8 Eylül 1932 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5

8 Eylül 1932 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İktir asla —... Adam Mickewicz'in hayat ve İsaliyeti her zaman esrar içinde Bösteriliyor. irem Ruch Literaeki eki © mecmun, miralay Berdnar “yk'nin ağzından büyük şairin #ümünü makletti. Berdnarezyk bir sabah © saat Wa doğru Mickiewicz'i evine Bittiği zaman şal yı tanmış gördü. Hasta | Kumdan beri ıztrap leydi. içi Akşamın dokuzunda şair. ölmüş. Doktor Miralayın söyledikleri içinde *0 ziyade nazarı dikkati celbeden #y Lehli doktor (o Debicki'dir. Bu doktor hastayı muayene ettik- sonra, söylenilen ( alâimden kastanm ( koleraya © uğradığını 8 kendisi için yapacak (bir şey İmadığını söylemiş. Hattâ bir İsfasmda kendisinden hastanın Yanma gitmesi rica edilmiş, fa- be doktor gitmemiş. o Demiş “3 olsaydı, isalmemmuniye giderdim. Fakat hasta maruf bir insandır ve te- avi etmek imkânsızdır. Belki — Başka bir hasta * ölünce , öldürdüğümü zanne- #erler bulumabilir..,, zaman o miralay Berdnarczyk — Eğer gelmezsen, seni kö- Bek gibi öldürürüm. Bu tehdit karşısında — doktor kat henüz mefes n evinde, bir aşa- İl bir yukarı dolaşrken © şöyle “yleni yormuş buraya ge- tık ölmüş ne di adam » — Beni lirdiler?. Bu #. Hiç bir ümit yok. Sonrada, Üyecekler ki, hastayı ben zehir edim, Eğer bunlar doğru İse, hasta- Mn yatağı başına çağrılan dok- run şu hareketini gene i Törmemek (o mümkün (değil, Bir doktor tasavvur © edini Marmundan © korkuyor. atanı Şa kim? Adam Miçkiewicz.. Ak- Şair Mickievicz'i zehirlediler mi? Yahudi dostu büyük Leh şairi Türkiyeye niçin gelmişti? - Varşovada çıkan Viadomosci Lilerackle'den- bancasını çıkarmış ve demiş! se | Musa'nın milletinden İ ve Fransız tabiiyetine ne müthiş şey! o Çünkü | iewicz yah buttu ve Fransızlardan iğrenir di. Nitekim Levy şair öldükten sonra da onun rini takip et- ti. Tekrar yahudiliğe avdet et- kurulması onun için İdi. Bu imanı telkin etmek için şarktaki bütün Yahudi cemaatlerini dolaşırdı. Bu vazi- yette Miekiewicz'in o yanındaki rolü esrarengiz görünürse şayanı hayret deği Istanbulda Mickiewicz bütün vakitlerini, mükemmel bir asker olan Sadık Paşanm © çadırında geçirirdi. Yahudilik ve Lehistan Bir gün bir geçit resmi yı mış, eski üsera idiler. Ve gönül lü sfatile Kazak bayrağın al- tma girmişlerdi. | Birden şairin kafasma bir fi- | kir doğdu. Ayni zamanda bem musevilik hem de Lel namına o Rusy edecek bir Yahudi cude getirmek. T: sı namma di Levy'ye daima şöyle di: — Sen de şimdi Kazak ala- yına dahil oldun. Museviler mil- İet halinde yeniden hayat bul-| mazlarsa, Lehistan için selâmet yolu yoktur. Şair, müstakbel Lehistan hü- kümeti kurulduğu zaman müse- vilere tam bir hukuk müsavatı bahşetmeği de düşünüyordu. Diyordu ki — Musevilerin Lehistanı ter- ketmelerini istemem. Zira Le- histanın musevilerle (o birleşmesi, evvelce Litvanya ile yapılan as- ibi, cilmhuriyeti kuv söyler. MİLLİYET PERŞEMBE 8' EYLUL Douglas Fairbanks'ın oğlu nasıl yetişti? Muvaffakıyetine sebep baba. sının şöhretinden ziyade kendi san'at ve kabiliyetidir için anasıBerth Sally çocuğun babasıhidan hay- Hi mühim bis para da almıştı Fransız sinema | yıldızlarından biri yaralandı! ANGERS, , (A.A.) — Fran sız sinemasının maruf yıldız- larından Madame Odette Flo- relle'in bizzat kullanmakta ol | duğu otomobil diğer bir ara- | ba ile müsademe etmiştir. Mumaileyhanın bu ticesinde kaidei batniyesi çat lamıştır, vaziyeti tehlikeli ve ahvali sıhhiyesi vahimdir. Spordan sinemaya || Bazı artistler de var ki; sine | maya spordan | gelmişlerdir. Bunların » içinde bir tanesi de Jannette Ferney'dir. Der ki: — Ben sinemaya golften gel | | dim, Hollyvood'da golf oymu- yorduk. Oyuncular arasında Maurice Cevalier, Charles Bo- e se Sinemanın zekâsiyle meş- yers, Andre Luguet vardı. “Bir | bur köpeği Rintintin o öldü. defa da sinemada sen taliini | Ajane telgrafları bunu meşe tecrübe et” dediler. İ hirden birisi ölmüş gibi haber Küçük Douglas ile beraber, | yerdiler bir film çevirdim, Bu film ça- ; buk çevrildi. on i Ondan senra iki nemaya merakım ve alâkam arttı, Beş ayı Hollyvood'da geç mek üzere Amerikada kaldı. | ğım bir sere içinde, bütün tek- liflere rağmen beni daüssala tuttu ve Parise döndüm, yakın- da Paris stüdyolarında ğım. Jennette Ferney iyi bir | g sporcu olduğu kadar iyi bir mu ganniyedir, Eh, hakikaten bu şöh rete lâyık bir köpekti doğru su.. Değme insanların kazana- madığı parayı (o kazanıyordu. Bu köpeğin de macerası hayli gariptir. Bir defa umumi harpte cep İ hede bulundu. Orada || hayli faydası dokundu. Ve göste ği zekâ eserinden dolayıdır ki. intintin'i nihayet insan ak- siyon dersleri vermeğe başladı. Çok geçmeden tiyatroda oyna- mensup yüzbaşı Lee Dımean gi gö beğendi. aldı kadar yüksek olmamakla bera- | türdü. ber, küçük Douğlas teklifi ka- | © Rintintin'in başka bir arka bul etti. Fakat az paraya muka | daşı daha vardı.. O da zeki bir | zim bir muvaffakıyetle mü | köpekti.. Fakat yolda öldü kâfatlandı. O zamandır ki Joan Rintintin Amerikaya varın- Grawford ile evlendi. Bu güzel | ca, bir stüdyoya girmişti, Der. kızla bu güzel delikanlının dü- | hal bir sahne vazumın nazarı günü kadar Hoolyvood'da popu | dikkatini celbetti.. Derhal film masını teklif ettiler. Parası o | ve avdette beraberce alıp gö- İk vehleten şu geliyor. Muhak- kak bu doktor büyük kar- “ bazı insanların besledikleri ni- Yetlere vakıftı. metinin müsaadesini istihsal için teşebbüsler başladı. Levy, bulun zengin © eridi ler bir düğün olmamıştır, Mer. muslar Joan ile Doug'un resim lerile, tercümci hallerile dolmuş tu, Bu yazılardan neler, neler Fakat bu para talisiz spekülâs- yon yüzürden az zaman içinde idi, gitti, o suretle ki ana o- sefalet içinde kaldı- lerde baş rolü alan Rintintin ö- lünceye kadar - kabiliyeti san'- atkâranesinden bir şey kaybet- kadar çok film çevir , Son defa öğrendim ki, hususi büyük kütüphanelerin biri “on derece gizli tutulan © vesaik “rasında Mickievicz'in zehirleme *ek öldürüldüğüne dair bazı ka- | Yalar var. | Bu venaik ortaya çıkarılmadık- | Sn “sizi. Buçün | yayi olacaktır. İ Papılabilecek şey, miralayın söY- | lediği şeyler © etrafında tahliller. | ç* bulunmaktır. Bir defa sikin zaman içinde bulunduğunu ba- | kelam limen Bazün Mik İtwice insana bir peygamber gibi Rörünüyor. Halbuki kendi zama- "unda muhiti insanlar ve dolayı- tile “entrikalarin | doluydu. Bil- basan gayet mazik siyasi bir mev | Si Vardı. Hattâ öldükten sonra bile, “çok İkimseler müteveffanm itika hayatını kapalı kelime- | kak olan birsey var: | M Wicz bütün teşebbüslerinde yal- Mzdı. Bunun için de | muhtelif N mensup olanların o her Birini ayrı ayrı rahatsız —ediyor- Yahudi Lejiyonu iewicz İstanbulda — otur- Suyu, Orada da yahudi lejiyo- Mile gayet sıkı münasebetleri Yardı, 1a, Malümdur ki, o Mickiewiez eylülünün 11 inde anbula “ maarif nezareti tarafından va- Se Cenup 1 Hi ik i / © da bir hiristiyan ka- da Fransızdı ve te iibarile katolikti. Kon. Yahudilikten ancak ismi damla da kan kal 'akat bir gün Mickiewicz ve şair kendisinde ya- hislerini uyandırdı. ei fi vim. irinde | tihak ettirmeğe muvaffak olmuş tenkit “etmişlerdi. Muhak-| ediyordu. gelmişti. Resmen Fran | ile Camond'u da ken: Rothschild'e O tarihlerde Osmanlı bükü- meti Rothochild'den bir istikraz koparmağa bakıyordu. Bu iki işi telif etmekte muvaffakıyet ih- imalleri çoktu. Rothschild, Kudüs Prensi Fakat Osmanlı hükümeti va- kit kazanmak için işi sallıyordu. sokmaktan çekini olan şımarmalarından kor kuyordu. O vakite kadar Osman hı imparatorluğu © dahilindeki Yahudiler milli davaya karşı alâ- kasız bulunuyorlardı. Mamafih Rothochild ile de pazarlık devam Gzaykowski'nin yazdığı hatı- ralara nazaran, o Rothschild'ler Osmanlı hükümetinden Kudüsü satın almağa çabalıyorlardı. Ku- düs ve havalisinde prens unvanile hâkim bulunmak istiyorlardı. Avrupanın katolik © mahafili ie gözünü Türkiye'ye doğru aç- . İsa'nın mezarın bulun- duğu mukaddes yerlerin bir Ya- hudi krallığı haline girmesinden işe edi; ardı. İ © Türkiye'nin — müttefiki olan | Fransız hülümeti, bütün kuvveti ile buna mani olmağa çalışıyor. bir kaç saat devam eden hatsrzlıktan sonra öldü. O öldükten sonra, Levy vazi- fesine . devam otti. Fakat Rum- larin musalaha aktedilince, Muse vi İejiyonunun Türkiye için artık ehemmiyeti kalmamıştı. Bina enaleyh teşebbüs te suya © düş tü. Şimdi bu vaziyeti o Mickiö- wiez'in muasırları noktai nazarn tahlil edilir. Yirmi seneden beri büyük şairin © siyasi talihi sönmüştür. Birçok © vatandaşları: nın mazarında, o Mickiewicz ba- yatı şüpheli, eretik, bir o adam- konferanslarında yor, diyorlardı kabul etmis bir Czaykowski'nin dostu bir Mick- iewicz Hilâ'in hizmetine girmiş, musevi lejiyonu © yapıyor. Arzı mukaddesin mübayaası için ban | gerlerle müzakeratta © bulunu- yor. Lehistanı Yahudilerle kur- tarmağa çalışıyor. Bu & kadarını Lehistandakiler © hazmedemiyor ak içini Parise geldi- (ler. Amerikalıların çoğu tasar- dünyasmda insanların talileri | ruf mecburiy inde kaldıkları hayli garabetler izhar eder. Ba- | Zaman hep böyle yapıyorlar, ve karsımız, bir küçük amele kızı, | sinema kralının oğlu da, başka günün birinde devlet kuşi kan. | arının. zahrettiği Dara ve : E : muş. Basit bir figürnt olatak | geçirmedi | “e devresi erit İ © denson lisesine gidiyor. fran A k dı “/ sızca ei yn ber | fransızca öğrenişi, sesli film ie — YE iğ genç | proydana çıkınca işine de yara: amele, kollarının adalesile na- | zarı dikkati celbeder. ufak bir filmde kendisine rol verirler, o da rolünü benimser; arkasın dan daha mühimce bir rol daha derken yol açılır. meçhuller i- çinde kaybolan ii beynelmi- lel bir şöhret alır.. Küçük Doug las Fairbanks için vaziyet hiç te böyle değildi. Hollyvoodun €n maruf ismini taşıyan bu im- tiyazlı çocuğun karşısında bü- tün kapılar kendiliğinden açılır lar, başkalarına yollarını kapa- yan mâniler onun karşısmda kendiliğinden zail olurdu. Fa- kat ihtiyar Douğlas kadar mi ruf bir aktörün çocuğu olmak “| ta kolay bir şey değildi. Stüdyo lara baş vuran: diğer gençler halk safından isimlerini kurta- Fip sinemaya mal edinceye ka- dar çetin mücadeleler geçirdi- ler, Küçük Douğlaş için vakıa böyle bir şey olmadı” Fakât'ö da babasının oğlu olduğundan değil, ancak kabiliyet ve istida- dı sayesinde bir sinema aktörü olabildiğini isbat için hayli müşkülât çekti, Kendisi Dou; las Fairbanks'ın ilk karısının çocuğudur. Anası ve babasi ay rıldıkları zaman sekiz yaşında — ————— Dın isebeplerini bir az da bu'ha- eti ruhiyede aramalıdır. Şim- di kütüphanelerin tozları altında yatan vesnik, eğer yarın ortaya çıkarılırsa, bir az o zaman Mick- madı değil,, 1923 te tamamile parasız kalınca: sinemada inti- sap etmeğe karar verdi, Çocuk luğundan beri kendisini tanı- yan Jesse Lasky Fairbanks is- mine reklâm yaparak bir film. İde baş rolü verdi. Böyle birden bire yıldız smıfına irtika etmek büyük bir hatâ oldu. Film hiç bir muvaffakıyet kazanmadı ve mukavele dostane bir. şekilde feshedildi, Genç Doullas tekrar Parise geldi. Gere parasız kal. dı. yevmü cedit ve rizkı cedit geçinmeğe başladı. Babası oğlu İ nun hattı hareketini hiç beğen i miyordu. İstiyordu ki tahsi devam etsin.. Hattâ si girmek için kendi isminden is- tifade etmesini meretmeğe ka- dar varmıştı, Baba, 1924 olümpi yatlarını Bi e i zaman, unun bütün rl rağmen. fikrinden | caymadı. Nihayet babası biraz yumşadı, yardım etmese de hiç olmazsa mâni olmayacağını va | detti ve genç Douğlas ğöyle böyle bir yol parası tedarik et. | tikten sorra Amerikaya döndü. ve Lasky'nin yanımda bu defa üçük rollerle işe başladı. Fa. kat meşhur 1925 ında haftalığını yarı yarıya indirdi. ler. O zaman müstakil bir aktör olmak üzere Lasky'den ayrıldı. İşte o devrelerdedir ki. Stella i | diğini biliriz.. Enson olarak Douglas karısına | hitap edermiş, Çi erkek çocuğu gibi yartılmış imiş.. Öğrendik ki karı koca a- ralarında bir nevi kuşdili icat et eviriyordu ve tam rken, zavallı köpek | paraliziden gümledi.. Bütün aktör köpekler ara- ında Rintintin kadar meşhur şi yoktur., Vakıa ona karşı i ip te. çıkarılmadı Öğrendik ki Doug bütün evin | da deği eyi ke YA içinde soyunurmuş. Ayak kabı- Bunların içinde Pal, Peter nı yemek odasında, şapkasını | ve saireyi zikredebiliriz. Sesli film çıkınca, köpek ak: yatak odasında, pantalonunu merdiven başında, çorabını çatı altında çıkarırmış. Masajı e lara bayılırmış.. Bütün teferrü- atı herkes harıl harıl okudu. Küçük Douğlas ayni zamanda şiir ve makaleler de yazmakta. kroki ve resimler yapmakta, mi ni mini heykelcikler vücude ge- tirmektedir, En ziyade istediği ağır rollere başlamaktır.. Şimdi Hamleti oynamak ar lal törlerin hemen hepsinin karrier leri müthiş bir darbe geçir- mişti. Mikrofonun icapları dolayısile. müşkülât hemen gay ri. kabili iktibam br hale gel- mişti. Her hangi bir işaretle Dallas filminde ilk hakiki mu- vaffakıyeti kazandı. Fakat on- dan sonraki çevirdiği filmlerde rollerine iyet vermiyor- du. Sadece bu işi çok para ka- İ Rintintin | köpeğe mevzu dahilinde rolünü hatırlatmak ve yaptırmak ko- lay iş değildi. O vakite kadar kırk iki film çevirmiş olan Rirtintin'i sesli film çıktı diye, kapı dışarı et- mek büyük bir insafsızlık olur du.. Nitekim bu lık gös terilmedi ve Rintintin'den sti- | : | İ azl saçlı yıldızlardan: Wynne Gibson, Nanaz Carol, Alice Vhite fade çarelerine | bakıldı ve bu İ yolda muvaffakıyet te hasıl ol du. | — Hellyvood'da her - artistin İ | ağızlarda dolaşan bir çok ma- cerası vardır. Rintintin bunla İvan fevkinde dolaşıyordu. Rintintin öldü. Fakat şim- di onun yerini — tutabilecek yarda bir oğlundan bahsedili- yor. Fakat acaba Rintintin'in oğlu babası gibi muvaffak ola cak mı, Kimse zannetmiyor. Çünkü Rintintin kendi neslin- den beklenmiyen insani bir zekâ gösteriyordu. Onun için i | hatırası unutulmayacaktır. Cür'etkâr sinemacı BERLİN, 6 (A.A.) — AK | manyanın maruf tayyarecilerin den Udet, Groenlandın en 18817 mıntakalarından birinde bir ta- kım marzaraları > alırken ayet cür'etkârane bir ii b her arkim Başşhkimnş şimdiye kadar vermiş olduğ gayet nakıs malümata nazara Udet, bu tehlikeli macerada a. kalsın telef olacaktı, Hayatın: son derece olan soğuk kanlılığı pa medyundur. “ruhlarımızı kurtarırız” namındaki bu film, hemen hemen tamamile ikmal edilmiştir. Bu eserin sinema * mevsiminin en muazzam eseri

Bu sayıdan diğer sayfalar: