17 Aralık 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 15

17 Aralık 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ji Birimcikânun — 1936 Inek çobanı Dünyanın en zengin Mihracesi oldu ye Mihracenin iki kızı Kaşi Rao fakir bir rençperdi, o ka: dar yoksuldu ki iki ineğe çobanlık ya- Pan © oğlu Gapal eve döndüğü zaman ona verecek ekmek bulamazdı. “Yalnızlık çocuğu düşünceli yap: Muş ve yarı aç geçirilen günlerde ru- hunu büsbütün © terbiye etmişti. Ön İki yaşma vardığı zaman arkadaşları i- Şinde en iyi düşünen ve muhakemesi ye- tinde olan bir çocuk olmuştu. Pao Gopal inek çobanı idi Kaşi Rao hükümdarlık yapmış bir hanedanm silâlesinden olmakla beraber Yoksul düşmüş bir astldi. Oğlu Gapal Rao arasıra biraz para bulmak için Ba- toda şehrine kadar gidip gelirdi. Dede- lerinin saltanat sürdüğü bu 200.000 Düfusluk şehir Bombayın 370 ki- İometre şimalindedir. İnek çobanı olan bu çocuk (o arasıra ziyaret ettiği bu şehre Bayılırdı. İ ME3lay Fayrin ssraröngiz © ölümü Genç çocuk birgün şehrin dış ma hallelerinde felâket O zamanlarmı andı Tan bir kalabalık ve kaynaşma gördü. Şehirde İngilterenin mümessili olan Mi- Talay Fayr zehirlenme neticesinde öl - mek üzere bulunuyordu. o Bundan ev- Yel de Miralay (birçok defalar sulkast- lara maruz kalmış ve suçlular meydana Şıkarılamamıştı. e Fakat bu sefer İngi- İz polisinin çok sıkı davranacağı Bati İngilterenin Hindistanda İmpa- Tator naibi bulunan Lord Northbrooki W bizzat o geleceği söyleniyordu. Bir hâdiseden birkaç gün sontfa ÖĞ adı Malhar Rao olan mihrace bir $ok caniyane teşebbüsleri (o yüzünden âzledilmişti. Şimdi Baroda'nın a kim getirilecekti? Ülkede hüküm süren hanedanm tiradr aranmış yoksul (|oçiftçi O Kaşi © ile 13 yaşındaki oğlu Gokal buluna- Mk o Baroda Gekovarlığına çıkarıldı- ür. Çocuk yoksulluktan © birdenbire dünyanın en büyük servet ve inkişafına vuşmuştu. Olgunluk yaşına varm- “ya kadar Hindistanm en akılı. devlet #damt o Mothava Rao'nun nezareti al- tina konmuştu. Şimdi yetmiş üç yaşında olan eski Yoksul çocuk senenin bir kısmınız Pariste Van Dyk caddesinde 6 numarali ko - Pakta geçirir, Parişlilerin hemenek- Serisi Donu görmüşlerdir. , — Hallen en yoksul tabakasından çı “P ta dünyanm en zengin adamı olâ” Gekvarı Barova yoksulları hiç unut- Bamış bütün hükümdarlığı miiddetin * bep fakirlerin imdadına koşmuştur. Lütuf ve kerem yağmuru Baroda mihracesi kendisine tapı- Tan ve bütün © yürekleriyle & seven İlle © Gstündeki hükümdarağınız al Misincr yeldönümünü kutlulsmak , İŞİ esine bir altm yağmuru yağdırmış” hükümdarlığı- Bu lütuf ve kerem yağmurunun > olduğunu anlatalım! Çiftçilere öletlerini yenilemek için bizim “paramızla 4.480.000 fira dağıtıl- mıştır, Bütün bakaya vergileri affedilmiş- tir, Çiftçilerin borçları o hanedan Ka“ sasından ödenmiştir. Halka borç vermek üzere hükümet kontrolü altında ipotek Bankaları tesis edilmiştir. Her yerde yollar, kanallar ve hastahaneler açılmış, köylere varm- caya kadar her yerde elekt:ik tesisatı yapılmış ve her köye bir radyo kurul - muştur, Dünyanın en güzel şenlikleri Biraz Barovada dolaşalım. Görü- nüşte (mimari bir hususiyeti olmıyan fakat sakinlerinin saadet Içinde yüzdü. gü bir şehir tasavvur edin. Burada © turanların (Obhepsi yerli tabrikaların dağıttığı ipekli kumaşları sırtlarma ge çirmiş oraya buraya sevinç içinde koş- maktadırlar,. Baroda devletinin iradı bizim para- muzla (80 ilâ 120 milyon lira ürasn- dadır. Ve bu gelir hukukan tamamiy- le devlet rölsinin şahsına aittir, Şen- Jikler (o dolayısiyle (o devlet reisi bu gelirin (o halka ait olmasını karar ver- miştir. ve bu yüzden'de bu devletin teb'aları zenginleşmişlerdir. Nasarbag sarayındaki has hazine) de mevcuttur. o Mücevherlerin kıyme- ti 1900 yılnda (on milyon altın lira tâkmin edilmişti. (Hazinenin hemen yanıbaşında dört (tarafı (Obeş altı metre (o yüksekliğinde dıvarlarla çev. rilmiş (bir saha vardır ki burası aca-! yip döğüşler ve yabani hayvan güreşle- rine (omalhşus bir yerdir. Daha yuka- rıda (Fatih Sing şehrinin dış mahalle- lerinde prensin fil O Ahırlariyle, bir de atletizm mektebi vardır. Nihayet eski şehiri yenisine dört © köprü ile bağlı yan (o Vişvamitri ırmağınm sağ kıyı sında yerli askerlerden mü-ckkep bir piyade alayınm kışlası yardır. Sevinç içinde olan bir halk Baroda devletini teşkil eden dört ülke: oKadya, Baroda, Nüzariyare, O reli bu günler boşaltaıştır çünkü halk Jübile şenliklerinde bulunmak için bep devlet merkezine koşmuşlardır. 'Mihrace ile karım (O Maharane iki öküz © koşulmuş dom öaltın arabaya binerek (şehrin bütün sokaklarından geçmişlerdir. Bu araba, katırların çek- tiği bütün koşumları kıymetli tas- larla süslü (som gümüşten arabalar takip © ediyordu. En önünde boynuzları altın varak- lar ve elmaslarla süslenmiş Oo öküzün çektiği som altın birtop gidiyor du, Öküzlerin sırtlarına yerlere kadar uzanan altın İşlemeli örtüler atılmıştı, Alayı baştan başa o ipekler gis#iş muhafızlar © çevirmişti, Büvük mabe- din © önlinde tamamiyle sarı kumaşla ra . bürünmüş binlerce Brahman hke- $işi ilâhiler âöyliyerek O mihraceye ar- mağan ve adaklar hediye etmişlerdir Mâbedin . az ötesinde tören için kurul sanuş; .. Durllarda yüksek misafirler a- rasında, Hindistan İmparatorluk naibi; Lord Willington'la — karısı da görünü-! Yordu. o Durbarın ortasında kocaman e — Akşam postası Holanda tahtının müstakbel kraliçesi Paris'te memurluk yapan Paristen yazılıyor: Baki bir Alman asalet ailesine men- sup olmakla beraber Pariste küçük bir memurlukta bulunan bir kimsenin birdenbire bir krüliçe kocası olmasi pek de hayret verecek bir hüdise de- ğüse do, her halde işarete değer bir keytiyettir. Bahüsus bu delikanlı Pa- risin en tanınmış hovardalarından, 1o- kanta ve barların en devamlı müşteri- lerinden biri olürsa... İşte müstakbel Felemenk kraliçesi güzel “Jülyan,, ile nişanlanan Prens Bernar dö Şombur Lip ve daha kısa» ca Parislilerin dedikleri gibi Lip bu mes'ut adamlardan biri Parisli arkadaşları, “Lip”in evlen - meğen evvel son bir defa Parisi ve eski dostlarmı ziyaret için Parise ge- leceğini duymuşlar ve bana hâker ver- | mişlerdi. Hollanda ekspresinin gelece- ği saatte istasyonda ziyareti haber al- mış olan birkaç kişiyle beraber bu Vlundum. Prensin ziyareti gayriresmi olduğundan istasyonda hiçbir resmi şahsiyet görülmlyordu. Yüksek ziya- retçiler geldiği zaman alman tedbir- lere de lüzum görülmediği melon şap- kalı taharri memurlarının bile etrafta dolaşmamasından anlaşılıyordu. “Lip" yanmda dört kişi olduğu ha'- de kompartımandan indi. Hepsi fötr gapkalarının kenarlarını indirmiş olan| bu beş kişi İstasyonda bekliyen bir otomobile atladılar, Prens şoför yeri- ne geçti, otomobil hızla hareket etti. Maksadım, o akgam prensin gidece- ği yeri öğrenmek ve kendisiyle görüş mekti. Ne mümkün! L4p.. öyle mahir bir şoför kil. Otomobili son derece süratle yol alıyor ve Parisin sokakla- rmi eski ve tecrübeli bir şoförün an- cak yapabileceği bir meharetle dolu- giyordu.. : “© “tazyik” “etmektiğime rağmen otomobili varacağı » yere ka- dar takip edemedim. “Lip” geceyi kimbilir, hangi dostları yânında ge- girmek için ortadan kaybolmuştu. Prenses Jülyana'nın müstakbel ko- casının yanında kimler bulunduğunu © gece tahkik ettim. Bunlardan biri kardeşi Ervin, diğer ikisi prensin val- desinin kâhyası ile tahsil arkadaşı Vitingaf olduğunu öğrendim, Dör. düncü arkadaşını kimse tanımıyordu. Ertesi sabah İlk işim prensin izini yakalamak için eski yaşamış olduğu muhite gitmek oldu. Bu suretle hare- kette hata etmemişim, Hoş caddesin- de prensin vaktiyle çalıştığı yazıha- meye gidince kendisini beklemekte öl- duklarını gördüm. Az #ohra prens gel. di! Otomobilden atlıyarak milesseseye doğru yürüdü. Kollârını o sallıyor: “Allo! Allot,, diye bağrıyordu. Merdivenleri dörder dörder çıktı, O, bu müessesede bir Sene çalışmış ve üç ay evvelsine kadar her gün bu merdivenleri tirmanmıştı. Direktörün kâtibi genç daktilo biraz evvel anla. tıyordu. “Lip” ker gün Saatinden bir az geç gelir ve kapıdan içeri girer gir. mez genç kıza endişö ile sorardı; “Müdür geldi mi?.,, Genç kız tobes süm eder, Hafif bir tekdir edası ile: —————————————— m ———————— m merasim O salonuna baha biçilemiyecek kadar değerli som Altından ve ya- kutlarla pırlantalar kakılı güyet tika birtaht konmuştu. Saraya dönünce Hintli genç kız - lardan mürekkep bir koro heyeti efcin. dilerine oOen tatk sesleriyle hoş gel din şarkısını söylediler; Yürekleri he- yecanla dolduran bu taze sesler karşısın da yaşlı mihrace belki de 1911 senesin- de — Guvaller mihracesiyle evlehdirmiş olduğu © kızı prenses İnditayı düşün. müştür, Prense Hindistanın en güzel kiz: denirdi. İnek çobanlığından dün. yanın en zengin hükümdarlığa yük selmiş olan (bu mütevazı (kalpli, sa. de zevkli adam, ihtişam ve debdebs den kaçınmakla beraber halkın isteği ve şartların icabı dolayısiyle dünyanın en parlak bir O jubilesini tem'it etmiş ve yirminci asırda eski günlerin havali bin bir gecesini gerçekten yaşatmıştır. “Daha gelmedi!,, der. O vakit “Lip,! kendini bir sandalyeye atar ve bağı- rırdı: 'Vah! vah! Bilseydim, kahval- tım: eder, öyle gelirdim! Genç daktilo anlatıyor: Gene bir Prenses Vilhelmina gün prens böylece daireye gelmiş, da- ha iki dakika geçmeden sokakta bir gürültü olmuş, prensle ikisi pencereye KM Bir de ne > “Lip, Prensa Bernar Leopold geç kalmak O korkusuyla otomobilini frenlerini sıkmamış, otomobil yavaş yavaş yürüyor. Halk etrafı almış, ba grip çağırıyor. Nerede o gürler... Şimdi artık “Lip,, kalmadı. Büroya giren müstakbel bi: kraliçe kocası, Öyle olmakla beraber, prens eski halini hiç bozmuyor. Mü- essese müdürü Dr. Pasarj ile kucak- laştıktan sonra eski mesai arkadaşla- rı İle tokalaşıyor, diyor ki: — Gördünüz yal.. Ben hiç değişme dim. Beni yakalamak istiyenlerin hep sini yollarda bıraktım. Dün âkşam nereye gittiğimi kimse bilemedi. Gazeteci arkadaşlarından biri prer ss diyor ki; — Mükemmel bir sporcu olduğunu zu biliyoruz prens. Fakat biraz ihti. yatir olunuz. Düşününlüz ki, yakmdı dünyada en sevdiğiniz bir Mmilletin| Lİ Gi rlilini Mi Demiryolları *v e iki göz bebeği olan biriyle evleniyorsu « DUZ Prens cevap veriyor: — Prenses Jülyana da &poru sever, Gayet güzel ski kullanır, Zâten spor yaparken tanıştık. Maamafih valide kraliçeye fazla süratle otomobil kul- lanmıyacağımı vaadetlim. Prens bütün büroları gezdi. Çalış- tığı blirodaki portmantod3 duran bir eski şapkayı görünce kârdeşine vene rek: — Al Ervin, dedi, artık buna ihti- yacım kalmadı. Bu şapkanm da meğer bir menkıbes sİ varmış, Prens “Lip” memur oldu ğu sıralarda direktör kendisini ekse- riya çağırır, ve Sabah gazetelerini kendisine uzatarak: “Bana bir hulâsa | yapımız!,, derdi. O vakit prens bir do- laba sakladığı şapkayı çıkarır. Gözü. kür bir şekilde portmanlaya asar ve daktiloya: — Oruvar matmazel, ben gimdi ge- Tiyorum. Diyerek Vagram caddesindeki bir koltuğa gider, hem yemek yer, hem çalıgırdı. Şapka orada asılı durdukça müessese miidürü prensi dairede zan- neder ve böylece prens serbest kalır- di. “Lip” bunların hepsini hatırlatıyor, Gilüyor, nihayet müesseseden ayrıl. dı. Artık kendisini bırakmıyordük. Beraberce Vagram caddesindeki ria- hut koltuğa gittik. Tatir bir yemek, Son müsafahalardan Sonra Hollanda Krailçesinin damadı gene otomobile at Iadt ve bu #efer otomobil yavaş gidi- yordu. İstasyona vardık. Hayret ettiğim bir nokta da prensle gelehler dört kişi olduğu halde şim- di tanımadığımız dördüncünün mey- danda gözükmemesiydi. Tam: tren'has reket edecekken prensin dördüncü ar. kadaşi da meydana çıktı, Trene atlı- yacağı andn kendisini yakaladım ve sordum: — Sizi tanıyamadım. Gildü: — Ben mi? Ben prensin maiyetine tahsis edilen emniyet müfettişiyim, Müstakbel prensimizi gelişimüzel gez- mekte serbest bırakacağımızı ve ken- disini vikaye için tedbir almıyacağı- mızı m: Sahıyordunuz? Ve kısa bir selim vererek prensin kompartımanına atladı İşte sabık prens Eernar dö Lip Som burg veya daha kısacası “Lip” in müstakbel Felemenk kraliçesi ile ew İlenmeğen evvel Parise yaptığı veda ziyareti böyle geçti. Operatör Üroloğ Doktor Süreyya Atamal eyoğlu İstiklâl caddesi Parmakkapı Tramvay durağı No. 121 birinel kattaki Muayene hanesinde hastalarını her- gün saat 1620 arasında kabul) eder. GERi ki Derince limanma bir sene Zorftuda vürut edecek şartname ve imuke vele projelerinde yazılı 12 türlü ameliye ile tahminen 228,227,040 ton maden 5941, 281 ton kok kömürü ve 31871,352 ton malzeme ve eşyanm tahmil ve tahliye işi 21 - 12 - 936 pazartesi günü saat 15 telaydarpaşada gar binasr dahilindek: birinci işletme komisyonu tarafından ve 22910 lira 25 kuruş tahmin bedeli üzerinden kapalı zarfla eksiltmeye konmuştur. Bu işe girmek istiyenlerin 1718 lira 27 kuruş muvakkat teminat ile kanunun tayin ettiği vesikalar ve resmi gazetenin 7 « 5-936 T. ve 3297 No.lu nüs- hasında intişar etmiş olan talimattinme dairesinde alınmış vesika ve tek- İiflerini ayni gün ssat 14 e kadar Huğdarpaşada komisyon reisliğine verme leri lâzırıdır. Teklif mektubunda 12 ameliyenin her birine ton ve cins itibariyle ayrı ayrı fiat gösterilecek ve şartname İle mukavele projesinin tamamen okunup kabul edildiğine dair meşruhat verilecektir. Bu işe ait şartnameler pexesiz olarak Haydarp şada o komisyou kaleminden veril mektedir. (3204),

Bu sayıdan diğer sayfalar: