Milliyet 13 Şubat 1932 sayfa 3 | Gaste Arşivi

13 Şubat 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 3

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tütü MİLLİYET. CUMARTESİ-13 n kongresi murah UBAT - h er.. -— | Ekonomi “Tütün kongresinin | verdiği kararlar İstanbuldan, — Ankaradaki ütün kongresine iştirak eden Mrahhaslar kâmilen şehrimi- $ dönmüşlerdir. | Kongre hükümetten esaslı rak şu temennilerde bulun- luştur: |1 — Tütün İnhisar İdaresi n dahil ve hariçteki piyasa- “tetkik ederek tütün tüccar- rile rakip vaziyete girmeme- 2 — Tütün ihracatının teş- ki için şimendifer, liman, si rta pavur — tarifelerinin bir iktar tenzili. 3 — Tütünlerin sür'atle nak 4 — Tütüncülere kredi yap âk üzere bir banka tesisi, 5 — Müsait olmayan yerler tütün zeriyatına — müsaade ilmemesi ve tütün zeredilme le müsaade edilen mıntaka- fiın sulak ve ova yerlerinde tün ektirilmemesi, Buğday fiatları Son günlerde Anadoludan arimize buğday gelmediğin- n fiatlar bir miktar artmış- ngiltere tarife rejimi genişliyor LONDRA, 12 — (A.A.) — numi rüsumdan muaf tutu- 1eşya ve mevat İistesinin ma li, kabuklu deniz hayvan- ı da dahil olmak üzere ba- lar, kendir ve kenevir, ham n, kürkler de dahil — fakat m, tuzlanmış ve yahut ku- lulmuş keçi derileri hariç ol- ik üzere alelümum derıleş, Ykut gazeteler, matbu ki- lar, matbu musiki notala- gazete tab'ına mahsus kâ- lar, yani yüzde 70 ten eksik damak şartile, mihaniki tah amurunu havi ve 20 libre- 1 aşağı ve 25 libreden fazla eti geçmemek ve 480 çift 'aklık 20 X 30 parmak eba- lükümetten beş esaslı noktanın ta lakkuk ettirilmesi temenni ediliyor dında olmak üzere — yuvarlak çenber halinde kâğıtlar, l.(.ı“' çuk krepi de dahil olmak üze- reham — kauçuklar, lâtex'ler ham Guttaperchas ve baltalar, demirli mevat, kuromlu demir i iç olmak üzere man p aları, — pyrites'ler, kalay ::îdini ve ı:ütekiıif kalay ma adini, maden — sütunluğu için tahta ve odunlar, — kükürtler maadini, kireçli fosfatlar, ma- mül ve gayri mamül z.ik_ıymet taşlar ve radyum maadini. Resimden maaf tutulan et meyanında kabili ekil buluııtn etler mevcuttur. Fakat et hü- lâsaları ile her hangi su — geç- | mez kablar derununda mahfuz konserve etler dahil değildi.r. Isveç fındık ve ceviz istiyor Bir İsveç ticaret müeuo:eıi hari- i Ticaret ofisine müracaa' şüîl:.ş;:âeno külliyetli mikdarda fm- dık, ceviz ve konserve alacağını bil- dirmiştir. 4 Portakal ihracatı Belediyede İktısat Müdürlüğü Daha esaslı vazifelerle tevsi edilecek Umumi meclisin içtimamnda bele- diye iktısat müdiriyeti maaşının üc- rete kabedilerek 300 liraya ve bura- ya Avrupada lı!ıul gor:n'uıç bi:' mü- teklif ç müza- kere edilecektir. Belediye iktısat mü diriyetine yeni kanunla daha esaslı vazifeler tahmi | edilmiş olduğun- dan bu şube teşkilâtmın tevsiine ve buraya mütehassıs bir zatın getiril- mesine Dahiliye vekâletince lüzum görülmüş ve bu lüzuma binaen bele diye riyaseti mecise bu teklifi yap- mıştı. Seyrüseferin Belediyeye iadesi düşünülüyor Seyrüsefer işlerile meşgul olan polis altıncı şube müdiriyetinin şim- diki şekli idaresi matlüp faideyi te- min etmediği anlaşıldığından bura- lediye riyasetinden yapılan e BL N K Poliste Bir kayık Battı Kayıkçı kurtarıldı, eşya kayboldu Rıhtımda Cümhuriyet vapu runa yük verilirken — kayıkçı Salih, kayığıma fazla yük dol- durmuş ve vapura yanaşacağı sırada kayık batmıştır. Kayık- ta bulunan 44 parça — eşyadan 8 parçasile Salih kurtarılmış, diğer eşyalar batmıştır. Balıkpazarında yangın çıktı Balıkpazarında tütün güm- rüğünde Hüseyin Arif — Beyin 46 numaralı Rekabet Anbarı ismindeki — limon ve portakal mağazasından dün saat 12 bu- çukta yangın çıkmıştır. Ateş, ahşap anbarı tama- men veî'bitigiğindeki Halidin nın polis müdiriy doğrudan doğruya belediye riyaseti ne merbut bir şube halinde idaresi şünülmektedir. Bu h ta yakın da bir karar verilerek Dahiliye ve- kâletine müracaat edilecektir. ÇA ERÇA Kanalizasyon işleri Senelerden beri inşası devam e- den kanalizasyon tesisatı gelecek se ne bitecektir. Şimdiki halde Tavuk pazarındaki inşaat ile uğraşılıyor. Bu kısım da yakında ikmal edilecek tir. Belediye kanalizasyon tesisatını yaparken bihassa şehrin sel hücu- dan kurtarıl: çarelerini dü- İhracat ofisi portakal il ti :;ıdır. Bu münasebete portaka tacir eri müzakere için bu hafta içinde o- fise davet ediecekerdir. Arpa ihracatımız Son yapıan bir istatistiğe ı'm 931 inin de arpadan memeke mize 3 miyon 510 bin ira girmiştir. Diğer seneer ancak 300.bın iraya ya kın arpa ihraç edebilirdik. Pirinç ihracatımız Dünya pirinç piyasasında görül- memiş bir düşkünlük vardır. Bom- bay pirinçeri limanda tesim edilmek şartile 10 kuruştur. İkinci ve üçün- cü derecedeki malların okası 4 kuruş tur. Eğer pirinçten kiloda 16 k!n_-uq resim alınmamış olsaydı yerli pirinç leriimiz hariçten gelen pirinç'ler_e re- şünmüştü. Eyipte yapılan tesisatın bu taraftan tehikeyi bertaraf ettiği temin ounuyor. Aksaray indi havyarcı — Ligor'un mağazası kısmen yandığı hal- de söndürülmüştü İstanbul Nasıl Eğleniyor? Bizde senelerden beri kök- leşmiş bir âdet vardır. Bayra- ma yakın, işleri fena halde asa rız. Hele bayramdan bir iki gün evel, resmi dairelerde bütün fa aliyet durur. Takip edilecek bir işiniz varsa, sakın bayrama ya- kın günlerde uğramayın. Çün- kü alacağınız cevap, pek baştan savma olacaktır. Meselâ, filân numaralı, filân tarihli kâğıda ne cevap geldiğini öğrenmek is tiyorsanız. Mümeyyiz bey, masanın üs H_üse'yin Beyin “adamlarından Ligor'un mağazasının yazıha- nesinde bıraktığı ateş dolu man galdan sıçrayan — kıvılcımın tesirile zuhur ettiği anlaşılmış- tır. Mağazanın sigortalı olup olmadığı tahkik edilmektedir. Sarhoşluk Tophanede, oturan Hasan, Haydar, Rıza oğlu diğer Ha- san dün sarhoş olmuşlar ve Ga latada kahveci Celâlin dükkâ- de se tehikesinden kurtuması için burada bir kollektor yapılması lü- zumlu görülüyor. Aksaray kollekto Föğm 1 yakında başl v tır. Haliç şirketinin vaziyeti Haliç şirketinin vaziyetini tetki- ke memur komisyon mesaisini ik- mal etmiş, şirketin beş senelik hesa batını tetkik ederek icap eden notla rı almıştır. Komisyon bugün son bir içtima daha aktederek bu h ki nıimnın larını kırmışlardır. _Bum kızan Celâl de taban- ca ile Hasanı kolundan ve ba- cağından yaralamıştır. Bakkalı soyan hırsız Geçenlerde bir gece Eminönünde bir manav dükkânile iki bakkal dük kânı soyulmuş ve faili bulunamamış tı. Eminönü polis*merkezi —tarafın: ıllın y_ıprlaı; tııhkikıt neticesinde bu raporunu tanzim edecek — ve İktısat vekâletine gönderecektir. Istanbulun plânı kabet edemiyecektir. -Pirinç istihsal yerinde 16 - 18 kurq!a'r!ııl oluyor. Bu şerait altında yerli pirinç yalnız gümrük himayes.ıle y.ış.m.k tadır. Bu cihet nazarı dikkati celbet tiğinden maliyet fiatıı:ı ıındıırı-nek İ SAA üstakbel — plânını yapmak üzere belediye, a bir mütehassıs getirtecekti. sene bunun için tahsisat ayrılmadı- ğından mütehassıs celbine imkân bu l Belediye, bu sene bu- çin çareler 'ofya'ya giden | Joktorlar Dün seyahatlerinden emnunen döndüler ,Bayram tatilini geçirmek üzere İyaya giden doktorlarımız dün İrimize avdet etmişlerdir. Heyete âset eden Doktor Tevfik Salim fa, kendisile görüşen muharriri- te, seyahatleri hakkında şu izaha Yermiştir: — “Seyahatimiz çok güzel geç- şofyınm her tarafını gazdik. Tıp İtesini, hastahaneleri ziyaret et- | tetkikatta bulunduk. Bütün bu Esseseleri pek iyi tertip edilmiş dukş hepsi iyi bir metot dahilin- ,salışıyorlar. Bilhassa Tıp fakül- i, henüz 12 senelik bir hayata ma olmasına rağmen büyük terakki itermiştir. Sofya'da büyük hüsnü *u gördük. Bundan dolayı bilhas- Üütün profesörlere medyunu şük lız, Seyahatimizden pek iyi inti- JArla avdet ettik.” Öğrendiğimize göre, bu seyahat, Hirak edenerin her birine, — bütün İlasarif dahil, vasati 150 şer iraya lal olmuştur. Sofya'da.. SOFYA, 12 (A.A.) — Balkan iri mahsusumuz - bildiriyor: Yram tatilini Sofyada geçirmek Ayni da Bulgar hekiml Aret ve hastahnelerini ve Tıp fa- İtesini tetkik etmek üzere Dr. Yfik Salim Paşa, Dr. Semiramis tum, Dr. Muzaffer Şevki, Ekrem hçet, Sedat, Hakkı Hayri ve Ope Sr Fahri Beylerden mürekkep he imiz Pazar sabahı buraya ge- &k evvelâ Darülfünun Tıp fakül- ini ve enstitülerini ziyaret etti- » Tıp fakültesi M. Stemafyef ziyaretlerde hekimlerimize delâ- |#tmekte ve arzu ettikleri izahat , malümatı kendilerine vermekte * Hekimlerimiz bilâhara fakülte âni ziyaret ettiler ve bu- fa Profesör Molof, Alkiyef, Paşef - | hekimliği bu yetişen anasırla cidden Maaritte ——— Muellim kitaphaneleri- ne yeni kitaplar Istanbul Maarif müdiriyeti Dev- let Matbaası tarafından evv(elce e$- ki harflerle basılmış olan bıır_ lıklım k li kitapl muallim nun için bütçeye tahsisat koyacak- tır. Belediye, şehrin müstakbel plâ- nımın ne suretle ve kime yatırılaca ğı hakkında muhtelif zevatın müta- lealarını sormuş ve raporlar almıştır. İstanbul ayni zamanda bir liman şeh ri olduğu için bir liman mütehassısı nın fikrinden de istifade edilmesini zaruri görülmektedir. Bir kısım ze- vat ta şimendifer istasyonlarının ye niden tesbiti için de bir şimendifer üteh lüzum göstermişler- * .. e . neleri için satm almağa karar vermiş ve bir İiste yapmıştır. L_ııte_ lısı!şk edilmek üzere Maarif vekâletine gön derilmiştir. Muallimler birliğinin bir müracaatı Istanbul Muallimler Birliği mual Hmlere mahsus tekaüt kanununun ;:ıllfıımcıktır. Haber verildiğine gö- re kanun çıktığı takdirde bir l_ı_ıınn mualimler kendi arzularile tekaütlük lerini talep edeceklerdir. dir. Belediye tahsisatının kabulün- den sonra bu teklifleri bir komisyon da tetkik ettirecek ve bu işe giriş. mek üzere kat'i kararını verecektir, Yeni bina plânları Şehrimizde birçok yeni binalar, apartımanlar yapılıyor. Bu binala- rı yalnız belediye fen heyeti tarafın ği inde birisi ta zıfmdan yapıldığı tesbit edilmiş ve T kal ü Salı tahkikat evrakile beraber adliyeye teslim edilmiştir. Tabancalı çocuk Galatada oturan Ali ismin- de bir çocuk küçük kurşunlar atan flober tabancasile oynar. ken tabanca ateş almıştır. Ali bacağına isabet —eden kücü bir kurşunla yaralanmıştır. Takvim dolandırıcısı Polis 2 nci şube müdüriyeti Şükrü isminde birisini tevkif etmiştir. Şükrü bir takvim do- landırıcılığı cürmünden maz. nundur, Zabıta Şükrü hakkında 14. zım gelen — tahkikatını #kmal etmiştir. Tanzim olunan tahki kat evrakı müddeimumiliğe ve rilmiştir. Deri hırsızları Son zamanlarda — Yedikule ve l deki deri fabri- dan tetkik edilerek tasdik olunuyor. Fakat, yapılan tetkikat neticesinde binalardan bir kısmının sıhhi şeraiti haiz olmadığı görülmüştür. Bunlar- dan çoğunun bilhassa iyi ziya alma dıkları anlaşılımıştır. Havasızlık ve i Lk, içinde ların sıhhati lar, Bulgar profesörlerinin mırııf he kimlerimize gösterdikleri hüsnü ka- bul ve samimiyet fevkalâde olmuş- tur. Bu münasebetle sefir Tevfik Kâmil Bey urıhııdı_n l:îkımler:mız ni b ğındı belediye, bundan sonra yapılacak bina plânlarının bir defa da belediye sıhhiyesince tetkik edilmesini muvafık görmüştür. Bu hususta şehir meclisinin kararı alına cak ve sıhhi mahzuru görülen inşa- ata müsaade edilmeyecektir. şerefine bir akşam ziy $ tir. Hekimlerimiz Bulgar Tıp mües seselerinden maada Bulgar Operası- nı, müzeyi, ve şehrin şayanı temaşa diğer mahallerini gezmişlerdir. l:le— y ve yaptık temaslar Bulgar Tiıp mahafilinde pek iyi bir tesir hâsıl etmiş ve her iki lakat ilim  V| hl . Kaçak ipekliler Yapılan tetkikata göre İstanbul: kaçak olarak ıolııılııı!: istenilen ıl— kalarına hırsız dadanmıştır. Samatya polis merkezi ta. rafından yapılan tahkikat neti- cesinde bu lıırıızlıklırflın maz- nunen Talât ve Ali isimlerinde iki kişi yakalanmıştır. Bunların muhtelif lardan mühi iktarda deri fabrika. inden hafifçe başını kaldırır: — Hele şu mesele iyi amma, beyefendi, malümâlileri, araya bayram girdi.. Artık, inşallah bayram ertesi.. Mümeyyiz bey, bu sözü söy- lerken bayrama daha iki üç gün vakit vardır. Fakat cevap, hiç değişmez: — Bayram ertesi.. Bu âdet, bilhassa borçlula- rın işine yarar. Kira aramağa gelen ev sahibine pek - âlâ, siz de ayni cevabı verebilirsiniz: — Hele şu bayram geçsin de... Artık kısmetse bayram er tesi.. Bayram ertesi, bayram erte si, bayram ertesi.... İki günden beri biz de bayram ertesinden sayılırız. Bakalım, alacaklıları, yeniden nasıl bir vesile bulup atlatacağız?. Genç arkadaşlardan — biri, dün içini çekerek anlatıyordu: — Şu bayram, herkese bir şeye mal oldu.. Sorduk: lım? ü Başını yumrukladı: — İîlıyıumı mal oldu bira- der.. — Sebep? — Evlenmeğe karar verdim de.. Bugün, günlerden — cuma.. Gel gelelim, kimsede parmağı- nı kımıldatacak mecal yok.. Eh li keyfin ağzını bıçaklar açmı- yor. Boşalmış bir cep, harap ol- muş bir mide, yorgun bir kafa ile cuma gezmesi mi yapılır?. tün gün yapacağım şey, s: ten ibaret olmalı idi. Fakat in- san, insanın şeytanıdır, dedikle ri kadar var.. Arkadaşlardan biri, — tebel. leş oldu. Tebelleş, ne demek ol bilmem — Sana neye mal oldu baka- | ba yorgunluk gider.. — Tuhaf, şey.. Pek mi oğ- leneceğiz yani? — Gidince görürsün! tık. Fatih—Harbiye arabası da ıgnki bizi bekliyormuş. Tak- sime kadar, sırt sırta, göğüs göğüse balık istifi mükemmel bir seyahat... Sonra tramvay- dan inince, daha bir hayli yürü dük, sağa saptık, sola saptık, tekrar sağa saptık, tekrar sola saptık. Karanlıkta — duvardan fark edilmiyen sım sıkı örtülü — bir k öni arkadaşım dur nefese sor- du. Ben, nefes dum; — Burası mı? Elile süküt işareti yaparak cevap verdi: — Evet, burası.. Yavaş ko. nuş.. Gürültüyü duyarlarsa ka pıyı açmazlar.. Sonra parmağının ucile üç fiske vurdu. İçerden kalın bir erkek sesi, rusça bir şeyler mı rıldanarak kapıyı açtı. Arkadaşımı görünce, lümsedi: — Yalnız siz? Yoksam var bir başka? Beni gösterdi: — İki kişiyiz.. Arkadaşım, meraklı merak. h: soruyor: — Virjini burada mı? Polin gelmiyecek mi? Beyaz Rus teminat verdi: — Merak yapma! Epsi gel miıçler! Bu gece, var maskeli öze Kendi kendime: — Olur şey değil, dedim karnaval mevsimi de, gı amma, Meğerse, bu maskeli balo, bildiğimiz * balolardan değil- miş.. “Maskeli Balo,, adını alma- sı, buradaki davetsiz misafir. lerin gündelik kiyafetlerile ba- loya (!) iştirak etmelerinden ileri geliyormuş. İkinci gü- Ah, bu uysallık ah.. Kalk- | cek Vur patlasın, çal oynasın diye - buna derler işte... Haftalıklarını alınca hepsi buraya düşüyor, ondan sonra gelsin viski, gelsin rakı, gelsin apaş dansı... Kısmetse bayram ertesi — Bayram herkese bir şeye mal oldu.. — Maskeli balo da ne? — Herkesin biribirile teklifsiz olduğu yer.. — İşçi kızlar arasında bir saat... — Olmaz olur mu? Hepsi de aile kızlarıdır. Fakat, hafta da bir gece, böyle — bir arada eilşımelerine kim ne diye- Arkadaşımın kaşları bura- da çatıldı: — Yialnız şu var ki, bazıla rını erüine alıştırmışlar.. Bu fena işte!,, Dedim ki: — İçki de içiyorlar.. — Pek fazla değil.. Şöyle ayakta bir iki kadeh.. neşelene cek kadar.. Kendi kendime: — Ah şu neşe,. dedim, ba. zan o kadar geç gelir ki... Biz, böyle konuşurken, kız lar bir apaş dansı tutturdular.. Hepsinin — boyunlarında birer ipek mendil, omuzlardan biri yukarıda, biri aşağıda.. Bakış- lar adeta cana — kasdeder gibi korkunç mu, korkunç.. Hasılı tam külhanbeyi ter- tibi.. Belden kavramalar, aya- ğa çelme takıp yere yuvarla. malar, bir biçimine getirip kurt kapanına alır gibi, — yaptıktan sonra, dudak dudağa öpüşme- ler filân.., Apaş dansı bittikten sonra, ı_elı'm viski, gelsin rakı, gelsin cigara... Burada herkes biribirile tek lifsiz. Masada — otururken, bir kız gelip, elinizdeki — cıgarayı kapıyor. Yahut elinizde duran !ıirıyı size sormadan boşaltıp içiyor.. Amma, sakın bu kızla rın birkaç paraya — kendilerini satan mahlüklardan olduğunu zannetmeyin.. Bilâkis, paradan nefret ederlermiş. Aşıkları var mış ama, bunlar başka kadın. lar gibi, âşıklarını sızdıran ta değillermiş. — Parayı, hoş yaşamak için sadece vası- ta olarak kabul ederlermiş. Se- vemiyecekleri bir erkeğe, mil- yarder olsa yüz vermezler, ken di âlemlerinde yaşamağı tercih ederlermiş.. dan geçtikten sonra önümü Kğe N Bu 'bir sürü mış mış'lara üçük bir kori $ ayır amma, dk““'or_k_ç"ı','m ridor çıktı. " Kori- (ben kendi hesabıma, işçi kız. ıll'ln keli hel ön eli tam karşısında dört köşe bir sa lon var. Salonun içi tıklım tık lrm.. Cigara dumanından göz gözü görmüyor. Beynime çar. pan karışık içki — kokuları ile bir aralık sersemleşir gibi ol. dum. Arkadaşım, kolumdan tutarak, beni yarı çıplak, yir- mi kadar kızın ortasına attı. — Seni götüreceğim yerde duğunu amma, herkes | Kavalye o kadar az ki, adeta gibi ben de lâf da kull p ikla sayılacak.. Kızlar, rım, bizi görünce h tılar. Evet, arkadaşlardan biri te- Dı:u ehnuinie:?:ln;nı?“ml.irn belleş oldu: ll dedimse de kulak asan kim?.. — gle kılkı;e:ldelfl:;- SRR İnsamı topaç gibi sürüklüyor- y”m::? a Lır' Bıı'Jız dııhıı i donıeyı dim, , $e çaldıkları anlaşılmıştır. Talât ve Ali haklarında polis h!ıki— katı bitirilmiş, ikisi de adliye. ye teslim edilmişlerdir. Kitap hırsızı Son zamanlarda İstanbulun pekli h şlar ve elbiseler en ziya- de Mısır ve Rod getiril kte htelif semtlerinde bulunan nevi anın izhar edilmiştir. Tevfik Salim Paşa başta olmak üzere hekimlerimizin hepsi Sofya müesseselerini gezmek- ten çok istifade etmiş - olduklarını söylemekte müttefiktirler. Harbin yüklemiş olduğu birçok — mahrumi- yetlere rağmen Bulgar hekimlerinin asrın en yeni icabatına uygun _bır şe kilde çalışmakta olduğu ve bir çok Bulgar gençlerinin bilhassa metot noktasında merkezi Âvrupaya tama men müşabih bir şekilde yetiştiril- mekte bulunduğu hekimlerimizin na zarı dikkatini celbetmiştir. Bulgar dir. Kaçakçılığın önünü almak için gümrük gümrük muhafaza teşkilâtr biribirlerine yardım etmeye ve müş- terek çalışmaya başlamışlardır. Ya- pılan bu sıkı takipler neticesinde yakın bir vakitte kaçakçılığın önüne geçileceği tahmin edilmektedir. Seyyah celbi için Turing kulüp seyyah celbi için ha riçte geniş mikyasta reklâm yapmak tadır. Bu sene yeniden 8 afiş daha hazırlanmış, kulüp İtaya hükümeti- le akdettiği bir mukavele üzerine İ- talyanca olarak ta bir çok afiş rek- SA lâmlar yaptırmıtşır, liyeye teslim etmiştir. 1 kütüphanelerden bazı kıymettar kitaplar kaybolduğu nazarı dikkati celbetmiştir. Kü tüphanelerde herkes istediği ki kabrsd tabı serbestçe alıp okuduğu ci hatle kitap hırsızlığı gayet ko- laylıkla yapılabilmektedir. Aşırılan kıymettar kitaplar dan bazılarının kitapçılara sa- tılmak istenildiği — görülmüş. tür. Bu hususta icap eden terti bat alınmış, ve zabıta Kâmil isminde birini yakalayarak ad- Kâmil eı!ilmek .ıüııere ce- İki esrarhane Zabıta esrar ve kumar mü- cadelesine devı_ııı ediyor. Yapı hlı za dan tıkanmak işten — değildi. Bereket versin, onlar dîoşıoml muşlardı. Dans durdu. kavalyelerden biri, elinde kü- çük bir sürahi, kadehlere doldu kellef balolardan daha neş'eli, ;e h'ele çok daha samimi bul um! M. S. ——— ©c-006060-0—— — Maraşın Kurtuluşu Dün Maraş — belediye reisi ıî('fîk Beyden şu telgrafı al- _M""! 12 —Kar tipi fırtına i- çinde on bin kişinin iştiraikle kurtuluş gününü tes'it eder- ken, müstevli düşman ordu- larının hezimetini yaratan bü. yük kurtarıcı ve inkılâpçımız Gazi Hazretlerinin çizdiği yol- da azim ve imanla — mücehhez olarak daima yürümekte oldu. ğ bu vesile ile de izah rup doldurup kızlara sonuyor: a Tiring.. yaşasın — bizim Gal Si * lan yeni. karılmıştır. Karagümrükte iki kahvede esrar içilmekte — olduğu haber alınmış ve polis tarafından ya- pılan araştırma neticesinde iki 1 Teelk vede esrar den iki esrarhane meydana çı. y Kadehler, bir yudumda bo- şandı ve tabif sürahi, bitince- ye kadar, sakilik devam etti. Aman ne çılgın — mahlüklardı bunlar.. İçlerinde bir tane somurtanı na rastlamad Hallerinden, hut halinde yakal lar- dır. Kaçak iskambil ve kumar Şevket, Ahmet ve Hasan is simlerinde 3 kişi Galatada bir kahvede damgasız kaçak iskan bil kâğıdile oynarlarken cürmü meşhut halinde yakalanmışlar- dır. F CNR kıyafetlerinden, fakir işçi kız. ları olduğu anlaşılıyordu. Fa- kat, o kadar coşkun, o kadar neşeli idiler ki, hayret edilir. kadaşım anlatıyor: — Haftalıklarını maz buraya düşerler!.. —Artık, vur patlasın, çal oynasın.. Kız ların dünya umurları değil.. — Kimseleri yok mu bunla rın*? - ş eder ve büyük Gazimizi hür- met ve tazimle selâmlarır. Mahrumiyet ve yokluk içinde ve en kara günde iman ve fazi let telkin eden Maraşın kahra- man evlâdı Kılınç Ali Beyi da hürmetle selâmlarız. Hariçte bulunmak dolayısi. le bayramımıza iştirak edeme- yen Maraşlılara da tebrikleri- min iblâğının neşrü ilânını ri- ca ederim efendim. Bolu'lu gençler cemiyeti Şehrimizdeki — Bolululardan —bir hB.: lüâmçlı) ünvanlı bir cemi- b bi teşkili için görüşmüşlerdir. İlkim dair ka-

Bu sayıdan diğer sayfalar: