27 Eylül 1933 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2

27 Eylül 1933 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tarihi tefrika: 122 EDİ Bar Kol e ia Yazan". Lİ Par hakk (MGiyet) indim - Abdülhamit, kayın pederini nasıl sürdürmüştü ? “Elkus Bey vekar ve ihtişamla trene biniyor! — Elbus Bey, “muhafaza altında. — Elbus B. kapana kıstırıldığını anlayınca atıp tutuyor! Elbus Bey, Başkâtip Tahsin ve Mehmet Paşaların dolabı- na kanmış ve doğruca Haydarpa- istasyonu yolunu tutmuştu. Gar- , bir mülâzım kumandasında iş neferlik bir müfreze, kendi- i bekliyordu. Elbus Bey, ertesi sabah Bayram alayına yetişebileceğini de rek “Sineiliyakat ve sadaka- tine,, altın ve gümüş imtiyaz ma- elerini takmış, Yaverişehriyari | tordonunu takmış, yakası, kolları #ırmalar, yıldızlar içinde, “resmi kaymakam üniformasile istasyon- pırıl pırıl görünmüştü. İstasyonda bekliyen © müfreze, Onun geldiğini görür görmez he selâm vaziyeti almıştı. Müf- kumandanı da ilerliyerek to- vulup sert bir pata çakmış: — Merkez kumandanlığından ilen emir mucibince, emrinizde re maiyetinizde olarak İzmite ha- et etmek üzere'müfrezemle gel- im, efendim! Demişti, vez « Elbus Bey, bunu memnuniyetle | telâkki etmişti; İstim üzerinde du- trenin üç vagonunu müfreze ile işgal ettiler ve katar hemen ha- 'reket etti, Şimendifer memurlarma verilen emrimabsus mucibince tren, İzmi- İte kadar hiç bir yerde hattâ su al mak, manevre yapmak, vesaire ve- Saire gibi bahanelerle dahi durmı- #acak; bilâinkita yoluna devam decek, İzmit istasyonun- da bile tevakkuf etmiyecek, şehir- den bir saat dışarıda duracaktı. © Bir mülâzım kumandasında tre- e bindirilen ve sözde Elbus Beyin rine ve maiyetine verilen müfre- in vazifesi başka idi. İzmiti ge- p tayin olunan mahalde durulun- ca, İzmit Mutasarrıf ve kumanda- Mı, müfrezenin yapacağı işi göste- p emredeceklerdi. Tren tam süratle ilerliyerek İz- miti geçiyorken Elbus Bey, Şeftre- çağırıp tevakkuf etmesini emret- ise de, Şeftren; merkezdenaldığı emir ve talimat O mucibince İzmit Mutasarrıf ve kumandanı biraz i- ide beklemekte olacaklarından e kendisile orada buluşup görü- eceklerinden bahsile yoluna de- mecburiyetinde bulunduğunu uzadıya anlatırken tren iler- iş xe muayyen-olan tevakkuf ahalline gelinmişti. pi durunca mutasarrıf ve ku- ından, maiyetlerinde yüz kadar lima ve polis olduğu halde va- larin etrafını çevirmişlerdi. Va- onların içindeki müfrezenin mü- mı da aldığı talimat & veçhile erine süngü taktırarak vagon- m pencere ve kapılarımı muha- faza altma almıştı. Mutasarrıf Bey, Elbus Beyin bu- duğu vagona girmişti; Güçlü, etli iki sivil polis komiseri de fı takip ettiler. Mutasarrıf Bey, İstanbuldan al: > dığı emre binaen Sıvasta ikamete düşü. | — Sultan Hamidin memnuniyeti memur edildiğini ve terfik edilen memurini zabıta muhafazasında doğruca sevke memur ve mecbur olduğunu ve üstünde silâhı var ise teslim etmesi lüzumunu , dahi, Eİ- bus Beye tefhim etti. Elbus Bey, trenden inip bir iki gün İzmitte kalmasına müsaade o- lunması ve maamafih gene muha- faza altında bulundurulmasını is- tedi ise de, Mutasarrıf Bey, bunun kabil olamıyacağını kat'i bir lisan- la ifade etmişti. Elbus B.,Mutasarrıfın kat'i lisanın! dan ve dört tarafının O süngülerle çevrilmiş olmasından vaziyetteki vehameti anlamıştı. Silâhlarını ver- memeğe kalkışmak, ayak diremek sökmiyecekti. İşin şaka götürür ta- rafı kalmamıştı. Damadından böyle ağir bir dar- be yiyeceğini aklına getirmemiş o- lan Elbus Bey, boynunu büküp ka- zaya riza göstermişti. Fakat rovel- verini, kılıcını müfreze zabitine tes lim ederken hiddetinden ateş püs- kürüyor, acı, ağır, şiddetli küfür- ler savuruyor, kendisini dolaba dü- şürerek haksız yere sürdürene ve sürenlere karşı atıp tutuyordu. Lâkin hepsi beyhude idi; Elbus Bey, öyle kıskıvrak kapana kıstı- rılmıştı ki bağırmak, çağırmak şöy- ye dursun, gık diyecek halde değil- di, Kollarmı kavuşturup tevekkü- Tün batmıyan gemisine binip yola çıkmaktan başka çare yoktu.. İstanbuldan Elbus Beyle bera- r, onun emrinde olarak gelen, — daha doğrusu gizli bir emirle onu getiren müfreze kumandanı mülâ- zım, ayni günde müfrezesile İstan- bula dönmüştü. Elbus Bey, İzmit Mutasarrıfı ta- rafından tayin edilen on beş yirmi kadar polis ve jandarma muhafaza- sında olarak Sıvasa doğru yola çı- karılmıştı. Elbus Beyin İstanbuldan gürül- tüsüzce uzaklaştırılması o bir mu- vaffakiyetli ve bu muvaffakiyet, dakika fevtedilmeden Yıldıza arz ve tepşir kılınmış ve bu suretle Sul- tan Hamidin Bayram alayına kor- kusuzca çıkması temin edilmişti, Aldığı muvaffakiyet ve beşaret haberleri Sultan Hamidin fevkalâ- de memnuniyetini mucip olmuştu. Başkâtip Tahsin Paşa, İzmit Mu- tasarrıf ve kumandanı ve müfreze zabiti ayrı ayrı taltif edilmişler: Ancak, Bayramın £ ikinci günü Padişi , bu garip ve haksız sür- gün yüzünden, haremihümayunda takazaya uğradığı kulaktan kula- ğa aksetmişti, Alelâde zamanlarda bile huysuzluğu, densiz! Kadmefendi, babası- nın sürüldüğünü duyunca tabii küp- lere binmişti. Haremihümayunda çıkan bu art bu tahammülü güç baş — m canmı sıkmış, bir gün © i meşesini kaçırmıştı. (Bitmedi) Yarın: Sultan Hamidin aşkı Abdülhamidin haremi hüma yunu . — Sultan Hamit, revolveri çekiyor: Benden destur e hiç bir harekette bulunma! Yoksa gebertirim' — Ask kıskançlığı mı? Giden Rumların gömdük- leri paralar ANKARA, 25 — Atina garstele- nden biri Yunan Başvekili M. Çal İnrisin Cenevreye hareket etrmszden ei vuku bulan Leyanatını neşret - M. Çaldaris bir kısım Rum- öteye bersye gömdükleri , aralar. bahisle demiştir ki sue unusta Terfik Rü ör üştüm. ği parayı 1 Bin ariel gin Ser il, sahipleri tarafından suktammız pa 7 mevcut olduğunu söyledim, Türki, je meseleyi tetkik edeceğini eadetti, mama» Almanyada kaç işsize iş bulundu © BERLİN, 26 (A.A.) — Hastal karşı Almaz sigorta sandıklarının i bir. istaitiine göre Hitler kükü- elinin iktidara geldiği tarihten iti - baren 31 ağustosn kadar 2.216374 iş balunmuştur. İstenilmeyen sefir RIGA, 26 (A-A.) — Letonya Sos yal Demokrat fırkası, Hariciye nezarel mika Almanyanın Riga sefiri M. Mar- Gus'un geri gönderilmesini istemiştir. Fırkanm gazetesine göre, Almanya söfareti, Sosyal Demokrat fırkasının iti- manı kazanımın Ea ir siyasi Alman milliyetçisini tahrilçi ve teşvikçi olarak kullanmakta ve rl Avam, İMA eee Me sında posta vazifesi gördüğünden şüp- he ediliyordu. Bu hâdise Riga siyasi mahafilinde büyük bir heyecan uyandırmıştır. | a Yunan prensinin kızı evleniyor LONDRA, 26 (A.A) — Yunan Prensi Nikolanın ikinci kım Prenses Elizabet'in Bavyera kontu Tesrring i- le evleneceği haber veriliyor. i, geçim- | Hünkârın sinirlerini bo- | MİLLİYET, AR! JAMBA, 2 EYLOL 1933 HARICI HABERLER Kasırga, zelzele Meksikada 1000 kişi öldü İtalyada yer sarsıldı NEVYORK, 26.A.A. — Tampico da çıkan bir ka lan bir çok kişi ya- ralanmış ve ölmüştür. MEXİCO, 26. A, — Kasirga neti- cesinde bir çok kimseler boğularak öl- müşlerdir. Şehirde örfi idare ilân edilmiş tir. Rüzgörm sür'atı saatte iki yüz kilo- metreyi bulmuştur. MEKSİKO, 26. A. A. — Tampico ka sargasında ölenlerin miktarı bin kadar tah min ediliyor. Ölenlerin miktarı bakkında üstenit bir tahminde ra Tampico ile muhabe | rat kesilmiştir. Bu mıntakadaki telsiz İstasiyonu haber alabilmek için yegâne vasıta olarak kalmıştır. Elde bulunan resmi rapor, şehrin dört te üçünün termamen harap olmuş bir çok kimselerin ölmüş ve yaralanmış olduğu- nu beyan etmektedir. Dahiliye nazırı M. Vascancelos imdat takımları ile kaza mahalline gitmişti. Hasaratın hesaba siğmaz derecede ol- “duğunu söylemiştir. Meksiko rasathane- sinin almış olduğu bir telsize & nazaran Panveo nehri taşmış, binlerce kişi yer- siz, yurlsuz kalmıştır. Oluhdad - Victi- rio'nun da feyezandan müteessir olduğu ve foyezanların bütün bü immtakayi teh dit etmekte bulunduğu söylenmektedir. Şiddetli yağmurlar tehlikeyi büsbütün arttırmaktadır. Kasırgani cenubi Meksi- kada da şehirlerde ve tarlalarda hasarata sebep olmasmdan korkulmaktadır. İtalyada şiddetli bir zelzele ROMA, 26. A. A. — Bütün Abruzzes mıntakasında bir zelzelâ olmuştur, Zek seli bilhassa Sulmona da şiddetli cimeş ve bir çok ev yıkılmıştır. 20 kadar yaral vardır. Zelzele Romada da hafif surette hissedilmiştir. Romada hiç bir hasar yok Küba karışıklığı Vaziyet “düzeleceğine gittikçe karışıyor LA HAVANE, 26. A. A. Vaziyet gittikçe karışıyor. San Martin hülüme- bir temerküz kabinesi yapmağa mu vaffak olacağına dair dün izhar edilen ü- mitler boşuna çıkacağı benziyor. Şimdi, muhalefet kabinenin istifası kü zumu hususunda anlaşmış görünmekte. dür. Yalnız yerine kimin getirileceği hak kında tereddüt vardır. Bununla beraber hükümete yardım ved) deden Hernandey'in kendiliğinden gel- miş olması San Martin için bir muvaffa kiyet teşkil etmektedi Diğer taraftan © iş ihtilifları için 90 günlük umumi bir mütareke ilân eden bir emirname hazırlanmaktadır. VAŞINGTON, 25. A, A, — M. Hull, vaziyet, Amerikan bahriye silâk endaz- larını karaya çıkarmağı icapettirdiği tak dirde ecnebi tebasının bunların himaye- sini isteyebileceklerini bildirmiştir. M. Hull, karışıklıklar olur da bazı kim seler ölürse bahriye kumandanlarının i- cap eden şekilde hareket edeceklerini i- lâve etmiştir. M. Hull, İngiliz harp gemisinin Kü- baya yakm bir yerde durduğunu tekzip etmiştir. Sinaya görüşmeleri Dün'de müzakerelire devam edildi, bir tebliğ neşrolundu BÜKREŞ, 26 (A.A) — Rador Ajansından: Dün akşam Sinaya'da a- şağıdaki resmi tebliğ neşredilmiştir: Küçük itilâfın daimi meclisi bugün Bur. LONDRA, 26. A. A. — Rewter ajan- sınm Rotna'dan aldığı bir © habere göre İtalyada vukubula, il esnasında en az 16 kişi ölmüş ve 150 kişi yaralanmıştır. Bu zelzelenin son seneler zarfında İtalyada vukuu kaydedilen sar- sıntıların en şiddetlisi olduğu. söylen- mektedir. ROMA 2. ACA. lümata gö Sinde 18 kal ö Birinci kısım Dava bitti Reichstag yangını maz- inunları ne diyorlar? İLEİPZİG, 26 (A.A.) — Güya, Re ichktay yangınını yapmakla mazmun 0- lanların muhakemelerinin birinci kıs- mm: bitmiştir. Z Bu smshakemeden alıdlli niticeye bakılırsa, Van der Lubbe, kendisile müjtereken maznun ol tanımı. yordu. - Bulgarlara gelince, bunlar yangın inde iyasi İMazmun mebus Torgler, kendisinin yangınla alâkadar olmadığımı şiddetle söylemiş, Van der Lubbe'nin ne fikren ne de filen komünist olmadığını ilâve etmiştir. Bu suretle muhakemenin ikinci, kıs- mı başlarken Van der Lubbe, tama- meh yalnız başına kalmış oluyor. Van der Lubbe, reisin suallerine tam bir dalgınlık içinde cevap vermektedir. Ver- Hülâam, Van dör Lukbe, bast gö- rünmektedir. Fakat hastalığınm ne dereceye ka- 'dar kasten ve istiyerek olduğunu tayin etmek güçtür. Masum mudurlar? LEİPZİG, 26 (A.A.) — Reichatag, yangını davası devam etmektedir. Nah- ve bütün kuvvetimle, bütün heyecanım- la Almanyanın çalışan sınıfının men- fantlerini müdafaaya kendimi hasreti. ğim içindir. Bu sözler dinleyicileri ve görünüşe nazaran hâkimleri de müteessir etmiş- tir. Bundan sonra T: ha; latmıştır. Parası olma: in ilini bırakarak “bir ticarethanede memur ol- duğunu, harbe iştirak ederek ağır ya ralandığını, sonra, mütarekede siyase- te atılarak 1925 te Reichstaga mebus seçildiğini söylemiştir. Nihayet Torg- ler komünistliğe iman ettiğini ve Re- ichstag yangınma methaldar olduğu iddin edilen fırkasını müdafaaya mec bur olduğunu bildirmişti e ia Pariste bir cinayet PARİS, 26 (A.A.) — Bir çok müf sikheller müdürü olan M. Oscar Duf- venne meçbul birisi Gi ilenini yedi ye- rinden yaral Fakat yaraların hiç birisi real değildir. Polis tahkikat Bu cinayet tiyatro âlemini giddetle a lâkadar etmektedir. saat 16 dan yirmiye karlar dört saat çalışmıştır. Meclis pazar günü müna- kaşms: başlamış olan meselelerin mü- zakeresine salı günü de devam ede - cektir, Küçük itilâf daimi meclis öğ- leden sonra üçüncü bir ce'se akdede- cek, çarşamba günü de iki toplanlı ya pacak ve bunların hit » Küçük itlâf devletleri mümsessillerinin Wp - lantılarının ikincisi; ? ait fap'iyetine müteallik bir tebliğ neşredecektir. Romaya kimse gönderilmiyecek BÜKREŞ, 26 (A.A.) — Rador A - jana bildiriyor: Küçük itilâf konfe - ransının, Hariciye nazırlarından biri- ni Romaya mümessil olarak gönderil- mesini derpiş ettiğine dair intişar eden haberler salâhiyettar mahafilce tek- zip olunmaktadır. Bu mesele müzake ve bile edilmemiştir. Bir şatonun ellinci senesi SİNELA, 26 (A:A. ) — Rador A « jansından: Pelseh şatosunun inşası- nın ellinci yıldönümüne ait şenlikler, düd başlamıştır. Merasimde Kral Ka Tol, Prens Mişel, Kral hanedanı azası, hükümet erkânı ve bütün sefirler ha zır bulunuyordu. Saat 11,30 da Sinsi resmi yapılmıştır. Hı di. Şehir, küçük ii bayrakları ile donatılmıştır. BÜKREŞ, 26. A. A. — Rador ajansın dan : Kral Karol tarafından © Polesh şa- tosunda © verilen Karol misafirleri selâmlamıştır. Bundan sonra başvekil M. Veida kısa” ca Romanya Kral hanedanının bir tarih- master. Başvekile cevap veren Kral Karol, bü yük bir nutuk irat ederek Pelesh şatosu nun ellinci yıl dönümüne ait şenliklerin delilet etmekte olduğu manayi anlatmış tır, Müsarünileyh şatonun büyük müşkü şası tarihi ile Romen mil letinin tarihi arasmda bir mukayese yap tıktan sonra vaktiyle eski hudut böyun- da inça edilmiş olan şatonun şimdi mem- İeketin merlcezi olmağa tahsis edilmiş ve hakikaten de merkezi olmuş olduğunu ir. için, Kral birinci Karolun durendiş şahsiyeti- si ve Kral birinci Ferdinandın kahreman ari söyliyerek nutkunu şöyle bi- "Ayni vatanperverliği, başlanılmış olan bu esere karşı ayni ihlâsı göster- mek hepimiz için bir vazifedir. Şen ki bu bina, zamanın fena tesirlerinin tek- nik çeşit çeşit müşküllerinin çelikten bir hisar olsun. Ben memleke- tin menafiinin sarsılmaz bir nigehbanı olmayı ve bütün faydalı ve salim yeni- likleri kabul etmeyi resmen ve alenen taahhüt ediyorum. Kral kadehi ilhassa bu toprak üzerinde daimi ve dokunulamaz yezâ- ne mevcudiyet olan Türk mallarla Şe şe refine içmiştir. Macar Başvekili ne zaman geliyor? SOFYA, 26 (Milliyet) — Macar Başvekili Mösyö Gömböş refakatlerin- mak üzere, Mürtsuşlağ'ya hareket ede. cekler ve şereflerine tertip edilen bü- yük ava iştirak edeceklerdiri Oradan Mösyö Gömböş Peşteye dönerek mec- lisin resmi küşadında hazır bulunacak» Gömböş'ün yefakatlerinde ceklerdir. Buradan Rodos adasına gi- derek Macar milliyetperverlerinden Ra- kotsi'nin doğduğu evin resmi küşadın- da hazır bulunacaklardır Macar ricalinin Ankaradan avdet lerinde Sofyaya uğramaları muhtemel dir Yeni kontenjan zeyi kararnamesi resmi ceride de ilân edildi ANKARA, 26 (Milliyet) — 14859 numaralı kontenjan kararna- mesine müzeyyel yeni kararname bugünkü Resmi Gazete ile neşredi- lerek meriyet mevkiine girmiştir. Temyiz mahkemesi rapörtörleri ANKARA, 26 (Milliyet) — Münhal bulunan Temyiz mahkemesi | raportörlüklerine Başmiiddeiumumi muavinlerinden Rüstem Niyazi ve sabık Adliye müfettişlerinden Ali Necati Beyler tayin edildiler, Hariciyede yeni tayinler yapıldı ANKARA, 26 (Milliyet) — Hariciye daire müdürlerinden Süley- man Saip Bey, Sofya sefareti müs teşarlığına, Orhan Tahsin Bey, Ce- nevrede vazife görmek üzere Bern sefareti ikinci kâtipliğine, Kemal Nejat Bey, Madrit sefareti birinci kâtipliğine, İzzettin Tuğrul Bey Tir yeste konsolosluğuna tayin edildiler. a Tr İki Tayyare Çarpıştı VARŞOVA, 26 (A.A.) — Bir askeri tayyare yere inerken diğer bir tayyavenin kanadına çarpınış ve yauarlanmıştır. Ağır serette' ya: ralanan pilot hastahaneye e mıştır. Pilot birkaç saat sonra ölmüş tür. Ankarada Dil | bayramı nasıl geçti ANKARA, 26 (A.A.) — Bugün Dil bayrarmdır. Geçen yıl bagün ilk Dil kurultayı Büyük Gazinin hu zurile Dolmabahçe sarayında toplan mış ve T. D. T. Cemiyetinin çalışmalarına istikamet gösteren karar ve tedbirlerin müzakeresine başlamıştı. Gazeteler ve bilhassa Hâkimi yeti Milliye Dil bayramını kutlula yan yazılar basarak büyük bayra- mın Türk rrilletinin tarihinde ve kültür darlığında tuttuğu yüksek yeri anlatmaktadır. Bugün saat 17 de Türk dili tetkik cemiyeti merke- zinde bir toplanma yapılarak Dil bayramı kutlulanmıştır. Cemiyet a- zalarının hazır bulunduğu ba toplanmada merkez heyeti azasından Besim Atalay Bey bu kutlulamaya gelenlere teşekkür ederek dil inkılâ bunin nasil bir zaruret olduğunu ve büyük kuracu Gazinin rehberliğiy- le dil cemiyetinin asıl hedefe yü nelmiş bulunduğunu izah etti. Aza- dan Kemalettin Kâmi Bey Türk milletinin hayatında dil inkılâbının ehemmiyetini ve hepsi biribirini tamamlıyan Gazi inkılâplarının bir halkası olduğunu anlatarak her sa hada istiklâline varan Türk milleti- nin dil ve edebiyatında da yabancıların tesir ve hâkimiyetinden sıyrıl- mds tabü bulunduğunu ve bu ülküye en kısa zamanda ereceğimizi söylemiş her inkılâp hamlesinde olduğu gibi Türk diline özlüğ. zelliğini ve zenginliğini bulma &a vaşında da rehberli eden Gazi Hz. ni sevgi ve saygı ile anmıştır. Abdullah Battal Bey dil kurult tarihi ehemmiyetinden bahsederek di lişinin siyasi sınırlarla çevrili bir dava olmadığını ve bunu müdrik bulunan Türk Dili Tetkik Cemi nin verimli bir yolda çalışmakta bulunduğuna dil ve ülkü birliğinin milli hayat için ne büyük bir mesnet olduğunu söylemiştir. Enis Behiç, Kemalettin Kâmi, Besim Atalay B eyler tarafından şüirler okunmuş ve aruz vezninin türkçemizin bozulm asına nasıl mühim bir ömül olduğu etrafında konuşulmuştur. Cemiyetin kurucularından ve ilk reisi mer- hum Samih Rifat Beyin hâtırasına hürmeten bir dakika ayakta susul- muştur, Toplanmadan izhar edilen duyguların Gazi Hazretlerine sunul ması için merkez heyetinin âracılı ğı rica edilmiş ve misafirler hazırla- nan büfede çay ve limonatalarla ağırlanmıştır. Başveki imizin Sofya seyahati Romanyada umumi siyasetimizi ve devletlerle münasebatımızı nasıl görüyorlar? BÜKREŞ, 26. A.A.— Anadolu A- | ticaret mukavelesi iki memleket münaso- j #muhabirindem * batını gerek siyasi ve gerek iktisadi sa“ halarda her iki tarafı memnun edecek bir tarzda tanzim etmektedir. Balkan devletlerine gelince: Türkiye- nin diplomatik icraatı Yunanistanla olam mesaili eyi bir neticeye isale muvaffak ol- muştur. Çaldarisin ziyareti mümasebetiy son defa Ankarada aktedilen misak &- ki devlet arasında bütün sahalarda çok sıkı bir teşriki vesai tesis etmektedir. Fakat işte bu misaktır ki, Avrupa cenu- bu şarkisinin organizasyonu plânınm ye- Iu üzerinde büyük müşkülüt ihdas et mektedir. Zira Türk - Yunan misakı Bul garistanda aşikâr bir husumetle karşılan muştur. İsmet Paşa ile Tevfik | Rüştü hükü ün misafiri kında uzun tefsiratta bulunmuşlardır. M. Vladimir aşağıdaki makaleyi neş- retmiştir * “ İsmet Paşa ve Tevfik Rüştü Beyin bir nezaket Son zamanlarda türk diplomasisinin faaliyeti pek ziyade hararetli ve itiraf ifade etmekle beraber Türkiye ile Yuna- nistan arasmda aktedilen misaktan müts vellit hoşnutsuzuğunu © gizlememiştir. Tekmil bulgar gazeteleri; Bulgaristan, ki protokolun aktindeki teşriki mesnile- ri, Sovyet Rusya ile komşuları ve küçük itilâf devletleri arasında imza edilen pro tokel, Fransa ve İtalya ile © ârza edilen dostluk munhedeleri, son defa Yunanis- tan ile imza edilen misak yeni Türkiye ricali tarafından azim ve kiyasetle sev- kedilen bu mesai plânınm malüm olan yeenlerinden yakı bir kaçını teşk e- er. Ankara hükümetinin bu kadar faal o- lan beynelmilel siyasetinde © kendisine indian dum böler göreni enöşkil de Zildir. Balkan devletleri arasında daha sıkı ve daha müessir | bir teşriki mesai Türk: Yunan misakmın, Bulgaristanın A- tinada ve Ankarada bu meselenin halli i- mukavele Sofya hükümetinin hoşnutsuz- luğunu mucip olmuştur. Bulgar siyasi nin umumi vichesi değişmelidir. muahedelerin tadiliki istemekten ki zar etmek Bulgaristan için manevi imkân ık gibi görünüyor. Bulgar hükümeti intikamcuyane siyasetinde maruz kaldığı tehlikelere ve zararlara rağmen israr edi” yor, Türk bükümetinin reisi ile hariciy9 vekili, Sofyaya Bulgaristanı, ya muta” arrızın tarifi hakkındaki mukaveleye ik tihak ve yahut malüm Balkan misali ihzaratına iştirak süretile temini, Türkiye, Trakya ve İstanbul'a malik olması ve Ege na lere Karadenizdeki sahilleri itibariyle zamanda bir Asya ve hem de bir Avrupa devletidir. Asya- da Rusya, İngiltere ve Fransa ile kom- şu bulunan Türkiye bu üç devletin men faatleri ve siyasi gayeleri arasında me- haretle hareket etmiştir. o Türkiye bil muahede ile bağlı bulunduğu ve kendisiy le dostane bir fikirle teşriki mesai ettiği Rusya ile münasebatımı etmiş ve diğer taraftan son aktettiği muahede ile Suriye mandasından yi Fransa ile a- rasında bulunan noktaj nazar ihtilâfları- na nihayet vermiştir. İngiltere ile olan münasebatma gelince henüz bazı kararsızlık unsurları baki ol. makla beraber bu unsurlar mahiyet iti- bariyle had ve itimatsızlık havası içinde değildir. Son zamanlarda İtalyanın Akdeniz hav zasındaki tesiri daha ziyade bisedildiği imi Paşa ile Tevfik Rüştü Beyin yayı ziyaretleri bu hususta kâfi ol! seri — leriyle Bemahenk olarak muvaffak olmuş senii olam el köyle samimi ve bir dostluk munhedesiyle bir

Bu sayıdan diğer sayfalar: