10 Temmuz 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

10 Temmuz 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ı2 ORMANIN KİZİ Vahşi hayvanlar arasında ve Alfrikanın balta girmemiş ormanla- rında geçen aşk ve kahramanlık. heyecan. esrar ve tetkili romanı uNo: 50 munm Yazan: Rıza Şekib Emx Aslanlı adamla kızı Karşa, Niyam : Niyamlara tuzak sabahleyin erkenden yola çıkmışlardı lerinin yüksek perdeleri arasında düm düz, up uzun kıvrılıp giden yoldan toz bulutları yükseliyor ve bin kişiden mürekkep — küvyet, Monbitolularla karşılaşmak için yola çıkmış bulunuyordu. ASLANLI. - ADAMIN TUZAKLARI Süleymanın ölümünden biı'hçj gün geçinciye kadar aslanlIı adam | kendisine gelememişti ve o günü takip eden gündenberi de, Niyam Niyamlar namina görüşmeye ge- len Şariyi mağaraya kapamıştı. Şari aslanlı adamın esiri idi. * Yavuz, başına geleceği biliyor: du. Şariyi hapsetmiş olması Ni- yam Niyamları harekete geçirmek için birinci sebepti. Bu, aslanlı " adam için o badar belliydi ki, oğ- lunu kaybetmekten doğan hüznü içinde bile hep bunu düşünmüştü. ariŞyi mağaraya kapadığından tam dört gün geçmişti. Artık düş- manlarının hücumunu - bekliyebi. lirdi. Hele bu sefer, onların bü. tün kuvvetlesiyle hücuma geçecek. lerini çok iyi bildiği için bir ted- hir alması lâzımdır. Sabahleyir erkenden, dalgm, dalgın, senelerin aşıladığı bütün yorgunlukları, bütün üzüntüleri çıkaracakmış gibi uyuyan — ağa- beysi Murad: uyandırdı. Karşa da hemen onun yanında yatıyordu. Murat gözlerini — uğuşturarak kalkarken Karşa da uyanmıştı-. Yavuz, kızının vakitsiz uyanma- sına sebep olduğu için üzülmüştü: — Kızım, dedi, şeni uyandır - dım. Haydi uyu.. Daha vakit pek erken... ' — Hayır baba, uykumu tama -| Borambankalıların ve harb ses- [ hazırlamak için miyle almış bulunuyorum. Gece çok erken uyudum. — Seni bu gece de sinekler ra- hatsız etti mi? — Yok.. Çok dalgın uyudum. Ayağımdan tutup sürükleşeydi- ler belki gene uyanmazdım. De- ğil ki sinekler uyandırsın.. — Buna çok sevindim- Murat söze karıştı: — Bana ne söyliyecektin Ya- vuz? — Sana töyliyeceğim şey şu: Ben geçitlere tuzak kurmaya gidi- yorum. Niyam Niyamlıların bu- gün değilse yarın, yarın değilse ö- bür gün muhakkak taarruzuna uğruyacağız- Vakit kaybetmeden bu işi yapmalıyım. Yalnız bu iş, yalnız olmıyacak. Ben yanıma se- ni almak istiyorum amma, madem ki Karşa uyardı, o gelsin daha iyi. Bana faydası dokunur. Haydi kı- zım.. Gidelim.. — Haydi baba.. Karşa büyük birsevinçle yerin. de sıçradı. Yalnız yüzünü yıkama- mıştı. Her çeyden evvel bunu yap- malıydı. — Baba dedi, hemen gelirim. Yüzümü yıkayayım.. — Çabuk öyleyse.. Karşa, bir koşuya gitti. Az son- ra döndüğü zaman — yüzü ıslaktı. Daha kurularmıya bile vakit bul. madan dönmüştü. Yavuz, Karşa- nın döndüğünü görünce Murada: — Allaha:smarladık, dedi, ben öğleye kadar dönmiye çalışırım. Dönmezsem merak etme.. Aslan | lardan hiçbizini yanıma almıyo- rum. Burada kalsınlar. — Gülegü'e Yavuz!.. Öğleyin dönmeye calış.. (Devamı var) Muhittin stündağ gelişi güzel konuşmuş | Sözlerini diyev sanıp yazmışlar . İstanbul Valisi ve Belediye Rei-) bir mektup aldık: si Mahiddin Üstündağ'dan şöyle “İki aylık bir ayrılıktan sonra memlekete dönüşümde, bir mec- Tiste arkadaşlar arasında her tür- lü kayıt ve şarttan uzak husust bir, dertleşme sırusında bazısı yarı şa-| çok sıkı bir. muayeneden | ka löyllflâm sözler bir gazeteci Bu muayenede sağlam çıkan gençler mülâkatı gibi yazılmış ve yayıl- mış. Sonra da bunu ele alan baş- ka yazıcılar — her yüzü tasarlan-| z mış eksiksiz bir çalışma proğramı|:; imiş gibi — ileri geri, benim dü-|! şüncelerime uymıyan bir hlııııı yazılar çıkarmışlardır. Ne o, ne!fi de bu.- Halika sunulan tarzda ve çerçivede hiç birisiyle alâkam ol-|ğ madığını gazetenizle yazmanızı|f; dilerim.,, Istanbul Valisi ( ve Belediye reisi|£...... Muhiddin ÜU HABER — kgam Postası Sadi Karsan diyor ki: Dağ fare doğurdu... ( Baştarafı 8 incide) rinci deyrede onları — nisbeten daha fazla sıktştırdığımız halde sayı çıka - ramadık, Onlar galibiyetlerini atletik meziyetlerinden istifade ederek eşa -| peler ile yaptıkları akınlar ile temin | ettiler. Burada müdafaamızın büyük bir hatası oldu. O da hasmın bu şekil- de hücumlarını — anlıyarak ona göre bir müdafan sistemi tatbik edememiş olmasıdır. Dünkü oyunda en fazla nazarı dik -| kati celbeden ve üzerinde — durulmak Tâzımgelen bazı — oyuncuların Tüzu- mundan fazla — asabiyet ve heyecana kapılmış olmalarıdır. Bu hal İstanbul takımının bir iki oyuncusunda görül - müş olmakla beraber asıl misafirleri- mizde kendini göslermiştir. Futbol her şeyden evvel soğuk kan - hlık ile oynatmağı icap ettiren bir o - yundar. Futbolde, her oyunda oldu - gu gibi, muvaffakıyetin — sırrı soğuk kanlılığı elden bırakmamaktır. Şüphe yok ki sıkı bir maçta gevşek davran - mak, azami randımanını vererek oy * namak lâzımdır. Fakat bunu her ne bahasına olursa olsun karşıbdaki o * yuncuyu ben geçirmiyeceğim veyahut önüme çıkan müdafii devirip atlryaca* ğım manasına almamalıdır. İşte ma - alesef bazı anlarda, ekseriyetle misa- firlerimizde bu haleti ruhiyenin galip geldiğini gördük, Bir de hakeme iti - ryazı bir âdet haline getirmiş gibi gö- rünüyorlar ki bu da iyi bir tesir bı - rakmıyordu. Velhasıl dünkü maç ba - na göre bir dağın fare doğurmasına benzedi. Güzel bir maç seyretmek ü- midile gittim. İnkisarı hayale uğrıya: rak döndüm. Bütün maç — esnasında muyakkat bir devre için olsun futbol deki zevk ve hevesimi tatmin edecek güzel ve kombine bir oyun göreme - dim. Hattâ maçın sonunu beklemedev Keşki teknik, —kombine bir oyun oynansaydı da galibi olduğu kadar da mağlâbu da, bana güzel ve zevkli bir oyun seyrettirmek — vesilesini vermiş olmalarından dolayı, buracıkta içim- den gelen bir hissle tebrik etseydim. Sadi Karsan Atina muhtelitin 31 yenildik (Baştarafı 8 inelde) rolü ve iyi bir şütü ile sağ köşe - den Yunan kalesine girdi. Vaziyet 1 — 1 oldu. Bu gol bizimkileri daha ziyade canlandırdı. Bir iki dakikalık bir zaman içinde Yu -| nan takımı silindir gibi oldu. Ga-| liba iyi oyunumuz tutuyordu. Bu sıralarda Yunan kalesi sıkı bir iki tehlike atlattı. Bir aralık Yunan sağ müdafiinin kendi ka - lesine gol yapmasına ramk kal - dı. Fakat ayni zamanda şanslı ol- duğu da gözüken Yunan kalecisi bu teblikeleri atlattı. Bizim akın- larımız da gevşedi ve devre 1 - 1 beraberlikle bitti. Ikinci devre başladığı zaman Hakkının takımdan çıktığı görü - lüyordu. Ortaya — Fikret geçmiş, sol açığa Eşref alınmıştı. Bu dev- re İstanbul takımı rüzgâr altına düşmüştü. İlk anlar mütevazin bir halde geçti. Oyun — Yunanlıların gayreti bizimkilerin de bocalama- sı ile birinci devredekinin aksine hiçte güzel bir manzara irae etmi- yen bir hal kesbetti. İnsicam gö - zükmüyordu. Top gelişi güzel bir kaleden bir kaleye gidiyor, bizim kalenin önünde heran bir tehlike beliriyordu. Nuri — bir iki hatalı vuruşundan maneviyatını bozmuş gibi idi. Vuruşlarında, topa çı « kışlarında mütereddit bulunuyor - du. Yunanlılar oyunu — istedikleri vaziyete dökmüşlerdi. İş ferdi gay rete düşmüştü. Atlanıyor, - sıçra - nıyor ve top bizim kaleye doğru tehlike ile iniyordu. Bu devre Be- diü, Faruk ciddi tehlikeler atlattı, Faruk bir carpısma neticesi dısarı çıktı. Yerine Beşiktaştan Hıunı geldi. Tam bu sırada Nurinin ser- best bir vaziyette topa hâkim ola - maması Yunanlılara ikinci golleri ni temin etti. Santrforları fırsatı kaçırmamış topu sol köşeden ka- lemize sokmuştu. Atina karışık ta kımı 2 — İsanbul 1 vaizyette o - yun gene hararetlendi. Faruk ye- rine geçti. Tehlikeyi hisseden İs - tanbul takımı hiç olmazsa bera - berliği temin için son bir gayretle atıldı. Fikret sol açığa, Eşref orlta for mevküne geştiler. Yunanlıla. rın da yoruldukları, 2-1 vaziyeti | emniyet altına koymağı temin et- | meoğe çalıştıkları gözle görülür gi- | bi idi. Oyunun bitmesine on beş dakika kaldığı halde — Istanbul takımının bu son gayreti iyi bir or &! | ta muhacimin bulunmaması dola- Almanyada yeni çıkan askerlik kar nununa göre, askere alınacak gençler geçerler. askere alınır, w İ Ali ismail Haydarpaşa hastanesi bevliye mütehassısı Urologue — Operateur Babıâli caddesi Meserrel ote- İ H 88 numarada her gün öğlede!: sonra saat ikiden sekire kadar. SETTEELMUUNUN Ğ!:â:'—&".îi yısile heba olup gidiyordu. Niya - zi de sağda aksıyor, oyunda var - lığını hissetiremiyordu. Ümit, aca- ba bir gol daha yapamaz mıyız. | Son bir gayretle daha atılan İstan bul takımı bir aralık boş kaleye de topu atamadı. Atinalılar kurtardıkları — topla ileri atıldılar. Soldan, orta muha- €ime geçen top, sağ — içlerine de bulmakta güclük çekmedi. Sağ iç bu fırsatr kacırmadı, — galibiyeti iyiden iyiye temin eden takımı - nın üçüncü gölünü güzel * bir vu - ruşla temin etti. Son ümit te sönmüş takım kur - tulmasına imkân olmıyan bir va - ziyete düşmüştü.Ümitsizlik, gay - retleri dostlar alış berişte görsün şekline döktü. İstanbul — takımı, bocaladığı bu oyunda sahayı ra kiplerine 3 — 1 mağlüben bırak - tı ve Yunanlılara hak ettikleri ga- libiyeti temin etti. Heyeti umwmiyesile rraç temı” N mahiyetinden sarfı nazar Olu * Famu gn Himaytllüş a zas tüf nursa hiç te güzel bir manzara gös | tir. VÇTT — Tuşyapblktan gaH Taş aAT yangi Keyger ğ 10 TEMMUZ — 19385 termedi, Yunan takımı kendi oyu- nunu hakkile çıkardı. İstanbul ta- kımı en iyi mevkilerindeki oyun- cularından mahrum kadrosile ra « kibinin oyununa uymak için ça - lıştı ise de muvaffak olamadı. Ni- yazi, Ali Rıza, Nuri, iyi oynadılar, her iki takımda da en iyi gözüken oyuncu sol haf Mehmet Reşat i - di. Esat, Fikret, Saban, Faruk iyi çalıştılar. Yunanlılarda, sol mua - vin, sağ bek, satrhaf, — sol açık santrfor iyi gözüküyorlardı. Istanbul futbolü bu müsabaka - da da İstanbul tam bir — surette temsil edemiyecek bir takımla A- tina futbolüle yaptığı imtihanı bü tün ümitlerin hilâfına kaybetmiş - ti. Vebali boynuna, S. Sayrun Mükâfatlar veriliyor T.1. C. L. İstanbul Bölgesi Baş « kanlığından: 1938 - 1984 ve 1934 - 1935 — seneleri — Mıntaka Futbol birincilikleri mükâ - fat ve şildleri İle mezkür senelere ait yüzücülük, kürekçilik, yelkencilik, at- letizm, güreş, voleybol, bisiklet, kupa ve madalyaları 13 Temmuz 1935 cu- martesi günü saat 17 de C. H. P. İstan bul Vilâyet idare merkezinde dağıtı - lacaktır. Bu mükâfat ve madalyalara hak kazanmış idmancılar ile mensup bulundukları kulüp murahhaslarının belli edilen gün ve saatte Cağaloğlun- daki merkez binasında mutlak suret- de hazır bulunmaları tebliğ olunur. Feyzi nişanlandı Beşiktaşın ve ulusal takrmımı- zın kıymetli oyuncusu Feyzi, rad- “yo komiserlerinden Bay Haxantır- kızı Bayan Rahşan ile nişanlanmış ve nişanlanma töreni (merasimi) elvelisi gün Rebekte tesit edilmiş- Kıymetli eyuncumuz Feyziye ve Bayan Rahşana saadet temenni e- deriz.. Ing_ılteredekl Tenis maçları İngilterede yapılan Wimble- dan tenis müsabakalarının dömi final maçlarında İngiliz Perry, A- vusturalyalı GCrawford'u 6—A; 6—2; 6—3; 6—4 yenmiştir. Alman Von Gramm da Ameri- kalı Dudge'yi 6—4; 6—4; 6—3; 6—2 yenmiştir. Finale kalan Berry ile Von Gramm cumartesi çarpışacaklar- dır, Fransız Türk ticaret anlaşması Paris 9 — Tecim Bakanı (Ti- caret Vekili) Türk . Fransız tecim görüşüşlerinin açılması törenine (merasimine) başkanlık (reislik) etmiştir. Bakan yanında — Faik Kurdoğlu bu'unan Suadın başkan- lığındakr Türk heyetini selâmla- mış, geçenlerde Türkiyeye yaptığ? geziyi (seyabati) hatırlatmış ve heyete Frantız hükümetinin bir uz- laşma elde etmeği dilemekte bu- lunduğu halıkında inanç vermiş- tir. Şişli Etfal hastanesinde Göz mütahassısı doktor Rıfat Ahmed Gözberk C. Halk Fırkası sırasında kız li- tesi karşısında â2 numarada. Mua- “ene saalleri <nat 15 fen 18 » kadt!

Bu sayıdan diğer sayfalar: