15 Temmuz 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

15 Temmuz 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 15 Temmuz 1939 Şehir ve Memleket Haberleri ) Tarihî roman: 84 Yazan: Kadircan Kaflı Piyasada hareket Istişare heyeti mi haklı, fırıncılar mı? Ekmek meselesinin halli için çareler aranıyor Bilhassa Üsküdar, Kadıköy ve Boğazın Anadolu yakasında bayi ve perakendecilere ekmek verilmcdiğinden halk sıkıntı çekmektedir Yeni ittifal vrupada kat'î olarak iki ;ttifak teessüs etmiştir. Biri demokratlar zümresi denilen İngiltere Fransa ittifakı ve diğeri de mihver namını alan Almanya Italya ittifakıdır. Evvelkisi (sulh cephesi) namı altmda bü yümeğe ve diğeri de (âdilâne yeni nizam ve intizam zümresi) ismile genişlemeğe çalışıyor. Bu maksadla Ingilterenin Moskovaya gönderdiği murahhas Strang Sovyet Başvekili Molotof'la anlaşmağa çahştığı gibi İtalya Hariciye Nazırı da şimdi General Frankc'nun» nezdinde olup mihver devletlerile yeni İspanyanın beraberce yürümelerini tetnin etmeğe gayret ediyor. İngiltere ile Fransa Avrupanın şarkında karada ağır basmağa ve Almanya ile Italya dahi bu kıt'anın garbında denizde ağır basmağa muvaffak olmak için fevkalâde faaliyet göstermektedirler. İtalya kendisi orta Akdenize hâkim olduğu gibi bu denizin garb havzasına dahi müttefiki olarak İspanyanın hâkim olmasını temin etmek istiyor. Fakat İtalya Akdenizde yalnız İspanyanın işbirliğini temin etmekle kalmıyarak Almanyayı dahi Akdenizde faaliyete davet etmeğe lüzum görmüştür. İtalya ile Almanya arasında en kısa ve emin yol Habsburg saltanatı inhilâl ettiği zaman Italyanın hissesine düşen cenubî Tirol dan ve bahusus bunun merkezi Italyan ların Bolzano ve Almanların Bozen de dikleri beldeden geçmektedir. Meshur Brenner geçidi de bu yolun şimalinde dir. Birkaç gün evvel bu beldede ve bütün cenubî Tirol'daki İngiliz, Fransız ve diğer nekadar ecnebi tebaası varsa 24 saat içinde memleketi terkedip çıkmaları için emir almışlardır. Yalnız uzun müddet burada tavattun edip yer yurd sahibi olanlara ev ve topraklarım ve ticaretlerini tasfiye için kısa bir mühlet verilmişt:r. İtalya hükumeti bu fevkalâde tedbire askerî ve siyasî cihetten lüzum görüldüğünü ilân etmiştir. Buradan çıkanlan ecnebiler hududun öte tarafına gönderilmeyip İtalyanın kalan 93 eyaletinden hangisini isterse orada yaşamakta serbest bırakılmıştır. Anlası lan îtalya hükumeti Almanya ile clan başlıca askerî yolunda olup biten isler den yabancı devletlerin haberdar o'mamalarını temin etmek istemiştir. 150' Ingiltz bombardıman tayyafesi Fransada cevelân ederek Akdeniz sehiline kadar talim yaptıkları ve Fransız hava filoları da pilotları arazi ile istinas peyda etmeleri için Britanya a .an üzerinde gezdikleri bir sırada İtalya dahi Almanya ile Akdenizde askerî işbirliği yapmağa hazırlanıyor demektir. İtalya Triyeste'de Almanyaya doklar inşası ve bir hava üssülhareke tesisi ve bir tersane vücude getirmesi için müsaade vermiştir. Şimdiden burada Almanlar fevkalâde inşaat faalıyetine başlamışlardır. Umumî Harbde Alman tahtelbahırleri Avusturya sahillerinde barındıkları ve inşaat tezgâhları vücude getirdikleri gibi şimdi de Italyanın elinde bulunan eski Avusturya limanlarını yeni hava ve deniz üsleri haline getirmekte oldukları an!a ılıyor. Fransız matbuatı bu faaliyete bakarak Almanyanm şimdiden bir Akdeniz devleti olmak yolundaki gayretlerini tebarüz ettiriyorlar. Serdann çadırı önünde yalm kıhç bekliyen yirmi Son günlerde büyük bir canlılık göze çarpıyor cellâd hemen bunların başlarını kesiyorlar; başkaları da yığın haline getiriyorlardı Son günlerde piyasada büyük Ey Allahım, ben kulunu düşman karşısında utandırma, ihtiyarlığıma acı; maksadım namus ve şeriati ayaklar altma alanları ortadan kaldırmaktır. Senden yardım isterim!» dedi. At:na bindi. Belindeki Hind kılıcım sağa, sola, öne doğru üç defa salladı. Hücum emrini verdi. Yeniçeriler ve sipahiler, aslanlar gibi saldırdılar. Çok geçmeden esirler gelmeye başladı. Serdann çadnı önünde yalın kılıc bekliyen yirmi cellâd hemen bunların başlarını kesiyorlar; başkaları da yığın haline getiriyorlardı. Gövdeler kuyulara atılıyordu. Harbin sonunda kesilen başlann yirmi binden fazla olduğu görüldü. Artık bu taraflarda hiç eşkiya kalmadı. Elbet Kalenderoğlu tayfasının da sonu böyle olacaktır.» Genc sipahi kendisinin bu harbde vaptîklarını da kısaca yazdıktan sonra Murad Paşa tarafından takdir edildiğini, bir aralık ganimetlerin yazılması için kâtib yetişmediğinden kâtiblik de ettiğini bildiriyordu. Sonra mektubunu şöyle bitiriyordu: «Benim babam, din ve namus düşmanları yere seriliyor. Sen de hep dua et. Elbet bunca yıl işkence gören halkın intikamını almadan gelmeyiz. Aca'oa Rukuştan bir haber aldın mı? Bildiresin. Kendim burada lâkin aklım oradadır. Bu savaşlardan sonra eğer düğün dernek kısmet değilse dönmek istemem.» Mahfiruz Sultan içini çekti. Kardeşinin aşkını da kendi aşkı gibi öksüz görmeyi istemiyordu. Fakat bütün aramalarına rağmen o zamana kadar küçük Rukusun en küçük bir izini bile elde edememişti. Çakır Alinin son bir mektubu Canboladın Halebde ancak bir gece kaldığmı, halk'n küfür ve alaylan, çocuk'arın ve kadınların damdan attıkları kiremit ve camurlar arasında sehirden kaçtığını bildırivordu. Daha birkaç gün evvel hükümdar''k taslayan bu adam simdi bütün ümid arini kaybetmiş, Padisaftm ,rnşi;W metine sığınmaktan baska bir çare görememis. Bunun icin kethüdası Hüseyin Ağayı ve amca«ı Haydar Beyı I«tanbula söndermis. Ankaradan dönen KalenderoSlu Eski^ehire gelen Canboladzadeye adam göndererek: Af dilemek icin beraber gıdelım! Diye çağırtmış, fakat geldiği zaman da: Mahfiruz Sultan s'ranın Kalenderoğlu " " arkadaşlarına geldiğini düşünüyor; on>e l arın kanlı ve kesik kafalarını yerde görmek için sonsuz bir arzu duyuyor, sabırsızlanıyordu. 40 Bir zafer hikâyesi Aradan bir sene geçti. Kuyucu Murad Paşa, ordusunu, Haleb, Şam ve civarına dağıtmış, kışı orada geçirmişti. Çakır Alinin mektubları şamdan geliyordu. Orada geçen tembel hayattan bahsediyor, her nedense Rukuştan haber soruşu daha sıklaşıyordu. Mahfiruz Sultan bir kız doğurdu. Padişah ona gene eskisi kadar bağlı görünüyordu, fakat son aylarda Fatma Sultandan çok Mihridil Sultanla görüşüyor, onun yahsına giderek bir iki gün ve gece kaldığı bile oluyordu. Mahfiruz Sultana fıslamışlardı: Mihridil Sultanın yalısında dünyanm dört bucağından gelen en güzel cariyeler var! Genc kadın kendisini biraz solgun, biraz da gevşemiş buluyordu. İkinci gebelik onu epeyce sarsmıştı. Fakat iki sevinc onu daha çok üzmekten kurtanyordu: Ikinci çocuğunun kız olması ve yazın yaklaşması... Eğer çocuğu erkek olsaydı, oğlu Osman tahta çıktığı zaman bu zavallı kardeşini de diğer üvey kardeşleri gibi boğduracaktı. Sarayda bu kadar nüfuz kazanmasına sebeb olan, derin ve sıcak bir sevgile büyütülen Şehzade Osmanm bir gün kardeş kanına girmesi, hele bunun Mahfiruz hayatta iken olması, tüyler ürpertici bir felâketti! Yazın yaklaşmasına da seviniyordu. Çünkü asıler üzerıne açılmış olan harb yenıden başlıyacaktı. Mahfiruz Sultana dediler ki: Fatma Sultan da güze! cariyeler toplayıp duruyor; Mihridil Sultanla yanş ediyor! Murad Paşanın yapacağı savaşın neti,cesine kendisini o kadar kaptırmjştı ki bu sözlere lâyık olduğu kadar ehemmiyet veremiyordu. Yalnız artık Kuyucuya olan itimadı eskisi kadar kuvvetli değildi; kendisini sarayda yalnız ve biraz da sarsılmış buldukça kardeşine karşı olan sevgısi alevleniyordu. Rumeli Beylerbeyi yapılan Ekmekçizade Ahmed Paşa yardımcı orduyu ve parayı Halebe götürmek üzere Usküdardan yola çıktı. Mahfiruz Sultan, gitmeden bir gün evvel onu kızlarağasının dairesine çağırttı: V bir canlılık ve hareket göze çarpmaktadır. Hemen denilebilir ki her sahada geniş ve iyi fiatlarla iş yapılmaktadır. Bilhassa yeni rekoltenin istihsali zamanı gelmiş olmasından dolayı giyim ve ev eşyası üzerinde Anadoluya sevkolunmak üzere toptan büyük muameleler cereyan etmektedir. Piyasada, geçen sene ihracatımızın fevkalâde iyi şartlar dahilinde ve güzel fiatlarla yapılmış olması, yeni rekolte için de büyük ümidler bulunması, bugünkü vaziyetin başlıca amili telâkki olunmakta ve b'nümüzdeki günlerde piyasada daha ziyade bir inkisaf göri^eceği muhakkak addedilmektedir. (imaliye ücretleri yeniden tetkik edileceİP) Şehirde ekmek meselesi henüz kat'î bir Ekmekçiler Cemiyeti murahhaslan kapaneticeye bağlanmamıştır. Belediye evveice tılan fınnların yalnız Üsküdar mmtakafırınlara imaliye ücreti olarak 210 kuruş sında olup bunun da şirkete aid olması dotayin etmiş, müteakıben bu ücreti 195 ku layısile tasarruf için kapatıldığmı, başka ruşa indirmiştir. Daha sonra Belediyede yerlerde fırın kapatılmadığını söylemişlertoplanan istişare heyeti de 1 7 çuval üze dir. rinden işleyen fırmlan esas tutarak imaliDün Belediye İktısad Müdürlüğünde ye ücretini 156kuruşa tenzil etmiştir. Narh yapılan toplantı neticesinde, ekmekçiler, ta imaliye ücreti esas kabul edildiği için fırınlra fazla mikdarda borclu tablakârlar bugün ekmeğin 9.5 kuruşa satılmasına im haric olmak üzere, her yerde daimî suretkân hasıl olmuştur. Bu karar dört, beşte ekmek bulunduracaklarını, ekmeğin daaydanberi talik edilmektedir. Bu müddet ha iyi bir şekilde çıkarılmasına çalışacakzarfında şehrin bazı yerlerindeki fırınlar larını vadetmişlerdir. Buna mukabil munekmeği bozuk çıkarmağa başlamışlardır. sifane bir liste tertibile istedikleri imaliye Bu yüzden halk şikâyet etmekte iken di ücreti mikdarınm Belediye iktısad Müdür ğer taraftan da fırıncılar Belediyeye mü lüğüne bildirilmesi kendilerine tebliğ edilracaatle istişare komisyonu tarafından ta miştir. Fırıncılann verdikleri bu liste Beyin edilen imaliye ücretinin azlığında ısrar lediyece tekrar tetkik edilecek ve icab eetmişler, imaliye ücretinin arttırılmasını is derse ufak bir zam yapılacaktır. temişlerdir. Bu ücretin tezyidi, ekmek narMaya fabrikası hının da yükselmesini icab ettireceği için Bir maya fabrikası murahhası, Belefırıncılann müracaatleri üzerine istişare diye kooperatifine müracatle îstanbul fıkomisyonu tekrar toplantıya çağrılmış, ve rmcılarının kullandıklan ekmek mayasmın Ekmekçiler Cemiyetinin gönderdiği mu fena olduğunu bildirmiş, koopcratifle müşrahhasların taleblerini dinleyerek kendüe tereken bir maya fabrikası tesisile bütün fırinden izahat alınmıştır. Bu izahat üzerine nnların bu sıhhî mayayı kullanmağa meckomisyon tekrar tetkikat icra etmiş, her bur edilmelerini bu suretle ekmeğin dahd ne kadar mevsim dolayısile amele ücretlenefîs ve sıhhî olacağını söylemiştir. Bu rinde bir mikdar tezayüd görülmüşse de, müracaat Belediyece tetkik edilecektir. bu heyet, imaliye ücretlerine yeni birşey 1 Fırınlar hakkında tamim ilâvesine lüzum olmadığına karar vermişDiğer taraftan Belediye dün kaymatir. Bu kararın üzerinden çok zaman geçkamlıklara yaptığı bir tamimde fınncıîamediği halde yeni birtakım şikâyetler baş rın ekmek satış şubesi açmak mecbunyegöstermeğe başlamıştır. Ekmekçiler, biltinde olduklarını ve bir ay önce Belediyehassa Üsküdar, Kadıköy, Boğaziçi tarafye haber vermeden hiçbir fırınm kendi ken larmda ekmeği yenilemiyecek halde çıdine kapanamıyacağını söyliyerek aksi hakarmaktadırlar. Bakkallar da ekmek bu'un reket edenler hakkında lâzım gelen muachlfmamaktadırlar. Perakendecilere bayile melenin yapılmasını istemiştır. re ekmek verilmemektedir. Bazı rmntakalardakı fırınlar kapanmıştır. Halk ekMÜTEFERRÎK mek tedarikinde sıkıntı çekmektedir. J Muayeneden kaçan esnafın kontrolu Hergün 200300 muayene kaçağı bulunuyor Osmanlıdan merhampt beklenmez; isyanda devam edeceğiz! Demiş ve zorlamış. Canboladzade Kalenderoğlunun adamlarının muhafaza ettikleri evin duvarını delerek kaçmış; Bak ha, paşa! Celâlilerin reislerini yanındakiler de başsız kalınca Kalendesakın sağ koymayasm, başlann buraya roğlunun yanına katılmışlar. Çok geçmeden fena haberler gelmeye yollatasın. Oralarda her ne olursa bildibaşladı: Kınalı denilen eşkiya reisini de resin! İmam Mustafa Efendinin de bir yanına alan Kalenderoğlu Bursaya sal dileği vardır: Evlâdlığı olan Akpınarlı dîrmış; şehri yağma etmiş, yakmış, fa sipahiye göz kulak olasm. Yüze çıkması kat kaleyi alamadığı için geri çekilmiş. için her ne lâzımsa esirgemiyesin! Başüstüne sultanım. Ben Halebe İstanbuldan Nakkaş Paşa kumandasıngitmek istemezdim, lâkin sultanımızın eda bir ordu gönderildi; iki ordu Manyas gölü kenannda çarpıştı ve aKlenderoğlu mirlerini yapmak için canımızı dahi vemağlub olarak Anadolunun cenubuna ririz! Sebeb nedir? İnşallah sağlıkla dödoğru çekildi. Bu sırada Birinci Ahmed Üsküdar nersin! Allah bilir! yakasında Sultaniye köşkünde her gün Niçin? Canboladzadeyi kabul ediyor; onun macerasmı dinliyordu. Padişah bu adamın Zira Murad Paşa bu kulunuza dargındır, intikam almak için fırsat arar! anlattıklarına o kadar kapıldı ki onu Tamşıvar Beylerbeyi yaptı. Merak etme, yapamaz! SıkıştığınMahfiruz Sultan buna çok kızdı. Fat da bize bildirirsin! Sağol, sultanım!.. ma Sultana: Ekmekçizade Ahmed Paşa tehlikeyi Devletlu Murad Paşa bunları yok çok uzaktan sezen, tilki ruhlu bir adametmek için uğraşırken Padişah bağıslarsa bu is nice olur ve nereye varır? Bunca dı. Eskişehre vardığı zaman Kalenderoğunun cenuba gittiğini öğrendi. Konyada emekler boşa gitmez mi? yahud Karamanda onun sütüne saldınrsa Tamşıvar halkı Canboladzadevi siıâhli yaman olacağını düşündü; yolunu 'a karsılayınca eski haydud Belgrada ''açtı; Murad Paşadan gelen emir üze Ankaraya çevirdi. Kalenderoğlu ise Murad Pasayı imrınp orada idam edildi. Mahfiruz o günlerde Padişaha hep dad almasına vakit bırakmadan basmak stiyordu. İçelde isyan bayragım kaldırşu fikri telkin ediyordu: Eşkiya reisleri hesabsız mal ve mış olan Muslu Çavuşa yazdığı mektub•^ara edinmislerdir; bu sayede kendileri da pek yüksekten atıyordu: «Sergüzeştim âleme malumdur. Fitıi kurtarabilirler. Halbuki her halde yok ofilmeleri gerektir. Vezirler nekadar sa neci ve dönek Osmanlılar galib geldiler +k olsa gene inanmamalı. Murad Pa ve gururlan son dereceyi buldu; herkese •a idam ettim dediği Celâlilerin baslannı cefa etmeve başladılar. Onlardan yüz çe> v n n buraya göndermez? Lâzımdır ki virdik; Mihalıc, Saruhan, Avdın ilîerini elirken yollarda ve geldiği ?aman da yağma ettik. Adamlanmız arttı; Karaburada baskalarına ibret olsun! man Beyi Deli Zülfikar Paşa Konya Kızlarağası, Hoca Mustafa Efendi, kalesine kapandı. Sonra Karamana grelSun'ullah Efendi de fırsat bu'dukça aynı dik. Bu zamana kadar Osmanlıdan üf ikrin avukatlığım yapıyorlardı. Birinci midimizi kesmemistik. Lâkin Canbola•^Hmed ilk zamanlarda Murad Paşanın doğ'unun idamı üzerine ümidımiz kal,<Bana inanmıyor!» demesi ihtimalinden madı. ••ekinmiş, fakat çok geçmeden sadrıaza\Arkası ma emretmişti: «Celâlilerin reisleri idam edildikce ibEkspres geç geldi et olsun deyu teşhir edilmek üzere, yol Dünkü Avrupa ekspresi, ALmanyadaki "stündeki kasaba ve sehirlerde halka gös teahhurdan dolayı gene iki saat geç gelterile gösterile bana kadar gönderilsin!» miştir. Belediye, sıhhî muayeneye tâbi olan esnaftan binlercesinin sıhhî muayeneden kaçtığını gözönünde tutarak bu sene sıhhî muayenesini yaptırmamış olan esnafı bulmak için sıkı bir kontrol faaliyete germiştir. Bunun neticesi olarak her gün 200 300 sıhhî muayene kaçağı halkın sağlığile alâkadar işlerde çalışan esnaf bulunmakta ve bunlar muayeneye sevkolunmakta.'.r. Bunlardan ayni zamanda ceza da alınmaktadır. Belediyenin bu sıkı kontrolü sayesinde senebaşındanberi sıhhî muayenesi yapılan esnafın mikdarı 30,000 e vası! olm.uştur ki şimdiye kadar hiçbir zaman bu yekun elde edilmemiştir. Bu arada esna£ın ne için sıhhî muayeneden kaçmakta olduğu sebebleri de tetkik olunmuş ve Esnaf Cemiyetlerince seneliği defaten al'nan aidat buna sebeb olarak görü'müstü. Fakat yapılan tetkikat neticesinde cemiyetlerın aldıkları aıdat fazla bulunmam:ştır. Gelecek sene cemiyetlerin bütçelerini sarsEkmekçiler Cemiyeti Reisile cemiyet mıyacak şekilde aidattan tenzilât yapıla azasından bazıları, dün Belediyeye davet caktır. edilerek kendilerinden; sebebiyet evrdikleri bu vaziyetler hakkında izahat alınmıştır. Ekmekçiler imaliye ücreti olarak tayin edlien mikdarm azlığından dolayı peİnsaata ayrılan saha dar gel rakendecilere evveice verdikleri onda'ığı diği için bazı salonlar daha veremedikleri için bunların ekmek alıp satmadıklarını itiraf etmişlerdir. isteniyor Üsküdar ve Kadıköy mıntakası eknıpkÖnümüzdeki cumartesi günü açılacak lerinin bozuk çıkışında, bazı fırmlan kaolan 1 1 inci Yerlimallar sergisinde inşaa patmakta bu havalide fırıncılann kurduktın bir an evvel ikmali için geceleri de ça ları sirketin âmil olduğu anlaşılmaktadır. lışılmağa başlanmıştır. Sergiye büyük bir tehacüm vardır. Bu vaziyet karşısında Galatasaray lisesinde sergiye ayrılan saha dar geleceği için mektebin bazı salonlannm daha sergiye almması zarureti hasıl o;acağı anlaşılmaktadır. Başlıca firmalar, bilhassa devîet paviyonları inşaatı pazartesi günü tamamlanmış olacaktır. Fkat küçük firmaların paviyonlanndan henüz başlamamış olanlar çoktur. Sergi komitesi dün bu firmalara insaata derhal başlamaîarmı son defa tebliğ etmiştir. Maliye Vekili Fransaya gitti Maliye Vekili Fuad Ağralı, dün denizyolile Fransaya hareket etmiştir. Vekil, nhtımda Vali Lutfi Kırdar ve Defterdar Şevket tarafından uğurlanmıştır. Yerli Mallar Sergisi Kimya sanayii müesseselerinin tevsiine çalışılacak Kımya sanayii müesseselerimizin tevsiine aid tetkikatta bulunmak ve bir proje hazırlamak üzere Dr. Kuasebart isminde bir mütehassıs, hükumetin daveti üzerine dün şehrimize gelmiş ve Ankaraya gitmiştir. f Yunanlı talebeler ve Yugoslav seyyahları J Muharrem Feyzi TOGAY ADLÎYEDE Mülâyim, tabiiyet beyannamesini vaktinde vermemiş! Mülâyim Pehlivan, tabiiyet beyannamesini zamanmda vermediği kaydile Sultanahmed birmci sulh ceza mahke mesinde muhakeme edilmiş, «son Bey rut seyahatinden dönerken yolda gecıktim, ondan zamanında veremedim. Yugoslavya pasaportum dördüncü şubededir» demiştir. Mahkeme, dördüncü şu beden pasaportun getirtilmesine karar vermiş, muhakeme başka bir güne kalmıştır. VİLÂYETTE Şehrimize gelen valiler Sinob Valisi Fehmi ile Tunceli Vali muavini Sedad şehrimize gelmişlerdir. DENİZİŞLERÎ Karadeniz vapurunun atlattığı ârıza Denizyolları umum müdürlüğünün Karadeniz postasını yapan Karadeniz vapuru, evvelki akşam Ortaköv önünde bir kaza geçirmiş bu sebeble vapur dört saat kadar yolundan kalmıştır. Bu vaziyete dümendeki ârıza sebeb olmustur. Yeni imiş gibi göstermişler! Dün bir sabah gazetesı, Adliye Tebligat müdürlüğünde mühim bir suiistimal tespit edilerek Müddeiumumiliğin tahkikatını bitirdiğini, dosyayı dördüncü sorgu hâkimliğine verdiğini, Tebligat müdürü Mustafanın tevkif ve kefaletle tahliye edildiğini yazmıştır. Tevkif ve tahliye de dahil olmak üzere bütün bu muameleler evvelki gün ve bir günde yapılmış gibi yazılmış olmasma karşı, hakikatte hepsi de bundan birkaç ay evveline aiddir ve o sıralarda safha safha gazetelere geçmiş, eskimiştir. Hulâsa, hâdise, yeni olmaktan hayli uzaktır. İskenderun limanı teslim alınıyor İskenderun limanmm Fransızlardan tesellümü için Hataya giden heyet, dün tesellüm muamelesine başladığım Li manlar umum müdürlüğüne bildirmiş tir. Tesellüm muamelesi ayın 23 üne kadar ikmal olunacaktır. Bir kaza Dün, Köprü önünde bLr deniz kazası olmuş, Köprü gözünden dışarı çıkan zeytin küfelerile yüklü 4209 numaralı yük kayığı bir vapurun hareketi anmda önüne düşmüş ve yüklü olan kayık, vapurun çarpmasile beraber batmıştır. Kayıktakiler kurtarılmıştır. Bu sabah Yunan bandıralı Fliton vapurile limanımıza 250 Yunanlı ve 100 Yugoslav seyyah gelmiştir. Yunanlı kafile şehrin şayani temaşa mahallerini gezmiştir. Sevyahiar, saat 12,30 da Taksime giderek abideve merasimle çelenk kovmuşlardır. Yukarıdaki resimlerde, Yunanlı talebelerle Yugoslav seyyahlarını grup halinde görüyorsunuz. C u m h u r i yet Nüshası 5 kurustnr Türkive Haric icin icin 1400 Rr. 270ü Kr. Senelik 1450 > Altı ayhk 750 > 800 > Uç aylık 400 > Yoktur Bir aylık 150 » Abone şeraiti .3

Bu sayıdan diğer sayfalar: