29 Mayıs 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

29 Mayıs 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ecnebi propagandası ve Tan'ın sayısız hataları... (Baştarafı 2 tık. Yani dalavere M., Zek kadağları tarafından yeni keşfedilm bir Amerika değildir. G ni. Meseleyi bir başka e inc göze Brell'in gönderdiği işesini neşretti Bunda A manıyalı ajan şu satırları yazıyor “Makaleyi Berlin muhabirinizden gönderilmiş gibi gösterebi'ırsiniz. Al man istihbarat bürosunun retmenize de lüzum yoktur... buradadır, elesinin umu. « . Her Brell'e bu cesareti verer nedir? İşte bu! Zira Tan gazetesi, mütemadiyen, dan, Atinada m dan, Amerikada muhabiri Yeniii ye iyede ve Antakyada kken Suriye ve Antakya- dan. Mısırda muhabiri yorlen Misir- dan, Tunustan, yek bilmem cehennemin n miden) kay. dı ile telgraflar, telefon haberler! ve R “e Alm gibi yanım en geniş casusluk teşkliât, malik olan bir devlet Alman a. sınm mümeğsiline bütür. bu muha. in mevhum olduğunu bildiremez e mümessil bu hale bakarak; — Eh.. Benim gönderdiğim ma- kaleyi: de (Berlin » husus? muhabir!. lar neşreder. Yazan: ismini zik» | Karadavut mizden) kaydı fl ki Diye düşünemez m » koysalar ne çıkar a şu dane bir hata ve ne inlakı bak kabi. r tesadi Zekeriyanın Paristen gön. Faşizm İspanyayı.niçin ka- ör ?,, başlıklı bir makale var enin başmda da büyük ka- lerle gu satırlar tuhaf tuhaf nın dahili vaziyeti hakkın- natı İspanyanın Paris neş. ö Gordondan din. | Sonra vaziyeti anlamak için sı müdürü O. K, Simonu bir propaganda memurundan bir propaganda memuruna gidilmiş, aba Brell'in mektupla gönderdi. zır makale de şifahean nil, miş olsaydı vatanpsrverane bir isyanı ile mukabele görmiyecek ka bertaraf. Bazı gazetelerimiz im muhabirlere atfedilerek ma- sa başlarmda uydurulmuş havadisleri gazelelerine koymakta devam ederler. kendilerine böyle mektuplar gönde- esine tahammül etmeye mecbur olurlar. Bu kadardır ol gürültünün ef. Kara DAVUT On yedi yaşındaki katil mahkemede Namusunu müdafaa için yaptığını söylediği cinayetin hesabını veriyor Martın yirmi beşinci gecesi Fatihte eski inhisar memurlarından Osman Nu- ri evinde rakı ziyafetinden (sonra on yedi yaşında Ali Recep isminde bir genç tarafından öldürülmüştü, O sıra- da maktulün karısı yirmi iki İrfanın bu gen Osman Nu , yaşında müştereken i ortadan kaldırmaya ka- | L Bu davaya dün akşam ağ kemesinde başlarımıştır. İddianamede Ali Recebin bu cinayeti İrfan ve annesi İfakatin teşvikile ve hi- ri altında yaptığı zikredilerek her üçünün da Hamları İsteniyordu. İlk n Ali Recep şunla- eza mah- ma rı söyledi: “— Bu Osman Nuri, be: bırakmıyordu. Fena niyeti var şim sıra dolaşıyordu. Tulumba mak, soba kurdurmak, kümes mak ve öteberi getirip göt ayağımı bu eve alıştırdı. M sadı bâşkaymış! Ben, bunu ancak o ak ye anladım: Sinemaya götürecekti be- ; fakat randevu verdiğimiz kahveye ii €, benim eve gelmemi tenbih et- mişti. Gelmedi, gittim, İşret sofrası ku- rulmuştu, Beni yanına (oturtarak rakı sundu, “İç!,, dedi. Ben içşmedim tabii; çünkü alışık değilim! Derken, kat yatmağa gönderdi ve biraz sonr te birkaç kadeh dikerek, hali, tavrı, de- Benim yaptı mıhlat- r asıl mak me el attı, hamle etti k Bişti bana. Beni öpm öptü de! istedi ve şappatlak Şaşırmıştım, ayağa kalktım. ek üzere, | O da kalktı, ben kollarından sıyrılmağa | bakıyordum, muvaffak olamayınca koy- numdan kara saplı kamayı çkarıp sap- ladım kollarma. “Ah!,, diye inledi, fa- kat kapıya doğru çekildiğim halde, gene bana saldırdı. Ben de sofadaki boğuşma da kamayı göğsüne rastgele sapladım. | Bu kamayı, gecelerin geç yangm yer dört senedir hep saatlerinde Yatımda taşır- dım! : Osman Nuriyi yere serince, karşı o im, kapıyı zorladım. Açılmadı. daya iri işitmiştim. vurdum, Çünk i Disardan duymasınlar diye bağıram $$ r feryat nden tek başıma geçtiğim | turaçaktım. Kapı açılmayınca, pol zelmelen kaçayım, diye çıkıp gitti Katil AK Receb Bundan sonra maktulün karısı İrfan da sorguya çekilmiş, © da şöyle demiş- tir: -Oa yıp kocan yarısına < hazırla» yalnız bıraktım. Sonra gece ğru bir gürültü, patırdı ile uyandık, âsnemle sofaya fırladık. Me- Ali Recep iş! İkisini m rakı sofrasını ğer sonradı altalta, üstüsi bii Osınan Nuriy dik, fakat Ali Recep “ namusüma tecavüze ki adam, benim ıştı: Onu dı ğer mani olu nce, korktuk, çekildik. A» 'p. işini bitirince, bizi hırsız geldi dememiz için zorladı. Teh- Osman isine sakla- irada karakol» rayacağım: e doğrarım dey iR de öldürdü, şısında elbiselerini şi) ite h ilim. Ben, daydım. İrfanın anası İfakat te mış yaşında old. inlenmiş, alt- nu söyliyen bu ka den kızının söylediklerini tekrarlamıştır Bazı şahitler dinlendikten sonra müuha- keme başka bir güne bırakılmıştır. HABER — Akşam postâsı | Ölü gözü İ aşısile Körler iyi *jye ediliyor İ Bir Sovyet profesörünün şayanı hayret keşti Tas ajansının Odesadan verdiği bir habere göre, mezkür şehirdeki, göz kli şefi profesör Filatov, şayanı hayret r keşifte bulunmuş ve bu keşti saye sinde, “glokoma,,dan kör olan 400 kişi. nin gözlerini tedavi etmiştir. Profesör ölülerin gözlerinden çıka dığı, “karniye.leri hastalarının gözleri ne ithal etmekte ve bu su; tle onları iyi leştirmektedir. Bunun için, hasta; nde 4 mili- metre kutrunda bir delik © açmakta ve buraya bir parça berrak “kar leştirmektedir. Bu ölü “karniy kaç günlük olsâ bile, göze mükemmelen yerleşmektedir. Ayni zamanda berraklı ğını da muhafaza ettiğinden, kör, gör- meğe başlıyor. Profesör Filatov bir o ölüden alınan “Karniye,,nin, canlı adamın gözünden alman “karniye,.den daha müessir oldu- ğunu meydana çıkarmıştır. t.y Diğer taraftan, profesör çalışmaları esnasında şu neticeye varmıştır: Ceset- lerin gözbebeklerindeki hayatiyet bel- ki de cesetlerin mestindeki bazı kısım- ların hayatiyetlerini ölümden sonra de- vam ettirişinin bir idelilidir. Bunun üzerine deri veremine tutul- muş bir hastaya gene bir cesetten çıka- rılmış deri parçasını (o kaynatmak iste- mitşi, Köylerden kendisine yüzü çibanlarla aşınmış ve Şişmiş ve bütün ha ni kaybetmiş bir kadın (getirmişlerdi. Çıbanlardan birisi kesildikten sonra, bu nun yerine, beş günlük bir cesetten alı nan bir deri parçası aşılamıştır. Birkaç gün içinde, hastanın en büyük çıbanla- rı zail olmuş, ve ancak hafif izleri kal- mıştır. Bu deri veremi tedavisi için, bir cesetten istifalle edilmek suretile yapı- Jan ve şay tecrübedir, nt hayret neticeler veren ilk , Romanya valde kraliçesi Birdenbire kötürüm oldu Bazı İngiliz gazetelerine göre, bilin- miyen bir hastalık neticeseinde, Roman ya kralının annesi kraliçe Mari . birden bire kötürüm olmuştur. Bir daha da yü yemiyeteği zannolunmaktadır. Te- kerlekli hir iskemlede oturan, ve Bük- teşin dışırida bulunan sarâyının bahçe- sinde gezdirilen kraliçe hiç bir ziyaret- kabul etmemektedir. Şimdiye kadar bastalığma dair resmi bir tebliğ neşredilmemekle beraber, or- talıkta lara bakılacak olursa 9 nisanda, kral Karol ile, menfaya sürü- len kardeşi Nikolanın arasında cereyan oden bir münakaşadan sonra birdenbire bayılmış, ayakları tutmaz olmuştur. Iki deniz kazası Dün Boğazda iki sandal (devrilmiş. denize düşenler güçlükle kurtarılmışlar dır. Balıkçı Niko Trabyaya giderken yol da sandalı Kavaklara gitmekte olan bir norköre bağlamıştır. Anadoluhisarı inde ip kopmuş, sandala gelen Maryana ismi motör çar- parak batırmıştır. Sandalcı Niko motör kaptanı Hüseyin tarafnıdan mıştır. Refik isminde bir sandalcı da Abdul- lah, Salih, Sadık, Zülfükar isminde dört yolcu almış, Çengelköyüne götürürken yolda sandal 'devrilmiştir. Denize düşenler etraftan tarafından güç halle k ö arkadan ki kurtar» yetişenler Yedikulede Ermeni a gozhanesinin üzerindeki kurşun borular bir müddettenberi çalınıyordu. Bu hır- sz dün yakalanmıştır. Bu, on iki yaşın- , 'da Hasan Fehmi isminde bir çocuktur. ! | ! Hıssız çocuk | 25 MAYIS — 1937 Son dakikada gene müşkülât mı ? Hatay işinde Fransa Cenevrede Hatayın ana yas na dair cereyan eden esnasında bilhassa iki nokta üzerin de henüz'anlaşma olmadığı malüm» dur. Bunlardan birincisi resmi dil, diğeri de Bayır. ve Hazine nahiyelerinin Hatay hu- dutları dahilinde olması icap bunu kabul etmek s1 müzakereler Hatayda Bucak, eder. ken Fransanın istememesidir. “Le Journal, gazetesi bu meseleye dair yazdığı bir makalenin sonunda, mahafilinden aldığı malümata istinaden, Fransanın lisan hudut meselelerinde hiç bir fe Fransiz resmi Paris, 29 (A.A.) — İyibirmen- badan haber verildiğine göre, Fr sız — Alman ticari Salbazelekimi hakkında prensip itibariyle husule gelen itilâf mucibince Almanya bun dan sonra Fransız mamulâtı satın 8” lacak ve Fransız müstemlekelerinde- ki mahsulâtın bir kısmı da yaya tahsis edilecektir. Daves ve Yung istikrazları faiz» İcrinin İsrdirileveği zannedilmemek- tedir. Tediyat meselesinde de şimdiki gibi Clearing kaldırılarak onun ye- Alman- tamamiyeti Bilbao, 29 (A. A.) — Bugün Bask'lar İa âsiler arasında harp esirleri müba dele edilecektir. Bilbao, halk mahkeme, since idama mahıkm edilmiş olan Alman tayyarecileri ile bir kaç ecnebi daha, iki Rus tayyarecisi, bir kaç İspany tarafından tevkif edilmiş olan Fransız gazetecilerinden Mallet — Daubar ile mübadele edileceklerdir. Fransız harp gemi. si ile Bayonne'a nakledileceklerdi” Milletler Cemiyetinde müzakereler Cenevre, 28 (A.A.) — Milletler Ce »ya hükü « cak olan e miyeti konseyi bugün İsp metinin dahili harbe ecnebi müdahale- si hakkındaki mubtırasiyle meşgul ol « muştur. İspanya delegesi Delvayo Almanya ve İtalyaya şiddetle hücum ederek İtal yanın İspanyadaki askeri hareketlerini uzun uzadıya izah etmiş ve Almanlar ta rafından © Cuernica'nın bombardımanı meselesi üzerinde durarak İngilterenin bu hususta b'r tahkik komisyonu teşkil için izhar etmiş olduğu arzuyu hatırlat muştar. A Mumaileyh, tini tenkit etmiş ve tavassut teşzü ademi müdahale #iy: büsü adilâne bir hareket olmadığını beyan &- derek tedetmiştir. Keza, Milletler Ce- miyetinde aza bulunan devletlerin me- ' 1 menafiine feda etmekle itham eylemiştir İngiliz hariciye nazırı Eden, nafiini aza olmıyanlai sür“ Bugünkü posta ile gelen Fransızca | l Basklar tarafından serbest bırakıla - i intizar hilâfma olarak İspanyol me | selesinin konseyde münakaşasını kabul İ mek isterim. artık fedakârlık yapamazmış ! Resmi dil ve hudut meselesinde haklı olduğumuza göre bizim fedakârlık . yapmamıza ise hiç imkân yoktur dakârlık yapmasma katiyen imkân nt söylemektedir. Halbuki bu hususta Türk nokta: i nazarı şudur: I — Biri Türklerle meskün olan ve diğerindeki Türk ekseriyetini âhn ile derhal ispat edebileceğimiz iki kazanın Hatay budutları dahilin* de olması talebimizi mümkün değildir. 2 — Hatay ezici bir Türk e yetinin vatandır. Oradaki resi lin Türkçe olmasını bu sebeple i mekteyiz. Dil meselesindeki noktai nazarımızdan zerre kadar fedakâr- | ık edemiyeceğiz. olmad geri almamız Fransa, Almanyaya iptidai madde veriyor Pariste prensip itibarile anlaşma olduğu bildiriliyor | rine “nisbetler,, ismi verilen bir sis- tem tatbik edilecektir. Bu halen Almanya ile Belçika arasında» ki mübadeleler için tatbik edilmekte. dir, Muahedeyi sistem, imza etmek üzere Dr. Şahtın Parise avdet edeceği mit edilmektedir. I hazirandan itibaren ü merij girecek olan turizm itilâfnamesi Tu. tibince beynelmilel Paris Sörgisii ziyaret etmek istiyen Almanlar için 110 milyon frank tahsis edilmiştir. Milletler Cemiyetinde Litvinof dedi İspanya sarih bir tecavüz karşısındadır Eden de ingilterenin !spanyanı mülkiyes'ne verdiği ehemmiyeti anlattı ederek, ademi müdahale siyasetinin lüklerinden, ve yesinde başarılan rkile lemiş, bundan sonraki ilk hedef trol sistemi sa » er n bahse yan ecnebi gönüllülerin çekilmesin: ğunu söy Sütün Avru de b'r anlaşmaya varılmazsa bunun A hayırlı bir alâmet teşkil edemiyeceğini ehemmiyetle kaydetmiştir. pa barışı için Eden bilhassa İngilterenin İspanya- nam'yetine verdiğ ehemmiyeti tebarlis ettirmişti *— Ecn&bi müstevliler İspanyol letihe kendine uymayan siyasi bir mi kabul ettirme, Eer bu teşebbüs muvatfakolursa, diğ memleketlerde çikarmağa matuf buna mümasil vak'alâr karşısında kal saklığımız da muhtemeldir. İspanya, memleket halkının i bir hükümete sahip olmalıdır m hükmetin keridine mahsus ideolojisi «vardır, memleketlerde tatbik etmeğe hiçbir za man teşebbüs etmemiştir. Milleti, miyeti İspanyanın mükadderatiyle kadar olmak istemezse, zannederim ki sureti kat'iyede mahvolmağa mahkür olür ireşıyorlar. fakat bunu baş Konseyin İspanyanın davetini naza rı itibâra alacağını, bunun için ümit et

Bu sayıdan diğer sayfalar: