3 Mayıs 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14

3 Mayıs 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Saşpuzısaouu nğapyo 1nööoun uyuryyı$ ng * arak ayy SUYUOM SAfAMI O7v adL, — * a “usage çMöğuL uşulözfeğ np O. idıpava Av 98X 0p9U95 agi * “gümüs opamğz doyar Sö ADI SDPDON, “(us vaya suumf op 30 41) *uos198 Asma 8, aauLref oy) 81 İL “no rütstUUE , LERLE “AzNAA0N,, opurLUS0 UN “NDE, 413 una dö vav, Cas aog 5ja6 so,0pm Op) “LES AOULTEM S39ğİ 203034 OL, “EULEZ IĞIPIIİ ZEX “4936 Si emmi ON, (zmoj JopeDe Uray) 'sant09 avam UYUMA “ast SÖYLMİ EAH — fvys op :Ays oy - »93 DuNüp iy0ots DYDP 4 pi daya — slinye op 250148 oy) " opuydozg Gjsoy « *0 zna0kyia TULEUPNEPTE “E,, ELUOS USAMIPAİ 431 pu spun fa pogamsıp öze silo İyi PEY Çöuye sap 0 Zaayamm Op PAT) . “yağunö dü v8 oyanö ygÜ ayı Kpiyyasa alp s7yip sOLGİMA DA, (ğa ap v3 dop 40 pug yi A0) gama ay) uş anıyı dde Syyuowu Aveur MOJJ — “aeçdey soyma B40y nupzyygz uezog “anana döv oy yds Slap A0pgÖ wozmg,, Czpamat Kağı pın şenlısap do efinye 9p sufopmos) *&pnöp KAB YLM TEdİA0 dre sarya oi SOMOŞ akakıpu? Taojdogdunl Lopyokuns aj 1s00jap$ Y03 TA “ip pus göpwuj diva pap) ww. uyyae na opuyumo Ullaratuyay eo (£vA4) ,.£,, NUOŞ | | <dv9j duy zuyayağ olofa “ox iza dağıp Buradan FeYUZ| OYUŞZN AIMAĞIN SANULIRAA, — MOR TULTEAA api dap sxeaX * dv rank VEYE 'ourepye — YEİS « d09S 35igoM :““44985 DM, M201 YAYP - GOZİNLONI 1dansuda autyekiparyeu Yöprey ma zuumğnpagI ooyaAMa OUJ pe ali *Mupao3 rurpya$ (pyO) ZrEğdek AYKISAYII YEP, SEZ, Sarşuyıs aya, “AYKOpŞEN 410 zrUNğIpUSL$) aoyaAA0, eps 0u98 doyana “çayduyaaş yazıs ayuMİNpag3 3 *#sef aayirom — Kap oy olim opuu OG Tsftur Key oy) PUV 18 OL, ueygenui Eputs yer, “pa Map Vav na gpujo #pangou UDUYS DA, döprğ nay KeJeABpI uno gp AĞIDI O, YE sr WE syzom OE Pu 19 ie giy Op pu) “Biray;mağ UNO ARPANGIN 70 “ MEIRAYGİ, SEpEN YUTEĞYE “ayali ADPUY <9 YEGUS “UD ADŞULLM 14a1$suad a9ozııı9N! döşpam hvsp Op EW (oyvey va isa 6045 2p) “ano ON nu G6 ay3u in) Suyuzou 1404j #PT “sex NO Cp #atpıperuayizvu Ödek Ers YOK ey Dpusmus? öupid0k FARDAYANIN OĞLU . —————— m. kendisini Luvra veya başka bir yere ka. dar teşyi etmemi emir buyurmuştu. Kral hafif bir sesle mırıldandı: — Bana öyle geliyor ki bü emri ben vermedim! Gayet yavaş söylenen bu sözler, Ja- ven keskin (o kulaklarından kaçmadı ve erhal: — Doğru, dedi. Fakat kral tasdik et- * dşmek ki emir verdi sayılabilir. Bir. ““bire but adam geldi ve ortada hiç bir *“ep yokken, sırf kendi mevkiine gü. ssrek adamlarına beni yakalatmağa ilkti, Kral beklemek emrini aldığım bu yerden beni ayırmak istedi. Burada hazır bulunan mösyö dö Pardayan, ona vaziyeti izah etti. O,hiçbir şey dinle- mek İstemedi. Kralm emrine © itaatten beni menetmek arzusuna kaprldı. Bunu yapatken de kralım iktidarma karşı açık bir isyanda bulunmuş oldu. Halbuki ö- nun, herkesten fazla krala hürmet gös- termesi lâzımgelir. Bu hareketinden do. ayı bir hayli yüksekten asılması lâzım- dır, Hiddetinden boğul Növi bağırdı: — Sir! müsaade edin size... Hanri, sözünü kesti: ” — Susunuz, mösyöl Dedi ve gülmemeğe.çalışarak: — Doğrusu böyle biz izahatı hiç bek- Temiyor'dum. Ve Pardayana dönerek devam etti: — Ya siz mösyö, siz de beni bekle- mek için emir almış mıydınız? — Şüphesiz, sir. — Hayret doğrusu, olur şey değil! Pardayan hayretle bağırdı: » — Naslt Majesteleri, bu genci bekle. Mein için emir verdiklerini o herhalde unutmamışlardır. Hattâ onu, kendileri için sıkıca muhafaza etmemi ilâve et- mişlerdi, O» — E! Pekâlâ? Pardayan saf bir tavırla cevap verdi: —E!,. Ben de onu muhafaza ediyor- düm, Bu defa kraj, tebessümünü gizliyeme- di ve sonra jandarma kumandanına dö. nerek ciddi bir sesle; — Bu iki kibar insan, hakikati söy- lüyorlar, dedi. Onlar, sırf benim ermrimi. le burada bekliyorlardı. Növi kekeledi;, —Sirl Hanri yavaş ve yumuşak bir sesle: — Haydi bakalım, Növi şimdi gidin. Siz iyi bir hizmetkârsmiz, bunu unut- mıyatağım. Bu teşci edici takdirden kuvvet alan jandarma kumandanı hemca: — Majestelerine çok mühim ve acele bir şey söylemek mecburiyetindeyim. — Yarın söylersiniz Növi, Yarın, Şim di gidiniz! — Sir, mevzuubahs olan bu delikan. lıdır ve o, sizin İltifatta bulunduğunuz gibi asil ve kibar bir genç değil, onun hakkında çok mühim bir ifşaatta bulu- nacağım. — Yarın söylersiniz dedim ya. Hay- di bakalım. İtaat etmekten başka © çare yoktu. Jandarma kumandanı boyun eğdi. A- damlarını toplad: ve istihfafla (gülüm. siyen Jana tehdit dolu bir nazar atlet- ğ tikten sonra ağır ağır uzaklaştı. O zaman Hanri, hareketsiz yüzbaşı Praslene dönerek sordu: — Nasıl oluyorda, nöbetçi bulundu- ğunuz Luvru terkederek buraya geldi- niz? duran — Sir, mösyö Fuke saraya © gelerek bana, krala karş: yapılan bir gece taar.. ruzundân bahsetti, ft pg AS İNGİLİZCE DERSİ resmile takip edilecektir.) (Her hakkı Haber gazetesini aittir) INGILIZCE DERSLERİ Kendi kendine 1000 kelime ile: Geçen derste başladığımız 13 üncü resim Ölevaim. ler) üzerindeki çalışmamızı devam edeceğiz. Yalnız, ev- (43 Numaralı “Mevsimler” Ned with Nature awukens il gibi sıcak gibi o dur 'üzerinde Avrapd, hat it iz an de kanlineni, 65 Türkçeye çeviriniz eriya, Avrupada olduğu kadar sıcak değil, INGİLİZCPR DERSLERİ — Beçnuse when Spring comes, ç from her long Winter sleep and the trees are fil 1 — What season dö you like? — The Spring. new life. 2-- Why do you like it so much? “Fakat değ Fakat, eke (bal nat © PARDAY Bunun üzerine kral sırdaşını hatırla- di ve lâkayt bir tavırla: — Hakikaten şu Fuke nerede? Onu göremiyorum. Yanında bir ses inledi: — Bürada, Sir! Hanri, meşalenin ışığı altında, sırda- Şının yanağındaki kanlı çizgiyi gördü. Doğrusunu söylemek © icap ederse, dördüncü Hanri sırdaşını sevmiyor ve takdir etmiyordu. Bu sadece, onun zeyk İşlerinde muhtac olduğu bir âletti. Onu İstediği gibi kullanıyor işlerini gördürü- yer ve mükâfatını veriyordu. O kadar. Bundan birkaç sene evvel kral kendisi, ne asalet ünvanı vermek İsteyince, par“ âmento buna nazikâne bir itirazda bu- Tunmuş, Hanri "bunun hiçbir ehemmi- yeti olmıyacağını,, söyleyince de parlâ. mento bunun manasını anlayarak Fuke- ye Marki"dö Varen ünvanını vermiştir. Yeni Marki büyük bir gururla, kralın bizzat tertip ettiği armaları kullanma- ğa başlamıştır. Halbuki (O bunda hiçde iftihar edecek, gurur duyacak bir şey yoktu. Çünkü kralm yaptığı bu arma, boynunda çiçekten bir kolye (o bulunan bir köpek resmiydi. Bu hareket Hanrinin sırdaşına ne ka- dar kıymet ve ehemmiyet verdiğini pek âlâ göstermektedir. #-*x bundan dolayıdır ki, Hanri onun yanağmda o tahkir Oedici kanlı gizsiyi görünce hiç de müteheyyie ol. madı ve istihza ile karışık zalim bir sesle: — Vah! Zavallı Fuke! Fakat senin yüzline galiba mükemmel bir o kırbaç indirmişler! Fuüke dişlerini gıcırdatarak cevap ver- di : — Kalıcın ters tarafı sir. — İster kırbaç olsun, ister kılıcın ters sonunda verdiğimiz türkçeden ingiliz- velâ, geçen dersin ceye ve ingilizceden türkçeye tercir/e v: mış şekillerini görelim; ti azifelerinin yapıl, Geçen dersin vazifeleri İngilizceden türkçeye çevrilecek olan cümlelerin ter, cümesi: — Otuz, yahut otuz bir; bazan da yirmi dokuz ves — Bir senede on iki ay vardır. ya yirmi sekiz, 2 — Bir sene kaç mevsime ayrılır? — Dört mevsime. — İlkbahar, yaz, sonbahar, kış. 4 — Bir ayda kaç gün vardır? 3 — Bu mevsimler nelerdir? 1 — Bir senede kaç ay vardır? Spring in your athe# Tike in mild. ingilizceye çeviriniz — Hava kuru giderken otlar kesilmeli, saman yapı- — Yes, they,do; they work in their fields İrom mor. bp hazırlanmalıdır. ning till night. — Yaz gelince hava gittikçe ısmır. 2 — Yazın çiftçiler niçin çalışmağa mecburdurlar? — In Summer, do the farmers work? A — Yazın hava nasıldır? 3 — Rençberler ne zaman endişeye düşerler? 3 — Wbat is the we country? — Ht is usualiy "ANIN OGLU m 51 — Gökyüzü kara bulutlarla kaplı olduğu zaman. EE AŞ Türkçeden ingilizceye Şevrilecek cümlelerin tercümesi: 4 Şal mk tama elimdit. #Muhatta ben tarafı, herhalde bu darbe bir hayli fena yerleşmiş, İşte bir müddet için o yüzün hayli acaip ve çirkiri bir lekeyle örtülü kalacak. Seni bu hale sokar kimse, her- halde eli pek de'hafii olmasa gerek. Kralın, bu darbeyi kimin indirdiğini sormâması Fukenin nazarı" dikkatini cellitti. Bu, onun bildiğini fakat, şim- dilik bilmiyor gibi görünmek istediğini isbat ediyordu. Fuke, bunu yapanın is. mini söylemekten çekindi, yalnız gözle- ri müthiş bir kinle, kendisine müstehzi bir tebessümle bakan Jana dikildi. — Merak etmeyin, Sir, dedi, size söz veriyorum ki bir gün bana bu darbeyi indirenle karşılaşacâğım ve o © zaman benim de elim pek hafif (olmuyacak. Hem de öyle ağır olacaktır ki, o bir da- hâ yerinden kalkamıyacak, Jan Pardayana döndü ve nefret dolu sakin bir sesle: — Sefil böbürleniyor, deği. Hanri sahte bir merhametle: — Git'de kendini tedavi ettir Fuke, Git tabibim Heroard'; bul veseni het- keşin karşısına sıkabilecek' bir vaziyete sokmasını emrettiğimi söyle, © (© Dedi ye derhal Praslene Sönerek em. retti: -- Lüvra dönün Praslen. Praslen disiplinin ne olduğunu pekâ- lâ bilen hakiki bir askerdi. Buna rağ men, bir şaniye tereddüt ve hürmetkâr bir tavırla sordu: — Ya Kraf? — Gidin ve merak etmeyin Hostum, Bu iki cesur asilzade beni o muhafaza etmek arzusunda buluuyorlar. — Şu halde müsterih olarak gidi yorum, sir... Onlar ikisi bir tabura be. delâirler. . — Bir em m seyinir. ise! yem

Bu sayıdan diğer sayfalar: