27 Ocak 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

27 Ocak 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, Ç©©uk hafrtası _l'_lediye kazananların isimlerini neşrediyoruz. M?-l 938 tarihli bilmecemizin halli ş'h,ı'le' SI i BİR KOL SAATİ KAZANAN “İrinel Fatma Şen Beyoğlu Mi BİR KEMER KAZA2 Sinei Nevzat Kabataş erkek | R LASTİK TOP KAZANAN; vcitt Than Tahsin Fındikbı sesl. A BİRER DOLMA KURŞUN KALEM KAZANANLAR vakıfhan, ötel, $ — Halil a, $ — Mü- npaşa, ( akim Edirneka- Büler Edirnekapı, 8 Halâk 9 — Erdem Ulaşan Nöjat İzmirli oğlu i Tekman Topbaş, , ane, Nureddin ÜÖsküdür Kürbakkal AD sokak, BİRER HER SULU BOYA TAKINI LAR KA Z Bedia Süleymaniye orta okul, ne Şişli, Necdet Çanakkale, Bul Çeş Özhet Akbıyık, 13 — Necdet İ ek h':'* lisesi, 16 — Cevdet İstanbul er- Sei, gç İ7 — Haldün İstanbül erkek li- — Yurdagül Cevik Sirkeci, 19 — Y beokosta li kulu, 30 — Nezihe A üt — Fuat — Edirnekapı, Tepebaşı, 21 — R. Coş- Nuri Davutpaşa or- n İlgaz Fatih şeyh Res Besi. Binp & R KALEM MAHFAZASI KAZANAN LAR: | Haga g, Hulâsi Fatih Atpaza, 27 — Talât Nn. Vsar, 28 — |, Hakkı Şehremin » 209 Roza Uzunyu- | y Eyüp, 32 — Süzan k x"ı“_%'_ »33 — İsmet Öngül —Ankara, | "“m.“ Davutpaşa, 35 — Şevki Trum Si Hinde — vatman, 88 — Mükerrem b hI7 — Cemal Beyozlü. 209 incu o- S Czyg * Mustafa Sirkeci Demirkamı, 39 İoka 31 nei ilkokul, 40 — Süheylâ Sl g3 *Ü — Kstavri Taksim Turan cadde ı' Bayk Muallâ 52 inci İlk okul, 43 — Hak İslamhey! Taşkasap,, 46 — — Erol Demirel 3 çai — Aysel Göktepe İstanbul, 46 Cağlaloğlu ortackul, 47 — Gü öy Cevizlik, 48 — Özcan 1 40 — Şaziye Ulcuy MCl ilkokul, 50 — Firdevs Tak ler. a Kızılay Tüksim Sıraselvi Hİl Hakkı Kara beylerbeyi, ü _'_'__ww Nt erkek lisesi, 54 — Mah 6 Beşiktaş, 55 — U. S. 306 0. Atet Aydın Fatih orta okul, 57 * Fatih Çırçır, 58 — Mehpare 6 <R — M Müzgân Kocamus- N Veğal ;Mr Önen 4 üncü ilko 20 Uncu A, 'Uldü Fatih, Turhan Bey İlkokul, 69 — S. Daru Bey- | B e Orhan — uysal Fatih ğ ima Uman Alman tica |"_q"ı..,m,x v* sman Şemsi Talay Kadı- öa Hlar 44 e Ferdane Eskişehir in- | hu ” Bekir N Yusuf Akhisar orta okul, fin tende Sivas kız orta o- htr 2 Biş nT ke Brlang y tSMD, 20 Te GUN TI Skujuy £KKEP HOKKASI KAZANAN. LAR: ASI KAZANAN. Han b ı;,n;ıııı Büyükada, 77 — Me- “:mlclıel hostanesi, 78 Fa, 79 — Recoj N *“r':-"-rşlır. 80 — ('uııbâ.ıı):r m, ga Yülar, Rakırköy, 882 — rmı— Bahaeddin Vela er. Şüsret Sehremini tat 54 Ukokul, 89 — Var- Turan Kayseri Tisesi, u Asımusluk, 92 MÜB n ':KKnp KAZANANLAR: vö5 < şnlyal isesi, M — Zeki | ân f'-—ı»;.;.î"’î" Aslanemn Hevlöne e 'ı!ı»:ı'“n Bayraktar, Fatih or | çŞ ,ı' Sehremini. 98 — Erol | 'onk Anlar erkek isesi, | 101 — | » 102 — Yak talebesinden, 103 SAl | ci okul, 156 — Tevlik Tercan Kasımpaşa, Türkân 67 inci okul, 104 — M. — Ergüye Çatal 103 — Ferban Görgeç Vefa lisesi, 100 — Alifet Örtok Adana, 107 — Erdağan Orsan İstanbul, 108 — Fehamettin Üskü- dar, 100 — Vahan Zartaryan Heybellada, ki Yüksel — Sultanahmet, 111 — en Topkapı, 112 Muallâ — Sara Handan Ankarı r — Karagührük, 115 1M0 — Sehhare Özür Falih, 117 — Necdet Kızıltan Kumkapı orta okul, 118 — Muzâffer Altıntop — Beşiktaş, 119 — Şadi Aşıkpaşa, 120 — Balre Şen Hayra ©lu, 121 — Fervel Kınalı Bilecik, Rıfat Vefa lsesi, 123 — Halük Talara, 124 - n Gülgeç Hamamönü, 125 Ayla Ülger Erenkây. Saime Şişli BİREN CETVEI KAZANANLAR 126 — Binnaz Kabak — Tındıklı, 127 — Güzin Akuy Tophane, 128 — Fethi Çelebi | Vefa erkek lisesi, 129 — Orhan Ertuğ, 130 | rkek Hsesi, 131 — Yılmaz rkek lisesi, 132 - ilk okul, 136 — Sahahallin Vefa erkek Falk Bahri Öz deniz ticaret o- Nicati erkek lisesi, 139 — Ni n İstanbul Kadırga okulu, 140 — | mal Fatih, Kİ — Mebrure Yalaz | a Selimiye, 143 — | 44 — Lötfi Ü- | inc lisesi, 137 — kulu, 138 köy, orla akul, 14 er 1 inel orta öokül, 146 — A. H. Çay lak Pertevniyal Hsesi, 147 — Sırrı Kahataş erkek Hizesi, 148 — Türkmen Aktay Maçka ilkokul, 149 — Nurunnisa Sözlü Eyüp. BİRER KALEMTRAŞ KAZANANLAR: 150 — Osman Acar Samatya, 151 — Mu azzer Cihangir, 152 — Münevver — Bilgin Beyoğ'u 19 inci okul, 158 — Zehra Barlas Kasımpaşa, 154 — Akad Pakoloğlu Beşik- laş orlabnhçe, 155 — Lemi Kadıköy yedin- 157 — Neclâ Konsu Balirköy, 158 — Ayşe Ayral Cağnloğlu, 159 — Salm Barlas Tak- sim ortaokul, 160 — AN Börek Taksim orta okul, 161 — Semiha ortaokul, 162 — Muzaf fer Haydarpaşa lisesi, 169 — Cahit Kuru ceşme, 164 — Saterik Atay, 165 — Gönen 42 inci ilkokul, 166 — Vodat Öke Haydar- paşa lisesi, 167 — P. Öztanoğlu sigorta şir- keti, 168 — Asiıman Nedim Akkürzu, 160 — © Akadur, 170 — Ayhan Şehremini,| dtfi Çetin Saraç, 172 — Mukaddes ci ikokul, 173 — Mahmut Sirkeci bü- k İslikİâI oteli altında numara: 43, Otomatik paraşüt Tayyare yolcuları ve acemi pilotlar için otomatik bir paraşüt icad edil - miştir. Bu parasüt, tayyareden atlan- dıktan muavyen bi? zaman sonra açıl- maktadır. Mekanizma pek basittir. Yolcu atladığı zaman elinde yuvarlak, şemsiye gibi bir lâstik tutuyor. Bu lâstiğin üzerinde anu içinden geçen havanın döndüreceği şekilde delikler vardır. Bu cihaz kolayca bilkülebilen bir gaftla paraşütün kapağma mer - | buttur. Hava tazyikı lâstiği döndür- dükçe şaftta dönmekta ve mMmuayyen bir devir adedinden sonrg, paraşütün kanağını bülkerek acmaktadır. Haberin demis ve mazera romdnı: 67 Yazan: Ali Rıza Soyu HABER — Aksşam Doxtorun kösesi Geanç kad-ı-nda ay başı kesimi ÜTÜN kadım rahmi içindedir,, diyen eski tibbi vecize mübalâ Balı olmakla beraber muhakkak ki çok kuvvetli bir hakikat nüvesini ta- şır ve kemiyet, keyfiyet ve zaman- ları itibarile aybaşları muntazam 0- lan kadının onda dokuz sıhhali ye- rindedir. Fakat birdenbire âdetleri bozulan veyahut da tamamile kesi- len bir kadında sıhhat muvazenesi- boznlmuş sayılır. Ve hattâ bu bozuk luk bazan vahim âfetlerin haberci bir delilidir. " Kadımın ilk defa nazarı dikkatini çeken şey, meselâ otuz. — günde bir muntazam olarak âdetlerini görür- kon aradan günler geçtiği halde gör memesidir. Bunun belli başlı sebeb- leri şunlardır: 1 — Genç ve evli bir kadında ay- başı kestmi ilk önce muhtemel bir gebelik düşündürür. Tablatile bu bir ihtisas işidir. 2 — Yumurtalıkların kifayetsizlik veyahut da fena işleme suretinde baş gösteren bozukluklarıdır. Kadın yumurtalığı, dahili — ifraz dediğimiz çok mühim bir. maddeyi kana döker; bunun cin«i vetirelerde ve sinir muvazen >sindeki — rolü bü- yüki Ve bu rolü tamamlayan yar- demct diğer bazı gaddeler daha var- dır: Kafa içindeki ve nohut hacmin- de Hipotiz güddesi gibi. 8 — Rahmin içini örten — muhati tabakada menşelerini alan urlar ve- ya iltihaplar da mühim sebeblerden biridir. Tablatile bu sebeblere göre bir te- davi takip etmek lâzımdır. Kadın ge- be ise mesele yoktur; ancak gebede hasta sayılır. Binacnaleylhi yemekle- rine dikkat etmeli ve ara sıra İdrarı nr mnayene ettirmelidir. Her gebo kadın muhakkak surette — bir kere hekimin gözünden geçmelidir. Yu- murtalık ifrazının bozukluğuna kar- şı da dahili ifraz — güddelerine alt devalar — verilir. Rahim tümörleri mevcuatsa ameliyat fle çıkarılır. Bun ların haricinde olarak her kadınım dikkatle alacağı elzem tedbirlerden biri de bilhassa cdinst münasebetler- den sonra tenastil uzvunun temizli- kidir. Kırk yaşmdan sonraki aybaşı ke- simi asağı yukarı normal — sayılır. Çünkü fizyolojik bir vetiredir; man- mafih buhran tarzında gördü*ümüz bazı nahoş arızalar da udıvlyîmuh- taçtır. Dr. R. A. Küpeli balıkçılar Deniz kazala » rında teşhisi ko - laylaştırmak - için İngiliz balıkçıla - rı kulaklarına ü - zerlerinde — isim ve adresleri yazı - lr küpeler takma - ya- başlamışlar « dır. Resim bu balık çılardan birini gös teriyor. sonra birdenbire: — Alabanda sancak! Diye haykırdı ve dümen makinesi büyük bir kan köpükler, zırhlfya otuz metre lerimi kaptana çevirdim.: Bu korkunç atda onun kuvvet ve kahraman lığı da büyük derecesine yükselmişti, rahatça yatağında düşünüyormuş gibi kavramış- tı; birkaç saniye hiç kıpırdamadan bekledikten 11 Yakında tekerlekli şşehirler mi göreceği Amerikalıların yaptığı tekerlekli odi lar bir apartıman kadar konforludu Tekerlekli odaların içinden ve Amerikada Troiler denilen ve oto- mobillere takılıp çekilen tekerlekli o- dalar çok fazla taammüm etmiştir. A- vıik hava hayatmı pek seven ve rahat- | Zirına pek düşkün olan Amerikalılar önceleri iptidai şekilde olan bu teker- lekli odaları şimdi mükemmel bir hale sokmuşlardır. Fabrikalar, ufak bir Amerikan allesinin apartımanmda bul duğu her rahatlığı bu minimini seyyar odalara sığdırmaya muvaffak olmuş- lardır. 'Tekerlekli odaların içinde bir evde kullanılan hemen her şey vardır. Bü- na rağmen mühendisler uzun tetkik- ler neticesinde odaların icine, ferah ferah oturulabilen bir şekil verebil - mişlerdir. Meselâ bir fabrikanm yap- tığı trailer'in bir ocağı vardır ki, hem ocak, hem de tuvalet vazifesini gör- mektedir. Diğer bir fabrika da yaptı- ği tekerlekli odalara Üç galon su alan bir sıcak su deposu yerleştirmiştir. Bu depo kullanılmadığı zaman duva- rm içinde bir dolapta saklı durmak » tadır. Kullanılacağı zaman ise rezeler Hzerinde hareket ederek bir kapı gibi kolgylıkla çekilip dolaptan çıkarıl- yvıklışıncı BÖZ Vaziyeti, I Işığın huzmesi altında tikten sonra: — Ben bir şey göremiyorum, dedi.. — Öyleyse Allalr İngiliz kruvazörünün yat dımcısı olsun, her ne kadar yağsızlıktan iki m kinemiz çalışryorsa da ne yapacağımı sin. $imdi mermimizin nereye vurduğuna bak! Bu aralık projektörümüz İngiliz gemisini, üstündeydi. onun feneri ise hâlâ ufuklarda arka dışından birkaç görünüş... makta ve altında yanan gaz ocağı i içindeki su kolayca ısınmaktadır, £ sıcak su duüvarın içinden geçen ini altına konulan hususi bir grigo ile fak bir çocuk bile arabayı istenili seviyeye yükseltmektedir. Arabaların otomobile takılma te: tibatları da pek mükemmeldir. Öyl ki, icabında otomobil birdenbire g dönse bile arkadaki araba kolaylık onu takip edebiliyor. Şimdi büyük bir fabrika bu şekildi tekerlekli kulübeler yapıp satmakta dır. Bu sanayiin ilerde daha başka bi şekil alacağı ve böyle tekerlekli mu faklâr, yemek ve oturma odaları hati banyo daireleri yapılarak halkm y vaş yavaş büyük şehirlerin etrafmd çepeçevre tekerlekli gehirler kuracal ları tahmin ediliyor. Bu arabalarım dört iş birden görmektedirler. ufukları tetkik © görece Birdenbire büyük - baştop — Dikkat, dikkat! Torpido! Torpido! Torpilin ince izl elektrik ışığı huzmesi içinde hemen kısa biran için seçildi, lâkin İngiliz kruva zörü tornidoyu attıktan sonra kendi projektörünü söndürdü. Biranda bizim projektör ortalığı aydın lattı, Ölüm postacısının izi tekrar görünmeğe baş- ladı va bu pek kısa olduğu halde çok uzün gö- rünen an içinde benimki gibi daha bir çok yürek- lerin do şüphesiz çarpması kesllmişti. Kaptan Blak koendisini unutarak: - Folsipit, tornistan! Diye gürledi ve hemen o anda kumanda tel- grafına atılarak emri makineye gönderdi. Adaız zırhlı altımızda bir köre baştan aşağı titredikten sonra gittikçe çoğalan bir hızla - gemine asılın- mış bir küheylân gibi — geriye atıldı. Lâükin o korkunç alet, hâlâ büyük bir köpek balığı gibi zırhlınin arkasından geliyordu; sanki tam onun yolu üzerine tornistan etmiş gibi görünüyorduk; herkes de onun gemiye ta bel tarafından çarpa- cağı korkusu uyanmıştı. Artık oraya bakamıyacak kadar heyecan |- çinde kalmıştım. Yüzümü çevirdim ve büyük, par Jâyıcı patlamayı bekledim.. Korsanların haykırış larını, korkak “Gök gürültüsü,,mün — sızlanışını, topçu Dikin küfürlerini işitiyordum, Bu kargasa- Jikta yalnız Blakın hiç — şaşırmamış, yılmamış kalacağını biliyordum. Torpidonun başından çı- hızla döndü. Manevra, gemlcelliğin eşsiz bir örneğiydi. Ko ca zırhlı bayağı şahane bir — azametle şöyle bir saldı ve biz soluk bile almaksızın, buz gibi don- muş beklerken torpido, geminin baş mahmuzun- dan ancak bir karış açık geçip gitti! Gemiciler şiddetli alkışları bitirir bitirmez kaptan Blak: — Topçu, dedi, şu heriflera cevap ver, yoksa seni kamçılayacağım! Dik: — Kaptan, mormilerimi onlarm iç'eoplerine kadar sokmazsam beşyüz sopaya hazırım! © sırada kaptan bana dönerek: — Haydi zırhir külyye gel! Dedi, kuleye girdik. Harp gemisinin kuman da aletleri, canı, rühu burada toplanmıştı. Kap- tan: — Çocuk, dedi, kaç paralık adamsam bu ge. ce göstereceğim. Yalnız benim gözlerim ihtiyar xözü olduğu için, sen gözlerinle bana biraz yar- dım edeceksin. Şu karşımızda İnglltere devleti- nin bandırasını taşıyan tavuk sepeti geminin ya- kınlarda arkadaşları vardır. Bu onları bekliyor. Ben ise onlar gelmeden bunun — işini bitirmek istiyorum. Şimdi ben elektrik fenerini denizlerin üzerinde dolaştırırken sen dikkat et; bu yardım- * çılardan birinin ışığını görobilir misin... daşlarını arıryordu. muz kalın zırhlir kaptan kulesini ta temelinde sarsarak patlayınca kruvazör bir kero sendel Bibi oldu ve projektörü büyük bir alev çıkarara| söndü. Ben gülünç bir heyecanla kendimi kaybede rek: — Mermi vurdu, diye haykırdım, tam baca nın arkasından vurduk sanıyorum. Gemi bir ta rafına yaslanıyor gibi... Kaptan Blakın yüzünde tek bir adalo, bir & nir bile oynamamıştı. Elini telgrafın manivelâ na koyarak dümene: — Alabanda iskele! Kumandasını verdi. Adsız zırbir nazir naz! dönerek, şimdi top atmayı bırakmış olan düşm: nına kıç kulesindeki büyük topu çevirdi. Kapta Blak bu sefer de türet telgrafına el att: — Bu mormiyi gözetle! Kıçtopumuz da — gürlediyse de kruvazör merminin vurduğunu göremedim, ve kaptana b nu söyledim. — Eğer Dik bir daha bu o$şokliği edorso ol sopa vuracağım. Dedi ve o sırada tam kulemizin altına vura: bir gülleye zerre kadar ehemmiyet vermeksizli sigarasını yaktı, Bir nefes çektikten sonra güldi (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: