8 Haziran 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

8 Haziran 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 HAZİRAN — 1038 ya Iş, : HABER — Aksam postası MAZON Mit MEYVA TUZU ira" Belediye Bahçesinde İR A DY OLİN 'in Memleketimizin en yüksek santtkâr- larından müteşekkil Bir saz heyeti Mücssesenin büyük fedakirlklarla angaje ettiği Nazhatül Bağdadi tecrübe ediniz, Mide ve barsakları yörmaz ve alıştırmaz. İçilmesi lâtif, tesiri kolay ve müleyyindir. Hiçbir müstahzaratla kıyas kabul etmez, çünkü &on derece teksif edilmiş bir tuzdur. On binlerce kişi gibi siz de MAZON isteyiniz ve müşabih isimli ve taklitleri reddeğiniz. Horos markasına dikkat, Bozuk, diliniz paslı, kabız çekiyorsanız mutlaka Bağdat rakıs kıralıçası ve Sahra yıldızı Bediye Ahmed Bağdat revüsü devam ediyor. 0 e ülke, Mükemmeliyeti hakkında enson ve en doğru sözü size o söyliyecektir ÇOCUKLARINIZIN Bembeyaz, pırıl pırıl parlıyan dişler, tatlı bir nefes, pembe, sıhhatli diş etleri, €bir dil, En güzel bir kitap , 4 sr fe Türk ikizleri (Gg Çocuk Esirgeme Kurumunun vaktile bir sile kütüphanesi ola. rak bastırdığı İkizler serisinde duyduğunuz bu eksikliği bu gü. zel ve resimli büyük hikâye kita- bı ile doldurulmuş buluyoruz. SAMAN Telefon: 43776 RR bo” Her akşam hali Harbiyede 3 e İVÜ Bahçesi g Bayan AMiYET j KESE Çok kiymetli saz arkadaş- larının refakatile hakiki Anadolu Revüsü Refik BAŞARAN idaresinde T.L. 42344 354 MARKİZ DÖ PAMPADUR —— bir kaç saat evvel, si ir şekil disini onun kollarına atmak istiyen, hep bu köntes dü Barriydi. Nihayet, Şairin Rezervuar sokağın- daki esrarengiz eve yaptığı neticesiz ziyaret, Berninin, Jan artık bu evde bulunmadığı ve kontesldü Be ri üzerine meçhul bi ğü hususunda söylediği sözleri teyit e diyordu. Diğer bütün bu hisler bertaraf edilse bile, şövalyenin menfaati - yani “ Janın menlaati - kendisinin de ttpkt şair gibi, samimi olmasın; ve sadık bir yardımcı olmak istiğalında bulunan bu iyi iralb- Ji temiz insana itimat göstermesini icap yordu. Bunun Üzerine şövalye de, Versay yolu üzerinde cereyan eden hâdiseden, şayanı hayret frarma kadar vuku bu. lan bütün hâdiseleri, en ince teferrüat- larına kadar anlat. Fakat masttessüf, yalnız hâdiselerle, mâdam H'Etyolu alâkadar eden sözleri anlatarak dekorlar tasvir etmeğe lü- zum görmemeleri, onlara bir hayli 75 man kaybettirdi ve Üst onları derin bir muamma içinde bıraktı. Halbuki, bunu ihmal etmeselerdi, muamma, ken- inden çözülecekti. Filhakıka, 4'Assas, bu evi teşkil © den dört paviyonda nbâhsetseyili, sade- ce, üç paviyona, görünüşte cephe teş- kil eder birinci paviyonu görmüş olan Krebiyon bundan bir mâna çıkarırdı. O zaman şsir, d'Assasa, şüphelerini söyler ve ikisi birden, bütün teferrünt- ları gözden geçirerek, madam 'd'Btyolun belki de diğer üç Pewiyonun birisinde saklı bulunduğu neticesine varırlardı . Maatteessüf bu düşünce hiç birisinin aklına gelmedi ve belki de bu umutkan- Jık d'Assas için çok hayırir oldu. Çü: şövalyenin bilâtereddüt, gidip bu esra. rengiz evde ataştırmalor yapmağa kal- Kışacağı ve mösyö Jakın da, plânlarını altilst eden şövalyenin bu evden bir Ionaması için tertibat alacağı suhakkaktı, Bundan başka, kont dü Barrinin de, bu defa onu kaçırmaması ve o kamasını gizlice ona saplaması çok muhtemeldi. Her ne olursa olsun, bu mühim cis het, hiç birisinin aklima gelmedi. Fakat, bu unutkanlığa rağmen, biri- birlerine veri eri samimi izahat ve gösterdikleri itimat, biribirlerini he. men hemen tanıyan ve yaşları, zevk ve âdetleri kat'iyyen uymıyan bu iki erkek arasında büyük bir sempati tövlit ki, d'Assas sözünü bitir. diği zaman Krebiyon, kendisine has 0- lan bir tavırla, hissiyatını şu sözlerle bildirdi; — Görüyorsunuz ki, mösyö, ünlaş- mâmız için en iyi çare, namuslu insan. lara yakışır bir şekilde, açıkça konuş- maktı, “— Doğru!. Bu hususta aksini iğdia edecek değilim, ç rt tek mezi- yetim, varsa 0 da bu açık sözlüğüm. dür, — Çok mütevâzisiniz. Sadece bu me, ziyete malik olmadığınız, son derece hoşuma giden mert halinizden besbelli... Bunun için, size açıkça söylüyorum ki, bana tam bir dost nazariyle bakabilir- &iniz, — Bu dostluğu büyük bir memnu- niyletle kabul ediyor ve bilmukabele, bütün kalbimle, kendi dostluğumu da takdim ediyorum. — İşte bu mükemmel!, Fakat şim sunuz? Jant kendi €. limle krala teslim etmek düşüncesi, be- ni müthiş bir şekille üzüyordu. o Çok şükür bu viddan azabından ku: um; fakat diğer taraftan, hem kendimin bildiği bazı hususlardan, hem de sizi söylediğiniz sözlerden anlaşılıyor ki, bu yavru tehlikededir. Bunun içindir ki, ona karşı duyduğum muhabbet, onun HR ne düşünü inme kelli gg Kültür bakanlığı eseri tetkik etmiş, ilk okul çağındaki çocuk. lar Için faydalı eser olduğunu tas. dik etmiştir, (Ankara caddesinde Vakit Kitap evinde arayınız: Fiatı 60 kuruş; posta Için 4 kuruş flâve eğiniz. Yeni kanuna ş irant ile sabah, öğle ve akşam her yemekten sonra muntazaman lerinizi fırçalayımız.. Askeri Müze Müdürlüğünden: ndan itibaren genel tatil günlerinde Askeri AARKİZ DÖ POMPADUR tehlikede bulunduğu müddetçe, hare - ketsiz kalı — Benim düşüncelerimi soruyorsu - | nuz! Bence, araştırmalarımızı Pariste nı icap ettiriyor, yapmalıyız. — Ben de ayni fikirâeyini. Şuvhelde yarın sabah hareket etmeliyiz, Çünkü sizin firarınız: şatoda öğrenilince, * pe- şinize bir ordü takacaklar. — Hemen gitmemize imkân yok; çün- kü Versaydan ayrılmadan evvel, tanı. , dıklarımdan birisine söyliyeçeğim bir çilt söz vardır, va — Yal, Fakat bu belki de ihtiyati bir hareket olmaz. Beni hemen Pariste arayacaklar ve e- minim ki benim buratla, şatodan iki a- dim mesafede kalmış olmama hiç kim. se ihtimal vermiyecektir. D'Assas'ın hareketinden evvel sine söyliyeceği bir çift sözüz mânası. nr anlamış gibi, garip bir endişeye dü- gen Krebiyon : — Söyledikleriniz belki ide dar, diye cevap verdi. Fakat sakın ihe tiyatsızlık Tedbirli ha - reket edin. — Makul hareket edeceğimden emin clabilirsiniz., Krebiyon, başını sallıyarak, ayni en. dişeyle; — İnşaallah! deği, Bu sözler ğizerine, lemiy ol uğur de kalmasına ve tuk*a, misa'isin de onun yatağında yat- masma karete verildi. Ayyaş, Krebiyonla d'Assasm slesinde hazır bulunmuş, fakat mükâlemeye fiilen iştirak etmemişti. Şair, onun fikrini katiyyen sormadı. ğr için, d'Assas da, insiyaki bir şekilde ayni veçhile hareket etmişti. YE PP APA - hattâ büyük bir gururla - kabul eden Nos 'de bu akıllı dostunun, istediği gibi konuşmasında bir mahzur görmemiş, müdahale olarak, ara sıra, tasdik ma- hiyetinde bazı garip nidalar ve homur- stulâk çıkarmamakla iktifa etmiş ve sa. deçe, çok mükim bir vazifeyi, hakikaten büyük bir Jiyakat ve titizlikle başarmış & kiç bu vazife de, boşanan bardakları derhal, hiç vakit kaybetmeden, dokdur- eaktı. Tabi, kendisini de kat'iyyen ihmel etmediğini ilâveye lüzum yoktur. Öyle ki, dS'Assasla Krebiyon, konuşmalarını bitirdikleri zaman, duvarları titreten bir horlama, ilâki Noenin rüyalar diya- rına gittiğini haber verdi. Bunun içindir ki, Krebiyonun, böyle hallerde, dostunun yatakta olduğu ka» dar koltukta da, bilâinkita, sabaha ka- dar çok güzel horladığını temin etmesi, üzerine, şövalyenin onun yatağında yatmasına karar verildi; Ertesi sabah şövalye, sokağa çıkaca. ği, her balde geç kalmayıp döneceği- İ mive binsenaleyh kendisini beklerse memnun olacağın: şaire söyledi, Krebi- yon da şu cevab; verdi: — Mademki sizi kararınızdan çevir- meğe imkân yok gidin!., Fakat bir deli- lik yapmıyacağınızdan emin olabilir mi. yim? Tamiri imkânsız bir tedbirsizlik- te bulunmıyacak mısınız?, — Merok etmeyin.. Hiç bir tehlikeye bulunmuyorum. Esasen muhak- bitirmem lâzımdır. Mevzuu bâhsettiğim şahsa, kısa bir izahatta bu- lunmadıkça buradan gitmiyeceğim. Şövalyeyi, kafasına koyduğu fikirden caydırmağa imkân olmadığını gören Krebiyon: — Gidin bakalım, dedi, gidin, fakat Tanrı aşkınıza ihtiyati: hareket edin. D'Assas gülümsiyerek cevap verdi? — Endişe etmeyin. Tekrar baron dö Marseye misalir olmağa hiç te niyetim

Bu sayıdan diğer sayfalar: