July 30, 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

July 30, 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Küçük Con'ul i Başynçlan Geçenler »»« Smim Göra.. _Cycı/r_r be- | Förz ae s. krol Şok kızımış sulk, |. ni,&Esir ef erdi.. » e miyor. Sizi TuFub Öldı b Çeyer ( z tmemizi emrediyork, G A L Y Con, Şang/ıh ve n Ki Zara Cücelerin kra. d e d *0 zz L im . ee z —— Lberı, esir ermişler. z o'!' Çücelerole anlaş. HABER'in deniz ge mak üzere onlara KA » Yi : 4 çe c Bt zintisi için İstanbula gel - bı’g- elçi gönder. ç ' BH & M İ ai (AŞ - â mişti. . diler' 4 T : p 7 SS ÜŞ < L’» )* Tzf Gezinti günü akşamı A- E A — A E ğ ş///,f“"— merikadan bir telgraf al - y v ah ğ e e iEkEn Re î dı. Amerika polisi bir tür - ; KA V AZe b a 5 VP aA )) lü başa çıkamadığı bir: AA NCZ : -| y N, — -:— n ) /ZJ KALPAZAN j Al_d_ıı-ma eski meselolir: | çetesi için kendisini Ame - #İR — ulur *Irva?_ Ü rikaya çağrıyordu. Ben onu yola geli Pirim,. A B iştirece (X:9) v W B Telgrafı alır almaz der- hal Amerikaya hareket et- ti. Ve giderken de çok sevdiği HABER okuyucu- larma bu — macerasını da anlatacağını vadetti. MA A Z d CESİ | YA MiKİ GAZETECİ- No - üRe ai yanla aa — 15 SİZİ Kabul içim) İTEFEe | Topal deba b BİVakti Yokmsl :;)’.î?ehdeı—; dak i/?ı;dâ habü CESif Çıkf1 ? Hay dığı’şarıhın_ıay E€den komiser OK DUrüRTDURÜN K ö ğ SUlh yapmaya razı oloduğunu 3 Lİ YOR . oış, ka;u/l budla yle acele, eFrmesin Prr kı'a/fı'_krı'nı' ae Fin. dığını ' ” b y e n . öğreneceğim 1d M Üok ğ |4 %'_/——7 y /XCK — Esirinizim madam. — Öyleyse itaat et. — Bana derin bir iztırap duy- gusu veren bu şeyleri tekrarlamak ta ne mana var. Hâlâ acı mı çeke- ceğim. — Jan, sana söyledim. Bu ge- ce artık iztıryabın sona erecek. — Oh.. Bu mümkün müdür. — Ormana girdiğini söylemiştin değil mi?. — Mademki emrediyorsunuz, evet, istediğinizi yaptım. — Benim iyi kalpli Janım.: — Evet.. Ormana girdim. av- lanmak için çıkan kral ile maiyeti- ni bekledim. Nihayet kral gö- ründü. Ona yaklaşarak bana ver. miş olduğunuz puslayı verdim. — Ne dedi? Derhal okudu mu? Jan yumruklarımı sıkarak: — Evet! dedi. Miadlen, hakikaten bu adamı pek dayanılmaz bir kıskançlık a- teşizle yakıyordu. Fakat o bunun farkında değildi. Kendi düşünce- siyle uğraşarak, bazan bir kedi gi- bi yaltaklanarak, bazan sert dav- ranarak Janın ağzından, kalbini kasıp kavuran sözler alıyordu: — Okudu sonra? — Sonra gülümsedi.. — O gülüşü bilirim: Her şeyi elde edebileceğini zanneden kra. Im gülüşüdür. Aşk maceraların- dan yorulmuş, kendisine takdim e. dilen bir kadına sadık kalacağını tddia eden kralım gülüşüdür. Peki, sonra ne dedi. 178 SERSERİLER YATAĞI — Geleceğim, dedi. — Jan, vakit yaklaşıyor. Adamcağız titredi, Madlen ayağa kalktı:. Ocağa gi- derek sanki üşüyormuş gibi elleri- ni ateşe uzattı. Jan onun hareket- lerine hayran hayran bakıyordu. Doğruyu söylemek lâzım gelirse Madlen bu adam” cıldırtmak için ne İâzrmsa yapryordu. Masaya yaklaştı. Ve üzerinde bulunan küçük bir kutuyu açarak içinden bir hançer çıkardı. — Bu oyuncağı görüyor mu- sun? — Evet.. — İşte, bunu Bana veren odur. Evet, bir gece bu hançerin onuri belinde asılr olduğunu görerek al. drm. Bana bunu saklamaklığrmı söyledi ve gülümseyip: — Belki bir gür işinize yarar! sözlerini ilâve etti. Jan 1ö Piyetr titriyordu. Madlen Ferron ise düşünceli, dalgın bir halde kabzası zümrüt işlemeli bu süslü hançeri seyredi- yordu. Yavaşça gülümsedi: — İşte şimdi hançer işime ya- rıyacak! dedi. Janımn yanına giderek silâhı eli- ne verdi. — Titremiyecekrin, deği! mi? — Hayır.. — AklImda olsun, ben emretme. dikçe vurmıyacaksın. £ UA - N kim?. ğî “__J — Tet K PE AAT ee ÜJALY' ASN Jan bir saniye kadar tereddüt e- derek: — Pekâlâ!.. cevabmı verdi. Fakat gösterdiği bu tereddüt, Madlene, onun emredilmediği halde vuracağını anlatıyordu. GKW 8 'Acaba güzel Pranga'nın asıl dü- şüncesi neydi. Eğer bu kadımın birinci Fransu- vaya yalnız büyük bir kin ve düş- manlık beslediğini söylersek hak- sızlık etmiş oluruz. Gerçeği (hakikati) söylemek 19- zım gelirse Madlen Ferron krala beslediği nefret kadar da onu se- viyordu. Kralı öldürmek istiyordu. Hem de kendisinin düşündüğü ölümle.. Fakat ölüme mahküm ettiği bu Kişıkryla son kere, sevgi ve zevk dolu bir iki saat geçirmek istiyor. 'du. Belki de Fransuvanm müthiş hastalığa tutulup tutulmadığını anlamak istiyordu. Kendi kendisine şöyle düşünü. Yordu: — Eğer Fransuva bu hastalığa tutulduysa, mutlaka ölecektir. E. Yer tutulmadıysa, onu ben öldüre- ceğim- Aşıkını görmeğ? son derece iste- diğini kendi kendisine bile itiraf edemiyordu. Uğrayacağı tehlikeye, âşığı ta- yafımdan öldürüleceğine veya tev. kif ettirilerek bir zindana attırıla- SERSERİLER YATAĞI : vre cağına gelince, bunu da bir saniye bile düşünmemişti, * .» » Kral Birinci Fransuva, güzel Pranganın Jan ile gönderdiği pus- lada şu satırlarr osumuştu: “Genç ve güzel bir kadım sizi se- viyor. Fontenblöye gelmekle şeref verdiğiniz gündenberi, kendisina lütfen lâyık göreceğiniz bir öpücü. ğü düşünüyor. Bu gece saat onda gelişinizi bekliyecektir.,, Birinci Fransuvanın başından buna benzer birçok vak'alar geç. mişti. Şimdiye kadar aldığı bu cins$ mektuplar büyük bir cilt tutardı. | Onun için hayret etmedi. ( Kırlaşmağa başlıyan sakalmı okşıyarak: — Mutlaka bir şehirli kzı olma: .. diye mırıldandı. Sonra Jan lö Pivetrden gidece ği eve dair malümat aldı. Ve sonunda da: — Geleceğimi söyle! dedi. Akşamın saat dokuzuna doğrü, kral böyle işlerde her zaman gi- yindiği şehirli elbisesini giyerek oda hizmetçisi Basiyaka Düşes dö Fontenblönün redimelerinden birisini çağırmasını emretti. Fontenblöye ge!diği gündenbe ri bunu âdet edinmişti: Küçük Düşesin nedimelerinden biris! derhal geldi. Kral: ğ — Madam lâ Düşes ne yapı- yor? diye sordu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: