29 Mayıs 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

29 Mayıs 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

29 MAYIS — 1937 Eskiden Fransaya casusluk eden bir kadının kanlı ve esrarengiz batakhanesi m a A 2 Peygamberin sülâlesinden olduğunu iddia eden Batakhanede cellâtlık yapıyormuş! Genç kızın cesedini parçalayıp kaynattıktan ve yanımda kızartlıktan sonra hedilere yedirmek istediler! Kösem ullanın oğlu Abrahime yaptığı gibi dört kızla bir delikanlıyı bir odaya hapsedip kapısına duvar ördürdüler! Fasta korkunç bir keşfedilmiştir. İnsanlık | tarihinde bir benzerine pek az tesadüf edile. bileceğini sandığımız bu cinayet ve vahşet ininin nasıl meydana çikar). dığmı dün gelen Paris gazeteleri şöyle anlatıyorlar: Fasın merkezi olan Fez şehrin. de kenar mahallelerden birinde oyun oynıyan çocuklardan biri ko sarken bir incir ağacının altına kon: muş bir küfeye çarpıp yere düşer. Dizi incindiği için bağırıp ağlamağa başlar. Arkadaşları yardıma koşar. lar. Fakat çocuğun yanına geldik. leri zaman dehşetle irkilirler, Zira küfenin içinde bir kesik kafa bir kol, doğranmış kadın memeleri ve bal" dır parçaları bulunduğunu görmüş: lerdir. Çığlıklar bastırarak, korku- dan dilleri tutularak evlerine kacan bu çocukların anaları ve babaları hadiseyi karakolu haber verince po. lis tahkikata başlar. Bulunan şeyle- ri müayenc eden doktor bunların bir kadın vücuduna ait olduğunu, kadınm koğularak öldürüldüğünü yesçesedin....paxçalandıktan ... sonra k atılıp pişirildiğini söyler. Bir iki gün sonra bulunan bazı izler polisin süphelerini o civarda oturan zengin bir kadının üzerinde toplar. Bu ka. dm Mevlâyi Hasan adiyle gençliğin: | de büyük bir şöhret kazanmış eski bir dansözdür ki Fasr müstemleke. leştirmeğe çalıştıkları günlerde Fran sızlara büyük hizmetlerde de bulun muştur. Mevlâyi Hasan çok zengin olmasına rağmen paraya karşı olan hırsmı dindirememiştir. Saray gibi bir köşkte oturur ve Fasın en lüks randevu evi bu köşktedir. Birçok gü zel genç kızları ve delikanlıları Fa- sın tarımmış huvardalarına peşkeş çeker. Fransızlar tarafından hima- ye edildiği için Fas polisinin kontro. lünden de korkmaz. Bu köşk ceset parçalarının ve kesik kafanım bulunduğu arsanm yüz metre ötesindedir. Memurlar köşke gittikleri zaman Mevlâyi Hasa n: bulamazlar, karşılarına çıkan Şe. rif Muhammet bin Aliyi alıp kara- kola götürürler. Bu adam peygam- berin sülâlesinden ve hakiki (bir “şerif, olduğunu iddia etmektedir. Kendisine ceset parçaları gösterilin ce Muhammet bin Ali telâş eder; heyecana düşer, bu hal kendisinin sıkı bir isticvabtan (o zeçirilmesine sebep olur. Nihayet bülbül gibi şu | itiraflarda bulunur: “— Bu kadının adı Şerifedir. Mevlâyi Hasanın evindeki kızlar. dandı. Mevlâyi Hasan onu kaçırt- mış ve köşke zorla getirmişti, ne söylediyse dinlemedi. Orospuluk edemiyeceğini, köşkte kalmak iste. mediğini söyledi ve bağırmağa baş" ladı. Mevlâyi Hasan onu bir müd- det kırpaçladı, tekmeledi, yorulunca kırbact'bana verdi, bir müddet de ben dövdüm. Fakat Mevlâyi Hasan bununla hiddetini yenemedi “— Öldür şu kaltağı! « diye ba- gırı.,, “Ben kıza acıyordum. Mevlâyi Hasan hiddetlendi mi » ya gelmez. Bir tabanca alıp kargı ma dikildi ve parmağını tetiğe dayı Yarak bağırdı: *“— Ya öldür, ya öldürürüm. “Bunun üzerine bir kemend aptık, bir tarafından ben asıldım, Lâkin ni ka. batakhane | Her, öbür tarafından o çekti; kızı boğ- duk, sonra bana cesedi parçalama: mı emretti. Gene silâh tehdidi al. tmda keskin bir bakla Şerifeyi doğran mecbur oldum. Mevlâyi | Hasan dedi ki: * Ceset parçalarını * kaynatıp İ pişirirsen bunu kedilere, köpeklere yedirebiliriz. Haydi koş mutfağa!,, “© “Bu emrini de yerine getirdim. Kocaman bir kazan yaktık, suyun içine biraz da yağ kattık, cesedi iyi- ce kaynattık, sona küfenin içine koyup arsaya bıraktık. Fakat Mev- lâyi Hasanm düşündüğü gibi olma- dı. Kediler, köpekler bu etleri ye- ek istemediler. Evdeki diğer kızlar irültüyü duydukları zaman hiç bir seyden şüphelenmediler. Zi a köşke te dayak daima olagan iştir. Yalnız bazıları bir iki gün sonra, Şerifeyi göremeyince ne olduğunu sordular. Mevlâyi Hasan kendilerine şu ceva- bı verdi: 7 *“— Öldü. Cenazesini imam kal. dırdı!,, “Bu gibi hadiseler köşkte sık sık olur... Mevlâyi Hasan kızın biri- ni öldürttü mü imama bol para ve- rip işi ört bas eder. Tabii imam ta* rafından yıkanıp gömülen bir ölü. den şüphe etmek kimsenin aklına gelmez. Bunun üzerine polis irtami ve Mevlâyi Hasanı da bulup tevkif e der. Bir taraftan da evde taharriyat yapılır. İşte bu sırada Şerifenin kat. linden daha mühim ve korkunç bir cinayet keşfedilir. Odalardan birini dolaşırken memurlar garip bir ses işitirler Sanki duvar tirnaklanıyor. muş gibi bir ses. Sorarlar: — Ne var burada? Mevlâyi Hasan, cadaloz karının iri, cevap berir: . X “imi Nel bileyim bey? Belki bir ke- didir. ğ , — Fakat polisler kanmazlar. Duva- rı yıkarlar. Ardından bir kapı çe kar. Bu kapıyı açarlar. Birde ne görsünler? Çırıl çıplak üç kadınla bir delikanlıyı diri diri mezara sokar gibi rütubetli bir odaya hapsetmes mişler mi? Hepsi Yarı ölü. Aç biilâç, bu odada, on beş gündenberi her gün bir parça daha zayıflıyarak ölü- i bekliyorlarmış. Derhal bir tabip | pi be. Bedbahtları hastahaneye | çağırır sbanti . götürürler. İki gün sonra biraz kendilerine gelince şu ifadede bulu- nurlar: ğ K ğ “- Biz fakir ve kimsesiz kızla» ir gün Meknez sokaklarında ii kadın karşımıza çıktı. De- Gi izi köyle ilter yim. Vah zavallılar! Ne de güzelsi- niz! Böyle sokaklarda sürüneceği! ze orada rahat rahat yaşarsınız. E- vimde bir sürü hizmetçi vardır. On- larla birlikte çe Ben seri in adam tanırım ki sizin izel kızlara bayılırlar. Onlardan biri sizi beğenirse, kısmetiniz. çıkar- sa size çeyiz Yapıp evlendiririm. Ah siz beni bilmezsiniz, ne hayır sever bir kadın olduğumu sonra öğrenir- e talap bu köşke geldiğimiz za man bizi şu odaya soktu ve birden- bire değişti. Sert bir surat takına- İ rak homurdandı: “— Budalalar! İşim yok da size koca bulacağım. Artık sokaklara el. ieetullah Muhtar, small ve o Aldeddin Buhtar ve Feyzullah Muhtar ve Lütfiye Şev ket ve Emine Neşedil ve Zehra Kadriye ve Mehmet Ali Şevki ve Ahmet Kemal o Şevki ve Duhter ve Emine Düriye ve İsak FYlAfidin ve Nizamettin Şevkirin çayıan ve miştere ker mutasarrıf oldukları İstanbulda Şehzade başı cuddesinde Kemalpaşa o mahallesinde 048 Ada ve 22 Parsel ve 94p Ada ve 24 Par #el mursaral muharamineleri ve kapı mi yazılan Kapı eti muhamımineni 113 3000 Lira 115 1000 17 1000 19 1000 121 2500 00 1000 1000 1200 400 1209 200 10n0 1000 143 1090 araları zir 129 31 13 135 187 139 145 ir isı 155 185 2006 107 1000 199 r100 261 1200 Ve ayni mahalde evvelce bir dükkin e Tüp bu ere ikiye ifrez'ediler o 125/1 kap Bumaralı ve 900 tirn kıymeti mübammineli ve 125 kapı No. hı 7100 )ira O kıyymeti mu bâmmineli ve Şehzadebaşı Muhtarpaşa soka» &ında 2 kapı numarni: ve 900 lira o kıymeti muhammineli ve gene Şehradebaş: csddesin de 163 kapı numaralı 300 lira keymeti ray hammineli dükkânların izalel şuyuu z1m: da füruhtu takarrir ederek aye, ayrı müza yedeye vasolunmuştur. Birinet açık arttırması 3061937 tarihi ne müsadif çarşamba günü saat 10 dan 17 ye kadar icra kıtmacaktır. Kıymeti mubam ) ör. minelerinin yilzde 78 ini bulduğu takdirde o Kün ihalet katiyeleri yapılacaktır. Bulmadığı takdirde en son arttıranın O tşahbidü beki kalmak üzere on beş gün müddetle temdit edilerek ikinci arttırması 18—7—1037 tarihi he müsadif perşembe Oo günü saat 10 dan 17 ye kadar ierm clunasak ve o gün 00 çok arte irana ihale edileceklr » . İpotek sahibi alacaklılar!a diğer alâkadar Yarın iş bu gayri menkullerin OÜzerindeki huklarını hüsusile niz ve masrafa dair olan iddinlarmı evrakı müabitelerile . yirmi gün içinde bildirmeleri lâzımdır. Aksi halde hak. ları tapo #lefllerile sabit olmadıkça satış be dellerinin puylağmasından hariç kalacaklar. Müteraklin vergiler, borçları o nisbetinde hiasadarlara ve tellAliye ve vakıflar kanunu muciyince verilmesi lâzzmgelen Yirmi sene» Hik taviz bedeli ve ihale pulu ve tapu masraf tarı müşteriye aittir - Arttırma şarinameleri iş bu ân tarihine 'den itibaren mahkeme Givanhanesine — talik kılmımıştır. Talip olanların kiymeti muham. İ mainelerinin yüzde 74 Bisbetinde pey akçele- Hinl bamiten 6 gün ve 0 önatte İstanbul DI. vanyolunda dnirel mahsunaşmda Bultanah. met birioci sulh hukuk mahkemesi haşkitabe ne 987/32 numara İle Mürnenatları tüy olunur. (WP. 1894) KE e ek amaa aaa Operatör Üroloğ Doktor Süreyya Atamaı ? Beyoğlu İstiklâl caddesi Parmakkapı Tramvay durağı No. 121 birinci ! kattaki i Muayene hanesinde hastalarını her. gün saat 16—20 arasında kabul eder. gama a laz ——— veda! Benim evime giren buradan bir daha sağ olarak çıkamaz. Ne söy lersem onu yapacaksınız. Yoksa sizi diri diri gömerim. Fakat bütün teh- ditlerine rağmen orospuluk yapını. ! yacağımizı anlaymca bizi bulduğu. nuz odaya attırıp, kapısmı ördürdü.,, Vaka bütün Fasta dehşetli bir heyecan uyandırmış ve yıllardanbe- ri kaybolan genç kızlarla delikanlı» lardan çoğunun bu batakhanede sü- rünün işkencelerle öldürüldükleri ve Şerif Muhammet bin Alinin bu ka- dna âşık olup bütün servetini uğ- runda sarfettikten sonra batakhane- de cellâtlık yaptığı anlaşılmıştır. Ba- takhaneci kadını köşkten tevkifha- neye götürmek bir hayli güç olmuş- tr“ ENiik sokakları Böpid ve kaltağı linç etmek istemiştir. Şimdi Fas şehri ağır ceza mahkemesi bu mühim ve esrarengiz hadisenin mu- hakemesine başlamak üzeredir. Bereasneesenesaesarasmaan. olabilir, Söz söylemek “sanatı I vr fakat... Esaslı ve metot dahilinde ciddi çalışmak şarlile Çeviren: £rluğul Muhsin Fakat şahsiyetiniz hakkında kâfi derecede malümat vermemiştir. Bi- naenaleyh halk için yenisiniz.' İlk | vazifeniz, dinleyicilerinize kendiniz hakkında iy! bir fikir vermek olma- lıdır, Bütün bunlar, mevzularından başka hiç bir şeye ebemmiyet ver» miyen ciddi kimselerin nazarında pek müptezel, bayağı addedilebilir. Fakat bu eserdeki gaye ciddiyeti öğretmek değil, tesirli söz söylemek usullerini göstermektir. Birçok muktedir ve ciddi hatip- ler, bu 47 inci noktaya ehemmiyet vermediklerindendir ki. tesirlerini kaybetmişlerdir. Onlar; dinleyici- ler daha dam akıllı dinlemiye bile hazırlanmadan hemen süratle mev- zularının müdafaasma geçerler. Bu- nun neticesi olarak da halkla arala- rmda bir çarpışma, bir düşmanlık hasıl olur. Diğer taraftan eğer siz dinleyici- lerinizin tanıdığı bir şahsiyetseniz, bilhassa dostça başlamanızı bekler- ler, ve eğer böyle başlamazsanız ih- kisası hayale uğrar ve bir soğukluk duyarlar. NOKTA: 48 —-Söz söylemek fırsatından memnun olduğunuzu ihsas ediniz. sik Nutkunuzun mevzuuna giriş- meden evvel bu fırsattan memnuni- yetinizi dostça ihsas etmeniz lâzım- dır. Bilâistisna her umumi" toplantı- nm işarete değer ehemmiyetli bir | sebebi vardır. Bu toplantılar “ya ilk defa olarak vaki oluyordur, yahut şimdiye kadar yapılan toplantıların en bi ür. Yahut en ehemmi. yetlisidir ve yahut da en bariz hu- susiyeti olanıdır. Belki de toplantının tarihi bir e- hemmiyeti yahut toplanılan | salo- nun tarihi bir değeri vardır, yahut da günün son vakayii dolayısiyle toplarılmıştır. İşte bu sebebi, bu fırsatı anmak dinleyicilere bir ilti. fattır. Onlar içlerinden “geldiğimi. ze ne iyi ettik,, ' demelidirler. Pu toplantıya iştirak ettikleri için mem- nun olmalıdırlar. Mühim ve fevkalâde hususiyeti olan bir toplantıya herkes memnu- | niyetle iştirak eder. Çünkü böyle bir toplantının şeref ve parlaklığını her dinleyici paylaşır. Bu toplantının şerefini: maksn. da atfedip de kendi üzerine alma. mak bir hatip için ayni zamanda te- vazu ve nezaket borcudur. NOKTA: 49 — Her yerde ve her zaman bir nutkun ilk cümlesi Peli uygun,hâle muvafık olma- er, Bir nutuk zamana, mekâne ve dinleyicilere uygun bir cümleyle başlamalıdır, bâle muvafık düşmeli. dir. Eğer zamana uygunsa o nut. kun kusurlarına göz yumlulur, uy- gun değilse bütün meziyetleri unü- tulur. Şen bir toplantıda ciddi bir mt tuktan, yahut ciddi bir toplantıda as laylı bir nutuktan daha az tesirli ne | olabilir? Meşhur “Pitt, in en iyi nutuk- larından biri bile, bir öğün toplan tısında söylenecek olursa komik te, sir bırakır. pa için birçok kimse- lerin, yaptığı gibi her çeşit toplantı» da söylenebilecek hazır nutuklar de ponuzda bulunmasın. Bir nutuk ta- ze olmalı. Hemen bugün yazılmış olmalı. Eğer hâl ve mevkiye uygun- sa, oradaki dinleyicilerin hislerine, fikirlerine cidden tercüman oluyor. sa böyle bir nutuk en tesirli nutuk» lardandır. Eğer nutuk umumi bir matem münasebetiyle söylenccekse en MU vafık başlangıç meselâ şöyle olabi: lir: (Sevgili yaslılar?.. ve bu umumi mateme iştirak eden dostlar...) Eğer siyasi bir toplantı ise o za- man nutkunuza, bu hadisenin se- beplerinden ve doğurması muhtemel, neticelerden balısedeceğinizi söyliye rek başlarsınız. Ve meselâ şöyle bir cümle çok iyi bir başlangıç olabir lir: (Hepiniz pek âlâ iliyorsunuz ki bu toplantı çök mühim ve cok büyük bir facianın son perdesini teş- kil ediyor...) Eğer toplantı yeni bir fikir teb. liğ etmek veya yeni bir teşkilât yap- mak içinse o zaman bu pek uygun bir nutuk başlangıcı olabilir (Şimdi- ye kadar uğranılan birçok muvaffa- kıyetsizliklerden ve inkisarmdan sonra nihayet muvaffakıyet saati- miz çaldı...) Nutkunuzun mevzuu belki yeni bir şey değildir. Belkide çok eski bir meseledir. Fakat bu eski mesele- Yi de yeni ve zamana uygun bir iki veyler süslerseniz dinleyicileriniz hiç sıkılmadan nutkunuzu sonuna kadar alâkayla takip ederler. NOKTA: 50 — Bir hatibin ilk gayesi dinleyicilerin teveccüh ve tini üzerine çekmektir, Bir nutuk tıpkı bir mal satmak veya bir ilân yapmak gibidir ve bu- nun üç muhtelif safhast vardır: Birincisi: — Dikkat üzerine çekmek, kincisi : o Alâlka uyandırmak, Üçüncüsü: Neticeye ermek ârzusu. Bir şey satılmak isteniyorsa, işis nin ekli olan bir satıcı, hemen malı hakkında söz söylemeğe başlamız. Evvelâ ya müşteriden, yahut: her iki tarafı alâkadar eden bir şeyden bahseder. Müşterinin düşünüşünü müm: kün olduğu kadar çabuk ve kolay- lıkla kavramaya bakar. Müşterinin noktai nazarma hürmet ettiğini gös- tererek muhalefet vaziyetini ve şüp heyi ortadan kaldırır, (Devamı Pa rtesiye) | Erkekler dahi, e Güzel ve sağlam dişlere malik olmal dırlar, önki . midelerimn selâmeti, dişlerin mükem meliyetine tabidir. Mükemmel lere malik olmakçinmutlska ve sağlam diş. Dentol diş suyu ve macunu kullanınız. Pasteur'ün tedkiksleni yesi dairesinde iştihzar edilen Dentol diş suyu ve macunu gayet antiseplik ve nef, olmakla tütün içenlere Şayan tavsiyedir. DENTOL diş suy kuvvetlendirir. Nel, mü muhafaza etti, beyazlık verir. lerle eczanelerde satılır, is kokulu cur ve macunu, diş etlerini esi tasliye ve disleri küs © Ribi dişlere parlak bir »tol bütün purlümari Her yerde DANTOL isteyiniz, © * Eczanelerle parfümörilerde satılır

Bu sayıdan diğer sayfalar: