15 Ekim 1929 Tarihli Hayat Dergisi Sayfa 15

15 Ekim 1929 tarihli Hayat Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ihtar ed ve dürüst bir ki, Faber bu Ziyaretinden nadim Il dö er. Sonra bir gün, kendisini olan vapur tekrar adaya uğrar, vapurda ç-kilen bir #iyafette, bütün bu ummuüna yayılmış küçük adalarda, en hümmalı ve çetin bir sayın ka zancım büyük şehre, Sidneye giderek iki üç ayda yemek üzere yola çıkmış damların meclisinde, kadın ve aşktan bahsedilir. Pek uzun ve itinalı tah- silini bitirdikten sonra gir işe başla . adan, Fabre izi neyde üç zevk ve hürriyut ayı geçir mişti. Ve bunu ötekilere anlatırken, bi inmez nasıl bir saikle, o üç ayın ve hatta tekmil ömrünün aşka ben- zeyen yegâne rabıtasın , sade ismirin Alice v'duğunu bilerek âile ismi bile kadınla olan meçhulü kalmış bir genç İ eder, Kadının senei meğe çıkmışlar. idip vemek viye- B macerasını devriyesi & ve şehir civarında cekleri ye i Fabre arkadaşına söyle- meden arabacıya bildirmiş, Fakat nereve gidildiğini fakedince, sev- kaynanasının kendisini beklediklerini ve başka vere gidilmesini söylemiş. Başka hikâye: lerden Sonra, vapu un Sidney cönüşü Erromangoya uğradığı zaman gene buluşmak üz re meclis hitama erer, e Fabre, zaten yalnızlık hayatlarının ayrılmaz arkadaşı olan içki snısında o kadar fazla iltifst etmiş- tir bi, sahile çıkmak üzere molörüne re Ziyalet bi ec gi suada denize düşe". kurtaracaktır. () Kendisini Jefiries da mal ve mektup ver.nek üzere va- pura gelmişti. Ve ziyafet masası «tr. - hnda kadın hküâveleri anlatlirken, yandaki kamarada mektup yaznakla meşgul bulundu ve tabii bu hikdye leri de duydu. Duyduğunu Fabr.'a ihsas edecek, ve teşekkürlerine: za bu size — Bir şey değil. Mast yaptığımı her kese yapmam! tarzında mukabele edecektir. Sonra da, tsm aynlirken: (Tekrar görüşelim! ) der. Fabre, kendisile hiç mü asebette lunmak istemediğini vaktle öyle kati ve kaba bir lisanla söylemiş olan o Jefiriesdeki bu tahavvüle, bu nezakete, bu tekrar görüşelim diyişe çok Omütehayyir kalır. müteha e bu şmenin sebeplerini mut- laka bulmak azmile uzun uzun dü- şünür. İâkin eyvah ki düşünen baş fikir Ameti'e malik bir adam değildir! İk im ve miktarı gittikçe asturılmış viski şişeleri, Fabre'ı içten iç: esip bitirmiş, cışı daha heyberli görünürken içten içe boşanmış ve yenmiş 'ayalara eş kılmıştır. Hükmü şu olur Je iries, Erromangoya o uğrayan vaporda bilinmez nası! bir meşum ı kendisini anlatrağa sevketiiği maceta ile şiddetle aldksdardır. On sene evvel ve Fabre'ın ö macerâsından in 47 sonra, kendisinin zevcesi öl zevcnin ismini gizleyerek sade Sidneyde ei madığını kadın, © Jeifries'nin Karısı ola- maz mi? m ki, Erromangoda söyleyen Fabre'ım gördüğü mezarın onun (böyle bir yerde gömülmek isterim! ) diye vaktile ettiği tariflere tamamen mutabıktır! Şu halde, ewt şu halde Jeffhies'nin karısı odur, ve 0 olduru içindir ki adam kendisini denizd: boğulmaktan kurtarmış, ( bu- 3 nü her kese yapmam, gene görüşelim!) demiştir, phesiz gene görüşecekler, i iz ki J İfries onu gene görmek isteyecek, çünkü arada görüleck (e- saplar vardır! ci mr - Fakat kaçsa, ilk vapurla gitse yal Bunu her düşünüşte, ( ya teşebbüs- lerim ne olacak! ) der. Lâkin haki- katte tehlikenin garip bir cazibesine srarlı bir hakimiyetine esir ol muştür. Bu tehlike, onu nihayet Er- romangonun toprağına bağlayıp mıh- layan bir zincir olur. Bu zincirle ebediyen bağlı iken, göze görünmez kuşlar beynini yiyip receklerdir. Kuşlar, vehimle korkunun meşum kuşları... Ve elim muammayı hallet- mek için, mehtap'ı bir ge ede taşının üzelindeki ismi okumak üzere mezara gider, Taş bembeyaz, tama- E de ne bir isim, VE mile boştur. in ne bir tarih bulunmayan bu mezar taşına; zavallı İabre başını çarparak huçkırır. Başka bir gün, adada uzun sene- lerden beri yaşayan bir rahibin, ma- dam Jefiries'nin vakule sevdiği o kadın Olup olmadığını bileceğini GE HAYAT,I5. düşünür. Lâkin bu papas bunamıştır. Ve bunaklığı bir az fazla tuhaf tai- silâtla tasvir edilen rahip, veni bir din kurduğu hakkındaki söz tfanı arasında birbirini tutmayan sözlerle Jefiries'nin karısı hakkındaki hatıra- larını güya anlatırken, uğradığı heye- canlarla Fabre cinnetin siyah diyarına artık büsbütün girer. Bir müddet sonra, Jefiiiesnin Sid- neye, hâli berhayat bulunan babasina bir mektup gönderdiğini ö'renir, ve hükmeder ki Jefiriles, ön sene evvel isim günü şerefine verdikleri bir zi- yafete karısının gelip gelmemiş oldu- ğunu bu mektupla babasından sordu. © Gelmemişti, beyhude beklemiştik ) cevabını a'ır almaz, artk hiç şüphesi kalmıyacak ve hemen gelip intikam alacak. Şu halde aruk şimdi ka Zaten her tecrübeden vazgeçmiş, çifliğe zere kadar uldkası kalmamışken, kaç- mamakta ne mana var! Lâkin artk Fabre bir paçavradan ibarettir, paçav ralarda irade olur mu ki kaçsın! Ve posta taşımak Oimtiyazına sahip olen vapurun bir ay gecikeceğini haber alınca, şiddetle bahtiyar. olur, Mektup bir ay geç gelecek, bir ay daha yaşa- Ah bu ay! İrromangoya © kadar genç, zinde, mağrur ve istikbal dolu gelen adamın ginikçe daha bitap, hümmalar içi de yanıp kâbuslarla çıldırarak, yemeğini pişirip hizmetine bakan annamlı genç uşağından sonra bütün adamlarından mahrum, koyun ları bakımsızlıktan ölür ve çalınırken geçirdiği, ve ( Hayatımın son ayı! ) diye her gününün geçmesine yandığı ayi. Bir gün, Jeffries ona, adamlarının kaçırılmamalarına itina etmesini ihtar edecektir. Renkli işçileri kandırıp gö- türen ve başka adalara satarak para kazanan bir takım herifler vardır ki, Fabre'm adamlarını ayarta ayarta bir gün aynı hareketi kendi işçilerinde de denemeğe kalkışabilirler. Dikkat ihtarından sonra, Jeffries o gidecek, Münhasıran bunun için gelmiş öyle mi? Haydi canım, Fabre çocuk mu- dur ki buna inansın! Ve israr eder. Jefiries Söylesin, kinini ve kararını anlatsın. Ne yapacaksa yapsın, fakat onu daha iazla bekletmesin. “Vapuru,

Bu sayıdan diğer sayfalar: