23 Şubat 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

23 Şubat 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| I Günün meselesi T Sigara imalinde çok itina göstermek lâzımdır Son günlerde bozuk sigara- İABERİN TARİHİ TEFRİKASI: & A. Cim FU topları gösterdiğim noktaya Tevirim. Milyonlarca kardeşimi- Zin salâmatl namına bu işi yapmalısınız ! işi bu kerteye | şüren bu vazıyet karşısında mürette - ..'lıliye süvarisi E':nfîne çok pişman olmuşlu; bir. %ngı kalktı;. kamara kapısma K yürürken: %Vıııım Kabui, demişti; çok teh kh bir adamsım; tıpkı ateş yanın- le';uuı oynıyan çocuklara benzi - &.o. Şimdi bu sözlere ne lüzum var 'deşim... Sen kendin Içi İstedi & Kibi hareket edebilirsin; fakat bir bizim vaziyetimizi düşün' sudan ğ _hıkışmm neticesinde hayat ve balimizi tehlikeye koymakta ma. ı_,“’hhr. Rica ederim, bunu burada v kh Bözlerini bitirir bitirmez kamara T aemış. güverteye oıkmıstı. ten hiddet buhramı içinde küple .,_':ı_ı Âli Kabuli kaptan. Mes'udiye ». Sİnin bu sözlerile çı!gına dün - ..z-.“ da arkasından güverleye fırta- WF' istimbatun - bulunduğu —""h doğru yürüyen Mes'udiye S binin arkasından seslenmiş: fmp DUT bir dakika, bak ne diyece- ğbız:lmmı. Mes'udiye süvarisi u"ı—t.,: aidırmaymca doğru baş Mul gitmiş, top talimi ile meş. bı ':' baş taret afradile diğer nefer- K N'*fmw: ' %':: nöbetçi zabiti? hiddeti önünde şaşkın bir €lan nöbetçi çavuşu: iye irayım bey babal Olamış; ve nöbelçi zabitini X N l bastırmış, birkaç dakika 1- Üy, Üzülen gemi mürettebatinm ö- N,ı“hrıu göyle bir nutuk söyle- S ha Whadaşlar! Düne kadar âtıl bir İkr Hülicin yosunlu sularında bira- Mnl'ı!navnızm bakrımerzlığı, iyi ki, sizin astl ve mert ruhu- k_»“k bir tesir hâsı) etmiştir. hiy _;:[Min müdafaasında en büyük ıİy.u'îllmık olan deniz kuvvetinin &'% hale getirilmesine kim sebeb &_& * bilir misiniz? Durun, telâş M:hla'—nvım: k_ı İzi şu karşıki tepede, bir ğhh;:'“'l korkunçluğuyla yükse. Ködoç A Yildiz. sarayına çevirin! KÜleya İ A"'-lrnııır manevf idamım N irade oradaki (htlyar bay - K %Ülklnrmdfm gılimş, o, hain *&. “_':m imza'amıştı. Memleketi- &P& tarafımı saran düzman top- kı_':' karsı bizi eli kolu bağlı * sokana ve sokanlara İâ- II!V!, ıy:" keyfine göre İdare ettiği ı:: Şükür son hamlesi bütün İehlike Sihayet verdi. Fakat he xbb tamamen gecmiş değildir: Nıq;::! bir kardeş nasihati olsun İKT Mek istediğim bir gey var: Meşrutivete bir ihanet Z hyı!ııın-; memleketin istikba. .——hlgkev. düşürülür; o zaman A b ilk ve son h'z ' h MM:ıhlr. biliyor. musunuz* M“VI Badık toplarını biraz rta iğim noktaya çevirmek! w'_l:"?d—imîzin kanı paha- İlıı."'n'd;:ım,'n bu işi yapmalı. a ? k_?».::'" kantanın müthis bir buh MA b:’"’*“!' Bözler, divan ta. “;:r NDanların zerinde tuhaf Nip S teti. Un LUZAZÇ & çe Sövlüyordu ? :öd' rdi bunlar? K A'*e-a.,"'_*"-h korlarm, vadişab W ' iver muvdu? "%:_:MP'" eHei dive aA t Nİt ordisahi fklnel Ab- —M::: tekinmiyor muydu? ı » Rabitleri havrete dü- Ür. -- *İÇİ zabitini görünce Kabuli gavağme batın gönüllerinde güpho uyanmış'ı. Hele, süvari kamarasının salununda bulunan mizafirlerin telâşla merdive- ne seğirlmeleri, bir isticalle istimbota dolmaları, ade- tâ kaçar giti Asarrtevfikten uzaklaşıp gemilerine gitmeleri — mürettebatın güphelerini, korkuya tahvil etmişti. — Acaba çıldırdı mı? Diye biribirlerine bakışan zabitler, konferansı müteakip aheste adım!ar - la güverte boyunda yürüyen. kamara, sına dönen kaptanı seyrederken büyle düşünüyorlardı ; — Acaba çıldırdı mı? Kabuli kaptan, mizafirlerini götü- ren istimbotun arkasından uzun uzün bukmıştı; sonra omuzlarını — silkerek tekrar vürümeye buşlerken göyle söy. lenmizsti: — Korkaklar, budalalar!... Asarıtevfik silvarisinin son - sözleri hie de dağru değildi. Hele (budalalar) dediği arkadaslarınm yanında şüphe. siz ki en büyük budalalığı kendisi yap- mıştı. Ufak bir arkadaş münakaşasını bu sekle dökmek, mürettebatı divan tabu- rTuna tonlayıp top başında böyle mü - nascbetsiz bir diskur vermek çok yer- siz bir hareket, muhakkak en bi'ylk budalalıktı. Buna şimdi ve Jlizım vardı? Bu aöz terin gu anda söylenmesi ne fayda hâ. sıl ederdi? — Hiç!.. Ancak, Abdtilhamidin ku'ağına git mekte gecikmiyerek alan bu hareketin olsa olsa bir neticesi almrdu: AN Ka- bulf kaptanı felâkete götürmek! Ama bu felâket rasıl tecelli ederdi” Simdilik burası ma'lim değilali Gerci hürrivet Hân edilmiz. mesruti - vet idanesi teesalla etmir. kenunuesa- 8i tatbika baslanmmırtı. Hünkâr, eeki- si eibi bir iradevle siirrüne vahut ine #Andaremezdi. GAnderamörAi aam, her halde divanıharha vitmek İçin de bu herebvet kâfi gelindi! Bütün bu düşünceler gemi zabitan ve mürettebatının kafalarında dola - gürken Kabusi kaptan kamarasına gir- miş, kapısını kapamıştı. O gün süva- Ti hiçbir tarafa çıkmadı. Gemide mu- tad sükün ile vazile görün mürettebat arasında yalnız sabalhki hâdisenin fev. kalâdeliği, süvarilerinin şuursuz ce - sareti halklında bazı münakaşalar ya- puldı... Bu iş bu kadarla kalır gibi gö- ründü. Asarttevfikten ayrılan diğer süvarl- lerle xabitler akgam üslü kaymakam Vasıf beyin daveli üzerine Hamidiye- de toplanmıştılar. Burada, gündüz A- sartevfikte cereyan eden vak'a üzerin de biraz konuşuldu. Vasıf bey süvarileri boşuna çağırt- mamıştı. Kabuli kaptandan ayrıldık. tan sonra Berk süvarisi Raif kaptanın Vir habercisi ona gu malümatı vermiş- ti: “Nizamiye kışlalarında asker era. gmda büyük bir hoşnutsuzluk var. Bu haşnutsuz'uğun asıl hedefi meşruti - yettir. Efrada yapılan daimi propa - gandalarla meşrutiyetin din cepbesin. den muzar olduğu telkin edilmiş; kıt'a- lar içinden kaynıyan, fakat hareketle- rFin! henüz belli etmiyon yanardağlar gibi için için heyecanlanmaktadır.,, İşte bu haber, Vasıf beyi telâşa dü. şÜrmüsş, arkadaşlarını toplanmaya teş- vik etmisti. Vasıf beyin yanmda toplananlar Rauf, Hafız İbrahim Hamdi kaptan. lardı, Hamidiye süvarisi sabahki taş- kımlığı Üzerine Ali Kabuli kaptanı bu top'antrya cağırmamayı muvafık bul. mustu, Cünkü versiz ve zamansız he- yecanlarla asabi buhranlar geçiren bu arkadaşm salim bir kafa taşıym eava kadar bu İşlerde bulundurulma- biribirini itercesine ların ve boş paketlerin çoğalmağa başladığından şikâyet ediliyor Yazan: HABERCİ Son günlerde, Inhisarların cigaralar rına nazar değdi galiba, Hemen her gün tütün ve cigara pa- ketleri hakkında bir şikâyet duymıya başladık.. Geçen gün Şehzadebaşma gitmiştim, orada tanıdık bir tütüncü yolumu kesti, beni dükkânına çağırdı ve: — Allah gönderdi sizi, diye söze baş- ladı, Ben de kalkıp matbaaya gelecek- tim. Bir dakika sustu, sürü sürü cigara kutuları dizili raflardan birisine uzan- dı. Beş altı tanesini eline alarak önüme koydu. Ve sözlerine devam etti: — Son günlerde pek bozuldu bu ci- gara işleri. Kimi paketten eksik çıkıyor, kimisinden bazuk.. Bunlar yetmiyormuş gibi, bazan da paketler tamamen boş oluyor Doğrusu bu kadarına inanmamış- tım..Karşımdakinin garip garip yüzüne baktım. O ne düşündüğümü anlamış o- lacak ki; — İnanmıyorsunuz galiba,, fakat bir kere şu pakete bakınız, salarsınız, de- di Önüme bir Tiryaki paketi uzatmıştı. Her tarafı gayet muntazam bir şekilde duran kutuyu elime almca, şaşakaldım. Tüy gibi hafifti. Salladım, baktım, içi- nin tamamen boş olduğu anlaşılıyordu. Her tarafını İyite evirip çevirdim. Ke- nar bandlarına kadar biç bir yerine el sürülmemişti. ! ması iyi olacaktı. Vasıf bey, sabahki haberi arkadat- larına anlattı: — Nizamiye kıt'alarında fena pro pagandalarla geliştirilen efradım ca - hil kafaları meşrutiyete karşı hrmnç ile dolduru!muz. Hafız Tbrahim sormuştu: — Peki Vasıf kardeşim, buna karşı ne yapalım? Biz toplanıp da kışlaları tapa tutacak, efrada; haydi bakalım geçin bu fikirden diyecek değiliz ya!.. — Tabil canm; biz onları menetmek İstesek de muvaffak olamayız. Yalnız burada, üstünde durulması lüzmmgelen bir nokta var! Bütün mianfirler bir ağızdan Vasıf beyden izahat istemişlerdi: — Hangi nokta bu?... — Hangi nokta olacak*!.. Şimdiye kadar gemilerimize bu fikirler pireme- di; bizim uvanıklığımız, müretteba . tm yıllarca âtıl bulunması bu haroket- leri önliyen sebeblerin basımda velir! Fakat mademki nizamive kıt'aları kö. tü propasandalarla hali tebaa gelmis- tir, yarın bir ihtilâ! hareketine geçmi- yeseklerini kim 'temin eder? Böyle bir Thtilâl başlangıcında bi - zim vaziyetimiz ne olur, ve ne olmalı- dır? Evvelâ, ihtilâlin donanmayı sarma- masma gçalışmak İrin ne gibi tedbirler almamıza lüzrmeelir? İşte, guradaki tonlantımızda bunla. TI kararlağtırırsak Türk denizelli#inin atisi hatbmda en büvük bir hizmet | yaymmra Tüek bahriyesinin şeref ve istikbalini kurtarmış oluruz. (Devamt var) Hayretle tüti Ben sormadan o izüah etti: — Bereket, boş paketler bizim üzeri- mizde kalmıyorc, götürüp iade ediyoruz. Fakat boş olduğunu ilk anda anlayamaz da bir kere bandı yırttık mi İşle o za- man zarar töm oluyor.. Böş Tiryaki paketini geri aldı, önüme 8,5 luk bir cigara paketi uzattı.. — Fakir balkın içtiği bu cigaralardan da her pakette bir kaç töne bozuk çı- kıyor.. Tekrar sustu, evvelce açılıp içinden bir kâç cigâra ahamış olan paketten bir cigara çıkardı ve bana verdi . Bu kâğının yatza; açılmış, tütününün yarısırdan çoğu dökülmüş, içilmez hole gelmiş bir cigara idi. Dükkân sahibi: — 8,$ lukların her paketinden bir kaç tane böyle çıkıyor. Biz tane ile sat- tığımız için güüde beş altı paket açıyo- ruz da oradan biliyorum., diye söylen- di. Sonra önüme koyduğu paketleri top- layıp tokrar raflara dizdi., — Bilhassa eksik çıkan paketlerden şikâyettiyiz, diye devam etti. 11.,5 luk paketlerine bazılarında 19 cigara, yeni Tiryaki kutularında ise 28 yerine he- men hemen yüzde elli nisbetinde — 24 elgara çıkıyor. Kabahat idxrenin oldu- gu halde müşteriler de ekscriyetle bize çatıyorlar.. Sizden rica ederim, naza- rı dik'#ti celbediniz. bütün bunların önünü alsınlar, . Koca İnhixarlar İdaresi için böyle noksanları ortadan ka'dırmak her hal- de pek zor bir şey değillir. O dükkândan çıktıktan sonra tanıdık, tanımadık muhtelif tütüncülere uğra- yıp bana anlatılanlar etrafında görüş - » Hepsi de ilk duyduklârımı aynen togdik ettiler ve bir tanesi, yeni yapılan yerli püro cigaralatından bazılarının sakat çıktığını da söyledi. . Artık muhtelif yetlerden işittiğimiz şikâyetlerin hakikat olduğu kat'iyyetle sabit olmuştu. tül Matbaaya dönüp bu satırları yazar- ken, İnhisarlar idaresinin nazarı dik- katimi celbetmek istedim. Cigaralarımızın imalâtı esnasında, azami ihbtimam göstermeli ve tam mâ- maiyle tüzcar zihniyetle hareket edil- melidir. HABERCI Mecidiyeköy halkının yerinde bir dileği Bir okuyucumuzdan aklığımız aşağı- döki mektubu, pek haklı bulduğumuz için aynen dercediyoruz: Bugün, Mecidiyeköyü Beyoğlu ve Şişli halkının âdeta bir mesire mahalli olmuştur. Şişlide oturan ve apartıman- larda hayasızlıktan renkleri uçan ço- cuklar için tenelfüs edecek, oynuyacak bir çocuk bahçesi yoktur . Hem Mecidiyeköyü halkının çocuk- larını ve hem de Şişli taraflarının yav- rularını istifade ettirmek için İstanbu- han yeni imar plânında B. Prost Meci. diköyünde bir çocuk bahçesi yapılması- ni düşünmüş ve plâns da Koymüştür. Yerini de plânda göstermiştir. Ve bu arsa belediyeye aittir. Her şeyden evvel bu çocuk bahçe- sinin yapılması Memlekete gürbür evlât — yetiştirmeği, baş — prensip bilen Atatürk rejiminin Ük işlerinden biri olan böyle bir bahçeye bir an evvel kavışmalarını Mecidiyeköyü halkı hü- kümetimizden ve belediyemizden rica etmektedir . 23 ŞUBAT — 1928 ÇARŞAMBA 17 inkılâp dersi: Üniversiteden naklen, Yasüf Kemal Tengirşenk, — 18,30 Plâkla dans musikisi, 19 Radife ve — arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıla- #ı, 19,30 Eminönü halkevi — gösterit kolu tarafından bir temsil, 19,55 Borsa habers leri, 20 Necmeddin Rıza ve — arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıla- rı, 20,80 Hava raporu, 20,99 — Ömer Rıza torafından arapça söylev, 20,45 — Nerihe ve arkadaşları tarafından Türk — muüsikisi ve halk şarkıları, (sant ayarı), 21,15 fasıl saz beyeli: Okuyanlar: İbrahim Ali, Küçük Safiye, Kanun Muamıner, Klarinel Hamdi, VUt Cevdet Korzan, Tanbur Salâbaddin, Ke- man Cevdet. 21,50 örkesira, — 2215 ağanı haberleri, 23 plükla salolar, öpera ve ape- ret parçaları, 28,20 son haberler, ve ertesi günün programı, 23,30 son. BÜKREŞ: 18 Rumen havaları, 20,15 radyo orkes- trası larafından İngiliz müziği, 21,20 üç kişilik orkestra, 22,45 kale konser, BUDAPESTE: 18,30 sigan orkestrası, 20,30 Kavaleriya Rosingan operasının temsili, — 24,10 dant plüktarı. BERLİN: 19 bando, 21,10 plâk, 20,46 senfonik kon ser, 22 plâk, 20,15 karnsval konseri, 23,30 cazbant, ROMA: 21,30 müzik, 22 operadan temsil n 2 VARŞOVA: 19,15 plâk, 20,20 şarkılar, 21,0€ » Canı 22 Şopen resitali, 23 carbant.

Bu sayıdan diğer sayfalar: