15 Temmuz 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 1

15 Temmuz 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

/— BİRA İLE SERİNLEMEK Pzkeeaama pamasiz KINA DÜŞMEYİNİZ LEl Biranın şişesini 20 kuruştan a- Gağıya içebilecekmişiz. Bira me-i ilarına müjde.. Şimdi bak » ' kallarda 30 kuruş... Meyhaneler- de, gazinolarda yerine göre deği- Şiyor. Bir şişe biranın - hem de - 75, 100 kuruşa satıldığı — ğerler var.. Sıcak yaz günlerinde, / bir deniz kenarı gazinosunda, bir #işe buzlu bira içeyim demeyiniz. Çünkü, serinlemek şöyle dursun, önünüze hesab pusulası geldiği “Vakit, bütün vücudünüzden, şakır , öyle bir ter boşanır ki, sore ıııyın — Bira ile serinlemek mi?, Sakın ha!., İAMAYI NE DİYE / KARIŞTIRIYOR?. — Nocib Foazıl, dünkü fıkrasında, sayfiyedeki evinin balkonunda, bahçesinde pijama ile oturan İn- a hücum ediyor. Hem Üste- ik, bütün bu insanları, lâübalilik- küstahlıkla itham ediyor. Fakat, Necib Fazıl, herkesin pi- jamasını ne diye karıştırıyor, Al- h aşkına?. Keyif bu ya, nasıl do- laşırsa dolaşır?, Elâlem bir iki ay erpile oturmak, istirahat et- için şehirden uzak kaçmış.. üna da mı rahat yok?. Sayfiye evinin balkonunda smo- inle oturacak değil ya... /| İTALYANLAR, EVDEKİ URDAN DA OLACAK, — #talyada, Tirol denen mıntaka dahilindeki bütün ecnebiler dı - ırı çıkarılıyor. Bu mıntakada rdanberi yaşıyan 250 bin de man var... Ajarsların verdiği Şişlideki polis, hayvan ahırla- — gı kaldırılacak, Şişli meydanı ge mişletilecektir. Belediye ahırla- | Tn Hürriyeti Ebediye tepesine kaldırılmasını muvafık bulmuş- iar. * y Keçi ve manda eti satan ka- b dükkânlarının bu etlerin üez- etiket koymaları lâzımdır, diye, alâkadarların müracaat- a bu etiketlerden almalarını ve 'eliketsiz et satanların mes'ul edi- “eceklerini bildirmiştir. “ak 400 den fazla işçisi olan mü- esseseler kanünen beden terbiye- Si için hususi teşkilât yapmak mec- 'buriyetindedirler. Beden terbiyesi nel direktörlüğü — alâkadarlara tamim göndermiştir. * Sinob valisi Fehmi ile Tunc- eli vali muavini Sedad şehrimize elmişlerdir. —ai İstimlâk işlerinin çoğalması layısile işleri artan Belediye İs- müdürlüğü, Cumhuriyet Partisi yanındaki binaya nak-| dilmiştir * Taksim meydanında âbide- 'nin önündeki havuzlara elektrik K4 tının yapılması - Belediyece nüteahhide ihale edilmiştir. (Plâj Bü Nos 35 “Selin kapının dışında titriyor- du, Daha fazla dinlemeğe taham- ülü kalmamıştı. Ters yüzüne dö- k; biraz ileride yavaşca kun- urasını giydi. Hızlı hızlı yürü- ü.. Odadan içeriye girdi. in hiddetinden o kadar de - işti ki. — Bunu ikisi de bir görüşte anla- ai Sermed: — Ne oldunuz, Selin hanım? — Diye sordu. Celâl biraz daha açık konuşan 'bir adamdı: —— Sapsarı olmuş yahu çehresi,. Salinin yanına sokuldu. | b A FD İ Kİ DA DB AA l Son - Telgraf- haberlere göre, bu Almanlar da kapı dışarı ediliyormuş... Bu nas sıl iş?, Hani, mihvercilerin canci- ğer kuzu sarması oldukları hikâ- yeleri nerede?. Galiba, İtalyanlar da, çizmenin «Alman hayat sahası» içine dahil olduğunu anladılar.. İtalya, sağa saklırmak- isterilen, evdeki bulgurdan da olacak... Dimyata pirince gitmek sevdalı- larına acıyorum. HARB TİROLDAN ——— BAŞLARSA NE OLUR:. Sanüeğiksez Za Tirol mintakasının, — bilhassa dağlık kısmındaki Alman köylü- leri, asırlardanberi — yerleştikleri köylerini bırakıp gitmek istemi- yorlar. İtalyanlara karşı muka - vemete hazırlanıyorlarmış... İs - ter misiniz, dünya harbi, İtalyan- larla Tiroldaki Almanlar arasın- | da başlasın?. O zaman, seyredin | siz gümbürlüyü, mihverin aza- metini (!), mihvercilerin birbir - lerine sedakatini... HER YIL ÜÇ SANTİM KÜÇÜLEN VATANDAŞ ——RNLam Dün bu sütunlarda uzun boylu bir vatandaştan bahsetmiştim, Ne garib tesadüf, dünkü gazete- ler de, çok kısa boylu bir vatan « daşın hayat hikâyesini yazıyorlar. Boyu bir metreye bile varmıyan bu vatandaş, küçülme hastalığına tutulmuş.. Her sene, üç santim kü- gülüyormuş... Doktorlara yalva- rıyor: — Aman benim derdime çabuk bir çare bulun.. Yoksa, beş on se- ne sonra biteceğim, hiç kalmıya - bu vatandaş küçüle küçüle ne olacak?. AHMED RAUF * İngiliz ihracat kredileri hak- kındaki kanun lâyihası bugün A- vam kamarasında ikinci okunu - şunda kabul edilmiştir. Hükümet tarafından garanti edilen ihracat kredileri plafonunu 10 milyondan 60 milyona iblâğ etmek - suretile artıran karar sureti müzakeresiz tasvib edilmiştir. * İskenderun limanının Fran - sızlardan tesellüm için Hataya ge den heyet, dün tesellüm muamele- sine başladığını Limanlar ymum müdürlüğüne bildirmiştir. * Harbiyeden Valikonağı cad- desine ve Teşvikiye Palasa kadar devam eden yolun genişletilmesi işi, pazartesi günü bitecektir. — | * Kimya sanayii müesseseleri- mizin tevsiine aid tetkikatta bu- lunmak üzere mütehassıs, hükü- metin daveti üzerine dün şehrimi- ze gelmiş ve Ankaraya gitmiştir. * Londra; Lelle Burgin'in harb mülzemesi nezaretine ve albay Llewellin de bu bakanlık nezdin- de parlamento sekreterliğine ta- ibin kral tarafından tasdik e- dildiği resmen bildirilmektedir. ilbülleri Yazan: İskender F. SERTELLİ Selin kendini karyolaya attı: — Bir şey dokundu galiba, Kar- nımın içinde gaz dolu, bağırsak- larım gerilmiş. Kopacak sanıyo- rum. Birdenbire fenalaştım. Ku- sura bakmayın! Sermedin canı sıkıldı. Birden- bire yerinden fırlayıp kalktı: — Beş dakika önce bir şeyiniz yoktu, Selin hanım! Gaz yapacak bir şey de yemediniz amma.. — Yalan söylemiyorum ya. Ha- Tümden ıztırabımı hissetmiyor mu- sunuz? — Evet. Renginiz sararmış. — Mümar olacağınıza doktor ol- limon gibi Bu Husus” Pek Yakında Faaliyete Geçilecek İstanbul - Edirne asfalt yolu - mun başındaki — çirkin manzaralı mezarlığın etrafı yakında tanzim edilecektir. Mezarlığın bir kısmı kakdırılaruk ve geri kalan kısmı - nin etrafına da duvar çevrilecek- tir. Ayni mezarlığın Topkapı cep - hesinde bir park yapılacaktır. Top- kapı civarı İstanbulun fakir halkı tarafından mesire yeri olarak kul- latılmaktadır. 'Belediye bu ciheti gözönünde tutarak Topkapı dı - şınin imarına ehemmiyet vermek- tedir. Bu hususta alâkadarlara — icab eden direktifler verildiği cihetle pek yakında faaliyete başlanacak- tır. Bir taraftan mezarlık tanzim edilirken, diğer cihetten de Top- kapının yıkık kale duvarlarının alt kıszmında kale boyunca imti- dad eden mezbelelikler kaldırıla- cak, civar tanzim edilecektir. Topkapı ve civarı şehrimize ge- len seyyahların da ziyaret ettik- leri semtlerdir. Belediye bü mü- him ciheti de gözönünde tutmuş, “yabancı gözlere fena manzara ar- zeden çirkinlikleri sureti kat'iye- de kaklırmağa karar vermiş: — Karadeniz Vapuru bir, Kaza Geçirdi Evelki gün limanımızdan Ka - radenize kalkan Ankara vapuru- nun Örtaköy açıklarında dü - | meni bozulmuş ve vapur kapta - mı vâpüurü derhal demirlemiştir. Yolcular heyecana düşmüşler - dir, Derbal vapurun koşulmuş ve beş alti saat uğra- şıldıktan sohra dümen tamir e- dilerek vapur yoluna devam ede- bilmiştir. Bayan Zübeydenin İzmirdeki Keabri İzmir, 14 (ALA.) — Atatlir- kün validelerinin Soğukku - yudaki makbereleri güzel bir âbide şeklini almıştır. Bele - diyece vücüde getirilen geniş bir parkın içinde kalan kab- rin üzerine on tonluk bir gra- nit yerleştirilmişlir. Buraya «Ebedi Şef Alatürkün anac- si Bayan Zübeyde burada ya- fayor» ibaresi hâkkedilecek - tir. Makberenin — etrafındaki park tamamen ağaçlandırı - lacak ve içinde hir de çocuk bahçesi vücude getirilecektir. ——— * İngiltere Başvekili Chamber- layn, hafta tatilini gçirmek üzere dün öğleden sonra Sheguers'e ha- reket etmiştir, 24 İstanbul mıntaka ticaret mü- dürlüğü müşavirliğine tayin e - dilmiş olan Stokholm ticaret mü messili Hayrettin Şükrü şehrmi- ze gelmiş ve dün vazifesine baş- lamıştır. saydınız, ıztırabımın sebebini şim- di derhal anlar ve çaresini butur- dunuz! — Cidden döktor - olmadığıma pişmantm şimdi. Maamafih rahate sızlığınız artıyorsa, hemen bir dok- tor getirtelim. Buralarda vardır sahırım.. ” Selin elini alnına koydu: — Oh. Şuracıkta ne güzel, meh- taba karşı içip eğlenecektik. Ak- &İ şeytan rahatımızı bozdu, neş'e- mizi kaçırdı. Ve kaşlarını kaldırarak etti: — Biraz çebukça davranıp o - damda beni yalnız bırakmanızı rica ederim..! Sermed birdenbire şaşaladı: — Aman Selin hanım, bu saat- ilâve imdadına | oivenof'un siyasetidir. | | ten'sonra biz nereye - gidebiliriz? | Ne vapur kaldı, ne otobüs.. — Otomobilleri unutuyorsunuz.. — Eh, iyi vallahi, bu insanı â- deta kovar gibi bir şey olur. ısu:ı—mı _—=q izDam | A. N. Karacan bugün «Hayat , pahalilığı» adlı üçüncü makale - | #inde diyor ki: | «Bütün iktisadi — teşkilâtımız, | bankaların ve hattâ kanunlarımı- zin bunda âmil ve müessir oldu- ğunda ve hayat pahalılığı davası- ni ele aldığımız zaman ilk büyük muadole olarak maliyet fiyatı me- #elesini ortaya koymak icap etti- ğinde ise kimsenin şüphesi ola - maz. İşte o zamandır ki her şeyi niçin pahalıya yediğimizi, pahalı- ya içtiğimizi daha iyi anlamak imkânını müsbet surette görüp öğrenebilecek ve asıl hakikatle temasa gelebileceğiz.» Yunus Nadi bugün «Köselvano- fun şeyahatinden sonra» isimli ma-, kalesinde diyor ki: Gospodin Köselvanof Bulgaris- tanm bazı Balkanlı komşularile olan toprak ihtilâflarını gene Bal- kanlılar arasında vukua gelecek anlaşmalarla temin etmesi fikrin- de samimi olup bunların zaman- la ve iyilikle tahakkuk edebilece- ğine de kanidir. Bu sulh ve an- laşma siyaseti yerine büyük dev- letler manzümelerinden birinde yer almak. zeki ve valansever Bulgar devlet adamanın kendi memleketi için tehlikeli saymak- ta tereddüd etmediği bir siyaset- tir. Bulgaristan ancak Bakanlı bir müstakil devlet olarak yaşamak ve komşularile ergeç tahakkuk e- decek kardeşlik maksadına ulaş- mak giyasetinde hayır ve fayda bulabilir ki bu siyaset vaktile ken- disile görüşmek fırsatını buldu- ğumuz Türk dostu Gospodin Kö- Şişhane Kule Caddesi Asfalt Olarak İnşası Müteahhide Bildirildi | Belediye, Ş.şhane karakolundan Galata kulesine giden yolun bir | an evvel asfalt olarak inşasını mü-| teahhide bildirmiştir. Bu yokun inşaatile beraber kulenin etrafın- daki meydan da , yeniden tanzim edilecek ve meydanin üç-tarafın daki çirkin manzaralı taşcı dük « “kânları, kaldırılacaktır. Bundan başka kulenin arka tarafında bu- yesi yapıldıktan sonra Yüksek - kaldırım yokuşu kenarında bu -« lunan belediyeye ald — mezadlık yerile beraber bahçe haline kal- bedilecektir, Belediye reis mua- vini Lütfi Aksoy buraya giderek mahallen — tetkik etmiştir. — Lâtti| Aksoy bu semtteki temizliğe dik- kat edilmediğini ve küleyi gör - meğe giden seyyahların geçttği caddenin ötesinin, berisinin pis- likler içinde olduğunu —görmi buranın temizlenmesini temizlik işleri müdürlüğüne bildirmiştir. — Estağfurullah. Fakat, hasta- landım.. Yatmağa mecbürum. Si« zi yatıracak başka odam yok. San- cılanmasaydım, sabaha kadar içer, eğlenirdik. Yaz gecesidir. Sabah çabuk olurdu. Siz de ilk vapurla giderdiniz. — Yine öyle yapsak, Selin ha - | nım! Vallahi sizi kat'iyyen rahat- sız etmeyiz. Şuracıkta sesimiz bi- le çıkmadan içer, sabahı bulunca.. Celâl iki kelime ile Sermedin sözünü tamamladı: — Evet,, Sabah olunca da dü - meni kırarız. Selin karyolada Mmütemadiyen şakaklarını oğuyor ve kapının di- gşında dinlediği sözleri bir türlü hazım edemiyor, ikisini de başın- dan bir an evvel def etmeğe çalı- şıyordü. İki arkadaş birbirlerine bakışa- rak birer kadeh rakı içtiler. Selin: — Siz ne duygusuz insanlarsı- TAN: M. Zekeriya Sertel <Faşistlere | göce harb mefhumu> adlı yazısın- da diyor ki: «Faşist ve Nazilere göre hak kuvvettir. Her şey zorla alınır, Zorbalık asildir. Onun için kuv- vetine dayanarak ne alabilirsen, ne koparabilirsen kârındır. Faşizm emperyalisttir. Emper- yalizm milletlerin milletler tara- fından istismarı nazariyesine da- yanır. Faşist ve Naziler dünya he- femonyasını kurmak için yeryü- zünden bütün küçük milletleri kal- dırmak lâzım geldiğine kani ol - muşlardır.. VAKİT: Asım Us «Hem suçlu, hem güç- Kü» adlı başmakalesinde diyor ki: «Her memleket Hatayın Türki- yeye ilhakı ile Akdeniz statüko- sunun bozulduğunu iddia edebi - lir. Fakat Almanya ile elele vere- rek bütün Avrupada ve Akdeniz- de revizyon davası açmış olan İ- talya değil. İtalya hiç farkıma varmıyarak kendi attığı silâh ile kendini vu- ruyor. Başkalarından alacak da- vası açarken ihtilâsını meydana Çıkaran adamlara benziyor!. YENİ SABAH: Hüseyin Cahid «Türkiye - Fran- sa anlaşması» adlı makalesinde di- yör ki: «Suriyede asırlarca süren hâki- miyetimiz bizde Arapları yumruk altında kendimize köle yapmak hırsını uyandırmamıştır; Arapla - Ta karşı dostluk, hayırhahlık ve kardeşlik hissi tevlid etmiştir. O- nün için, Suriyeye bizim tarafı - mazdan kat'i surette emin bir hal- de mes'ud ve muvaffakiyetli saf- halara doğru milli inkişafını ra- hat rabat takip edebilir. Piyasada Büyük | Canlılık Var İhracatımız Fevkalâde İyi Şartlar İçinde Yapılıyor Son günlerde piyasada büyük bir canlılık ve hereket göze çarp- makladır. Bilhassa yeni rekölte - nin istihsali zamanı gelmiş olma- sından dolayı giyim ve ev eşyası üzerinde Anadoluya sevkolunmak' üzere töptan büyük muameleler Cereyan etmektedir. Piyasada, ge- | çen sene ihracatımızın fevkalâde iyi şartlar dahilinde ve güzel fi - yatlarla yapılmış olması, yeni re- kolte için de büyük ümidler bu - lunması, bugünkü vaziyetin baş- hca âmili telükki olunmaktadır. SKEğalk Buz Satılmıyan Semt Kalmıyacak | Son günlerde mahallelerde buz bulunamadığı hakkında Belldiye- ye birçok şikâyetler yapılmıştır. Bu şikâyetler üzerine Belediye dün buz serbayiliğine bir tezkere göndererek bütün — bayiliklerde, günün her saatinde buz bulundu- rulması lüzumunu büdu-ııw nız yahu! Ben burada sancıdan kıyrarırken, - siz çakıştırıyorsu - nuz! Bir taraftan sancı.. Bir taraf- tan da yarın sabah kapıya daya - nacak olan terzi üzüntüsü beni çıldırtacak. Sermed sordu: — Terzi de nereden çıktı? — Terzi, kadınların en büyük derdidir. Tamam otuz lira borcum var terziye, Yarın sabah bu bor - cu vermezsemi rezil olacağım. Celâl arkadaşının yüzüne baktı: — Bizi yüzülecek kazlardan sa- nıyor galiba?! Sermed; —BSus. Diye parmağile işaret verdi. Selin bu gözü işitmemiş gibi dav-. randı. Celâlin İki adım — Bana baksana sen! Şusancı- yı bir tarafa bırakıp sofranın ba- sına gelir misin... Yoksa burada | i atmıştı bir kere: Mareşal Ankaraya Döndü Mareşal Fevzi Çakmak Merasimle Teşyi Edildi Aydın. 14 (AA) — Genel | Kurmay Başkanımız uıu.ıı Fevzi Çakmak, dün öğleden son- ra askeri garnizonları teftiş e - derek saat 20 de refakatlerinde Örgeneral İzzettin Çalışlar ol - duğu halde hususi bir trenle An karaya müteveccihen hareket et mişlerdir. Başta Aydın ve Muğla valileri olmak üzere bütün hü- kümet erkân ve memurları, par. Ü ve halkevleri idare heyetleri, vilâyet ve belediye meelisi nza- larıyle istasyon ve civarını dol duran binlerce halk, büyük as - kerin teşyiinde hazır bulunnuş- lar ve uskeri bir müfreze selâm yesmili ifa etmiştir. İszasyonda toplanan halk, tre- nin hareketi sırasında, Genel Kurmay Başkanımızı içten gelen sürekli alkışlarla teşyi etmiştir. e şlşiksim H di -Milli Şef'in Doğduğu Ev İzmir, 14 (AA.) — Milit Şet | İnönü'nün doğdukları evin mü- ze heline getirilmesi için çalış - malara devam ediliyor. Evin aslı bozulmâmak şartiyle esaslı su - Tette tamir edilmesi için bina as kıya alınmıştır. Tamirat binnetice Mmüzenin hazırlanmasına başlana caktır. KP AK Hatay Gümrüğü Tedkikat Yapmak Üzere Bir Heyet Hataya Gidecek Hatayda kurulacak gümrük tep kilâtı etrafındaki hazırlıklar çok ilerlemiştir. Memurlar &y başına | kadar yeni vazifelerine başlamak üzere Hautaya gideceklerdir. Hatayda İstanbul gümrük teşki- lâtının bir ayni vücude getirile - cek, yalnız bu teşkilök İstanbul- dan daha küçük olacaktır. Hudud gümrük muhalaza teş- kilâtina büyük ehemmiyet veril- mektedir. Bu itibarla Hatay - Su- riye hududunda vücude getiril - mesi kararlaştırılmış olan muha- faza teşkilâti çok küvvetli ola caktır. Bu teşkilâtta sivil memur- lar da çalıştırılacağı söylenmekte- | dir. Bu kuvvetli teşkilât Hatay » | Suriye hududunda hiç bir kaçak- çılık hâdisesine meydan vermi - | yecektir. Gümrük muhafaza baş- müdürlüğünden bir heyetin bu hususta tetkikat yapmak üzere Hataya gilmesi kuvvetle muhte- meldir. Ayrıca Belediye zabıta teşkilâtına | gönderilen bir tamimle de buz ba- yiliklerinin sık sık kontrol edile vek buz bulundurmiyan ve yahud mevzu narhtan fazla buz satan ba- yiler hılıkındı takibat yapılma - şimdi bir çıngar çıkarayım mı? Sermed arkadaşının bu şekil - de konüşmasını hoş bülmamığtı. — Ne yapıyorsun, Celâl? ütledi. Haydi sen otur, içmene bak.. Ben onu teskin ederim, Selih o dükikaya kadar hakiki karakterini göstermiş değildi. Ha- yatta nasıl bir erkek arıyordu? Na- Sıl bir eşle mes'ud olabilirdi? Bu- hu belki de kendi biliyrodu, fa - | kat hiç bir zaman kimseye hattâ kendisine en yakın ve mahrem o- lan kardeşlerine bile ihsas etme- mişti, Melin ve Pelin aşağ: yukarı te- mayülleri anlaşılmış kızlardı. İki- sinin de ne istediği belliydi. Seline gelince, o hâlâ bir muam- ma gibi görünüyordu. Floryada ta- miştığı bu iki erkeği neden Bü - yükdereye getirmişti? Burası ger- çekten onun odası mıydı? Yoksa bu odada Melin mi oturuyordu? (Devamı var) ÖY Çemberlayn Hükümetinin Vızıv Yazan: Ahmed Şükrü Çemberlayn hükümetine kafi İngiliz matbuatında yine hüct lar başlamıştır. Gazeteler, İngilt renin bugün karşılaşmakta old” | ğu zör vaziyette Çemberlayın hü kümelini zayıf bulmak Malümdür. ki — Çemberl iktidarı — Baldvinin — elüi almıştır. Baldvin — hükümetl de Makdonald tarafından kuruldf «milli hükümet» in bir i esiy” di. 1931 krizi üzerine kurulan | milli hükümet yavaş yavaş «mll liliğini» kaybederek muhafazakâf partişinin kabinesi olmuştur. Çemberlayn iktidarı Baldvinde aldıktan sonra, bu parti arasin da ehemmiyelli ihtilâf belirm ve Eden hariciye vekilliğinden kilmişti. Bundan sonra Çembef” layn hükümet muhalazakâr P tinin bir zümresi halini aldı. Çi berlayn ve Halifaks — tarafı temsil edilen bu zümre, Alman ve İtalya ile bir anlaşma siyaseli takib etti. İtalya ile yapılan deniz anlaşması ve Almanya yapılan Münih tilâfı bu siyas ü . Malüm olduğu üzerti bu siyaset otoriter devletleri Yi tıştırmadı ve Çemberlayn, vaktili Eden ve Çörçil tarafından tavsi edilen siyasete geri dönmeğe müf bür kalmıştır. İngilterenin politika ınınıdi göre, yatıştırma siyaseti iflâs odtf etmez, Çemberlaynin iktidand çekilerek o siyasetin tatbikini, P den ve Çörçil gibi bunu daha €V" velden benimsemiş olanlata Takmalı idi. Fakat Çembe!l hükümetini, hâlâ milli temerküf kabinesi telâkki etmektedir. BUli” dan başka, tecavüz politikasıP karşı takib edilecek yeni siy: tin, vaktile yatışlırma siyasetili takib eden Çemberlayn tar: takib edilmesinde birçok ler fayda görmüşlerdir. Bu se ğ beble Çemberlayn hükümeti ge $ zurü tebarüz ediyor: ğ 1— Birbirine zıd birkaç siyi K takib eden bir kabine efkârı umü” miyenin itimadını azıcık kaybet” miş ve yıpratmıştır. 2— İkinci bir mahzur da Çetif berlayn hükümetinin başta SoV” yetler olmak üzere, bazı devi lere itimad telkin edememe Bunlar, Çemberlaynin bir defi | daha Almanya ile bir yat siyaseti takib edeceğinden kof' * | karak İngiltere ile sıkı mün: te girişmekten ihtiraz etmekte * dirler. Bu düşünce iledir ki, Çembef' laynin büsbütün ıskatına kadar $f dilmemekle beraber, hükümetli içine iki unsur alınacak olursa, B kümetin hayli kuvyetleneceği ilefl sürülmektedir. Bu iki unsurdan ri, Çörçil, ikincisi de Edendir. hakika Çörçü, İngiliz mill Almanyaya karşı teyakkuza vet etmiş, Eden de İtalyaya K takib ettiği siyasette hak mıştir. Çörçilin meziyetleri siyasi di manları tarafından da tesl'im dilmektedir. Esasen kabine İ alınmasındaki mahzur da bu metf yetlerinden çıkıyor: Çörçil bü © yük bir organizatör olduğu fikirlerinde istiklâl sahibi ve bir politikacıdır. Kabine içine Yındığı takdirde Çemberlayni b arka plâna atacağından ımd:d maktadır. Bu sebeble Başvekil onun yerine geçmeğe namzet yılan Halifaks, bu ateşli politikâ” cının hükümet içine pek iltizam etmemektedirler. nin de kabineye girmesinde takım dahili politika güçlü vardır. Bununla beraber, h vaziyot Çemberlayni tazyik tedir. Binaenaleyb bu tazyik KAT şısında Çemberlaynın, kabinesi gerek dahildeki efkârı umumif ye ve gerek münasebete grişt ve girişmeğe çalıştığı bazı devi lere daha büyük itlmad telkifi decek tarzda takviye etmesi Pf7 de o kadar uzak sayılacak bir ” timal değildir. vam ediyor. Fakat bunun iki mafir takviyesi terviç ediliyar. Kabil€ | ğ Va B K

Bu sayıdan diğer sayfalar: