5 Nisan 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

5 Nisan 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| enkid meselesi AŞAR Nabi: “Hiç kimsenin gücenmiyeceğinden emin ola. | ik söyliyebiliriz: Sanat hayatımız | ünekkidden dasıma itbraz edeceğim ve diyeceğim ü: “Sanat hayatımızda münekkid oktur, olamazdı, olmaması da daha layırlıdır.., Gerçi tenkld ile uğraşan muharrir- trimiz yok değil; şair, ramaner, bü- ün edebiyat ,sanat: adamlarımızm lemen hepsi az çok tenkid yazıları a aşlardır. Gayet tabii: herhangi mesleğe giren adam elbette mez- ği hakkında *ilgünür; odebiyatçı da Büşündüklerinr yazan, hattâ yazarak işünen adamdır. O halde mesleği kkındaki düşüncelerini yazmaması, Azdı'ımm Sonra da neşretmemesi ka. Dil midir? Hiç olmtuzsa birkaç maka, e. yahut kitablarımın başma birer hukaddime... Tenkidle daha devamlı surette uğ. faşanlarımız da var: işte Yaşar Nabi, Jd Sırrı, Hasan Ali Yücel, Sadri Eyüboğlu. Daha aşkalarını da sayabiliriz. Unutmıya- Kİ zamanımızm en kıiymetli ve a- Türk muharrirlerinden biri, Ab- dülhak Şinasi Hisar da bilhassa ten: id yazcları ile tanınmıştır. Bu satır. TI yazana da, haklı veya haksız o. Tak, münekkid adı takılmıştır. Fakat bıma rağmen bizde münek: dd, Yaşar Nabi'nin anladığı manada ünekkid yoktur. Yaşar Nabi edebi en bir münekkid istiyor. Bizde böyle bir olamazdı, cünkü cemiyette bir Azifesi, fonction sociale'i yoktur. Şa- jir ve Tomancı kariden evel yetiğir; iğiir ve roman yasılmıyan bir muhitte ir ve roman okumak ihtiyacr da iyoktur, Sanat yaratılmalı, sanat ese- i çoğalmalı ki, sanatin müğşterisi de çıksın. Fakal tenklâ iğin büyle değil- dir: Yaşar Nabi'nin anladığı manada münekkid, zaten mevcud karilere yol gösteren adamdır. Onun “autarite” sahibi olması, yani sözünü geçirebil- l lâzımdır. Sözünü duymak - bile W istemiyoruz; o halde kime #Öz geçire. cek? Zaman zaman birçok gazetelerimiz, yeni çıkan kitablardan. bahseden ma. j h'ıleler negretmek — istediler, Olmadı. Niçin? Adam mr bulamadılar? Elbet. te yetişirdi. Gazetelerimizde sinema Veya ispor sayıfalarını idare eden ar- kadaşlar, edebiyat sayıfalarını tertib g edenlerdeh daha mı üstün muharrir- lerdir? Hayır, Pakat kariler ıspor ya- | Zılarını, sinema yazılarını istiyor, On ları kaldırım, gazetenin basımı hisse- j dilecek nispette düşer. Edebiyat sayı. fasmın kaldırılması öyle bir netice vermiyor, Şunu söyliyebiliriz: Gaze, telerde wepor ve sintma sayıfaları gi. bi edebiyat smnfaları da zaruri adde” dilcceği güne, yani karilerir güzete- Terden bronüu istiyeceği güne kadar biz- de münekkidin bir fonetion — soclale'ı yoktur. Onu edininciye kadar da pek tabli olarak keyfinin istediği kitapla- TT okur, onlardân bahseder, Hattâ Yaşar Nabi gibi, Ahraed Hamdi Tan- Pmar gibi, benim gibi, eserler değil, birtakım meseleler hakkında düşün. düklerini yazar, Çünkü onun yazıları. mı okuyanlar ondan bir . tavsiye, ki. tab seçmek bhususunda bir rehberlik 'ıioğ!l. birtakım — düşilnceler bekliyor- ar, N Bizde —münekkidin bulunmaması =ı hayırlıdır dedim. Kariler tara- 'an sözü dinlenen bir münekkid bulunduğunu farsedelim. O, sanati se Ven samimi bir adamsa, yani beğen: diği gibi beğenmediğini açıkça söylü- Yorsa sanate iyiliğinden ziyade kötü. Tüğü dokunur. Bir eserin rağbet gör. Mesine yardım ederse beş tanesinin Satılmamasına sebeb olur, Münekkid ancak bummalı bir edebiyat hayatı Yaşıyan muhitlerde yararsız, belki de faydalı bir unsur olabilir. Nurullah ATAÇ Sütte ihtikâr köylü zararına gene başladı Sü.çüler müstahsilden 3-4 kuruş tenzilât temin etmelerine mukabil fiatları ancak İ -2 kuruş indirdiler DEr Baştaraff 1 incide tedbirlerden ortada kalan bir “srhhi güğüm,,den ibaret. Halbuki, yaptığı- mız tahkikat, şehirlinin birkaç gün ettiği istifadeye mukabil sütçülerin eski kazançlarından santim eksilme- miş olduğunu, bilâkis alınan todbir- lerden, daha büyük bir ihtikâra aap- mak imkânını bulduklarını göstar- miştir. Şöyle ki: i — Köylüler, eskjden sütlerini köylerinde, mandıralarında satarlar ken, Şimdi sattıkları — sütleri kendi vasıtalarile şehre Indirmeğe ve süt- Ççüye dükkânda töslim otmeğfe mec- bur bulunuyorlar. 2 — Şehirde sütün pahalı satıldı- B1 günlerde, köylerde ve mandirâ- larda teslim edilen sütün fiyatı 10-12 kuruş iken gimdi fiyatlar 7-9 kuruşa düşürülmüştür. Hn cins Karnabad ko yunuünun sütü nihayet sekiz buçuk dokuz kuruşa satılmaktadır. Ve şe- hir satış fiyatları tedricen yüksele yüksela gene eski rakama yaklaşmış gibidir. Demak oluyor ki şehirlinin bir ku- Tuş, alfinış para — kazanması ancak Köylünün 24 kuruş — kaybetmesile kabil olnyor. İhtikâr, gene ayni ih- tikâr, sütçü hem eski İnsafsız kârını elde ediyor ve fazla olarak da nak- Nlye masraffndan sıyrılmanmı yolu. nu bütmuş oluyor. Bu iş nasıl olabilmiştir? ilk bakışta, pek müşkül bir ekono- mi ve riyaziye meselesi - karşısında kaldığımızı sanıyoruz. Fakat ufak bir tahkik geçince bu şeytani işin De basit bir tarzda başarıldığı hay- retlo görülüyor. Çamlıcadan az ötede 'Taşdelen — elvarındaki - sürülerden, mandıralardan ve Çekme — köylüle. rinden yaptığımız tahkikat şu neti- ceyi vermiştir: Bütçüler, gazetelerin süt ucuzla- masından bahseden nüshalarını al- , Mişlar ve köyleri dolaşarak: — Görüyorsunuz ya.. Gazate yazı- yor. Sütler ucuzlamıştır. » Hükümet | sütün pahalr satılmasını — menetti. | Bunun için siz de sütü bize ucuza | satacaksınız. Bu bir... Sonra biz de ; sütü ucuza satacağımız için nakliye masrafınt tasarruf etmemiz lâzım. Bütü-kendi vasrtanızla şehre indire- cekslniz. Görüyorannuz ya.. . Gavete yazıyor. Demek ki hükümetin emri böyle, Bugün verilen fiyatlar Köylüleri ve dayar sahiplerini-asla kornma- maktadır. Köylülerin ve alolıtlak halkın bizde gazetölere karşı — olan itimadmı sulistimal ederek elde e- dilen bu garip netice lzerine alâka- darların dikkat nazarını çekeriz. Biz şehirde sütün ucuzlaması için köylü- nün ve müstahsilin zarara uğrama- smt istemedik, Biz andece muhtekir sütçünün İnsafa davet edilmesini is. tedik. Resmi dhirelerimizin de, makgadı Bu şekilde anlamış olduklarmma İnan diğimiz için köylüyü zarara sokan buyeni ihtikâr — sisteminin önüne süratle geçileceğini ümit etmektedir. HABER | | | Eminönü meydanı Eminönü meydanının açılması için Valide hanımın istimlâk müamelesi bi- tirilmek üzeredir. Vekâlet bu işe bin lira tahsis etmiştir. — — - Diğer taraftan, maarif vekâleti de, eski eserleri koruma hususundaki va, zifesi itibarile, Yenleami etrafının gü. zel bir şekil alması için bazı tedbirler | ittihaz edilmesini istemiştir. Mısırçarşısının bir hal şekline ko . nulması teklifi de belediyece muvafık görl[!memhtlr. Sirkecide pa Sirkeci istasyonunun — kargısmdaki boğ yerlerin bir park haline getirilme- si düşünülmüş ve bu iş için bir pro - gram hazırlanmıştır. Parkla istasyon Arasındaki kısım da aslalt yapılacak- tır. Radyo itbalâlını vekâlet yapacak Memlekette radyoya karşı rağbeti gören Nafla Vekâleti, radyo ithalâtmı kendi üzerine alarak makineleri hal- ka daha ucuza temin etmeyi düşün. mektedir. Diğer taraftan, radyo gümrükleri üzerinde de mühim tenzilât yapıla . caktır. Son zamanlarda memleketimizde radyo satışı fazlalaşmıştır. Bilhassa küçük makinelerin satışı yükselmiştir. Yeni lise ve orta okul açılacak Yapılan hesaplara göre, bu sene 90 | bini bulan orta okul ve ise talebe sa- YSt önümlüzdeki yıl 128 bine çikacak- tır: Bunu gözönüne alan vekâ- leti yeniden 17 orta okul ve İise açma: ya karar vermiştir. Diğer taraftan meelise verilen bir | lâyiha ile, orta okul ve Jise direktörle- rinin gayısı iki yüze çıkarılmaktadır. Mecli müzakereler Ankara, * (A.A.) — Büyük et Möclisi bügün Hitlmi Uranın başkanlı - #mda toplanarak — yüksek Tmühendis mektebi İle havayolları devlet işletme idarezinin 1984 yılı hesabı kat'ilerine alt kanun Jâyihalariyle saruri sebeplerden dolayı takip ve tahsiline imkân olmadığı cihatle 2952.502 dira ile 10 İngiliz lira- S1 yo 25 altın liranm kayıtlarının silin- mesi hakkındaki kanunu müzakere vo .kabul etmişlerdir. Meclis yine bu toplantısında, Usküdar ve Kadıköy su şirketi imtiyazı ile tesi - sdtmmm satm alınmasına git mukavelenin Ve Türkiyo - Romatiya ticaret ve tedi- ye kliring anlaşmaları ile merbutatının, Türkiye - Romanya ticaret ve tediye ahlaşmadının tasdiklerine ait kânun lâ- Yihalariyle icar ve isticar kontratolarile ferağ ve intikal İlmühaborlerinin vo nü- Tus ve hüriyet etisdanlarının bedel mu- ste dünkü I Kasapların derdi Hallolunuyor Et fiatlarmın ucuzlamasından son- ra kasaplarım şikâyetini mucib olan bir hal artaya çıkmıştı. Perakende sa- tışlarda, hükümet tarafından azam! fiat tesbit edildiği halde, toptan satış. bazan hiç kârsız, bazan da ziyanma satmaya mecbur oluyorlardı. Bu vaziyeti vekâlete bildiren ka- saplar heyetinin Ankaradaki temasın- dan sonra, toptan satışa da bir azami fiat tesbiti muvafık görülmüştür. Yumurta istifcileri Henüz işe başlamadılar Hareketleri grev mahiyetinde görülmüyor Dün, yumurta ihracatı işleriyle uğ- raşanlar, iş dairesi âmirliğine müra- caat ederek istif işleriyle uğraşanla, rin grev yaptıklarını ve bu yüzden ha. rice gönderilmek üzere getirtilmiş o- lan. yumurtaların yüz üstü kaldığını bildirmişlerdir. İşçilerle ihracatçılar arasındaki bu ihtilâfa sebeb evvelce yevmiye ile Ça- lişan işçilerin sandık başma elli beş kuruş istemeleri ve bu kabul edildik- ten sonra da bu paranın 75 kuruşa çı- karılmasmı taleb - etmeleridir. Yeni ücret isteği kabul edilinceye kadar İs. tifçiler işe başlamıyacaklarını bildir. mişlerdir. iddiasını dinlemiş ve iki taraf ara - sında bir anlaşmaya varılması için bu gün ihracatçıları ve işçileri dinliye - cek ve kararını verecekti. Fakat ih- racatçılar bugün iş dairesine gelme- mişler ve bunun jizerine de daire âmir Hiği bir memuürunu bu işi tahkikle tav. zif etmiştir. Şimadiki halde vaziyet tamamen dü- zgelmemiştir. Yeni vaziyet karsısında fiatlar Bandık başma 4 lira kadar düşmüştür. Yımanistan ve İtalyaya gönderilecek yumurtalar da piyasada kealmıştır. İş kanımu hükümlerine göre grev yasaktır. Ancak yumurta işçilerinin hareketi çgrev mahiyetinde görülme - mektodir. Be'ediy> cezaları Beyoğlu Koymakamlığı dahilinde dün muhtelif beledi suçlardan 38 ceza zaptı tutulmuş, tramvaydan atlayan altı kişiden peşin para cezası alınmış, 26 kilo francelâ, 20 kils ekmek, 6 kilo ka- bak çekirdeği imha edilmiştir. kabilinde satznalınmasma dair olan ka - nun lüyihasnın da birinci müzakereleri- ni yapmıştır. Büyük Mület Meclisi çarşamba günü toplanacaktır. * AMERİKA heyeti ile dön ticaret görüş- melerine başlanmıştır, * MUVAZENE yergisinde yürde — yirmi pixbetinde yapılacak tenzilâla dair Tâyiha Vekiller heyetine verilmiştir. 8 ANKARA İle İstanbul arasındaki hava seferleri dün başlamıştır. * DEVLET Demiryolları ve — limanları memurları bakkında yeni bir talimatname yapılmıştır. Talimatnameya göre her me. mur ay sonlarında, çalıştığı daire şefi hü- zarunda, doğrulukla iş gördüğüne yemin edecektir. *GÖZEL sanatlar akademisi — profesör. lerinden Leopold Levi cumartesi günü a. kademide bir sergi açacaklır. © NAFİA vekâleti Ankarada büyük bir posta sarayı yaptırmağa karar vermiştir. Bu iş İçin arsalar istimlâk olunmuştur. * BELEDİYE çöplerin denize dökülme- sine karar vermiştir. Hazirandah itibaren tatbik edilecek olan by iş için belediye 3f0 bin liralık mavna alacaktır. ı HSEE ! * SAHTE bir hüceet İle Alipaşa hanını üstüne çeviren bir şebeke hakkında müd- delumumilikçe tahkikata başlarnmış ve alâ. kadarlardan biri tevkif edilmiştir. * GÜMRÜKLERDE tenzllüâtlı - tarife ile ilkalât hakkındaki kararın — müddeti bu ayın om beşimde bitecektir. * İZMİR - Pire seferi yarından itihaten başlayacaktır. Bu sefere tahsis edilen Kon. ya vapuru dün İzmire gitmiştir. * EKMEK fiyatları birinci — nevide ön para, Fırancelada yirmi para tenzil edil. miştir. * İSTANBUL surlarından yıkılması ve yalnız hisarlarla bırakılması düşünülmektedir. bazılarının kapıların l ——— — ——— — — * GÜMRÜK muhafaza teşkilâtında bü. yük mlahat yapılması, ba arada teşkilâ. tın tamamen motürleştirilmesi kararlaştı. rilmiştir. — * TRAKYA vilüyetleri muhtarları kursu mayıs içinde geçen ay başlıyan sağlık ko. ruyücu kursü bu ay içinde ve Canakkale. nle zeytin bodama kursu da bu aylarda devam edecektir. Peşteye gönderilmeleri kararlaştırılan Türk arıcı ustaları mayıs içinde gidecek ve öüç haftalık kursları ora. da yapacaklardır. * PROFESÖR Pitar altıncı konferansını bugün saat 18 de Ankara halkevinde vere. ceklir. * Uşak şehir meclisi nisan toplantısını yaparak bütçe komlayonunu seçmiş ve işe başlamıştır. * Trakyaya yeniden verilecek selektör. lerin yerleri, tayin edilmektedir. Bu sene selektörler gibi kalbur makinelşri de çok- ça satın alımmaktadır. Ziranat işleri daha weniştir. l ! ı ——— — seka a KURUN'du Balkan antantı ekonomik konseyi ALKAN antantı ekonomik — konseyi perşenide günü şehrimizde foplanı: yor. Asım Us, bu münasebetle, antanta de- hil memleketlerin aralarındaki siyasl bir- Üük ve yakınlık bağlarını #ktisadi menfaa! kaynaklarile kavvetlendirmek — yollatını arayacaklarımı anlatlıktan sonra, — Ralkan antanlının beynelmilel siyaset sahasında gördüğü mühim işleri, yakın şark sulhanu tehdi! eden hüdiseler — karşısında bir tek devlet gidi hareket ettiğini tedartiz etliri- yor ve diyor ki: "Balkan anlantını teşkil eden memlekel. ler ekseriyetle biribirine benziyen ve bey- nelmilel ticaret âleminde az çok biribirle- Fine rakip olan mallar istihsal etmektedir. Şu halde Balkan antantına dahil olan dev- Jetlerin menalatleri kendi memleketlerin. de müşterek bir istihsal siyaseti tatbikine Yüzum gösterdiği gibi müşteri mevklinde olan memleketlere karşı da - müşlerek bir satış cephesi kurmağı, — nihayet lthalâi hususunda da mümkün olduğu kadar ara- larında karşılıktı anlaşmalar yapmağı icap der. Ancak yukarıda iaşret ettiğimiz gibi na- zariyat itibarile basit gibi görünen bu iş- ler tatbikat sahasına geçince bir takım zorluklar ile karşılaşır. Fakat bu zorlaklar başlangıçta ne kadar büyük olursa olsun yılgınlık getirmemelidir. Zaman ile ve müş terek gayretler ile bütün bu zorlukların bertaraf edileceğinden şüphe edilmemelie dir.,, * CUMHURİYET 'te Casuslara ikram TURHAN TAN, Osmanlı larihinde te. sadüf ettiği şa fıkradı anlatığor: “1841 deki Mahmud ve Mehmet Ali mü. erdelesi sırasında Osmanlı ordaları karar. gâhlarından birinde iki çıplak adam be. irdi, bunlar Serasker paşayı görmek İste. diklerini söylüyortardı, talepleri çadırdar çadıran başvurularak alınan müsaade so- nunda kabul edildi ve herifler Seraskerin huzuruna çıktı. Paşa hazretleri, mühteşeri çadırlarında bir sedire uzanmışlardı, iki çıplak misafirin altlarına birer yastık ver. dirdi ve türkçe sordu: — Ne var, ne yok? Cıplaklardan biri » geno türkçe « cevap verdi: — Efendim. Biz buraya iki saat kadar uzak olan Mezar köyündeniz. Değirmene buğday götürürken Mısırlı süvarilere rasi. geldik. Bize “Osmanlı ordusu Murat suya- nu-geçti mi? diye sordular, “Evet,, dedik (Kalabalık mı) dediler. “İki yüz kere bin vardır,, dedik. ÖOnun üÜzerine buğdayları- maızı aldılar, bizi döve döve soydular. Serasker mırıldandı: — Vah, vahr vah! Ve elini cebine attı, bir avuç altın çıka- rıp çıplaklara pay etti. “Eviâtlarım, ganı yemeyin. Ben sizin zararınızı 6 yölkesen- lere ödetirim. Siz hemen köyünüre gidin. İşinize bakın. Padişahımiza dâ dun edint, diye bir sürü de iltifat ettikten sonra nmö. betçi çavuşa emir verdi : y — Haydi. Bu zavallıları karakoldan di- şarı çıkar, Selâmetle köylerine ulaştırı!. masını da binbaşına söylel, ' Tarihi yazan zat, bu çıplakların Seras. kerle görüşmelerinde bizzat bazır — hulun. duğunu yazıyor ve ilâve ediyor: t "Aradan zaman geçti. İstanbulda bulu- nuyorduk. Usküdarda bir düğün oldu. Bet de çağrıldım. Fakat gidemedim. — Yalnız düğün sahibinin kıtını bir Mısırlı zaplte verdiğini öğrendim ve düğünün ertetine tesadül eden cuma günü hamama gittim. Sağuklukta ötürürken karşıma tesadüf e- den adamın endamı — dikaktimi celbetti. Hafızamı sıkıştırdım ve onün iki yıl önce Serasker karargâbında gördüğüm çıplak- lardan biri olduğunu tanıdım. Herif de be- ni tanımış olacak Ki renkten renge giriyor du, peştemalına biraz daha sıkı sarınmak isliyordu. Ben, manalı bir gülüşle bu te- Tişin yersiz olduğunu hissettirdim. Herif bu gülüşüm üzerine yanıma geldi. Konuş- tum. Derviş ağanın kızile evlendiğin! ve 6 gece zilafa girdiğini söyliyerek — vaktile yvukua gelen tesadüfü dile almamaklığımı rica etti, adı Hurşiddi. Mısır — ordusunda kaymakam olup Mehmet Ali isyanı bashı. rıldıktan sonra Osmanlı ordusuna inlisap elmişti, Bu vaziyette tâbit bir şey söyle- mek doğru değlidi. Sustam. Lâkin onun ve arkadaşının Sorasker paşayı - İnanılmıyı- ü - kandırarak yaplık. Tarı casusluğu axla unutamadını!., ————————————————— Para vermek istemiyen ar i Dün gece saat 23 de Bahçekapıdaki Dikranın lokantasında, Kadıköy Uzur hadız sokak 34 numarada oturan Raşit ve eniştesi Hüsnü sarhoş olduktan son- ra içtikleri içkinin pşrasını vermemek istemişler ve çıkan kavgada Raşit ra- kr gişesi ile garson Agobun başıma vu. . rarak yaralamıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: