10 Mart 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

10 Mart 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

E/ELE/: Faşizm ve krallık Tacsız Faşizm olmüyor. Faşist İtalyanm Musolini tarafından kurul masma ve bu Musolininin haklı haksız bütün şöhretlerine rağmen kral Viktör Emünuel İtalyan Faşizminin Putudur. Nasyonal Sosyalistlerin Almanyaya günün birinde bir tac giydirmele- rini beklemeliyiz. Holanda da (Dur) şatosunda, atlarının gübrelerini okka okka satıp muntazam bir “yevmiye defteti,, tutmakta olan sabık Doyç- land Kayzeri Vilhelmin kulaklarmı kirişte tutması, Berlin tarafından bir davete intizarı hiç de alay edilecek şey değildir. Nazi Almanyanın Hitler tarafından kurulmasına ve bu Hitlerin haklı haksız bütün şöhretlerine rağ- men Cermen diyarında bu rejim Hohenzolern hanedanından bir Put bu lundurmak için fırsat kollamaktadır . Eğer Vilhelm veya oğlu henüz davet edilmemişse bunu Münihdeki Nazi merkezinin zamanı ve halkın temayüllerini müsait bulmamasma ham Tetmelidir. Cumhuriyet ne kadar otoriter ise daima demokrasinin kendisi” dir. (Siyasi - İçtimai) bünyeleri sol fikirlere fazlaca uyan memleketler de hem (Nasyonal) hem (Sosyalist) bir ideoloji zaman ile mutlaka Nasyo- Dal tarafımı bırakır ve Sosyalist tarafına fazla meyleder. Hitler ve arkadaşlarınm bugüne kadar (Sosyalist) vaatlarndan adım adım gerilemiş olmaları bu hakikati bilmiş olmalarından ileri gelir. Binae- naleyh bugünkü Alman otoritesi zaman ile yalmız (Nasyonal) kalmağa mahkümdur. Alman Nasyonalizmi ise açıkça anlaşılıyor ki harsi olmaktan ziyade müstemlekeci ve harpçidir. Münih Nazi merkezinin iç Alman siyasa- sını tamamiyle Pancermanist bir savlete kalkışmağa müsait Mn vii Hohenzolem'li bir Kayzer'e tac giydirileceğini tahmin etmek gülünç olmaz. Bir Fon Makenzen ve bir Fon Blomberg Tanenberg âbidesinin irimekine Hitlerden ziyade bir Fon Hohenzolern ile birlikte gitmeği düşüncelerine, zevklerine ve telâkkilerine daha uygun bulurlar. İşte bunun içindir ki bugünkü gazetelerde sabık İspanya kralı Al - fons'un ikinci oğlu Don Juan'm lehine saltanat haklarmdan feragate dave! edildiğini veya edilmesi düşünüldüğünü görünce bunu boş bir şayia, bir. balon olarak telâkki etmedim. Eğer tali ve kader Franko'yu bugünkü mevkiinden düşürmezse, yani İspanya hükümeti bu asiyi tamamiyle mağlüp edemez veya asiye mağlüp olursa İspanyada Burbon krallığının iadesine muhakkak nazariyle bakma - İdir. İspanya Faşizminin de bir Puta ihtiyacı olacaktır. kı nedir?.. ni . Hitlerin gizli diplomasi yoliyle "Almanya, Avusturya ve İtalya ara” sında, harpten evvelki “ittifakı mü- selles,, grupunu yeniden vücuda getirmeğe muvaffak oluşundan bah seden İngiliz gazeteleri, Rusya ile bir harp anımda Sibiryaya saldırması beklenen Japonyanm da bu ittifaka i alınması yolundaki ümitlerden bah- sederken bu ittifakın, her şeyden ev- vel Avusturyada krallık hulyasmı ortadan kaldıracağmı yazmaktadır. The People gazetesi şunu diyor: “Almanya, Avusturya, İtalya a- rasımdaki misakın neticesinde, Avus ya tahtına Habsbürg hanedanının seğbilmesi tasavvuru gayri muay- yen bir zaman için geri atılmış olur yor. İşte bu sebeptendir ki, krallık Yaraftarları ve İtalyan devlet adamları tarafından tesci edilerek hududa ka" dar koşup davet işaretini beklemiş olan Arşidük Otto, şimdi tekrar İs- viçredeki şatösuna çekilmiştir. Tahtı yeniden ele geçirmek için herüz mü- nasip zamanın gelmemiş olduğu ka” naatine varmış bulunuyor. Bununla beraber, Alfonsun İs- panya tahtına getirilmesi, Musolini tarafından düşünülmektedir. İtalya başvekili, siyasetini tamâmen İtak yan menfaatlerine uygun bir şekilde tayin edeceği ve kendi kontrolü al- tında bulunacak bir kukla devlet yaratmağı tahayyül ediyor.,, Moscow Daily News isimli Sov- yet gazetesi Almanyanın Avrupada tüğü siyasetin diğer bir safhasr temas ederek onu şöyle tavsif et “Alman siyasetinin © prensipi bel tarakta bezi olmaktır. Franko karargâhında Alman sefiri general Faupel, İspanyayı Hitler için zaptet- meğe Ğ lame pa İs, buna benzer | Frako Malagaya Alfons'un yeğenlerinden birini veli tayin etmiştir. Burgos, Sevil ve Salamang'da krallık marşı çalınmaktadır. küm sürdüğü yerde Faşizmin hüküm sürdüğünden bahsediliyor. yepyeni bir idare şekli e bsr bu Frankizmin eski krallıktan far- Franko'nun hü- Halbuki ŞEKİP GUNDUZ Hitlerin yeniden kurduğu İTTİFAKI MÜSELLES Avusturyada krallık hulyasını Şimdilik ortadan kaldırıyor tecrübenin Çekoslovakyadaki tatbi- ki için yol hazırlamaktadır.,, Avusturyada krallık Ancak 8 - 10 ay sonra düşünülebilecekmiş Paris 9 (A.A.) — Jules Sauverwein Paris Sbir gazetesinde yazdığı bir ma- kalede, Şuşnigin geçen sonbaharda İsviçrede Arşidük Otto ile görüştüğünü ve Arşidükün kendisine muvakkat bir plân verdiğini bildiriyor. Saenweinin iddiasına göre, Şuşnig Avusturyada monarşinin ancak sekiz on ay sonra #fadesini derpiş etmektedir. Çünkü bu müddet zarlında (o İtalya, Fransa ve İngilterede geçecek hâdise, ler Avusturyanım mukadedratı üzerin- de müessir olacaktır. Ayağı kaydı, gözünden yaralandı Kadıköyünde Mesihpaşada oturan Hidayet isminde bir kadın dün akşam üzeri misafirlikfen dönerken (ayağı kaymış, yere düşmüş gözüyerdeki taşa garpmıştır. Hidayet gözünden ağır surette ya- ralanmış, Haydarpaşa hastanesine kal. dırılmıştar. Kurşun çalmışlar Süleymaniyede oturan Ahmet ve İsmail isminde iki çocuk Süleymaniye- deki medresenin üzerine (o çıkmışlar, kurşun çalmışlardır. o Çocuklar dam. dan inip kaçarlarken zabıta memurları tarafından yakalanmışlardır. Ders verirken yakalandı Balatta oturan Mişon, Kuledibindeki havrada Musevi çocuklarına ruhsatsız bir olsrek ders verirken yakalanmıştır, Üzüm kongresi bugün açıldı Kongre 4 gün devam edecek üzüm ihracatı tanzim olunacak, mahsul standardize edilecek Üzüm kongresi bu sabah saat 10 da Ankarada İktisat vekili Celâl Bayarm bir nutkile açılmıştır. Kongreye İzmir, Manisa ve Aydın mebusları İzmir üzüm tacirleri, Mani. sa mıntaka müstahsilleri, tifaret odak reisi ve umumi kâtibi, Borsa komiseri reis ve azaları,Ziraat vekâleti mütehasaıs İarı, İktisat vekâleti alâkadar daire mü dür ve şefleri de iştirak etmişlerdir. Kongrenin bu sabahki toplantısında encümenler seçilmiştir. Encümenler 4 gün çalıştıktan sonra, 14 martta son bir toplantı yapılarak, Kongreye nihayet verilecektir. Kongreye İzmir ticaret odamt, iş ve Ziraat banaklarının teşkil ettiği üzüm lir. Göktış, kükürt, potas, sergi kâğıdı fiyatları konulması, yahut bu malzeme nin gümrüksüz olarak ithali, gene bu malzemenin o kooperâtifler delâletile getirilerek maliyet fiyatile (o bağcılara dağrtılması ; üzümler için her sene mu- ayyen tipler tesbiti ve bu tiplerin tes. cili, özüm çuvallarınm küçültülmesi ve bu suretle hamal çengellerinin tahriple. rinden kurtarılarak bir çok paramızın harice gitmesinin önüne geçilmesi; is- tihsal mıntakalarmdaki amele buhra, sının izalesi, Vali ve Hüseyin Cahit davası Valiyi tenkit eden yazıyı kim yazdı ? Mahkeme Necmettin Sadıkın masuniyetinin refini meclisten istemiye karar verdi Muharrir Hüseyin Cahit tara” fından İstanbul valisi Muhittin Üs tündağ ile bazı İstanbul gazeteleri aleyhine açılan Oo hakaret davasına dün İzmitte devam edilmiştir. Valinin vekili olarak eski ceza re* isi Ahmet Refik, avukat Hâmit, Son Posta gazetesinin vekili Esat; Akşam gazetesinin neşriyat müdü- rü Enis Tahsin ve Hüseyin Cahit mahkemede hazır bulunmuş! Vali Muhittin Üstündağm Hü“ seyin Cahitle Akşam gâ?ötesi al hine açtığı mukabil hakaret davası evrakı, bu dava ile alâkadar görül“ düğünden İzmite gönderilmişti. Hüseyin Cahit bundan haberder olunca şöyle demiştir: “* Bu davanm bana taallüku yoktur. Binaenaleyh hikmeti vücudu da yoktur. Akşam gazetesinde “bi- riken para,, başlıklı yazı namı müs” taarla yazılmıştır. Bunun mesuliyeti varsa matbuat kanunu mucibince gazetenin sahip ve neşriyat müdü- rTüne aittir.,, Enis Tahsin de, iki dava arasm- da bir rabıta olmadığını söyliyerek bunun ayrı olarak İstanbulda görül- mesini istedi, Bundan sonra valinin vekili Ahmet Refik çok heyecanlı bir şekilde şunları söylemiştir: *“.— Evvelki celselerde Hüseyin Cahit, müekkilimi devlet otoritesi- ne sığınarak istediğini ve dilediğini yapmakla itham etti. Şimdi müsaa* deleriyle ayni suali kendilerine tev- cih etmek mecburiyetindeyim. Çün- kü yazdıkları yazılardan dolayı olan- ca suç ve günahı başkalarının üze rine yüklemeleri (o kendilerinin de devlet otoritesine sığınmak mecbu” riyetinde kaldıklarını gösterir. Hü- seyin Cahit, Muhittin Üstündağe hakaret etmiştir. Bu hakaretin ce- zasmı görmesi lâzimidir.,, Hüseyin Cahit — Ben nasıl ve ne gibi bir cürüm işlemişim. Cürüm nerede işlenmiştir. Muhittin Üs- tündağa nerede hakaret etmişim. Kahvede mi, sinemada mı, nerede? Hayır böyle bir şey yoktur. Akşanı gazetesinde akşamcı imzasiyle yazır lan yazmın bana taallüâku yoktur. Valinin aleyhimde aztığı davayı ka- bul etmiyorum. Valinin avukatı — Matbuat ka" nununun 27 inci maddesi Hüseyin Cahide siper olamaz. Demek oluyor Hüseyin Cahit herhangi bir rumuz- la yazı yazsın. Hakaret etsin. Sonra hakaretin sucunu da ken değil, başkalarma yüklemek istesin. “Ak- şamdan akşama., sütununda Akşm- ci imzasiyle yazıyı Hüseyin — Cahit yazmıştar. Bunu erkekçe ve mertçe söylemesi lâ marta bırakılmasına karar vermiştir. Hüseyin Cahit (Heyecanla) — Muhteref reis! Görüyorum ki ka- babhatim kanuna hürmettir. Eğer kendileri kanun maddelerini değiş" tirmek istiyorlarsa bunu inşallah mebus oldukları zaman yaparlar. Mertlikten, erkeklikten bahsediyor- lar, Büdonkişotluğu da geçti. Valinin avukatı — Hüseyin Ca- hit Akşam , gazetesinde devletin halktan aldığı vergiye İstanbul velisi keyfimayeşa tasartuf ediyor, şeklin de gösterilmesinden husumet ve ha” karet etmiştir. Gazete ile Hüseyin Cahitten 10.000 lira tazminat iste- Tiz, Hüseyin Cahit — Ben Hüseyin cahidim. Akşamcı değilim. Bu sırada müddetumumi Hüse- yin Cahide “yazıyı siz mi yazdınız,, diye sormuştur. Hüseyin — Cahit — Devlet em kurumu, tüccarlar ve müstahsiller na- mma raporlâr verilmiştir. Bu raporlar. daki dilekler şu suretle bülâsa edilebi- niyetine, esrarı askeriyesine ait ya- zılar için müddeiumumiler bu sorgu- yu sorabilirler, Bunun üzerine - müddelimumi, yazıyı kimin yazdığının gazeteden sorulmasını istemiştir. Neticede mahkeme heyeti, Ak- şam gazetesi sahibi Necmettin Sa dık'ım'da bu dava ile alâkası olduğu" na, masuniyeti teşriiyesinin ref'inin istenmesine ve muhakemenin o 16 Atatürk dün Ankaraya hareket elti Büyük Önderi teşyi edenler arasında Maarif Vekili Saffet Arikan, Vali Mu- hiddin Üstündağ, Harp Akâdemisi ku» mandanı general Ali Fuat, General Ha, lis, Cemil Cahit, General doktor Sup- hi Bakar, üniversite rektörü Cemil ve daha birçok mülki ve asker! (erkân bulunmaktaydı. Büyük Önder garda teşyie gelerle. rin ayrı ayrı ellerini sıktıktan oOsonra kendilerine teşekkür etmiş ve vagon. arma binmişlerdir. Saat 15,20 de hu- susf tren, alkışlar arasında, hateket etmiştir. Izmitte samimi bir hasbıhal İzmit valisi Hâmit, Amiral Mehmet Ali, Büyük Şefi Pendikte karşılamış. lardır. Tren İzmit istasyonuna geldiği vakit Büyük önder vagondan inerek kendilerini karşılayanların elelrini sk. mış ve İltifatta bulunmuştur. Tren İzmit istasyonunda yarım saat kadar kalmıştır. Büyük Örlder, amali erbaa, hendese, cebir ıstılahlarının türkçe karşılıkları hakkında General Mürsel ve Vali Hâ- mitle uzun musahabede bulunmuştur. © © Tren hareket ettiği zaman İzmit çar- lir, rule Aİ ME Batkan şimere ve mlinakaldt dairesi Müdü” er Şerafeddin temsil etmekte” 2” danadan dün hareket bah Ankaraya va Tayan dali ei Lâzım ol hir. ğu inkâr amli ni bir kitap görmediğimiz iz p yor. Remzi'nin kurduğu > leksiyonu, daha iki ay bile gel 9 dördüncü numarayı buldu. ye man ve hikâyeler de çoğa ay “Çoğulmasından ne çarı iyileşiyor mu?,, demeyin: bemiyei” de kiymeti vardır; hstta yili keyfiyet elde edilemez de gö olduğu. Hem doğrusu kemiyette keyfiyette de ilerleme: me için seçilen kitaplar, d üstün. Fakat bu tercüme işinde > zorlukalr var, Bir kere fİsE ae kitapçılar, pek hakir olarak, WEP tap çıkarmak istedikleri için edilecek eserlerin de mgr pu eçmemesini istiyorlar. BE Fransız, İngiliz Rus ei nm iyilerinin çoğu unundur, ON” bırakmak, yahut kısaltmak adi liyor. İkisi de doğru değil. “ Bizde, kitabm muh yi onun varislerinden izin o olmadığı için mütercimler, ad» rmm boşe çıkmıyacağınıdan eri mıyorlar, “Ben bunu. terci? ma ama ya başka biride rrverir Benden evvel bitirip çık! izin aral” Kitapçılarımız da bunun ei da anlaşamıyorlar. Belki bie da kabil değildir. Faket bu işin bi vi çaresi var: Devlet bİF ri edip ona, muhtelif dillerden ad edilmesi münasip olacak ede Gl rin bir listesini yaptırır. ve #ife SEBEP a ER “ ERSEL bu listeden intihap ettiği yete bildirir; heyet de, © tercüme ettirmemeleripi di çılara bildirir . Bu suretle, lüzumsuz , mesinin de önüne geçilmiş Ol yı rigö,, edebiyatın mahzurlari fakat "dirigö,, veya lar çok azalır ve temin eğilecek danın yanında hiç ki Devlet bu heyete, tı trol vazifesini de verirse iyi olur. Heyet, yanlışlar büsbültün fena ter m der. Bundan hem kitapçılar: tercimler, hem de ksriler, edebiyat âlemine ancak İyİ Da AA, lerinde mü$ ” Balkan memleketleri Şi de müşterek bir tarifenin t Bulgaristanda Türk ve rahhasları arasinda mü muştır. Bu müzakerel miryolları tarife dairesi lk EZ : Dahiliye Vekili Bu sabah Ankaray# er Bir müddettenberi senil ie nan k mizde seyahatte bulu ren gi &ili Şikel Kaya hübust Dİ pi? m şısı ve tren güzergâi varol dolmuştu. Halk “Yapı Kg arasında Atatürkü uğu” Eskişehirde pi i Büyük Önder Atatürk 7 bussuf trenlerile ie muşlar ve saat ikiye den ayrılmışlardır. Atatörk li Kadir, Belediye ee kumandanı Zeki, Eskisi : Osman tayyateci Niksl dde ve kabul ederek görüşmünle! Ankaradı >. Ankara 10 CT gl Özker Atatürk Ankary# ” SAFE ELE GLİFEC ET LETKS ENEL SL İŞLA SELFİ SE REİLEFEZEE

Bu sayıdan diğer sayfalar: