February 23, 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

“23 ŞUBAT — 1938 b RE Zorla satış AZAR günü Tan'ın “Psikolog” ü > en çok satılan kitabdan > erin; merak edip öğrenmek “baştan birkaç satırmı oku- N Maharriz şimdiye kadar en çok İk, kitabın Znoil olduğunu söyle- a Sonra onun zorla satıldığını, bu. ai de rağbet görmüş sayılamıya- anlatıyor, O satırlardan sonrası Ri iyim , durdum ve “Psikolog”un aeg tabı tanıtmak istediğini öğre- m. Merakım geçmiş değildi, fa. İncil'in zorla satılmakta olduğu #ihnimi kavramış, sonraki sa- benim İçin anlaşılmaz kılmıştı. “ m yazılarda idi ama kafam on- değil, o iddiada idi. Küs şüphesiz çok satılmıştır ve r çok satılmasında din adam- | bilhassa Amerikan ve İngiliz erlerinin büyük hizmeti olmuş- * Pakat zorla mı satılmıştır? Onu İyemeyiz. Çünkü satın almdık. #onra bir rafa konulmamış, okun- » Anlasılmış mıdır? O da baş- Man Herhalde birçok manalar Se “Psikolog” un iddiasını kabul İsim bunun için değildir. Hatta imesine çok geniş bir mana Ün Şartile iddlasma da iştirak hi » Ancak zorla satılmıyan ty a mıdır? onu bilmiyorum. Me- İn y, akespea re'in eserini alin. Bu. İm ingilizce konuşular lerde adetâ kudsi bir kitab ram Ona edilen hücumlar, küfür gibi bir şey sayılıyor. İtere'de ve ingilizce konu. ir mi?... Birkaç yıl e Selâmi İzzet Sedes, Sha- b hayran olmadığını itiraf e- bir hepimiz kendisine, kar- İ e “üzamlı varmış gibi tu- if bakmıştık. Sonra. Behcet A. ğlar'ın du Başına we XVII inci, KVK inci asır. Matta XIX uncu'asır başlangı- ar hürmetsizlikle a İngiltere'de bile bir cü- NN İl etmezmiş. Sonradan niçin pda bir “tat. “ Olmuştur? La Sedes ve Behcet Kemal N dün, maada herkes onun eseri- Yaka İçin mi?... Hiç şilphesiz ha- e t İsciPin etrafmdakine ben. gym da Shakespeare'in ese- a da teşekkiil etmiş ve o eseri, ret irmez bir “cebir” ile, lan insana gurur aşılryan tat. | j bir iye etrafa yaymış, okutmuş- Peare'in eseri de, /mcif gi. mint İtiraf edelim ki Sha- a, iyonerleri İncil misyo tn | İçinde vine cebir, yine misyo. | A unduğu inkâr edilemez. hi bei ve münekkid denilen bir- vin erlerin gayreti ve cebri Misyonerleri olsa, N Nurullah ATAÇ çü şubat ayı toplantıla- devam etmiş ve bütçenin de bütçe encimenine r. Beledi Me borç yeye ait vergi Gez ©mval kanununun tat, ha encilmenine belediye ve meclis seçi- NE da tatbik etmek için olan yeni talimatname ka- Satılmış, zorla okutulmuş, 20r- çok daha sevimlidir; fa- | it $ok satılan kitablar da yine kimi mu? Keske bizde de öy. ali meclisi m yapılı ısı irteni. armı ödemiyenler hak - kolaylaştırmak ve | çü talimatnamesi YON devam ederek mec. Istanbul . sanatlar sergisi Bu sene de açılması için alâ- kadarlar hazır.ıklara başladılar Geçen yaz Çarşıkapıda Ayakka- bıcı esnafı cemiyeti merkezinde bir küçük sanatlar sergisi açılmış, zama - nın darlığına rağmen bu sergi epey mu vaffak da olmuştu. Küçük sanatlar erbabı, geçen sene olduğu gibi, bu sene de bir küçük sa- natlar sergisi kurmaya karar vermiş. ler ve şimdiden hazırlığa başlamışlar- dır, Geçen seneki küçük sanatlar sergi- sinde malları teşhir edilen küçük sana- yi erbabından hiçbir ücret alınmamış. tr. Bu seneki serginin daha büyük bir binada ve daha yüksek bir sekilde ya- pılabilmesi için küçük bir ücret alm- ması düşünülmektedir. Bilhassa bu Den zbank teşkilâtı Hususi komisyon işe başladı Denizbanka intikal eden vasıtaların kıymetlerini takdir edecek komisyon faaliyete başlamıştır. Denizbank da bu komisyona âzâ olarak denizyolları iş- letmesi mildürü Sadeddini tayin etmiş- tir. Bu suretle komisyon, maliye ve- kâleti namına milli emlâk müdürü Şefik, Iktısat vekâleti namına deniz ti- caret müdürü Müfid Necdet ve Deniz- bank namına da denizyolları müdürü Sadeddin olmak üzere üç #zadan te- rekküp etmiştir. Komisyonun mesaisi. ne fen müşaviri olarak iktısat vekâle- ti fen Keyeti relsi Abdürrahim de iş. tirak etmektedir. Takdiri kıymet komisyonunun me- saisi altı ay sürecektir. Bu sebeble bankanın hakiki kıymeti o zaman bel- li olacaktır. Diğer taraftan denizbankm teşkilâ- tını kurmak üzere yarın gebrimizde banka umum müdürü ile muavinleri » nin iştirakiyle bir toplantı yapılacak- ter. Bu toplantıda bankaya raptedilen müesseseler #efleri de hazır buluna - coklardır. Birkaç gün devam edecek olan bu toplantılarda bankaya mülhak müesseselerin teşkilât ve kadroları tetkik edilecektir. Ankarada idare meclisi azalarının hıru fle yapılan içtimada, Deniz - bankm Ankarada umum müdürlük teş kilâtı ile Tatanbul subesi hakkında ba- — esaslı kararlar alınmıstır. Önümüz. deki ay başından itibaren bu karar tatbik edilerek hankanım merkez ve "stanbul teşkilâtı kurulacak ve bun - larım memürlari sgraaağiğer yağın BEL) MARE AYAMAMA ya FEY Eilem Ae Mefa am edilecektir. ML a İÇERDE: * DENİZBANK irlare meclisi toplanlıcı önümüzdeki bafla içinde Ankarada yapı- lecaklır. 'İçtimaa başvetil riyaset edecek, İktisat vekili de hazır bulunacaktır, * MURSADA gecen sene buzı o kızları iğfal suçu iddiasile | mahkemeye verilen ve bersat eden Bursa orman müdürü Züh tü Köksel, hâkimden müsaade muhakeme safnhatını neşredem gazeteleri sleyhine bir dava scmış ve sor gu hâkimi bu davayı reddetmişti, Bu ka- rarı tetkik eden asliye ceza hâkimi red ka rarını kaldırmıştır. * KIZM.CAHAMAM civsrındaki köylere iki metre kadar kar yağmış o ve küylere kurt inmiştir. Kurilar bir yavru deveyi parçalamışlardır. * BELEDİYE her cins inte (ve kuru derilerin depo edildikleri yerlerin o tabi olacakları sıbbi seraili göslerir bir tali- matname hazırlamıştır. * ANKARADA ikinrikânın metresi Ayşe ile bir olup diğer (© metresi Mihribanı boğarak elekirikçi Alinin muhakemesine dün de devam edil miş ve iddin makamı Ali ile Ayşenin idam- arım İstemiştir. Dava, müdalan için hir marta talik edilmiştir. almadan İstanbul sonlarında öldüren serginin, Büyük Millet Meclisinin önü- müzdeki devresinde müzakeresi mu. hakkak bulunan ve küçük sanatlar ka- nunu ile vazedilecek himayeye mem- leketimizdeki küçük #anayiin cidden lâyık olduğunun bir delili olarak orta, ya konulmasma çalışılacaktır. Bunun için sergide İstanbul mıntakasında yapılan küçük sanayi ile el ve ev sa- payilnden hiçbirisinin mevkii boş bi- rakılmıyacaktır. Bu suretle geçen sene Ankarada ku. rulmuş olan küçük sanatar sergisi gi- bi zengin bir sergi, fakat bu defa dev» letin eliyle değil, bizzat küçük sanayi erbabının eliyle İstanbulda kurulmuş olacaktır. Orman mahsul- lerimizin ihracı Bazı suiistimaller görülünce Bazı takyidata tabi tutuldu Yeni orman kanünü ile, iktısadi za. ruretler gözönüne alınarak perakende ihracına müsaade verilmiş olan bazi or man mahsullerinin ihracında suiisti « mal yapıldığı anlaşılmıştır, Bunun için hükümet orman mahsullerinin ihracı işinde gümrüklerce bazı tedbirler alın. masma lüzum görmüş ve yeni bazı tak yidat vazetmiştir. Gümrüklere yapilan yeni bir tami- me göre, meyva sandıkları, ıhlamur çiçekleri ve saire gibi perakende or- man mahsulâtının ihracmda, bunlara mahreçlerinde verilmiş olan orman tezkerelerinin mükerrer olarak kulla. nılmasına meydan kalmamak için bun dan böyle bunların arkasma ihraç be- yannamelerinin numaraları ve İhraç beyannamelerine de bu tezkerelerin nu maralarınm yazılması esas tutulmuş. tur. Şimdiye kadar böyle yapılmadığı için orman mahsullerinin mahreçle - rinde verilmiş olan orman tezkerele rinin mükerrer olarak kullanılması teşebbüslerine tesadüf edilmiştir. Yeni kararla hem ormanlarımızda daha fazla tahribatm önüne geçile. cek, ve hem de bu şekilde ihraç tica- retinde adetâ eski takas sulistimaline benzer bir şeklin ortaya cıkmasma meydan verilmiyecektir. Ayni zaruretle, ceviz kütüklerinin ihraemın men'i hakkındaki 2638 nu . maralı kararnamenin neşrinden evvel kesildiği anlasılan ceviz kütüklerinin memleket dışına ihracında ziraat vekâ- * Tondrada milleller cemiyetine müza- heret kurumunun toplantısında memleketi miz namına bulunmuş olan üniversile rek törü Cemil Bilsel dün şehrimize dönmüş- tür, ÜNİYERSİTENE emisank epor teşkil. lâtı için hazırlıklar başlamıştır. İsviçreden getirtilmiş olan mütehasxıx da mari başın- da Ankaradan gelerek çalışmağa başlaya- caklır, * OTOBÜS MESELESİ etrafındaki neşri- yallan dolayı Sabur Sami tarafından Tan gazetesi başmuharrir Ahmet Emin Yalman sleyhine açılan hakaret davasına dün de devam edilmiş ve bu davanın diğerlerile levhidine karar verilmiştir * BİR MAYİN'in Ereğli açıklarında gö- rüldüğü Deniz ticaret müdürlüğüne haber verilmiştir, Karadenize işliyen posiaların yolu üzerinde bulunan mayin bütün gemi- lere haber verilmiştir, * MANİSA - TURGUTLU © ürasındaki 30 kilometrelik şosenin yapılmasına baş- Tanmıştır. Hava Bugün düne benzemiyor Baharm iIk müjdecisi olan cemrele- rin birincisi ayın 19 uncu günü hava- ya düştü. İkinci cemre de önümüzde. ki cumartesi günü suya düşecektir, Beş martta toprağa düşecek olan W- çünel cemreden sonra havalar ısınma. ya bâşlar derler. Buna göre, şiddetli kışı atlatmaya pek çok bir şey kalma- mıştır. Dünkü hava, İstanbulun kendine mahsus olan mütehavvil ikliminin bü. tün hususiyetlerini taşıyordu. Sabah- leyin müthiş bir ayazla beraber kar yağmıya başladı. Öğleye doğru kar dindi ve hava açtı. Öğleden sonra rüz- gür istikametini değiştirdi ve kısa bir fasıla ile yağmur serpeledi. Bunu on dakika kadar devam eden bir dolu ta» kip etti. Sonra hava tekrar açtı, kapa. dı, kar ve yağmur yağdı. Karağenisen gelen haberlere göre, burada firtma tekrar başlamıştır. Zonguldak vePreyli Imanlarmda tah- milât durmuştur. İç limanda olmıyan Yapurlar fırtınadan karaya düşmemek İçin denize açılmışlardır. Karadenizde seferde bulunan vapur- lerdan bir kısmı Sinop limanma İti- ca etmişlerdir. Buradan Karadenize gi decek olan vapurlar dün Karadenize çıkmamışlardır. Birçok vapurlar Bü - yükderede fırtınanın dinmesini bekle- mektedirler. Yeşilköy meteoroloji İstasyonunun verdiği malümata göre, memleketin her tarafında kış hüküm sürmektedir. Dün; Ege mıntakasında hava fazla bu- lutlu ve mevzii yağışin, diğer'mnlaka. larda kapalı ve yağışlı geçmiştir. RÜz- görlar, doğu ve Karadenizin şark kıyi- larmda conub istikametinden orta kuv vette, diğer mmtakalarda ise şimal is. tikametinden kuvvetli esmiş yağışlar ekseriyetle kar şeklinde vaki olmuştur. Dün İstanbulda hava kapalı, karlı ve rüzgârlı geçmiş, rüzgâr şimali şar- kiden saniyede 8-10 metro hızla es . miştir. Saat 14 de hava tazyikı 761,5 mili- metroydu. Sıcaklık en az 1,2, en fazla 6 santizrad olarak kaydedilmiştir. Bu gün de düne benzemiyor. letinden alınan müsaade Üzerine ma - halli ziraat müdürlükleri tarafından verilen ihraç vesikalarmın, mükerrer istimaline mahal kalmaması Için, sa- hiplerinden geri alınmasına karar ve. rilmiştir. “ li Upsala Üniversitesi o profe sörlerinden tanınmış dahiliye mütehassısı Bergmrak ile Fahracus şehrimize gelmiş” lerdir. Profesörler burada birer konferans vereceklerdir. * BELEDİYE fen heyeti tarafından şeh” rin İmarı için hazırlanmakta olan proje- ler tamamlanmıştır. Şehirellik mütehassıs sı Prost martta gelerek bu plânlar üzerin- de çalışmalarına devam edecektir, * TERKOS suyunun ıslahı ve o ihtiyacı karşılaması © İçin terşih havuzlarının bir misli çoğaltılması kararlaştırılmış ve İngiltereden makineler getirtilmiştir. * DENİZBANK umum müdürü © Yusuf Ziya Öniş Ankaradan İzmire © gitmiştir. Kendisi cuma günü şehrimizde beklenmek tedir, * BALIKÇILARIN gırgırla bahk avla malarının balıkçılığımız için zararlı oldu- Buna dair ortaya bir iddia o atılmıştı. Bu hususla telkiklere başlanmıştır. Balıkçılar çi doğru olmadığını söylemektedir. r. * DENİZBANK umum müdürlüğü yeni teşkil edilen kılavuzluk ve roniorkörcülük müdürlüğünün liman işletmesi müdürlüğü ne mülhak olarak çalışmasına karar ver miştir. KURUN' da ideal dağcılık klübü ASAN KUMÇAYININ daşünkü yazı sından, Çamlıca civarında bir Dağ” çılık klübü oldüğünu öğreniyoruz. Klöp ozaları buraya Kadıköyünden bir seatte, DUsküdardan elli dakikada gidiyorlarmış. Geçenlerde Selim Sırrı Tarcan bu klübe uğramış, orada karşılaştığı — fatebelerile konuşmalar yapmış, Hasan Kumçamı söyle diyor: “Çamlıcanın Dağcılık klübü iki odalı kü çük bir taş binadan, içindeki mobilyeleri de birkaç kırık dödük iskemle vessireden İbaret, Fakat Selim Sırrı Tarcanın sualle- rine verdikleri cevaplar gösteriyor ki sza- sı kalpleri iman ile dolu sporcu gençler- dir. Bununla beraber Selim Sırrı üstadımız gençlerin idealleri ile klübün maddi vazi- yeti arasındaki tezadı görerek çok üzül- müş olacak ki 6 günün gecesinde bep bu ismi sayıklayıp durmuş: — İdesl dağcılık klübü!... Tik klübü'... Tabii olarak gönül istiyor ki ideal dağ- cılık klübü her suretle kapısının üzerin- deki isim ile bir ayarda (olsun ve eğer bü mümkün değilse bari (İdeal Dağcılık klübü) ismi (Dağcı idealciler klübü) adı na çevrilsin..., CUMHURİYET” de Siyasetler değil, " metodlar çatpışıyor İTLERİN nulkundan sonra — İngiliz hariciye nazırı Edenin istifası, ük bakışta biribirine bağlı (iki hâdise gibi görünüyor. Yunus Nadiye göre Avrupada bir “metod harbi,, cereyan o elmekledir. Alman melodu dünyeya bir daha meydan ökürken, İngilterenin Çemberlayr metodu, İtalya ile anlaşmak yoluna tutuyor. Ede nin hariciye netaretinden o çekilişi, peni İngiliz siyasetini havsalasına — sığdırama- yışındandır. Cumhuriyet başmuharriri yazısına şöy- le devam ediyor: “Metod manevrasile harbdön korkmar görünen millellet vardir: Almanya, Kalya ve » fiilen harp İçinde bulunan - Japon- ya gibi. Hayatları silip süpüren, mamu- releri yakıp yıkan harbden o korkulmaz olur mu? Kendisine göre en emin vaziyet te barbediyor görünen Japonya bile onun ne büyük musibet olduğun bize (o söyliye- cek haldedir. Almanya ile İtalyanın harp- ten korkmadıkları" yalnız birer lâf ve bis rer efsanedir. Millet olarak bu devletler da hi en mülevazi ferilerinden oOen yüksek devlet adamlarına kadar barbin o heyuli- si karşısında şüphesiz pek çok korkmak tadırlar. Neticesi bilinmiyen bu çarpışma önünde tüyleri ürpermiyecek İnsan ola- maz. O halde masıl Juyor da ve niçin harp ten korkmaz görünüyorler? Çok basit bir sebeble! Siyaset metodu olarak. Bir müd- detenberi bazı memleketlerde yüksekten #lıp tulma milli davaların halline yarıyan bir sistem © farzedilmiştir de onun İçin. Fakat, çok dikkat ister, eğer ölçüsü kaçı» rılırsa, bu sistem milletleri harbin ateşleri içine kaydırabilir.,, Yunus Nadi, bundan sonra, İngiliz baş- vekili Çemberlâynın harplen kaçınan bir metod takip ettiğini; Edenin Almanya » Avusturya anlaşmasının yafıldığı bupüm lerde İtalya ile uluorta bir o anlaşma mi zakerelerine muhalif bulunduğunu anlatı- yor. Ve. Aprupadaki o siyasi manzarayı şu satırlarla tesbit ediyor: “Almanya merkezi (Avrupaya inmek için İtalyaya Akdenizi İspanyayı ve belki Şimali Afrikayı vadelmiştir. Bu iki şıklan birinsisi hakiket, ikincisi - Belki felâket- Ji bile olabilecek - hir hayaldir. Ve M. Çembertayn mukayesenin © ve forkın bu- günlerde Romada dahi © hissedileceğini farzetmiştir, O balde eğer mümkünse -İ- tolya ile anlaşılabilecek zaman şimdidir. Bu imkâni bütün bir soğuk karlılıkla son hadlerinde tecrübe etmek lâzımdır. M, E- den bu kadarını harlasatma sığdırsmamış- sa buna Çembetlayn ne yaptın? Adem metodunu feda edecek değildi ya. Hanâ bu metodu ile Çemberlayn, Edenin istifa- sından belki memnun bile olmuştur. Çün- kü İtalyanlar Edenden mennun değiller» di, Belki o yokken daha İyi anlaşırlar diye, Eğer anlaşmağa hakikaten niyetleri var- sa, Nitekim M. Hitlerle konuşup gelen ve Almanya ile anlaşmak taraftarı olan Lord Halifox'ın bariciyeye (o getirilmesinde de bunu görüyoruz. Hülâsa hep metod görüşmesi: Yüksekten alan toptancı devletler. metodu, alçaktan görüşen İngiliz metodu. Bununla şimdilik zaman kazanılıyor, Çemberlâynı çok sıkıştırırsanız belki size perdeyi açarak başka bir o manzara gösterir: Orada geceyi gündüze katarak İngiliz teslihatını tamamlomağa çalışan İngiliz fabrikalarının mütemadi bir uğuk tu içinde işlediklerini görürsünüz!,, deni dağer