18 Eylül 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

18 Eylül 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 EYLOL — 1935 İNEK TEYZENİN Mi HABER — Akşam Postası RASI © a m e TE m mem Babanızın çok cesur o/0u. K b i / Gunu babam'amlalir. | Orak malıyız ” iğ va #Nlleu. Onyan ze kaf- nek İeyze ik arabaş/a Beyoğlu Mıntakası Tahsil €v/ensin Beşiktaş Müdürlüğünden . Kütahya Vilâyetine tabi Emet kazası Malmüdürlüğünce mınta-| kamıza olan vergi borcundan dol ayı haczedilmiş olan 400 ton krom madeni mezkür kaza Malmüdürl üğünce 25/9/935 tarihine tesadüfİğ gönderilir. Akaretler 64 No. eden Çarşamba günü aleni müza yede ile satılacakdır. Talib olanla- Telefon; 43687 görmelidirler. Serbesttir. Dikiş Yurdu Talebe kaydına başlamıştır. Mektep sergisi 20 Eylülde açılacaktır. Biçki ve san'at Öğrenecekler bu sergiyi Talimat Miş hkiymelli birha> ra varmı? # ? si Za! rın yukarıda sözü geçen kaza Ma İmüdürlüğüne müracaatları.(5656) — li Sm z KIMYAGER Türk Hava Kurumu Piyango Hüsameddinil Sese Direktörlüğünden : (4 Unümüüdrar tahil kuruştur. Atabey Han No. 30-35 Bilumum tahlilât Eminönü, Emlâküğ. — Yirminci Tertip için 150 bin el, 10 bin duvar plân: ile 10 binli ve Eytam bankası karşısında İzzet. cr. duvar afişi bastırılacaktır, Açık e ksiltme ile 20/9/935 Cuma günülü bey hani. 8 saat 15 de münakasa ve ihalei ka t'iyesi yapılacaktır. İstekli olanlar Piyango Direktörlüğü muhasebes inde şartnamesini her gün görebi- (5654) Bütün ağrılara karşı lirler. Karyola somyası yapanlara (Kurmalı cümbüş somyası) adıyla icat etmiş olduğum imtiyazlı yeni tip İl) 1 somyalarımı bu kere piyasaya çıkar- dığımdan ileride o ihtilâfa mamak üzere (o meslektaşlarımın beni taklitten çekinmelerini dilerim. Zeynelabidin REVYE sete İ Olrm, model ve fiyat hususunda di; meka satir mukayese ediniz. Kullaranlardan Bir fikir edininiz. İşm © vakit neden herkesin REVUE w#» anlıyacaksınız. mahal Grip - Nevralji “Baş ve diş ağrıları -Artritizm - Romatizma İma Umum! Dancau : İstanbu! Baha Kam, Taş Man 19 o Tülefon : 2594 ss PARDAYANLAR PARDAYANLAR 85 yağa kalktı. Yüzünden maskesini çıkaran birisi: — Hem dini inkâr hem de dinin kut- siliğini tahkir ettiler, dedi. Pardayan hayretle; — Ah.. Metrepolit Sorben dö Sent Foda imiş. dedi, Sorben sözüne devam elti; — Beni böyle rezilâne bir âyinde bulundurmağa mecbur etsinler hal, Ah din o hep omahvoluyor. Küfür ve dinsizlik bizi uçuruma sürükliyor. 'Tam işe başlamak zamanıdır, Ronsar denilen bu kâfire bir de Evay papaz - larının başkanlığı, oKrunva . Val ve Bellozan imtiyazları veriliyor. Ayni suretle maskesini çıkaran bir başkası cevap verdi; — Daha ne istiyorsunuz Monsenyor. Dora bizim adamımızdır. Bizi buraya sokan o değil mi? Bu topluluğa o âde- ta başkanlık etmiyor mu? Şimdi ne - reye gitmek İstiyorsunuz. Buradan ayrıldığınız anda bir saat içinde he - pimiz tevkif olunuruz oaneak burada emniyet içinde oturabiliriz. Pardayan bu sözleri söyliyen ada. mın kral muhafız askeri kumandanı Kossen olduğunu tanıdı. Hayreti henliz geçmemişti. Çünkü öbür altı kişi de maskelerini çıkardıklarından şövalye bunlar ara- sında Dük (Hanri dö Giz ile amcası Kardinal dö Soresi gördü. Öbür dört kişiyi tanımıyordu. Kardinal dö Toren: — Bü şairlerin maskaralıklariyle artık vakit geçirmiyelim. Bu fenalığı! sonradan, idareyi elimize (aldığımız zaman bastırırız. Kossen siz burala - rını İyice öğrendiniz değil mi?. dedi. — Evet Monsenyor! — Burada emniyet Içinde bulundu- ğumuza emin misiniz? — Tamamiyle eminim: — Bunun üzerine Dük dö Giz âmir- ce bir tavırla: — Öyle ise şimdilik (işlerimizden bahsedelim. Arkadaşlar.. sükünet bul. malıyız. Muhterem metrepolit Sor - ben, intikam zamanı yakındır. Fransa tahtına krallığa lâyık birisi © geçince siz de İntikamınızı alırsınız., Size, din- sizliğin ortadan kalkacağına yeminle söz vermiştim, İş başına geçince sö « zümü nasıl tutacağımı göreceksiniz, sözlerini söyledi, Gizli cemiyet azaları genç Dükü çok büyük bir hürmetle dinliyorlardı. Kardinal cevap verdi: — Ben lâzimgelen o araştırmaları yaptım. Kapetyen o sülâlesinin zorla ve haksız tahta geçtiklerini ve bunla- ra mensup Burbon ve Valva haneda - nımın da tahtta hakları olmadığını is. bat edebildim, Hanri, siz Dük dö Lö- ter tarafından — Şarlman Sülâlesine mensupsunuz. Hanri dö Giz sükünetle: — Sıra size geldi Mreşal dö Tavan, söyleyiniz bakalım, dedi, — Hemen harekete hazır altı bin pi- yadem var. —Sizsöyleyiniz; Mareşal dö Dam - vil? Pardayanın vücudu titredi, Mareşal dö Damvil hırsızların e - linden kurtardığı ve buna karşılık va Galaoru hediye eden adam . Hanri dö Monmoransi: — Benim de dört bin tüfekli piyade ve üç bin süyarim var. Vaktiyle ileri sürdüğüm şartları hatırlatmak iste « rim, dedi, Hanri dö Giz gülümsiyerek: — Şartlarımızı unutmadım. Ağa - Jan Dora bu nutku çok iyi Ohildiği Lâtin lisanı ile ve hiç hatasız olarak söylemişti, Şairler bu ihtiramı gu - rurla kabul eden Ronsarın önünde e - ğildiler. Fakat Ronsar Notr Dam ki- Jisesinin çancısımdan daha sağır oldu- ğu için bu sözlerin hiç birisini duy - mamıştı. Bununla beraber bir çok sa- ğırlar gibi o da kusurunu itiraf et - miyordu. Onun için tabil bir sesle: — Büyük şair Doranım sözleri çok doğrudur, dedi, Bu sağır dâhiye şaka etmeği seven Pontos: — Artık içmek zamanı geldi, diye bağırdı. Ronsar güzel bir gülümseme İle: — Teşekkür ederim oğlum, dedi. Bunun üzerine Jan Dora hafif bir heyecanla tekrar söze başladı. — Arkadaşlar, bir hafta kadar ev- yel, sekiz meşhur ecnebinin bizim bu törenimizde hazır bulunmak istedik - lerini söylemiştim, dedi. Jodel sordu: — Bunlar facia yazan şairlerden - midirler, — Hayır, hattâ bunlar şair bile de- ğildirler. Fakat gayet namuslu adam- lar olduklarına ben kefilim. İsimleri - ni son derece bir ihtiyatla bana söy - lediler, Üstat Ronsar, onların bu İs - teklerini kabul etti, Zaten evvelce de aramıza bazı yabancılar sokmamiş mr idik! Remi Bell: — Ya bizi ele verirlerse? diye itiraz etti. — Bu adamlar süsacaklarına dair söz verdikleri gibi yemin de ettiler. Bun- dan başka, Parise bir daha gelmemek | zere hemen yarın gideceklerdir. Son derece ayaş ve obur olan ve iri yarı bulunduğu için (büyük Pontüs) ismi verilen PontüsdöTiyar söze karıştı: — Neşesiz yemek yenir ve hazım fe na olur. Dora arkadaşının sözünü keserek: — Evet, eğer bu muhterem misafir - ler ziyafetimize iştirak etmezlerse... şunu da söyliyeyim ki, çoktanberi ba- zı kimseler bizden şüpheleniyor. E - ğer âramızda bu itibarlı Omisafirler bulunursa halkın şüphesi silinmiş o - Vur. Bununla beraber rey verelim, Bu kurumda rey, eski Romalıların tiyatrolarda vahşi hayvanlar ile bo- ğuşarak mağlüp olan Gladyatörlerin ölmesi mi yoksa sağ mı kalması lâzım geleceğini tayin etmek için kullandık- ları usul ile yani baş parmağın indi - rilmesi veya kaldırılması suretiyle ya pılryordu. Jan Dora, saklamağa çalıştığı bü - yilk bir sevinçle, hattâ (söylenenleri duyamıyan Ronsar da dahil olmak şar yle hepsinin baş parmağınm havaya kalktığmı gördü. | Bunun üzerine altı şair bir,ağızdan olarak şarap ilâhi Baküs için yapılan bir ilâhiyi söyliyerek ( kırmızı tüylü şapkalı sekiz meçhül şahsın bulunduk ları dipteki büyük odaya girdiler, Bu meçhül şahıslar, yüzleri maske- li olduğu halde tiyatroya gelen se « yirciler gibi iki sıra üzerine oturmuş- lardı. Altı şair, bunları görmemezliğe gel. diler. Bunlar içeriye girer girmez söy. ledikleri ilâhi tuhaf ahenkij başka bir şekle girdi. Ayni zamanda bunlar salonun kö - Forma : 12

Bu sayıdan diğer sayfalar: