25 Temmuz 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

ya İlrihe karışmasile beraber iki yi bayatmı kaybeden Boğm Ye; nedenberi Şirketihayriye. Ktişmalariyle yine canlan- My e Fakat gimdiki Boğaziçi ha- İ arasında çok büyük bir HATPtyor. Evvetee, boğazda eğ- Kn #ürenelr ve dünyan eş- i Tal kiymetlerinden istifade 1 © devrin ileri gelenleri Ma ka, selerdi. Bugün ise ar- lerinde oturanlar da, İs- ii bücra kögelerinde yaşıyan» il temiz havasiyle ci « Wruyorlar, Billâr sulariyla iyorlar, tabif güzellikleri YEMİ zevklerini tatmin edi. pi ava durmada nakan terte. Yikanabiliyorlar, Zilnü,., mg ve m Seyrek geçiyor. Foto A- k Yin 7 ün Boğaziçi iskele- Mal VO 14 numaralı vapurlar ge- ye irak iskelede yanyana a bi, arar vapurdan oynak Ma aa #esi geliyor. İskeledeki | lap SİRĞS bulunan genç kız ve| bi oynak tempolarma, | Dn Ni #isesinin önünde müthiş Yar, tenezsüh vapurlarının tini sa zaman kaldığı için Ali ie an evvel almağa 83- CE ber biz de bir soku- At haddin varsa bir a- ben insan dalgasına ka- adi Wi muhtelif sezler geli #hE bir kızın erkek ar- Ny le e #önlendiğini duyuyorum: Ne Ya HAYdi biraz çabuk ol, bak- Ra? Male Üzere Wi — Sonra ne Ya, Üre pe > ME Acele ediyorsun. Başka Na ineğe Bideriz. ai hem vapurla ge BN deniz AYI bem de ay ni ortamında dans etme ee yim etm; Si da Yapurda iyi'bir yer e- ven böyle; size bir in a yaşlıca, kendisini ilerde nasil derd yandı- a Sonradan €ski sarâylılar. m b . te ei u bayan ah. Ba e batak germeği kaçır bu kala ti Kg balıkta bi. Söhta, ÖPEN, fakat ao olursa Yur, biletsiz de olsa İ kaçırmam, İ vapura m hAYt ezildikten, üstüm (çinde kalarak bir kontuktarı konra bilet- AN ile ği w ye düşün - Ke alam Nu Vaz dinledikten son- | har, b ettirerek iştirak e . | nasıl e ei “âzlı Vapurda Eski günlerin deniz ve mebtap safalarını ya" amak İsteyen Saraylı bayanlar; “Bade, ve “Mahbup, ile meslolmayı dü- nen akşamcılar görülüyor... kN Caz, Vapurda Oynatıcı müzikin kucak kucağa döndürdüğü çiftler; ay IŞIğında başbaşa verip fısıldaşan âşıklar gözü çekiyor.. ra dönüşte de 71 numaraya geçmeğe ka rsr verdik. 74 numaranın güvertesinde oturacak yer hemen kalmamış gibi. Herkes er - ken gelerek en güzel yerleri kapmışlar, Yolcuların ekaorisi en az otuz beşini geçmiş erkek ve kadınlardan mürekkep. Tesadüfen iskelede ahbahma dert ye- nan eski saraylı bayanla karşı kazşıys düştük. Vapura Üsküdarda da bir bay- 1 kalabalık bindi. Şimdi 74 yükünü ta, mamen almış vaziyette boğazın yukarı kısmına doğru suları yararak İlerliyor. Bir müddettenberi sahildeki eski yalla» ri süzen saraylı birdenbire yanmdaki genç bayana dönerek söze başladı: — Nerede o eski günler? o vakit da- ha böyle makineli vapur yoktu, Kürekli büyük çektirmeleri gidilir, eğlenilirdi. Bazı akşamlar o zamanın en meşbur sa» #sadeleri bu çöktirmelere bindi, hillerde #lemler yapılırdı. Genç kadınlar | da başka bir çektirmede yüzleri" türlü bu âlemlere iştirak ederlerdi. Hele o mehtaplı gecelerde bu âlemirin tadına doyum olmazdı. Fakat hani boğazda da İnesazdan başka çalgı dinlenmez ha. Ge- çen hafta bizim oğlan tuttu, beni de zorla şu alafranga çalgı olan vapura bin- dirdi. Az kaldı akşama kadar deli diva, ne olacaktım. Bizim oğlanla karısı her - kesle beraber çalgıya ayak uydurarak zıplayıp dururken, kaç defa vapurdan bir iskeleye çıkıp kaçmak istedim, Bu sırada yanmdaki kadm: — Peki, dedi, sen her hafta tenezzü- he gidiyor musun” — Rana eski günleri hatırlattığı için n6 yapıp yapar, hiç olmazsa iki baftada bir, böyle şirket vapuruna atlar, bem boğazı gezer, ve hem de sşinası oldu - ğum yerleri görürüm. Hiç olmazsa son günlerimde, gençliğimdeki tatlı dakika - ları hatırlıyarak İezz6* alayım, derim. Vapurumuz boğazda ilerledikçe gü - vertede bir faaliyettir başlamıştı. Kana» pelerin arasına masalar yerleştiriliyor, Üstleri türlü türlü içkiler ve mezelerle dolduruluyorda. Artık Oo şebrimizin en meğhur sazcıları ve hanendeleri fasıl - Tarına başlamışlardı. Yolcular arasmda, keyif sahibleri bir taraftan sazm tatlı nağmeleriyle sermest olurken diğer ta- raftan İçkinin başdöndürücü tesiriyle kendilerinden geçiyorlardı. Arkamızdaki kanapenin arasına konan bir masada İki | erkek başbaşa vermişlerdi. Biri, diğeci- | ne şöyle diyordu: — Gördün mü işte, keyif dediğin böy- le olur, bilmem neredeki sokak meyha- nesine gidip akşametlik yapacağına, böy- le vapur içinde tatlı saz nağmeleri ara- sında içmeli, Bak, yarım kiloluğu devir- diğimiz halde başımız bile dönmedi. Ro- ğazin bu temiz hnval rüzgirmda mide - mizi tıkabasa rakı ile doldursak yine baş, bir türlü serhoş olamıyacağız! Vapurumuz Altınkuma gelmişti. Bi . #lm İlki ahbeb hâlâ çekiştirmekte de - vam ediyorlardı. Yarım saatle bir önle- rinde şişeler boşalıyor, (fakat onlar yine biribirlerine içkinin tesirsizliğinden bah. sodip duruyorlardı. Artık sazlı vapurda olun bitenleri görmüştük. İskeleden 71 numara! cazlı vdpura geçtik. Buradaki âlem bambaşkaydı. Gençler iki kısma ay rılmış eğleniyorlardı. Bir tarafta cazm cildirtir nağmeleriyle dans ediliyor, di- ğer tarafta da büfe önünde muhtelif iç- kilerle başlar neşeye ve eğlenceye ha. zırlandırılıyordu. Vapurun elektrik işi- fından uzak köşelerinde, mehtaba kar- gı yer alar çiftler gizli gizli fsıldasıyor- lardı. Öbür vapur, hâlâ eski âlemleri sayıklıyanlar veya adetleri gittikçe ata- lan saz taraftarlariyle doluydu: bu va - pursa, gençlerin toplandığı, eğlenmek İ- çin koştukları bir yer olmuştu. Caz bütün coşkunluğuyla çalmakta de- vam ediyor, bikmak ve yorulmak bilmi, yen gençler mütemadiven dönüyorlardı. Bu sırada büfeye doğru ilerlemiştim. Baktım arkamdan bir genç kız sesi: “e Vallahi yeter artık, sonra fazla başım dönerse ne yaparım? yukarı çi - kinen anacm sallanmamdan anlar. di - yerek yanındaki gencin kendisine doğru uzattığı icki bardağını elinin tersiyle iti- yordu, Genç is9, bütlin dil kuvvetile onu iknaa uğraşıyordu: — Ama yaptın ha, demek annenden Erkek ile kadın (dişi) arasındaki tabii arka Lâtin dilinde (o (Sexus) derler kı frenk dillerine (Sexe) şeklinde (geçmiş. Bu pek lâzım tabirin arapçası, türkçesi yoktur. Gökalp buna (reht) demiş; büyük ka- musa baktık: Reht (kavim) ve (kabil demek; seks demek değil, asla değil! Biz de Lâtin kaynağınd meyi anynen alıyoruz; S ... Dikkat ettiniz mi? Erkekliği bir cerra- hi ameliye ile kaldırılmış büyük âlimler ve filozoflar, hattâ rü katil ve caniler çıkıyor. Erkeklerin husyeleri, murta bezleri var. Bunlar seks leridir. kadınların yur gudde) Bu guddeler (son derece mühimdir. Gudde bez demektir. Bademcik gibi... Bunlardan (hormone) denilen bir ta. krm su gibi mayi maddeler çıkar. Bu hor meonelerin başlıca iki vazifeleri (görülü. yor: 1 — Erkek. dişi guddeler, erkek, dişi hücreler (1) doğurur. Temsil ve temes. sül, uydurmak, uymak hâdiseleri bunla- rın içinden geçer, Hücre, yaşıyan mad- denin aslını teşkil eden küçük (o cüzdür. Bu gwddelerin birleşmesi sayesinde yeni bir insan, yeni bir ferd hasıl olur. 2 — Ayni zamanda, güddelerin bu if- razatı kana dökülür, Bunlar insan vü- cudunun dokunmuş olduğu madde üze. rinde (nesiç), uzuvlar. üzerinde, « hattâ; gariptir! Viodan üzerinde.erkek veya di. şi seciyeyi, buyu tayin eder. Husyeler cesareti, cüreti, şiddeti, bel. | ki de zorbalığı, hasılı kükreyen bir boğa- yı, tarlada çalışan (ve bittabi husyeleri burulan) öküzlerden ayrılan (o hasletleri yaratır, Kadının yumurta bezlerine gelince: O da kadınlık hasletlerini o vücuda getirir. Fakat yumurta bezleri kadının ömrü de vam ettikçe çalışmaz. Adet kesilince, bu bezler de söner. Halhuki husyeler ihtiyar lıkla bile faaliyettedir. Bunun içindir ki ihtiyar bir kadın ihtiyar bir erkeğe karşı aşağı bir mertebededir. Erkek ile kadının — biribirinden farkı yalnız bu tenasül âletlerinin başka başka çekiniy deniz tuttuğunu sö Zaten demindeni düğünden bahsedip duruyor... rsun. Eğer şüphelenecek olursa “iyerek kandırırsın... annen, hazınin dön- Genç kız artık bu sözlere kanmış ola- &ak ki erkeğin elinden bardağı alarak bir hamlede dikti. Biraz sonra yukari çıktığım vakit iki genei biribirine (düş memek için olacak) daha fazla sarmış dans ediyorlardı. Vapur Büyükdere sa- hillerine geldiği zaman iyiden iyiye ya, vaşladı. Boğaz sahillerinin en güzel yerlerini bu suretle ağır ağır geçiyoruz. Sahiller vapuru görmek için biriken halkla dolu, Vapur köprüye yaklaşmağa başladığı zaman herkes harekete geçti. Hepsinin yüzlerinde bu güzel seyahatin rihayet bulmasından ileri gelen elem dalgaları okunuyor. Fakat çiftler, kıyı - da köşede, gelecek hafta İçin şimdiden sözleşiyorlar. Bakıyorum, bir genç ya - nmdaki kıza şöyle diyor: — Gelecek hafta da yine böyle vapur- İn gezelim olmaz mı? Bak ne güzel eğ- lendik, Eğer dışarda bir eğlence yerine gitseydik, hem daha çok masraf yapacak tık ve hem de buradaki kadar eğlene- mivecektik.,. Genç kız da tenezzübten memnun öl. duğunu bildiren bir gülüşle şöyle cevab veriyordu: — Ben de senin fikrindeyim, hakika- ten mükemmel vakit geçirdik. Eğer an. nemi kandırabilirsmem, gelecek hafts da ikide köprüde buluşuruz. Sabahattin Aygen kadın ile erkek bir midir? Feminiatler kadm İle erkek arasında fark görmüyorlar; derin farklar görüyorlar, Meseleyi kavramak ve içinde bulunduğumuz inkalâbı anlamak için İlkin fiziyoleji âlimlerinin dediklerini bilmeliyiz; bu âlimlerin mü- taleası, aşağıda, herkesin anlıyabileceği bir tarzda 400 kelimede ifade edilmiş. tir. Zamanımızm en büyük hüdisesi kadının bu değişimidir. halbuki hayat âlimleri Yazan; Celâl Nuri İleri olmasından ileri gelmiyor: OBü tarkla! daha derindir. Bütün beden, bütün uz viyet seks guddelerinin çıkardığı kimye- vi madde, nesne içinde boğulmuştur, © nunla işbâ haline i re fizyoloji zuvların hayatın, barile biribirinden âyrı, gayrı olan erkek ile kadın ayni terbiyeyi (alabilirler mı? Ayni işleri görebilirler mi? Ayni o mevki ve makamlarda bulunabilirler mi? Ayni yetleri üzerlerine almak ocaiz mi. Kadın, erkekten başkadır. Vücudunu teşkil eden bütün hücrelerin üzerinde Seksinin damgası görünüyor. Uzuvları da öyledir, hususile sinirlerinin teşkil et. tiği cümle de öyledi Fizyoloji kanunları, göklerdeki yıldız ları idare eden kanunlar kadar katidir. Bu kanunlar insanların (dileğine göre de değişmez. Kadınlar kendi tabiatleri- nin gösterdiği yolda kabiliyetlerini mün. keşif etmelidirler; erkekleri takip etmele. ri doğru değildir. Kadınların medeniyetin ilerlemesinde. ki rolleri erkeklerinkinden üstündür. Ka- bırakmamalıdırlar. dınlar bu vazileyi ... Insan soyunun devamında — kad erkeğin hizmeti biribirinden (farklıdır. Hayat devam ettikçe, hiç durmadan, husye guddeleri hesapsız ve pek küçük hayvancıklar doğururken bunlara (hu- veynati menev derler. Bunlar, ken- di kendilerine rahim yolunu, rahmi ör. ten sümük gibi bir maddeye (rmucus) kavuşurlar. r Övule denilen yumurta ( (eski tabiri mebiz) yumurta (bezlerinin pek yavaş vücuda getirdiği bir mahsuldür. Yumur. talık genç bir kadında aşağı yukarı 300.000 yumurtayı ihtiva eder; lâkin bun ların ancak 400 ü yetişebilir. Meni hay- vancığı yumurtaya girer. Yeni insan işte o zaman doğmuş olur. Bu, bir hücreden ibarettir, Bu hücre, sonra, ikiye bölünür ve ceninin tekâmülü Başlar. Cenin anası nın karnındaki mahsuldür. Baba da, ana da buna hizmet ediyorlarsa da bunda a- nanın payı pek büyüktür. Ananın verdi- ği asildir, babanınki fer'idir. Ananın hiz meti uzun sürer, babanınki ise kısa. Bü- tün gebelikte cenin ananın nüfuzu altın. dadır. Ananın fizyolojik ve ruhi haleti de ce. ninin Kareketlerile değişir. Bir kadın bir iki kere gebe kalmadan tamamile tekâ. mül etmiş olmaz. Çocuğu olmiyan kadın diğerlerine nisbetle az muvazeneli, fazla sinirlidir. Gebe kalmak kadın için müb- remdir. İmdi. kadınları analıktan vazge çirmek cinayettir. Genç kızlara genç oğlanlarm fikri te şekkülü, hayat tarzları, idealleri verilme, melidir. ... Bu fikirler dünyanın berhayat en bü. yük fizyoloji âlimlerinden, Nevyork'ta Rockfeller enstitüsü erkânından ve 1912 de Nobel mükâfatını alan meşhur A. lexis'indir. Gelecek yazılarımızda bu zemin üze- rinde yürüyeceğiz. (1) Vücudu teşkil eden o kumaşın en dasit asli unsuru, SUBAY'ın Kaçırdığı kız İ İ Her genç kızın, her kadınm her sevenin okuyacağı ince, Yakında HABER'de Serenasammarsnn sas sanar sara menemen see sanaARAKAMANA ENA