January 24, 1938 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 7

Yele. , Gö ma a bulurlar kaplamı: pi zn rüzgârı, : < €3i kifai ni okumaya Kapının. gili se ki açtım. Kapının önü bie e iğım bir adam Böl in Ona T Re içer — Bu uyurun otu . Jemmadı ığım unuz! key ada am biraz eğildi, son- rdüğ aman ürk- Ölüm. te ai elete, ne ve ölmüş ziya- gü- Ol Bu ka- ölü bi Rea Gay: icerenin larında duran ll gelen Ybuya benziyordu. rdu, dir fevkalâdelik » görünmiyordu. ün Ki tab'i, ker günkü in- Sanla > ru gibi. Bugün ele n mı vi hususi olarak Srimle birçok d Ty“ ser yazmağa (başlamıştım. “t o zamanki hayat. ke Evet, hayat! Anl liy ww Pilir ne e bada karkayarm. e Mile bu > Korl Sl ! Bu anda ya- term, bütün korkum kaybolmuş 7 Evet, hayatımla böyle vaziyetle- birsok defa tesadüf ettim!. ağzmız- da müthiş yanılıyorsu- ayat ve ölüm aynı şeydir! asıl, nasıl? Affedersin'z. Fakat birbirini nakzediyor.. oSöyle- z mantıksızdır! ederim, mantıktan hiç bahs- Em e Simay dö Ölüm son sözünü alaylı bir tavırla Yledi ve devam etti; Ben tama: mil tiksız Vi e Otum, Evet ben ölüm, aynı Rin Artık şimdi sizi; hiç anlamıyo- > Öyleyse hakikate yakınsınız, Zi- ge Deni EM şimdiye kadar anlama- in yim? Kimsenin aklı ermez! ” miz muhterem efendi. Aklınız Yin başi kadar, ei > â- cağım EE ie ağ Birçok darbimeseller Miş, a gi sizin ire ta- Nü anlışter ğ min nim ii rn olumu unutmayın, dedi. a kik e ka Yiems, bir cümle ile ha- ds ri ve göstermek Ki ği, zaman muv m. Size Gö Maalese! u a hakkın ında e vir Pi £ “e ve vi İYON. lay a da, | Krm Çünkü, Mi Sizin çi o ii. im bir | mülâkat Almancadan çeviren : Enver Baturkan raber daima, A, vi 'çevesi içinde hapsedilmiş mii e sizi, bu zamana bağlayan b vi kurtulmak wi gelip sizi götürüyorum. ari yel,.bir bn bir A vei riniz! - Peki b ww BİŞM ğ “. ed e konus ip yorum ve isterik kadınların em.rile pey- Akl İ na verilen yüksek emirlerimi ifa edi- m, Yani kisti i İ yorum. demek istiyorum oki, | ben:bir peri bir hayalet değilim, be de ne leş kokusu var. ve ne de me il ediyorum. Jen mah- çiçek goncasma, yeni Üi bir çocu ğun nefesine benzi zen kafif bir sis pide yahut a bir bulutun arkasmda saklanan gü- neşin ilk şuama Lt dahâ doğ- lur.. d 9, en bir sonun başlangıcıyım. Aynı anda en derin iktidarsızlığı mahv- e ilk neşeye geçerim, Ölüm hayattır. Ve ondan en az korkan, şair ve âlimlerdir. Bana inanmız.. Küçük bir inısra dün- msi İk bir üni imereiteitin na ie üstün ölüm ve hi yatın aleni daha yakın olabi- — Evet, bütün Rea Rİ dir, fakat m sonra, mu) ile, insanları yeise, ma yaş larma ve allik” rildi eli zavallı insan yav, lat için imari- kendisini harice atmış olanlar, den korkmaz. İşte.böyle bir adam kah- ramandır. Me m Oo- na in yahut ünde diğiniz Kadar ayi KL ki, onun kahramanlığı beni a ai ölü- mü'de muharebe etme- dön cepheleri temizli mera ii fev- kiride olanlara, kahramanlara yolumu açık bırakırım. Öyle kahramanlar vai İi, ki yeise dü; şme eden, beni “karşılıyorlar: bilmezsiniz ki ben, onlara pranga vuraj belerin bekçi kle im Ben çözüyor ve kurtarıyorum. Ben se vi yener! Ben yağa kalktı. Ona iğ kadar re ad ettim. Dü — Gene göri ed im. — Buna hiç e yok, diye; vererek; — Şimdiden sr kalın, uzun ömür Ter dilerim, dedi cevap Kitap koltuğumda uyandığım Za man, bu “uzun ömürler,, kelimesi hâlâ imi e ordu. sa bir.uykudan ve rüyadan sersem sertem kendime geldiğim zaman, gö- > iğ m e kitabın şu cüm! İ esine dı: “Ölüm bir ceza değil bir pâk islik çalıvor, ödânın 7 — KURUN . 24 İKİNCİKANUN 1938 iLK TURK GAZETECİ OUZ Yukardaki yazılardan sinemada bir rol mac, içi ii hattâ u- se lm; rçok ipe malik olmak ii icap a birinci şart yolunda, de - mektir. Elbise meselesi ikinci mü - him rolü oynar, Buraya vk ek- seriyetini ise bu mühim rma İ SE li karla yo laç ş mâceraperestlerdir. Halb si el nlar çok de de daha kabili- olan erler terci ip ol r. Çünkü stüdyolar sizin için elbise amazlar ve yapma: arı siz getirmeğe meci gibi esas a: datların alihallik yüzünden heder görü emsali bayağı Mi insaf. sız bir şehirde sürünmek, sefalet ri mek muhakkaktır. Bk e lenler- sebiliyör zanıyor. Bu kadar az kazanç ihtimeli k kâ- rağ bir işe girişm: akıl rı olmasa gerektir. Sinema aki ü, ne heveskâr olan ei vu oktaya dikkat nazarl, lü. görüyorum. Serkü: in- ırılmış o kadar emellerin ne elem- lerle karşılaştığını gördüğü: rl iğ böyle bir eti bahsedi! man tüylerim ürperir. vt Sinemacılık e çocukluk devre- sindedir. Gi e drene doğan ife Elin memaya tren hall an harpte iken Amı tilar. İlk sinema ebeler sesli fil y ıkları fırlat Dı kuru yaprakları fırla e in izni Renkli fim yordu Eğik Kadan st KURUNA abone olu- | vardir yel gem eğ marn NE; mi icat edik m ie Odil 9 ği gibi ie geçerek bu ii YAZANı Turan Aziz Beler bu beri in bunu hatı- rından g inemanın nasil doği iyldüğümü öğren- mek ist, sinemayı gördüğüm günden i- til tarihi bilmek ve anlamak arzusiyle tutuşuyordum. Fakat bilen- ler pek azdı. Mektepte pain fizik 3 casına sormak, velâ. cesaret sisli Nihayet, bir. ün da; sinemanın hasi icat edildiğini kendisinden sordum. Hocam kaşlarını çattı: — Bu karışık ve ın. bir * iştir. Bunu sonra Eğnireiniz; şimdiki hal- de bunları düşünecek yı ye dersinizi takip Mi daha iyi Dedi. Hem e e de is- tediğim şeyi öğrenemedim. gin geldiğim. zaman çi in inema tarihi hakkrı nda “yazıl iş ki- e Mani tesbit &- gün, beşiğinde yav: Ee Bu sa- rtaya ben ilk keşifler ka - almaktadır. Bu bodrumun deliğinden giren güneş ziyasi- Holivuda İstanbuldan giden iki lanan bir taşm süratli döndüğü za - man göze yuvarlak halkalar şeklinde göründüğünü tecrübe etmişlerdi. canlı sırrı bu iki iptidai sa ya sanatlarmın, tal; İ ns. devrinden başladı. ğı kuvvetle tahmin edilmektedir. On dördüncü asır ortalarındı da, yaşayan Leonard Vinci. bu hususta. | ler yapmıştır. 1640 Romsd Batoprieo,,yı yani onlara göstermişti. Ziya önüne geler Mİ ilk defa olm: re, melek, ,şeytan, iskelet gibi hayal ler karanirk bir oda duvarlarında te- ressiim Me du. o arda e yaşayan e Mark Ri enteresan bir keşif ptı. Bir gece Kl e ken kapalı perdesi kaktan geçi bir arabanın giz vw aba sokak feni an odaya veee bein riya e geçtiği halde yine bütün hare- ketler parmaklıklar arasmdan rek oda pi, ayrı li e mekte idi. Roget bu miyetle tekik etti ve Royal Sy bir konferans vererek ili rınm bu d pek çol den Platsan Belçikada ve Stamfer A- vusturyada ayni makineyi Bi J yapmış olduğu Ka meydana , Aradan. k zaman geçme- geçerek, ayni bü - görü- ardı, 1853 senesinde Kireherin Stamfer'in çemberi ilâve olunarak dü- varda gölgeler harekete getirilmiştir. İş artık fotoğraf kimyasma kalmıştı. Bu kimya şubet altma bilâhara bütün dünyada kullanı çi kelimesine menşe olmuştur. Daha vel keşfolunan makinelerin önüne b adese uş ve eN büyüli rek uzaklara aksetti işti bunları ii işi