23 Mayıs 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

23 Mayıs 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A m. nl. N —ğ—ğ—ğ—ğ—— NER A De tuhaf adamlar. dır! Hele gazeteci kü dünyada,sı. kılmadan, utan - madan yalan söy- lemek sadece bu adamlara vergi » dir: denilebilir. Le Temps gibi çok ciddi olmak iddi . Bernard Frank - asmda (bulunan gazetelerinde bile, zaman zaman öyle Yazılara raslanir ki, insan şaşar ka- lir. Faraza bu gazetenin 18 mayıs ta- rihli sayısında okuduğumuz şu satır. lara bir bakm: “Büylik seyahat roman ve röportaj larına mahsus Vikings edebiyat mükâ. fatımı bu yıl “Seren — La Vergue,, (1) ağlı eseriyle müellif? Bernard Frank kazanmıştır. Bernard Frank, Norman- diyalı eski bir gilenin çocuğudur. Bu- en şehrinde doğrmuş ve 21 yaşında vu. zak seferler kaptanlığı diplomasını alarak Nord Kaper torpitosunun ikin- si süvariliğine tayin edilmiştir. De - nizlerin her sırrma, ve her nevi ma- ceralarma vâkıf olan Bernard Frank bu torpito ile bir 'Türk yelkenlisine hilcum edip Tampa ederek zaptetmiş ve İçinde bulunan “Ahmet Paşa,, (21) yı bütün erkâmharbiyesile ve berabe. rindeki 50 erle birlikte esir etmiştir. 31 inei yaşında deniz yüzbaşılığına terfi ve Lejiyon d'Onör nişanmın şö- valye rütbesile taltif edilen Bernard Frank muhtelif vazifelerde bulunduk- tan sonra Sen Nazer hava merkesi kumandanlığındayken istifasını verip tekilmiş ve 1020 den itibaren hayati. nı edebiyata vakfetmiştir.,, ” — İyi olmuş da istifa etmiş, ya gi Diyeceği geliyor. Ya... ya etmeseydi bu kahraman (91) kimbilir daha ne Acaba 1920 ile 1938 arasında geçen 18 yrl içinde hir Napolyon da bu kez!- lir miydi dersiniz? Şaka bertaraf, Ciddi konuşalım: Le Temps gazetesinin bildirdiği bu kahramanlık bizim tarihimizde meç- huldtir. Bernard Frank'in rösmine ba- karak yaşını göyle bir kestirdik, Olsa olsa ellilik, Hadi bilemedin elli beglik. Demek ki bu zatın bahsedilen kabra. manlığını son yirmi beş otuz yülik tarih içinde aramak lâzım. Bu mildd:t zarimda Türkiyenin giriştiği harbler şunlardır; 1 —'Tra 2 — Balkan harbi. 3 — Umumi harb. 4 — İstiklâl harbi, ; Ve Hrvranda, Yemende çıkan bâzı kargaşalıklarm tenkili ve bir iki Arab imamı İle yapılmış olan devamlı bezi mücadeleler... Bunlarm içinde Fransa ile yalnız umumi harbde ve bir parça da Istik. Mİ harbi esriamda karşılaştık. Ne v. mumi harbin, ne de istiklâl harbimi- gin tarihinde böyle bir Ahmet paşa le- kesi bulmak mümkün olamıyacağını burada açıkça ve gururla söyliyebili. nz. Sergilzoşt roman, hikâye ve röpor. İsjlarma mahsus mükâfat için, bes belli bula bula bu Bernard Frankı bul- * Benzin fiyatlarının ucuzlaması Üzeri- ne otobüs ve taksi ücretlerinin indirilmesi icap etmektedir. Belediye fen o heyeti bu meseleyi tetkike başlamışlar, * Adliy sarayının inşasına dört ay sonra başlanacaktır. O zamana kadar hapishane binasi yıkılmış olacaktır. * Maltepe « Kartal arasında © yapılacık asfalt yol müteahhide ihale olunmuş ve in. saata başlanmıştır. Acıbadem yolu da as falt olarak inşa edilecektir. * Taşdelen suyundan daha faziz istifa. de için yeni yapılan tesisata devam olun. maktadır. Yeni tesisalla yirmi (Odört saal zarfında menbadan elli ton su elde edile cektir. * Hatema, 1 tarafından kurulan te- avün sandığının konaresi yapılış ve bir. lik reisliğine Erenköy lisesi edebiyat mü- alimi Tahsin Nejat seçilmiştir. * Askeri Niselere talebe kayı! müddeli bü sene İ hazirandan 20 temmmeza kadar de- vam edeceklir. e Namzetlerin bu müddet zarfında kaydedilmek istedikleri mektebin müdürlüğüne müracaat etmeleri Hizımdır, * MİMİ sanayi birliği reisi doktor Ha. kil Sezer sanayicilerle ham madde meselesi EZ gg Rg Beytirin gülünç çerçivesi içinde çizil. mişti! Birkaç gün evvel, 19 mayısta, kuvvet: li, gözel yapılı ve güzel yüzlü mektep çocuklarımızın şısında, onların kuy- vet ve güzeli i bir “Apollon,, bir “Aven Artemi: İ debilmek kudreti ma Yanarım. Mektepli erkek çotukları- mizm İçinde ne kâfip gördüm, ne hovar- da; büyük Türk inkılâbını, yakın geçmi. şin Üzerinden, çürümüş bir ahşap yapı- nın üstünderi geçen bir tank (gibi geç- miştir. Reşat Ekrem KOÇU NOT: Katip kelimesile, Tanzimattan some orlaya çıkan makul tipi kasedi. yorum, küçük memur valandaşı değil. REK, üzerinde görüşmek üzere Bursaya yilmiş- gir. * Dahiliye vekili ve Part! genel sekrete- ri Şükrü Kaya dün akşam şelirimizden An. karaya gitmiştir, * Göçmen işleri hakkındaki bu sene ha. zırlanan programa göre, ay sonunda Kös- tenceden 1600 muhacir getirilecektir. Du sene Bulgaristandan muhacir getirilmiye. cektir. Romanyadan geleceklerin sayısı 10 bini bulacaktır, * girketihayriye Kabafaşta yeni bir is- kele binası yapmağı düşünmektedir. * Düyunu ememiye meclisi ile beyeti- miz arasında Pariste müzakerelere yakın. da başlanacaktır. Müzakereler taksitleri mukavele mucibince dövizle ödenmesi Jâ- awgelen kısmın da mal ile ödenmesi bu- susanda cereyan edecektir. * Kınılay Şişli şubesi tarafından evvelki gece Maksim salonlarında bir balo veril. miş, davetliler çok gürel vakit ( geçirmiş. lerdir, * Hamalların hep bir örnek elbise giy- meleri hakkında belediye tarafından bir Karar verilmiştir. Hamallar ceket, dolaklı pantalon giyecekler, başlarında mumarala. ri yazılı kasket bulunacaktır. * Denizyolları idaresi yükın sahillere ve Bursaya yolen çekmek için yeni tedbirler almaktadır. Bu arada, biletler © vapar ve treh veya otobüs dahil olmak Üzere satı- lacaktır. * İngiliz elçisi Sir Persi Loren Ankarn- dan şehrimize gelmiştir. Sefir birkaç gün kaldıktan sonra Ankaraya dönecektir. * Dersim harekâhı sırasında kaçan şak! Seyit Rızanın oğlu Hasan da “İHA edil. miştir. DIŞARDA: * Fransız adliye mazirı Reyno, dün tay. yare ile Londradan Parise dönmüştür. * Hitlerin huzuru ile dün Münih metro. politeni inşaalına başlanmış ve temel at. ma merasimi yapılmıştır. * 938 de İtalyanın — nüfusu 43 milyon, 691 bin kişi olarak tesbit edilmiştir. * Polonya ile Liteanya arasında ticaret miaheresi müzakerelerine baziran ayı bi- dayetinde başlanacağtır. blusgarb muharebesi, na sahip değildirler, Ortada büyük bir do- Yap dönüp duruyor. Bu dolaptan çok mu- değildir. Avrupa henliz çok vahşi ve İpti- dal bir sistemle idare edilmektedir. Amerikanın Moskova elçiliği adın diplomat iliyor İlk defa olarak bir kadın büyük elçi o- larak Amerika Bir- leşik hükümetleri tarafından Oo Moş- kovaya tayin edil - miştir. Bundan evvel, dip- lomasi (o sahasında dört beş kadın se- fir görülmüştü: Sov yetlerin İskandi - nav memleketlerin- de temsil etmiş olan madam Kölontay bunlardan biridir. Di- Zeri de İspanya cumhuriyet hükümeti- nin bagtin çekilmiş olan bir o sefiri idi Amerikânm da Darimarka ve Norvegte- ki sefirleri kadındır. Fakat, ilk büyük el- çi rütbesi bir Amerikalı kada verilmiş oluyor. Amerikayı Sovyetler birliğinin merktes sinde temsil edecek olan Misis Çariz Broydur ve buğün 48 yaşmda bulunmak- tadır. Tayini hakkındaki karar Amefi- kan kongra ve sersatosu tarafından tas- dik edilmiş ve cumhurreisi (o Ruzveltin tasdikine arzolunmuştur. Kadın elçi ya- kında Moskovaya Bareket edecektir. Misis Broş beyanatında şöyle diyor: — Siyasi meselelere karşı alâkayı bana ilk veren babam olmuştur. Babam kilise nazırı idi, fakat dünya işleri ile de yakın- dan meşgul olurdu. “Sonra, cumhurreisi (o Vilsonun kızı 'Margarit arkadaşım idi. Kendisini Be- yaz Evde sık sık gider görürdüm. Orada babasile de görüşürdük. “Rusyaya karştolan alkamdabu memleketin hilkiyatı ve musikisinden ile- ri gelir. Harpten evvel rusca öğrenmeğe başlamıştım, Bir tetkik heyeti ile bera- ber Rusyaya gidip altı ay kadar kalmak Misiş Broy niyetinde idim, Fakat harp çıktı, gide- medik, “O zamandanberi de dalma Rusyaya gitmeği düşünmüştüm. “Bugün rutçayı pek iyi bilmiyorum, fakat elçi olarak Stalinin yanma çıktı ğım zaman veya o elçiliğe gelirse keri- sile rusça konuşabilirim. Almanca w Fransızca da bilirim... Bergamada “Kermes,, dün inakta ve ağırlamaktadır. Bugün köy- Terden de akın halinde gelmişlerdir. Halk evinde muztkalar çalmakta ve millf oyun- lar oynanmaktadır. Mak yili YENİ SABAH Yeni Milletler Cemiyeti We Başlarafı 2 incide Eğer ben Japonyayı Çinden kovacak ka dar insani bir ideale tâbi olacak bir adamı isem yarın Afrikada çıkacak bir mil ha. reket isyanında da bugünkü emperyalisi Avrupa devletlerinin aleyhinde harbe gir. mem #abil görülmelidir. Maatteessüf, bu gayeden beşeriyet henüz çok uzak bulunuyor, Kabahat milletlerin değil, milletlerin başındaki politikacıların. dır. Meden! ve müterakki dediğimiz Avru. pa milletleri benüz kendi mukadderatları- tanlan, parlak ve tatlı kelimeler fişkarıyor. Fakat bu bir komedyadan başka bir şey 23 MAYIS —— 1938 Trak vapurile Bursa yolculuğu Istanbul - Müdanya seferini ikibuçuk saatle yapan Trak vapurile dün üçyüz davetli Bursaya gitti, geldi Denizbankın yeni vapurlarından Trak dün Mudanyaya ilk tecriibe s8- ferini yaplı. Bir martı gibi beyaz ve zarif vapurun Marmara sularında ya pacağı bü ilk resmi seferi için Deniz. bankın 300 davetlisi vardr. Sabahleyin, saat dokuzda vapur Galsta rıhtmından kalktı. Geminin gramofonu istiklâl marşını çalarken, rıhtımda toplanan yüzleres kişinin alkışı, limanda bütün vapurların dü- dük sesleriyle karıştı. Bu hafif sisli, sakin pazar sabeahmı gürtiltüye boğan sesler, yenilenen ve hüyüyen 'Türk deniz ticaret filosunun büyük istikbali hakkındaki ümitlerin fili bir teze hürü idi. Safayburnunu kıvrılaş "Trak, süra, tini gittikçe arttırıyor, tesellim mu, ayenelerinde 18 mil yapmış olan ge- mi, programa uymak için 16 mil gidi- yör. Yolcü kamaralarma geniş ve çok rahat, fotöyler ve sıralarla döşenmiş salonlariyle bu vapur bir yata benzi, Bir dikkat ve itina göze : Vapurda kimler yok? Vali muavini Hüdsi, Amiral Şükür Okan, Merkez kumandanı general İhsan, Donanma kumandanı, belediye muavini, ticaret odası reisi ve azaları, milli ve ecnebi bankalar müdürleri, Denizbank ve o. na bağlı müesseseler müdürleri ve deceğini ne iyi etmiş de düşünmüşler. Büfe açıldı. Çay, bisküi, pasta, gerbet- ler, kahve... Buyurun buyurabildiğiniz. kadar, Gramofonun çaldığı tangolarn nağ- meleri, davetli kalabalığını zengin. leştiren genç bayanların kahkahaları yanmda çok söntk kalıyor, Yolun ortasma gelmeden bir hava, dis duyuldu. Bandırma. vapuruna ye tiştik, Bandırma bizden yarım saat evvel hareket etmişti. 'Trak, usta bir Arab kısrağı gibi suları yararak ile. ri doğru atılıyor. Ve biraz sonra siyah tekmeli, uzun bacalr #htiyar Bandırma düdüğünü ötlürerek teslim bayrağını çekiyor. Beki ile yeni... Faki ile yeni arasında fark ve faydalar... “Çabala- ma kaptan ben gidemem,, diye arka- mızda böcalayıp duran eski vapuru seyrederken zihinler hep bu mukaye. seyi yapıyor. 'Tami iki saat bir çeyrekte Mudan. yaya vardık. Bu suretle, İstanbul - Mudanya yolu yarıya indirilmiş olu- yor. Bu büytik kazancı Mudanyalılara, Bursalılara sorun... Bâyrem yapıyor. Tar. Mudanya İskelesi yüzlerce Bursa. Yrile tikitm tıklım dolu. Yerde bir kur ban yatıyor. Trak halat atar atmaz, kasab, mahir bir hareketle keskin br. çağı indirdi. Bir küme kırmızı kan. Arkamdan bir ses: — Peki ama, bu zavallının ne kaba- hati vardı? İskeleden yükselen alkışlar dakike- larca devam ediyor. Bursahlar yeni ve güzel vapurlarını kucaklıyorlar. Mudanya iskelesine çıkınca sıca- ğın dehşetini hissettik. Hele bir sant süren otobüs yolculuğunda, kan ter içinde bir tabak dondurmanın rüyası- nı gördüm. Çelikpalasın salonlarinda, geniş bal. konlarında ve bahçesinde “üç yüz ki. gilik sofra hazırlanmıştı. Biz otele gi- rino, bizden evvel gelmiş olanların yemeğe çoktan başlamış Olduklarını gördük ve hayret de etmedik. Heidi biz de o vazifeyi ifa için bir yere İliş- tik. Servis, davetlinin çokluğuna rağ. men kusurmuz, yemekler nasıldı? İti, raf edelim ki farkmda değiliz. Çünkü deniz havasından sonre bir saatlik 0- tobüs sarsmtısı mide ve barsakları . ruzda umumi bir tasfiye yapmıştı, Vapurda olduğu gibi burada da Deniz bank umum müdürü Yusuf Ziya, De- nizyolları işletmesi müdürü Raufi mi. #afirlerini ağırlamak işiyle hiç istira- hat etmeden möşgul oldular ve bizi misafir için canımı veren İnsanlara karşı duyulan minnet ve şiikran bor- cu içinde bıraktılar, Yemekten sonra Ulucami, Muradi. ye türbesi ve Bursadaki fabrikalar ge, rildi, Hava görülmemiş derecede sıcaktı, Bu itibarla bu ziyaretlerden sonra 8e- rinliyecek gölge bir yer aradık. Bursadan akşam beş buçukta hare ket ettik. Mudanyadan kalktığınız zaman Sant li, Marmara, mor bir tile sarılıyor. U. fuklara kızı! bir hat çekilmiş... Hari, kulâde bir grup ve gündüzün bunaltıcı sıcağıyla uyuşmuş vilcutları dirilten taptaze bir rüzgâr... 'Trakm salonlarmda zengin büfeler bazırlanmış.. Bağrı yananlar, dama- ği kuruyanlara, ne mwthe! Denizbankın misafirlerine Bazırla. dığı bu büfe için en mllşicülpesent in- #anların bile bir kustur bulabileceğini zannetmiyorum. Dekikalar geçtikçe vapurda neşe ar. tıyor, kahkahalar daha içten çılryor ve daha yüksek perdelere tırmanıyor. Fakat saat mi çabuk ilerliyor, vapur mu? Dokuz buçuk. Köprüdeyiz. Ve bir defa için (Trak) vapurunun bu ka- dar süretif oluşuna canım sıkıldı. Mhsan Arif m Mühendis ünvâni İçin açılan imtihanlar Mühendis Ünvanı kazanmak için 3074 numaralı kanun mucibince açılacak imtihana girmek vasfını haiz bulunan, yani 40 yaşını ikmal © etmemiş ve halen devlet, devlet sermayesi, belediyeler ve belediyeler sermayesi ile Kurulmuş mü- esseselerde çalışan Nafia fen Oo mektebi mezunlarının imtihanları yarım ve öbür- gün Nafiz tekrik okulunda yapılacaktır. Bu imtihanlarda kazanacak olan ve lâ- zımgelen evsafı haiz Nafis fen memurları açılacak kursa devama baslıyacaklardır. Nafla vekâletince verilen emir mucibin- ©e bu Nafia fen memurları kursa devam ettikleri müddetçe bulundukları vazife. erden mezun addedileceklerdir. Kursun nihayetinde bir İmtihan daha yapılacak ve bu imtihanda da kâfi Tiyakat gösteren memurlara ellerindeki Nafia fen memuru diploması almarak yerine mühendis dip- loması verilecektir. Italya Kralı Trablusgarpta Trablusgarp 23 (A.A) — Italya kralı, dün Libyanın büyük manevralarında ha- ar bulunmuştur. emen Gayri mübadiller komisyonunda Maliye teltiş heyeti tarafından gayri- mübadil emlâki satış ve takdiri kıymet komisyonlarında yapılmakta olan tet- kikler bu hafta nihayete erecektir. Heyet raporunu derhal maliye vekâletine vere- cek ve vekâlet buna göre haziran başın- dan İtibaren bu işe verilecek yeni şekli tayin edecektir, Yarı şaka, yarı ciddi Beye. e EE Kalem Güzide bir edebi heyet tarafından çıka. rılmakta olan bu kıymetli sanat ve edebi. yat mecmuasının üçüncü sayısı da dolgun bir mündericatia intişar etmiştir. Terbiyeye, edebiyata, halk edebiyatına, kitap tenkidine ait Dr. Haiti Fikretin, Hü- seyin Namığın, Suut Kemalin, Ahmet Kut- sinin, Muslafa Nihadın, Hasan Alf Edizin yazılarile, birçok şiir ve hikâyeler de vara dır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: