için kutsal bir ödevdir fikrindeyiz. Japonya hayret ediyor Tokyo 2 Japon hükumeti Amerika Birleşik devletlerile lngilterenin kendi deniz silâhlanmalanm Japonyanm sozde hazırladığı projelerle muhik göstermeğe çjthirjnalarmdan dolayı hayretini bildir mektedir. Hükumet mahafilinde söylendiğine göre, Amerikan ye îngiliz inşaatı sırf tedafüî ihtivaç çerçevesini aşar ve sevkulceyşî bir ehemmiyet alır ise, Japonya mukabil tedbirler almağa mecbur kalacaktır. Kendi millî müdafaası ve emniyeti bakımmdan Japonya, her halde, silâh lanma bahsinde tam hareket serbestisini muhafaza etmektedir. Kızılaya bin lira bırakan vatandaş Ankara 2 Kızılay cemiyetinden: tstanbul tüccarlanndan ve Türk te baasmdan müteveffa Hiristo Dragonis'in vasiyeti mucibince cemiyetimize teberru ettiği bin Türk Iirası bu sabah ailesi tarafından cemiyete teslim edil miştir. Bu insaniyetperver vatandaşm ruhunu taziz ederiz. Guyandaki menfasından ana vurda avdet eden Mebmed Alive cemiyetimizce 60 lira yardım yapılmıştır. Tokad havalisinde iskân edilen Ro manva göçmenlerinden muhtac on aileve 100 liralık tobumluk dağıtılmıştır. Döviz kaçakçıhğı Romanya Fransa haberi mubalâğalı yakmlığı Buna aid neşriyat, Mersinde hayret uyandırdı Mersin 2 (Hususî muhabirimlzden) Bir kısım îstanbul gazetelerinde Mersinde milyonluk döviz kaçakçıhğı yapan bir şebekedei bahsedilişi, bazı fotoğrafların konuluşu, burada hayret uyandır dı. Bir kısım yurddaşlarm ticarî ve şahsî İtibarlarına çok fena ve haksız bir darbe indiren bu neşriyat, Mersin ve Adana gazetelerinin yazdıklan eski bir tahkikat neticesinden galattır. •Bir milyonluk döviz kaçakçıhğı neş riyatına mevzu teşkil eden hayvan ihracatının ancak 28C bin Türk Iirası olduğu rakamlarla sabittir. 280 bin liralık bir ihrac muamelesinden bir milyon liralık döviz kaçakçıheı yapıldiğını iddia etmek çok çrülünc görülmüstür. Filhakika bura* daki gümrük muhafaza teşkilâtının istihbaratı üzerine on kişi sorgu hâkimliğine sevkedilmiştir. Ancak, ayni suc etrafmda bir iktısad müfettisinin ve Defterdarlığın yaptığı tahkikat göstermiştir ki, ihrac edilen hayvan kıymetleri borsada tesçil ve döviz muamelesi de bu kıymet üzerinden tesbit edilmistir. Burada hayvan ihracatı vesilesile bir döviz kacakçılığı vapıldığı varid olsa bile yazıldığı gibi bu kaçakcılık, ne milyonluktur, ne de adı geçen şirket ve vekili elile yapılmıştır. Sirket ve vekili, mahkemeye müracaat edeceV'erdir. Prof. Pittar Adıvamanda Adıyaman 2 Tetkikat için Adıyamana gelen Profesör Pittar, Halkevinin verdiği çay ziyafetinde yüzlerce dinle yici karşısında verdiği konferansını şu sözlerle bitirmiştir : « Biz AvTupahlar bu büyük kültürii yaratan sizin atalannızm ancak to runlanyız.» Iki Hariciye Nazırı arasında dostça telçraflar teati edildi Radyoları barîş nefine kullaParis 2 Yeni Romanya Haricîye Nazın Komnen, Bonkur'a şu telgrafı çekmistir: « Romanyayı Fransaya bağlıyan an'a" nevî ve çözülmez dostluk münasebetle rinin idame ve inkişafı için ekselânslarile tesriki mesai etmeğe davet edilmiş olmaktan mütevellid büyük memnuniyetime itimad buyurulmasını rica ederim. De~ ruhde ettiğim vazifenin ifası için elzem olan yardımın ekselânsınız tarafından e sirgenmiyeceğini görmekle bahtiyar olacağım. Sanlı Fransız milletine karşı d u y dushım büyük hayranhğı ve derin bağlılığ'mı teyid ederim.» Bonkur su cevabı vermiştir: «Sevimli telgrafmızdan dolayı teşek kür ederim. Cenevrede bunca sene bir likte samimiyetle idame ettiğimiz teşriki mesaiye büyük bir zevkle yeniden başla* dısıma itimad etmenizi rica edcrim. (a.a.) nılmasına aid mukavele Cenevre 2 Radyo difüzyonun banş nef'ine olarak kullanılması hakkında ve Cenevrede 17 eylul 1936 dan 23 eylule kadar toplanan konferans tarafından kabul edilen beynelmilel mukavele bugün mer'iyete girmektedir. Mukavele 28 devlet tarafından imza edilmiş ve şimdiye kadar 7 devlet tarafından tasdik edilmistir. Mukaveleye göre, âkid memleketler diğer memleket sakinlerini o memleketin nizam ve emniyetini bozmaktan veya bir memleketi diğer bir memlekete karşı harbe tesvik edecek mahiyette neşriyatta bu" lunmaktan sakınacaklardır. Bursa Necatibey Enstitüsü için yeni bina yapılıyor Bursa 2 (Telefonla) Buradaki Necatibey enstitüsü için Maarif Vekâletî 200 bin liralık yeni ve modern bir bina yaptırmağa karar vermiş ve bugün temel atma merasimi yapılmıştır. Merasimde Maarif müdürü bir nutuk söy * lemiştir. îlk paviyon iki ay sonra bite cektir. Mekteb 929 da açıldığı zaman 26 ta • * lebesi vardı. Bugün müessesede oku •* yanlar 977 dir. Fazıl Ahmed Aykaç Ankara Borsasının açılışı Mısırda meb'us seçiminin neticesi Muvaffak Menemencioğlunun kızı evlendi I liğ edılmiştir. * ZONGULDAK 2 Bir vatandaşm memlekete armağan olarak yaptırmağı taahhud ettiği 60 bin lira kıymetindeki llse Ankara 2 (Telefonla) Istanbui binasınm dun merasimle temeli atıldı. Gümrük Komisyoncular Birliği tarafın* BUDAPEŞTE 2 Hukumetin bir matDr. Şaht'm temasları dan sehrimize gönderilen hevet, İnhi buat ve propaganda ofisi teşkil etmek ta Brüksel 2 Rayişbank reisi Dr. sarlar Müsteşarile temaslarda bulundu savvurunda olduğu bildirilmektedir. * EDİRNE 2 Nisanın haftasında EŞaht, dün endüstriyel kredi millî sosye Birliğin inki=afma ve gümrük muametesi direktörü. Himans ile uzun bir gö lelerine dair temennilerini bildiren he dirnede acılacak olan 250 kişilik eğitmen kursunun hazırlığı bitmiş ve fişleri tamamrü^mede bulunmu§tur« yet, bu ak§am İstanbula döndü. lanmıştır. Kahire 2 Yukan Mısır seçiminin resmî neticesi şudur: 110 meb'us secilmistir. Bunun 51 i müstakil hükumet sruplarına, 19 u müstakil grupa, 24 ü Mahir Pasa grupuna ve 31 i de Vefd partisine aiddir. 13 Ankara 2 (Telefonla) Başvekil Ce m"b'us icin veniden secim vapılacaktır. lâl Bavar, iki gündenberi şehrimizde y KISA HABERLER bulunan Osmanh Bankası Londra umumî komitesi erkânmdan Vikont Gosen * ATİNA 2 Yunanlstanm haricl borcserefine buçün Anadolu kulübünde bir larınm faizlerl mukabilinde bu sene esöele zivafeti verdi. Zivafette malî me ham hâmillerine yüzde kırk nisbetinde tevziat yapılacağı Maliye Nezaretinden tebhafil° mensub birçok zevat bulundu. Başvekilimizin Vikont Gosen'e zivafeti c Komisyoncular heyeti dönüyor Ankara 2 (Telefonla) Anadolu Ajansı genel direktörü Muvaffak Mene « mencioğlunun kızı Bayan Suzan Menemencioğlu ile Hariciye Vekâleti kâtib lerinden Mustafa Borovaîmın nikâhları bugün saat 11 de Belediye dairesinde 3rapılmıştır. Bayan Suzan, Namık Kemalin ve sabık âyan reisi Rifat MenemencioŞlurmn hafidesi ve Hariciye Umumî Kâtibi Numan Menemencioğlunun yeğenidir. Hariciye Vekili doktor Rüstü Arasla Numan Menemencioğlu nikâhta tara feyne şahidlik etmişlerdir. Merasimde Dahiliye Vekili ve Parti Genel Sekreteri Şükrü Kaya ile refikaları, Adliye Vekili Şükrü Saracoğlu, Maliye Vekili Fuad Ağralı, Gümrük ve înhisarlar Ve kili Rana Tarhanla Hariciye, Adliye Müsteşarları, Haricive Müdürü umumiAnkara Borsasmm açı leri ve tarafeynin akrabaları hazır bulışını dün yazmıştık. Re lunmuşlar ve gene evlileri tebrik et * sımlerimiz Maliye Vekılımizin Borsayı küşadından muhtelif intıbalarla yeni mişlerdir. Borsa blnasmı gö3termektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: