October 15, 1929 Tarihli Hayat Dergisi Sayfa 10

October 15, 1929 tarihli Hayat Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ia aki amman Meşhur bir hükümet adami bir sulh dini temellerini kur- mak için tarihte hüküm sür mekte devam eden mistik unsurlarından istifade etmeye çalışmıştır. Bu teşebbüs , Lokarnoda Almanya ile barişma teşebbü- sile başlayarak bir misak - Bri- and - Kellog - misa ı - ihdasile devam etti ve büyük milletler aralarındaki itilâfları halletmek için harpten vaz geçmeleri şart kılındı. Şüphesiz bunun kabulünde bir kaydı ihtirazi zarureti hasıl oluyordu: sebebiyet verilmeyen her hangi taarruza karşı silâh ile müdafaa hakkı. Bu şartın lüzumu zahir ise de asıl misakı pek ziyade kıymetten düşürdü- öüde inkâr edilemez. Başka bir memlekete tecavüz etmek isteyen bir meleket kendisine tecavüz ettirmenin kolayca ça- resıni bulur. İcabında bir taar- ruz uydurur, netekim 1914 te Almanlar Fransızları Nüremberg şehrini bombarduman etmek üzere tayyareler gönderdi diye itham etmişlerdi. Şimdi zikrettiğim mukave- lelere o müşabih O mukaveleler hakikatte ne kadar gayri kâfi ise de mümanaat emrinde ma- nevi tesrlerı mühim olacaktır. Binaenaleyh Lokarnodan beri kavimler ile müdıranı umur- larını harp ihtimallerini azalt- maya sevkedebilecek muhtelif çarelere sarfı oceht etmeden vaz geçmeyen hükümet adam- larını pek ziyade omedyunu şükr nız. Bu sulh idealini milâdı İsa- dan beş asır evvel bir din müessisi tahayyül etmişti: O dn, hâlâ dört yüz milyondan fazla saliki olan budhizmdir. Büyük müceddidin akideleri harbi ilga etmedise de Asyada uzun müd- det sulhü idameye yardım et- miştir : İnsanları Şşeniyetlerden Zi- yade eşyaya dair edindikleri fikirler sevku idare etmekte olduğundan bilhassa o fikrler üzerine icrayı tesir etmek ö- zımdır. Mistik bir itikat ibda- ına muvaffak olmak onu kabul eden kavme büyük bir kuvvet bahş'der. İslâm dini bir kaç mütevazı Arap . kabilesi tara- fından kabul edilince cesim bir salta.at oteessüsile yeni bir medeniyet ibdaı mümkün oldu. Rus komünizmi, , ıktısadi mefhumları o mümteni olduğu halde ve büyük bir kavmi sefa- lete garkettiği halde intişarda devam etmesinin yegâne sebebi mistik bir imana dayanmakta olmasıdır. Filhakika hiç bir zaman unutmamalı ki kavmleri idare eden makul saıklar değil, fakat aslen teessüri ve mistik itıkat- lardır ki akıl bunları ne ibdaa ne de tahribe kadir değildir. Kavmların hayatında tesiri daima mühim olan bu büyük mistik fikirleri nasıl tesis etmeli? Bunların ibdama imkân v - ren usuller oldukça basittir, zira atideki dört unsuru isti- malden ibaret kalır: Pre tige, ıkrar, tekrir, ruhi sirayet. Bu yeküna akıl dahil olamaz; ta- rih kâfi surette isbat etmi tir ki mormonizim, komünizm, ılh. gibi mik itikatlar hiç bir zaman akıl üzerire müesses değildir ve akıl ile tah ip edile- mez. Hükümet adamları kavmler arasında sulh tesisi gibi müşkil HAYAT, 10. bir teşebbüsü bile vazifelerisin en esaslı kıs- mı ikmal edilmiş olmaz. Fil haika ayni kavmin muhtelif sinifları arasinda sulhu tesis etmenin yolunu da bulmaları lâzım gelir. Bu gün sınıflar ile siyasi fırkaları ayıran kinler beyael- milel' kinlerden çok daha kes- kindr. An'anaperver İngiltere dahil olmak üzre bütün memleket- lerde her milletin dahilinde münazaalar zuhur oetmededir. Bunlar öyle bir fevza hali tev lit etmişitr ki bazı memleketler - ezcümle İspanya ile İtalya - ancık ağır dıktatörlükler vasıta- sile buuların içindin çıkabil- mişlerdir. Romalılardan zama- nımıza kadar dahili itilaflarla muhtel olan #sayişi iade etmek için başka usuller henüz bulu- namamıştır, Kavgalarile harap olan Lehliler bu çareye tevssül edeydiler memleketlerini uzun müddet milletler oıdadından silen parçalanmadan ihtimal ki kurtulurlardı. Binaenaleyh o Avrupayı en tehdit eden, kavmler ikmal etseler ziya e arasında harpler değil, fakat dahili harplerdir ki bizzarure diktatörlükle neticelenirler. İktidarı elde etmek için tahakkuku muhal hayalleri 'şae etmekte devam eden aç ve haris siyasetçiler sebebinden halk kütleleri gittikçe tehlikeli oluyorlar. 187i de Pariste (Commu ne'ün geçici muzafferiyeli neti- cesindeki katliamlar il: yangın- lar şimdiki silahların imkân verdiği tahribata nisbeten pek ehemmiyetsiz kalır. Şimdiki insanların görmiye-

Bu sayıdan diğer sayfalar: