30 Eylül 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

30 Eylül 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yamyamın arzusu İngilterenin Afrika müstemle - kelerinden birinde yamyamlığa hâlâ devam etiği anlaşılan bir zenci muhakeme neticesinde ida- ma mahküm olmuştu, İdamından 3nce kendisine sordular: — Son yemeğin için ne ister-| sin? Mahküm, hiç düşünmeden, ce - Terbiyeli köpek . İki arkadaş köpeklerini methe - diyorlardı. Biri şöyle dedi: — Benim köpeğim öyle iyi ter. biye edilmiştir ki her sabah beni saat altı buçukta uyandırır! Öteki anlattı: — O da birşey mi? Benim kö- pek akşamları eve geç kaldığımı Kadın — Her sabah böyle yirmi dakika yapablliğk ikimiz için çok İyi olacak!. Hem birat satın almaktan da kurtulursun? Hasta, sarhoş | i Doktor," hastayr muayene etti, sonra: ğ Ni — Nabzmız çok gayri munta « Zam, dedi, muhakkak içki kullanı- yorsunuz. Hasta şaşmıştır * — Evet içki kullanımım amma © — doktor, dedi, çok muntazam içe» rim? vap verdi; bir biftek! GELEĞEK HARPLERDE — 1 kişilik maske yok mm? Kırkayk ve mliyoner! Otomobiliyle çiğneyerek bir a- yağınm kesilmesine sebep olan a- Alam akmizii... Kandiatmelarn on bin lira tazminat istiyordu. Kazaya sebep olan mahkemede itiraz etti: — Ben bu kadar parayı nasıl veririm, milyoner değilim ki... Ayağı kesilen adam atıldı: — Ben de kırk ayak değilim kil, Müşteri (Acemi o berbere) — Bari bana da bir ustura over de kendimi müdafaa edeyim! Faiz İ © Mektepte muallim talebeden bi- rine sordu: — Samuel, söyle bakayım, 100 lirayr yüzde 2 faizle bir sene müd detle ödünç yersen sene sonunda kaç lira alırım? Samuel dwdaklarmı büktü ve cevap vermedi. Muallim tekrar sordu: ş — Neden cevap vermiyorsun? Samuel cevap verdi: — Biliyorum amma, bu kadar âz faizle verilen bir para hesaba değmez ki! — O kadar hızlı gitmeyin çocuklar, artık gençliğimdeki gibi hızlı yürü » yemiyorum, romatizmalarım var! © eteği sıyrlınca) — Hişet, baksana. “l di. 5 - Hâkimin filetosundan güzel İlki genç kız arasında: — Ahmet benimle evlenmek İs- tediğini söyledi. — Zavallı 'delikanlı! - Demek sözünde duruyor! — Ne demek istiyorsun? — Evvelâ benimle evlenmek is- #yordu, razi olmayınca “Başmna bir felâket gelirse mes'ulü siz o - lacaksınız!..,, demişti. v *e, — Allah aşkına, kemanının tellerine! biraz yağ sür! | Hasis seyyah Çok hasis bir seyyah İstanbulu) — gezmeğe gelmişti Bir taksiye bi. perek şehri dolaştı. Akşam üstü otelde arkadaşları sordular: — İstanbulu nasıl buldun? Cevap verdi; İN — Bir şey göremedim ki... Gö- züm hep taksi saatindeydi. me İNEN — Yabtığın numara fena değil ama (Çıplak kadın modele bakarak yesim yapan ressamlar, kadın ressamın | bw vaziyette şarkı söyleyip dansetser. e daha güzti siacak, görünce hemen süpürge sopasını örtadan kaldırıp saklar! İ Zavallılar | — — Bu kravat yeni elbiseme uygun düşecek mi dersin? Özrü kabaha- tından büyük Lokantada müşteri söylendi: — Garson bu ne hal? Yemek ta bağının kenarında kirli parmak izleri var! Garson sükünetle cebinden men dilini çıkararak tabağm kenarmı silince adamcağızın ağzı açık kal- dı, sonra: — Bu ne? diyebildi, şimdi de tabağı mendilinizle siliyorsunuz | Garson teminat verdi: 5— Merak etmeyin efendim. mehdilim zâten kirliydi! 7 Z dos « — Çok canım sıkılıyor, bir £, tum vardır, onu da kaybettim! — öldü mü? — Hayır! Piyangoda kazandı, sen - gin oldü? Mide hastalığı İki arkadaş arasında: — Mide rahatsızlığın nasıl ol - du? — Geeti azizim, tamamiyle iyi- leştim, dokotrum sayesinde... — Ya!.. Nasıl bir ilâç verdi? — Bana hiç birşey vermedi; yalnız karımın yemek pişirmesini yasak etti!.—-. Gazeteci — Nasıl milyoner oldunuz? ğ Milyoner — Karımın sayesinde. Onun masrafına uy« gun gelecek bir servetin dünyada mevcut olup olma » dığını öğrenmek istedim. Temiz lokanta Lokantada müşteri, garsonu ça ğırarak tebrik etti: — Bravo, dedi, mutfağınızın çok temiz olduğu anlaşılıyor. Garson sordu: — Demek mutfağımızı gezdi » niz? — Hağır amma, anlaşılıyor, bü tün tabaklar sabun kokuyor! — Kendinden küçüğünü dövmek büyüklüğe yakışır mı? — Dövmüyorum ki!, Medenileşti « riyorum ? Kilo ile İki muharrir, bir başka muhar « Amiral (gemileri kalb şeklinde dis. dikten sonra) — şimdi artık aşkıma inandın mu sevgilim? Ne yapalım ? Otelde garsonu çağırarak söy « lendi: — Bu ne gürültü garson... Bir ai saattir gürültülen gözümü kapa - mak mümkün olmadı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: