10 Temmuz 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

10 Temmuz 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— bilhaşssa mağlübiyetimizi Mmd devrede biribirimi - eyi âdeta — unutmuştuk. RAPRRAPRARPTPRAE Yazması benden.— — AAA Yenildik ürnki!.. Atina muhteliti ile dün yaptığımız ikinel maçta acı bir netice ile yenil * dik. İki gün evvel 3 - 3 berabere kaldığız | takım, iki gün sonra bizi 3 - 1 gibi mü- kemmel bir netice ile mağlüp etti. Nik maçta çıkardığımız muhtelit bo- zuk bir oyun oynamıştı. Fakat dün bamhaşka bir kadro ile | sahada gördüğümüz muhtelit, ondan da bozuk ve beceriksiz oynadı. Halbuki Yuananlılar, ilk karşılaş- mada yol yorgunluğuyle — tamamen gösteremedikleri oyunlarını, dün gös- terdiler. Bizden çok daha İyi oynıya - rak, haklı ve su götürmez bir muyaf- fakıyet kazandılar. Fakat bütün bunlar, bizim mağ - Tübiyetimizi tabit gösteremez. Çünkü tabit oyununu oynadığı, ve takım ta- bif randımanını verdiği takdirde, bir Iİstanbul muhteliti, Yunanlıların çok güzel de olsa, dünkü oyununa yenil - merzdi, ve yenilmiyecekti.. Buna rağmen niçin yenildik? Ben- ce işte sebepleri: * — İstanbul takımı hakikaten çok fena ve zayıf bir kadro ile çıkmıştı. * — Müdafaa iyi oynıyamadı, mu hacimler tamamen şahsi bir öyun sis temi takip ederek bütün emekleri ber- bat ettiler.. Halbuki Yunanlılar, — gittikçe daha % akıllı ve tam bir takım oyunu oynu- yorlardı. * — Oyun uzadıkça biz yorulduk. Rakipluimiı açıldılar. — Atina muhteliti, İstanbul muh- telitinden en az iki kere daha g-ıhıık nyııııyordıı. — yediğimiz üç gölden en az iki - sini tamamen kendi hatamız,cve mü - dafaanın bocalaması yüzünden ye dik. * — Takımda Şahandan M. Reşat ve biraz da Esattan başka güzel ve akıllı oynıyan oyuncu — yoktu dense yeridir. * — Bütün oyuncularımız bütün gayretlerini sarfediyorlar, bir şeyler yapmak için akıntıya kürek çekmiye benziyordu. * — Fena bir gününde olan Niyazi, daima demarke vaziyetinde kalıyordu. | Buna rağmen bir çok fırsatları ve n kınları bozdu. Eğer birkaç kere bu - nun aksini yapabilse idi, netice deği- gobllirdi. — En nihayet, bizim — takım çok | fazla söylenen ve her şeye itiraz şm Yunanlılara sinirlendi ki bu da oyu - Mumuzu altüst etti. * . * Dikkat ettim. Dün stadyumda her- kes, mağlübiyetimizin en mühim âmi- | buluyor | ve mağlübiyetten duyduğu bütün acı | yı takımı yapanlara kızarak, söylene- | Tini takımımızın teşkilinde rek çıkarmak iİstiyordu. Yazımın başında da yazdığım gibi, dünkü, hattâ ilk oyundaki takrm, ha- kikaten İstanbul muhteiti demek ( -| çin çok zayıf teşkil edilmişti. Fakat acaba başka şekilde bir takım | yapmak imkânı var mı idi Işte bunu düşünmek lâzımdır. Hik maçda, Fener - Güneş oytncu - larından istifade kabil olmadığı için, 0 gün için çıkarılabilecek en iyi ta - kım, sahada gördüğümüz takım ola - bilirdi. Düne gelince: Tebliğde çağrılan oyuncuların, hep: si gelmiş ve onların arasından bir ta- krm yapılmış — olsa idi. O da, dünkü çırpınıyorlardı. Fakat | elbirliğile olmadığından bu ır:ıyretıer,w | tık Pazar günkü maçın 3 — 3 be « | raberlikle bitmesi ve bu maçın | | gelmedikleri için takımda yer al 4 DUÜN ÇOK KOTU BİR OYUN OYNADIK ATINA MUHTELiTiNE 3-1 YENiLDiK Yı unanlılar /zakıkaten güzel bır 'varlık - gös öslerdiler Yunan kalesinin geçirdiği en tehlikeli bir anda, kaleci, Hakkının a yağına alılarak topu kapıyor. Atina muhteliti ile ikinci ma -I çımızı dün Taksim stadında yap- herkesin görebilmesi için duhuli - ye 25 — ve tribün ücretlerinin de 5O kuruş olarak tesbit edilmesi — sladyumu tatil günü olmamasına rağmen son zamanlarda görülme- miş büyük bir kalabalık doldur - muştu. | Saat altıya on kala sahaya ev - | velâ Yunanlılar ve beş dakika son rada İstanbullular çıktılar. Hakem | Bay Sait Salâhaddindi. İki taraf dizildiği zaman bizim takımın şu kadro dahilinde teş - kil edildiği görülüyordu.. Bediüi, Faruk, — Nuri, Ali Rıza, Esat, Reşat, Niyazi, Şaban, Hak - kı Şeref, Fikret. Lâtfi, Kadri, Rasih, Salâhaddin maç için en İyi bir takrm olabilirdi. Fakat meselâ müdafanda — Yaşar, | ve Lütfiyi, hastalandıkları — için oy - natmak imkânı olamadı santrfor oy - nıyacak Rasih oynamadı ise, ve daha bilmem bunun gibi çağrılan oyuncu - lar gelmedi iseler, çağrılan 19- 20 ki- şi arasından davete gelen 12 — 13 ©- yuncudan ancak böyle bir takım çıka- rılabilirdi. Buna nazaran kabahati, takımı ya- | panlar, değil, böyle bir işte oynamak Spor 2 için koşup gelmiyen oyunculara bul- mak Jâzımdır ki, ben, ceffelkalem on- ları da itham edemiyorum. Diyorum ki: Bu oyuncular eğer meşru bir ma - zeretleri yoktu gelmedilerse, tama -| men kabahatlidirler. — Fakat müchir sebeplerden dolayı gelmedilerse, o za- man, ne şuna, ne buna kızmamız hak- | gsızlık olur. “Yazık oldu bize,, deyip, | talilmize küsüp oturmamız lâzımge - lir. .«/ &* Yazımı bitirmeden şunu da işaret | * etmek isterim, > Hakem B. aSit Salâhaddin, ne zaman | dir hakemlik — yapmadığı ve bütün antrenmansızlığına rağmen, dün ma - çı fevkalâde güzel — bilgili, ve dey- me gençlere taş çıkartacak bir çevik- Jikle idare etti. Kendisini candan lelı'ı Tik ederim. İzzet Muhiddin APAK i mamışlardı. Kurayı bizim takım kazandı. Rüzgâr, lehimizde ıutl tam altıda Yunanlıların vuruşile oyuna başladı.İstanbul takımı tam | kadrosuna malik olmamakla be - raber oyunu ümit verici bir şekil- Hösüüküren ğ Deka bağ'daki' ü ka geçmemişti ki sol taraftan yap- | tığımız akınlarla Yunanlıları ken- | di sahasına sokmuş hulunuyor-l AŞ Vti N du. Gananlılar bu sıralarda acele- leri yüzünden bir iki fırsat kaçır -| dılar. Bilhassa sağdan bir korner atışında Bediinin gene hatalı bir | çıkışı muhakkak bir gole sebebi- yet veriyordu. Kafa ile — vurulan top yüksekten avuta kaçtı. — Yunanlıların bu fırsatı kaçır - ması bizim takımı — canlandırdı. Esadın, bilhassa sol haf oynryan Fiyatların 25 * 50 kuruş olması dünkü maça büyük bir kalabalık top: lamuıştı. Ön sırada oturanlar, Tüze Ba kanı Şükrü Saraç, ve orta kısımda başt açık oturanlar da Yunan kafile reisleridir. duk. Fakat orta for oynıyan Hak- -| kının sakatlığı dolayısile lüzum - lu anlarda aksaması bu ilk daki - kalardaki avantajların zayi olma- sına sebebiyet verdi ve onuncu da- | kakida mütevazin bir çehre ar - zetmeğe — başladı. ağ haf Ali Rıza yerini kaybediyor. Ve Atina karışık takımının s0l taraf önünde bu büyük boşluktan istifade ede - rek kalemizi tehdit etrrsğe baş - lıyor. Bu sıralarda beliren bir iki tehlike kornerle atlatıldı. — Fakat Yunanlılar üstün oynamağa baş - ladılar. Onuncu dakikada gene önünde- ki boşluktan istifade eden Yunan sol açığının ortalıyışını - iyi bloke edemiyen Bedii topu elinden ka- çırdı. Hasıl olan — kargaşalıktan bilistifade yetişen Yunan sol iç ve orta foru müşterek — bir gayretle Atinanın ilk golünü kaydettiler. Bu gölde Bediinin — hatası vardı. Bu gol Yunanlıları — gayrete ge -| tirmişti. Hücumları tevali ediyor - Reşadın fevkalâde — güzel oyunu takımızı soldan aktırmağa baş « ladı. Reşattan, Şerefe ve Şereften Hakkıya ve Hakkıdan da demar - ke bir vaziyette bulunan Şabana geçen top Şabanın çok güzel kont- S Sayrun ( Devamı 12 ncide) Yunan kalecisi zamanında | lemiyorum. Muhtelit takımın dül | vaziyet yok Idi. Rakiplerimiz b T Sadi Karsan diyor ki: Dağ fare doğurdu ." Dünkü maçın yapılacağı saati kadar büyük bir sabırsızlık ve al ile bekledi isem macı seyrettikten ra da canım o derece sıkılmış bir de, geldiğime bin pişman staddan tım, Bunu mağlüp olduğumuz için cansız. ve berbat oyununu gözön! getirerek yazıyorum. Esasen yüzlerce defa tecrübe € miş ve görülmüştür ki mühim bir W çın daha ilk dakikalarda ne şeki cereyan edeceği hissolunur. Oyuna ? başlangıç tarzı — vardır ki size güzel olup olmıyacağını, heyecanla kip edilip edilmiyeceğini derhzl terir. Işte dün müsabaka başlar Iıı;' maz ne Tenk vereceğini çok geçme! gösterdi. Oyuncularımızın ekseri bir tutkunluk göze çarpıyordu. K müyorlar, ağır oynuyorlar, Lâzım; yerde enerjilerini — kullanmıyo! sanki rahatlarının bozulmasından kiniyor gibi hareket ediyorlardı. Hiçbiri sırtına yüklenen — vazifi ağırlığını tamamile kavrayarak 0) yor hissini vermiyordu. Topa vu lar falsolu yer tutuşlar noksan, laşmalar hatalı idi. Bu yüzden nin önünde topu dışarı atıyorlar, lerini şaşırarak ekseriya bir ar! toplanıyorlar veya hasmı demarke © — | ziyette brrakıyorlar, paslaşmak İsti — dikleri zaman da çok acıa töpü ııı! tırıyorlardı. Biz her oyuncunun — günü gün uymadığını bildiğimiz gibi bazan ki disinden beklenen muvaffakıyeti £ terememesinin sebebini karşısına şen acar bir hasmın göz açtırmam sında aramak lâzımgeleceğini de tanlardan değiliz. Fakat dün ortada hiç te böyle üstün değildiler. Onlar bize naz: daha atlet ve seri olmakla — be biz de top — kontrolünde ve be!t anlaşmada onlardan yüksek idik. (Devamı 18 incide) Sadi Karı üçüncü maç var mı? Önümüzdeki pazar 'güni nan takımiyle, son olarak bir ma (revanş) maçı yapılması bazı teşebbüsler vardır. Vaziyetin kat'i şekli yırm—ı bah belli olacaktır. Ziyafet Dün gece İstanbul mıtakas! rafından, Yunanlı misafirlere F, kotelde bir yemek ziyafeti bir plonjonla topu kapıyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: